İnanılmaz bir acı çekiyordum. Dizlerimin üzerine çöktüm. Elimi karnıma attım.
- TOYGAR A-AAAAG .diye çığlık attım.
Toygar üzerindeki kurdun da boynunu kırıp hızlıca yanıma geldi. Yerdeki kanı görünce yüzü bembeyaz oldu .
- Toygar çok kanıyor AAAGGG!! dedim Gözlerim dolmaya başladı
Toygar deli gibi etrafına bakindi .
- ERAAYY ERAAYY NERDESIN ERAAYY ? dedi
Eray koşarak yanımıza geldi . Diğerleri hala gelen kurtlarla savaşıyorlardi.
- Abi daha çok erken yalvarırım kurtar abi lütfen AAAAAAGGGG . dedim ağlayarak
Nefes almakta giderek zorlanıyordum . Toygar elimi sıkıca tutu .
- ERAY BİSEY YAPSANA !! dedi bağırarak
Eray Toygarın gözünü içine baktı.
Eray : BURADA OLMAZ ERDEM ARABAYI GETIR . dedi bağırarak
Erdem koşarak içeriye gitti . Arabanın anahtarını alıp hızlıca yanımıza geldi .
Toygar beni kucağına aldı. Yaptığı her hareketle resmen ölüyormuşum gibi hissediyordum .
Toygar beni arabaya yerleştirdi. Prens Toygara seslendi .
Prens: TOYGAR ARKANDA !!! dedi
Toygar arkasını döner dönmez kurtlardan birisi atladı üzerine. Ardı ardına yumruklar savundular birbirlerine . Sonunda Toygar kurdun boynunu kırdı.
Erdem arabayı çalıştırdı. Toygar arabaya yaklaştı. Elini tutum
- Toygar gitme yalvarırım beni bırakma. Dedim elim titreyerek.
Toygar Eraya baktı . Eray arabaya bindi ve başını onaylarcasina salladı.
- Gelicem güzelim. Hemen arkanizda olucam . Dedi ve alnımdan öpüp kapıyı kapattı .
- HAYIR HAYIR TOYGAR GİTME AAAAGGGG . dedim cami yumruklayarak.
Erdem arabayı son hızla sürmeye başladı. Eray beni sıkıca tutu.
Eray: ESRA BANA BAK !! DERIN DERİN NEFES AL BENI ANLIYOR MUSUN? dedi
Eray: Hadi kardeşim. Bana yardım etmen gerekiyor. Derin derin nefes al . Birazdan hastanede olacağız. Toygar gelicek . Bisey olmayacak söz veriyorum. Dedi
- AAAAAAAGGGGG .dedim acı artık katlanılmaz bir boyut almıştı.
Eray elimi sıkıca tutu. Acidan Elinin derisini soyuyordum. Diğer elimi koltuğa attım. Derin derin nefes almaya çalıştım.
Tam o esnada arabanın etrafında bir kaç kurdun koştuğunu fark ettik.
Erdem hızını arttırdı. Onlardan kurtulmaya çalıştık ama nafile bir çabaydı.
Kurtlardan birisi kendini sertçe arabaya vurdu . Diğeri de onu tekrardi. Sonunda arabanin dengesini kaybettik......
Hayır hayır hayır. Daha çok erken Tanrım oğlumu ve karımı koru lütfen. Diye geçirdim içimden.
Çok dikkatsiz dövüşüyordum. Kurtlardan birçoğu çoktan ölmüştü. Ama bir türlü sonu gelmiyordu.
Sonunda kurtların içinde dikkatimi çeken bir siluet belirdi . Dikkatle bakınca onun kim olduğunu hatırladım.
Geçen gece gözünü oyduğum kurttu bu . Beni görünce hızlıca üzerime atladı ve yüzüme birkaç pençe savurdu .
Saldırılardan kaçmayı başladım. Boynuna atladım. Çenemi kilitledim ve onu oracıkta boğmak istedim. Ama kaburgalarıma sert bir darbe geciridi .
Kemik sesini duydum. Bunu görmezden gelerek tekrar üzerine atladım. Bu sefer onu yere sermeyi başardım. Tam boynunu ısırıp işini bitiricekken küçük vampir bir kız üzerime atladı.
Afalladım. Onu üzerimden atmaya çalıştım. Derdi neydi bunun böyle. Dedim ve tekrar kurdun üzerine koştum.
Ağzındaki kanı tükürdü. Ve iğrenç bir gülümseme attı. Ne olduğunu anlamaya çalıştım. Ama buna fırsat bulamadan başka bir kurt üzerime atladı.
Dişlerimi agizina geçirdim ve çenesini kırarak onu oracıkta öldürdüm.
Tek gözlü kurt fırsattan istifade üzerime atladı. Ama Prens onu havada yakaladı.
Prens: SİZİ İĞRENÇ PİRE TORBALARI MÜLKÜME GİRME CESARETİNİ NERDEN BULDUNUZ? dedi
Aldigim darbeler yüzünden algilarimi neredeyse kaybetmiş gibiydim . Başım dönmeye başladı birden .
Orada bunun bir ağaca yasladım. Prens bir yandan dönüşüyor. Bir yandanda bana bakıyordu.
Kurtlardan birisini daha yere serdi . Bana doğru yaklaştı.
Prens: Uyuşuklugun sirasi değil evlat !! Dedi zar zor gülümseyerek.
Başımı kaldırdım. Yüzüne bakmaya çalıştım ama başım çok fena dönüyordu.
