
Han Jisung, karşısında prens olduğunu bildiği yakışıklı adama baktı bir süre. Anlayamamıştı. Ne demek istiyordu bu vampir? "Anlayamadım, efendim?" Diye sorma gereği duydu. Minho uzun uzun Jisung'u süzüyor, hâlâ gerçekliğine hayret ediyordu. Daha önce hayatında hiç siren görmemişti ama bu çocuğun özel olarak yaratıldığı kesindi. Nasıl bu kadar akıl almaz güzellikte aynı zamanda gerçek olabilirdi ki? Her bir santiminin tanrı tarafından kutsanmış olduğunu düşündü Minho. "B-ben.." diye kekeledi.
O esnada bazı vampir korumalar prensi gördü ve yanına doğru hızla ilerlemeye başladılar. Jisung yüksek işitme yeteneği ile durumu önceden fark edip derin mavi sularda kayboldu.
Minho başta ne olduğunu anlayamasada kendine doğru gelen korumaları görünce lanet etti. Sevdiği çocuğu görmüştü ilk defa. Bu kadar yakından. Bu kadar güzel. Bu kadar gerçek... Ve şimdi bin bir çeşit sorgu ile şatoya dönmek mecburiyetindeydi. Üstelik Jisung'a hayatını kurtardığı için teşekkür bile edememişti henüz. Sahi.. Nasıl kurtardı onu acaba? Minho bunları düşünürken korumalar yanına varmıştı. İşin kötüsü yanlarında annesi de vardı...
"Lee Minho." sesi normalden de sert ve yüksek çıkmıştı. Minho cevap vermek yerine yüzünü eğdi. "İzinsiz bir şekilde dışarıda ne yapıyorsun?" Minho'dan yine ses çıkmadı. "Üstelik nereden çıktın?" Minho annesine baktı. Annesi pencereden çıktığını anlarsa, odasına parmaklık taktırabilirdi. Hemen bir yalan uydurmalıydı. Düşündü Minho. O anda gözü şatonun nakliye kapısına ilişti. Sesini uygun bir tonda ayarlayıp konuşmaya başladı.
"Nakliye.. Nakliye kapısından çıktım. Güzel bir sincap görmüştüm ağaçta. Ona bakmak istedim. Özür dilerim, efendim. Benim hatam."
Annesi ikna olmuşa benziyordu. Yinede soğuk ve korkutucu bakışlarını Minho'nun üzerinden çekmedi. Gerçi o ne zaman oğluna sevgiyle bakmıştı ki? Doğduğu günden itibaren sadece veliaht prens gözüyle bakmışlardı ona. Sevgisiz ve ilgisiz, sadece kural ve geleneklere yetiştirmişlerdi onu. Minho annesinin önünde saygıyla eğildi ve korumalarla birlikte şatonun kapısına doğru ilerlemeye başladı. O anda hiç beklemediği ve zaten buz gibi olan kanını bir defa daha donduran o sesi duydu.
"O sirenden uzak dur Minho."
Bu bölüm biraz kısa oldu özür dilerim. Yeni bir kritik dönüm noktası beklediğimden hızlı geldi o yüzden burada kesmek durumunda kaldım.
Lütfenn oy vermeyi ihmal etmeyin. Destekleriniz benim için çok değerlii🙏🏼
Seviyorum sizi, kendinize iyi bakınn🖤💋
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 4.59k Okunma |
1.01k Oy |
0 Takip |
18 Bölümlü Kitap |