9. Bölüm

~Vicdan ve Gerçekler~

Minl3e
minl3e

Kabullenmek istemedi. Nefesi daralıyor, başı dönüyordu hâlâ. Jisung ne olduğunu anlayamamıştı. Tek yapabildiği çaresizce Minho'yu izlemekti şu anlık. Bir kaç defa daha seslendi.

"Prensim..!" Minho duymadı. Jisung daha fazla dayanamadı ve karaya çıktı. Kuyruğundaki zar geriye çekildi ve bacakları ortaya çıktı. Nasıl yukarı çıkacağını düşündü bir süre. Şato tırmanmak için girintili çıkıntılı bir yüzeye sahipti neyseki. Hemen ilk taşa elini koydu. Bacaklara alışkın olmadığı için biraz zor olsa da Minho'nun yanındaydı şimdi. "Prensim.." Diye kendini tekrar etti. Minho o kadar dalgındı ki hiç bir şeyin farkında değildi. Jisung arkasına geçti ve hafifçe belinden sardı onu. Boynuna dudaklarını gömdü ve kulağına siren dilinde bir şeyler söyledi.

Minho'nun gözleri duyduğu rahatlatıcı ve belkide tahrik edici sesle kaydı. Kendi düşünce dünyasından çıkınca korkuyla ileri attı kendini ve Jisung'tan ayrıldı. Gözleri şaşkınlıkla büyümüştü. "B-bunlar.." Jisung onun ne kastettiğini anladı. "Evet, bacak." Minho her geçen dakika yeni bir şey öğrenmenin şokuyla yere çöktü. Ona derslerde anlatılan çoğu şeyin kurmaca yalanlardan ibaret olduğunu gözleriyle görmek psikolojisini büyük bir felakete sürüklüyordu. Jisung onu korkuttuğunu düşünerek daha fazla yaklaşmadı Minho'ya. Belkide genç prens ona karşı düşündüğü gibi hisler beslemiyordu. Gerçi öyle olsaydı dışarıdaki nöbetçilere seslenip Jisung'u ele verecek pek çok fırsata sahip olmuştu ki şu anda bu anlardan birinin içindelerdi. Minho sadece susuyordu. Görünen o ki iç dünyasında kendisiyle ve gerçeklerle çatışıyordu.

Öte yandan Minho doğru bildiği bütün yalanları düşünmeye başladı. Kaçı doğru kaçı yanlıştı? Belkide hepsi sadece birer kurmacadan ibaretti.. Minho başını ellerinin arasına aldı ve aynasına baktı. Cidden gördüğü bu katil kendisi miydi? Ama o an bir şey daha gördü aynada. Jisung Minho'nun biraz daha gerisinde çaresizce ve yüzünde çözemediği bir umutsuzlukla Minho'ya bakıyordu. Minho onun bacaklarını inceledi. Kendisininkilere epey benziyordu. Daha üste çıktı. Kaslı göğsüne baktı oğlanın. Sonra yüzüne.. O kadar güzel o kadar parlaktı ki Minho'ya bütün dertlerini unutturuyordu. Minho emin oldu o zaman. Bu iki genç diğer soylar için öyle olmayabilir ama, tanrının nezdinde birbirleri için yaratılmışlardı.

Minho birden ayaklanınca Jisung sıçradı. Ona zarar vermesinden ,aslında zarar vermeyeceğini adı gibi biliyordu ama refleks işte, korktu. Geri çekildi biraz. Minho daha da yaklaştı ona. Aralarında sadece bir kaç santim vardı. Minho sağ elini Jisung'un güzel yüzünde gezdirdi. Yanaklarında, dudaklarında.. İkisininde nefesi kesilmişti bu temasla.

 

 

Karakterleri yakınlaştırmanın zamanı geldi diye düşündümm

Okuduğunuz için teşekkür ederim diğer kitabıma da bir şans verin lütfenn şu anlık iki bölümcük zatenn🙏🏼

Her neyse oy vermeyi ihmal etmeyinn★

Seviyorum sizi görüşürüzz🖤💋

Bölüm : 22.03.2025 10:12 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...