13. Bölüm

~Hayati Seçimler~

Minl3e
minl3e

Kral Lee yaşama gözlerini yumalı bir kaç saat olmuştu. Bütün vampir soyu derin bir hüzün içerisinde yastaydı. Elbette aralarında sevinenler de vardı. Her soyda olduğu gibi, iki yüzlü vampirler de mevcuttu. İçten içe kral öldüğü ve yerine Minho geçeceği için seviniyorlardı. Çünkü Minho çok daha yakışıklı, yetenekli, anlayışlı bir vampirdi. Herkes şimdiden onun ne kadar mükemmel bir lider olacağını konuşuyordu. Şatodaki odasında sessizce her zamanki düşüncelerine dalmış genç prens için işler pek de öyle değildi. Hâlâ bir ikilem yaşıyordu. Fikir alışverişinde bulunacağı biri de yoktu. Yani Minho olmadığını sanıyordu.

Ölüm haberi krallıkta yayılınca şatoya ilk gelen aile Hwang'lardı. Bayan Hwang Minho'nun teyzesiydi. Elbette ona teyze demiyor, herkese olduğu gibi 'efendim' diye hitap ediyordu. Hwang'ların Minho ile yaşıt bir oğulları vardı. Hwang Hyunjin. Hayatları boyunca birbirlerini gördükleri zaman dilimi sayılıydı. Sadece çok önemli olaylarda aileleri bir araya gelirdi dolayısıyla pek samimi sayılmazlardı. Hep yalnız olmuştu Minho. Şatoda onunla akran kimse olmamıştı. Çevresindeki herkes genç prensten yaşlıydı.

Minho odasında volta atmaya devam ediyordu.

Yine gereğinden fazla düşünüyor, kendini uçuruma sürüklüyordu. Durduramıyordu zihnini. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Kafası karışık, bedeni ve ruhu yorgundu. Daha da kötüsü dinlenmesinin tek yolunun kaçmak değil, karar vermek olduğunun farkındaydı. Kapı hafifçe çalındı.

"Efendim, anneniz konuklara selam vermenizi rica etti."

Minho başını yere eğip sırıttı. Annesi bildiği gibiydi işte. Bütün gün odasından çıkmasa umurunda olmazdı, oğlum nerede ne yapıyor diye düşünmezdi. Ama bu krallık maskotunun misafirlere selam vermesi gerekiyordu. İşte bunu es geçemezdi. Başını kaldırdı ve onayladı hizmetliyi.

"Geliyorum." Hizmetli saygıyla eğildi ve dışarı çıktı. Minho bir süre kapanan kapıya baktı ve bir sonraki adımını düşündü. Hayatının seçimini yapmak üzereydi. Ya şimdi kaçacak, aşkıyla birlikte olacaktı. Ya da ömrü boyunca şan, şöhret, güce sahip olacak ama mutsuz olacaktı. Bu çok zor bir tercihti.

O an bir karar aldı genç vampir. Yapacaktı. İkisine de aynı anda sahip olacaktı. Aşkına ve krallığına. Aynanın karşına geçti. Önce takım elbisesini düzeltti. Ardından saçlarını. Hepsinden önce kendine olan güvenini. Alev alev yanan kan kırmızısı gözlerini, sivri dişlerini ortaya çıkarma zamanı gelmişti. O Lee Minho, son saf kan vampir, veliaht prens. Düzeltmek gerekirse yeni kral.

 

Tahta çıkıyordu...

 

 

İtiraf etmek gerekirse çalma listesindeki şarkıya göre hikayenin akışı değişiyor insan psikolojisi iştee

Yine kısa oldu, uzun bölüm nasıl yazıyorsunuz yaa her neyse umarım mantık hatası vb. yoktur varsa da affedin hâlâ gelişmeye çalışıyorumm

Sizi seviyorummm oy vermeyi unutmayın lütfenn★

Kendinize iyi bakınn🖤💋

 

 

Bölüm : 03.04.2025 20:45 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...