Prens iyice gerilmeye başlamıştı.
- Bilmiyorum ilk defa böyle birsey oluyor? Dedim
Prens: Benim gitmem gerekiyor. Hemen toparlan ve yanımıza gel evlat. Dedi ve başka bir kurdun üzerine atladı.
Başımı hafifçe salladım. Şekil değiştirip Ardanın yanına koştum. Üç kurt etrafını sarmıştı.
Arkadan birisini yakaladım ve sürükledim. Var gücümle onu yere serdim ve parçalarına ayırdım. Arda diğerini halletmişti.
Tam başka bir kurdun üzerine atladım ki geri çekilmeye başladılar. Tek gözlü kurt hala bana sırıtarak bakıyordu.
Yüzünde ki o iğrenç gülümsemeyi yok etmek istedim . Kaçmaya başladılar ki onu bileğinden yakaladım.
Göğüsüne çok ağır bir darbe indirdim . Inlemeye başladı. Tekrar bir hamle yaptım. Kemiklerinin kırılma sesi duya biliyordum.
Penceresini savurdu ve boşluğuma indirdi . Üzerinden düştüm. Bu fırsattan istifade ayağa kalktı.
Ama bir terslik vardı. Bana saldırmıyordu. Sadece sırıtıyodu.
- Seni parçalarına ayırdığım zamanda böyle gülebilecek misin bakalım ? Dedim Sinsi bir gülüşle
Derin derin nefes alıyordu. Kendini sakinleştirmeye çalıştı. Bunu fırsat bildim ve yine üzerine atladım.
Boynunu ısırdım. Sağır edici bir çığlık kopardı. Çenemi var gücümle iyice sıktım.
Artık son nefesini vermeye saniyeler kala küçük vampir kız tekrar ortaya çıktı.
Üzerime atladı . Kollarını boynuma doladı ve beni geriye çekmeye çalıştı.
Ne oluyor lan burda ? Diye içimden geçirdim . Dikkatim dagilmişti. Kurt bunu fırsat bildi ve beni üzerinden savurdu .
Dönüştü ve boynunu tutu . Yüzünde yine o iğrenç gülümsemeyi vardı.
Bu durumun sinirimi bozmasına izin vermedim . Kurda hırlayarak
- Diğer gözünü de oymami ister misin ? Dedim
Elini istemsiz bir şekilde gözüne attı. Sonra elini hızlıca çekti .
- Ben gözümü kaybettim sen karını. Dedi sinsi bir gülüşle
- Ne diyorsun lan sen ? Dedim ve tekrar saldırıya gececekken ormanın arasına dağıldılar ve gözden kayboldular .
Arkalarından bir müddet koştuk . Sınırın oraya kadar geldik . Sonunda prens beni durdurdu.
Prens: Bu kadarı yeter . Daha fazla gidemeyiz . Dedi
Derin bir nefes aldım ve basimi geriye attım. Prens elini omuzuma koydu .
Prens: Hadi eşini yanına git oğlum. Sana ihtiyacı var. Dedi
Doğru söylüyordu. Başımı kaldırdım ve prense baktım. Ne söylicegimi anlamış gibi .
Prens: Merak etme. Ben herkesi eve götürüm . Sen git .dedi
Başımla onayladım. Dönüştüm Tam bir iki adım attım ki basim yine deli gibi dönmeye başladı.
Senledim. Ama Prens beni tutu .
Prens: İyi misin ? Dedi yüzünde panik vardı.
- B- bben bb-bilmiyorum .dedim
Gözlerim karardı. Bir anda yere yığıldım.
Gözlerimi ağır ağır açtım. Odadaydım yanımda kimse yoktu.
- ARDA , SAVAŞ? dedim sesim çok kısık çıkıyordu .
Kapı hızlıca açıldı. Arda odaya girdi Onun arkasından Savaş ve Vedat girdi . Onların hemen arkasinda Selin ve Gizem gözleri şişmiş bir şekilde içeriye girdiler.
Başım deli gibi ağrıyordu. Hafifçe doğruldum . Prens odaya girdi ama onunda yüzü soluktu.
Ardaya baktım. Başımı hafifçe tutarak.
- Ben ne zamandır buradayim ? Dedim
Arda : Üç gün oldu abi. Dedi Sesi titremişti
- NE ÜC GÜN MÜ ? Benim Esra nin yanına gitmem gerekiyor. Dedi ve yataktan kalkmaya çalıştım.
Prens: Otursan iyi olur evlat. Dedi
Bir terslik olduğunu hissettim .
Prensin elini omuzumdan çektim ve ayağa kalktım.
Kimse cevap vermiyordu. Odada zifiri bir sessizlik vardı.
- ESRA NERDE DEDIM CEVAP VERSENİZE. dedim
Selin dizlerinin üzerine çöktü ve yüzünü elleriyle kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
- KARIM NERDE LAN ESRA NERDE? dedim
Arda kafasini kaldırdı ve gözlerimin içine baktı . Gözleri doldu . Sertçe yutkundu ve
Arda : Abi yenge öldü..........4
ARKADAŞLAR BİR KAÇ BÖLÜM SONRA FİNAL VERICEM . DAHA FAZLA UZATMAK İSTEMİYORUM. TADINDA BIRAKMAK İSTEMİYORUM.
KITABIMA VERDİĞİNİZİ İLGİDEN DOLAYI SIZLERE COK TEŞEKKÜR EDERİM.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
47.87k Okunma |
2.21k Oy |
0 Takip |
75 Bölümlü Kitap |