
Okuldan çıkmış eve dönüyordum. Hava kararmak üzereydi. Son sınavlarımı da verip bitirecektim bu seneyi. Alttan derslerim olmadan hemde. Kendimi tebrik ediyorum, başarılarımın devamını diliyorum.
Nisan akşamının hafif soğuğu içimi titretmişti. Üzerimdeki yağmurluğa sıkıca sarıldım.
Hızlı adımlarla evime doğru yürüyordum. Mahalleme kadar bu hızla yürümek zorunda kaldığım için bir kere daha sövdüm dünyaya. Kadın olmak bu kadar zor olmamalıydı ya!
Evimin sokağına dönecekken ilerdeki çocuk parkında oturan Haktan gözüme çarptı. Olduğum yere mıhlandım. Uzun zamandır görememiştim.
Sakalları hafif uzamıştı. Elindeki küçük ağaç dalıyla oturduğu banktan yerdeki taşları ittiriyordu. Yanındaki kızla konuşuyordu. Kız mı?
Gözlerim kıza kaydı. Esmer benim boylarımda bir kızdı. O gülümseyerek konuşurken Haktan hiç gözlerine bakmayarak cevap veriyordu.
Kız tamamen vücudunu Haktan’a doğru döndürmüş hızlı hızlı konuşuyordu. Arada durunca Haktan başını sallayarak bir şeyler söylüyordu. Olduğum yerden duyamıyordum.
Haktan ile göz göze gelince irkildim. Boş bakan gözleri anlık parıldar gibi olmuştu ama yanındaki kız oturduğu yerden kalkıp ayakta konuşmaya başlayınca dikilmeyi kesip apartmana yöneldim.
Kimdi bu kız? Sürekli Haktan’ın kollarına dokunuyor ilgisini çekmeye çalışıyor gibiydi. Haktan neden mutsuzdu bir şey mi olmuştu acaba? O gün kesin bir şeyler olmuştu.
Evime girer girmez dış kapıya yaslanıp soluklandım. Kalbim çok hızlı atıyordu.
Gözlerinin parıldayışı gözümün önündeydi hala. Elimi kalbimin üzerine koyup gülümsedim. Resmen Haktan için atıyordu kalbim. Günlerdir sessizliğini bozmuştu yüreğim. Bu sefer bu çarpıntıdan hiç rahatsız olmamıştım. Aksine ölü gibi olan ruhum canlanmış gibiydi.
Sanki yıllardır görmemiştim o gözleri. İçim içime sığmıyor gibiydi. Terlemeye başlayınca üzerimdekilerden kurtulup pijamalarımı giyindim.
Kendimi koltuğa atarken Haktan’ın yanındaki kıza takılmıştı aklım. Elime telefonumu alıp Haktan ile sohbetimize girdim. Müsait olunca döneceğini söylemişti. Bu mesajın üzerinden üç gün geçmişti ve bana dönüş yapmamıştı…
Lidya: Sonunda gördüm seni.
Kızı soramayacak oluşum içimi burktu. Ne vardı Haktan gibi kaba kaba sorsaydım sonra burası benim mahallem lan kimse benden izinsiz giremez diye poz kesseydim.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |