
"Ben senin yatağında yatmam."
Haktan sabır çekerek gözlerini devirdi. Gardıroptan çarşaf,yastık,yorgan çıkartıp omzuna aldı ve odadan çıktı. Tıpış tıpış peşinden gittim.
Salondaki kanepeye omzundakileri bırakıp bana döndü. "İyi geceler." dedi ve arkasını dönüp giderken arkasından seslendim. "Haktan." Omzunun üzerinden bana baktı. "Pijamam yok."
Alaylı bir ses tonuyla "Sapık bir adamın pijamalarını mı giyineceksin?" dediğinde aynı gıcıklıkla karşılık verdim. "Sapık bir adamın evinde kalıyorum bence gayet yürekli bir davranış sergiliyorum." dediğimde beni umursamayıp odasına girdi.
Cebimdeki telefona baktım. Saat çoktan 5 olmuştu.Yağmurluğumu çıkartıp diğer kanepenin üzerine bıraktım. Bugün Ela'nın doğum gününü kutlamıştık. Bu yüzden üzerimdeki elbise gece elbisesiydi bununla uyuyamazdım ki. Boncukları batar bana. Haktan'ın odasının kapısı açılınca oraya döndüm. Zaten evin tüm odaları direkt salona açılıyordu. Odası dışında iki kapı daha vardı.
Haktan elindeki pijamayı bana doğru uzatırken baktığım kapılara bakındı. "Biri tuvalet öteki mutfak. İstediğini kullanabilirsin. Çekinme." dedi. Ses tonu sakin ve yatıştırıcıydı. Uykum geldiğinden dolayı mıydı yoksa vücudumdaki alkolden miydi bilmiyorum üzerime de bir sakinlik çökmüştü. Hiç laf dalaşına girmeden. "Teşekkür ederim." Dedim. Elindeki pijama takımını alıp yağmurluğumun yanına bıraktım.
Uyuyacağım kanepeyi hazırlarken Haktan "Hayırdır? Senin evinin tuvaletini mi kullanacağım diye ciyaklamayacak mısın?" Dediğinde "Yok illa bana bulaş diyosun yani?" dedim.
Çarşafı kanepeye serdim. Üzerine yastığı koyarken "Yok aman kalsın. Çenen başımı ağrıttı. Mesaj atarken en azından istediğim zaman bakıyordum. Şimdi hem ses var hem görüntü." dediğinde gözlerimi devirdim. "Haktan çok uykum var seninle tartışamayacağım." dedim. Gerçekten çok yorulmuştum. Pijamalarıma ilerlerken Haktan olduğu yerde duruyordu. Alt pijamayı elime alıp kokladım. "Bunlar temiz mi?" Tertemiz yumoş kokmasına rağmen sormuştum. Gıcıklık değil mi? "Dün giydiklerimi getirdim istersen çıplak yat. Bana uyar." dediğinde çatılan kaşlarımla Haktan'a döndüm. "Pardon? Sapık! Git buradan." Elimdeki pijamayı eteğimden dolayı çoğu dışarıda kalan bacaklarıma tuttum. Haktan "Bacaklarını kapatmak için geç kalmadın mı?" dediğinde gerildim. "Sapık pislik! Niye geldiysem buraya? Evime de sen girdin di mi? Beni buraya getirmek için. Pislik herif!" Elimdeki pijamayı kanepeye fırlatıp yağmurluğumu aldım hemen. "Nereye?" Haktan'ın yine alaylı sesine sert şekilde cevap verdim. "Gidiyorum."
"Yerinde olsaydım dışardaki yüz sarhoş sapık yerine beni tercih ederdim." Dedi. Dediğini düşünürken ellerini bilmem dercesine havaya kaldırdı. "He yine de sen bilirsin. Gitmek istiyorsan kapı orada. Benim uykum geldi uyuyacağım. Çıkarsan kapıyı sert çek."
Gıcık!
Dağ ayısı!
Odasına girerken bana son kez bakıp kapıyı kapattı. Yağmurluğumu bırkıp hızlıca pijamaları giyindim. Evi de soğuktu, cimri aynı zamanda. İnsan biraz kombiyi yükseltir. Ben daha doğalgazı açmamış olabilirim ne var bunda? Benim evim sıcaktı ondan açmadım. Cimriliğimden değil.
Uykuya ne ara daldığımı anlamamıştım. Sabah alarmım çalarken zor bela gözlerimi açtım. Tanıdık gelmeyen evde gözlerimi bir müddet gezdirdikten sonra dün gece olanları hatırlayıp yerimde doğruldum. Alarmı kapatıp saate baktım. 10.32.
Üzerimdeki yorganı kaldırıp gözlerimi kırpıştırdım. Çok uykum var! Sıcacık yatağımdan çıkıp gece incelediğim kalan iki kapıdan birini rastgele açtım. Neyseki tutturmuştum banyoyu. İçeriye girip ihtiyaçlarımı giderip hemen çıktım. Banyosu da gayet temizdi. Şaşırtıyordu beni. İçeriye girdiğimde de evi temizdi. Sevgilisi falan mı vardı, bu dağ ayısı 'erkekler temizlik yapmaz' kafasında falan değil miydi?
Uyuduğum kanepeye otururken ne giyeceğimi düşünüyordum. Gece kıyafet almamıştım yanıma. Çok güzel aferin bana.
Haktan'ın odasının kapısı açıldı. "Müsait misin?" dediğinde başımı salladım. "Lidya?" Ay! Başımı sallamıştım. Bana bakmayan adama baş sallamak ne? "Müsaitim gelebilirsin." dediğimde içeriye girdi. Bana hiç bakmadan banyoya ilerlerken "Kıyafetlerim evde kalmış." dediğimde omuz silkerek "Ee?" dedi.
"Neyse tamam demedim bir şey." dedim. Üzerime bol gelen pijamayı çekiştirdim oturduğum yerden. Kolları sürekli ellerimi kapatıyordu. Dağılan saçlarımı dağınık topuz yapıp oturduğum yerden kalktım. Banyodan su sesi gelirken uyuduğum çarşafı toparlayıp yuvarlak top haline getirdim. Bunları makineye atıp öyle gideyim bu sapığın ne yapacağı belli olmaz.
Banyo kapısı açılınca kucağımdaki çarşafları alıp Haktan'a doğru ilerledim. "Bunları makineye atıp çıkacağım." dedim. Haktan "Ben atarım. Dersin saat kaçta geç kalma." desede çoktan makinenin içerisine tıkmıştım hepsini. Yastık kılıfı,yorgan yüzü ve çarşaf anca sığmıştı. "Deterjan ne tarafta?"
Haktan ne yaptığımı yeni anlamış olacak ki alaylı sesine döndü "Hee sen benim bunları makineye atmayacağımdan şüphelendin. Korkma uyuduğun çarşafa azmam. Kalk, evine gidelim. Hazırlan okuluna git." dediğinde makinenin önünden kalktım. "Ne olacağı belli olmaz." dediğimde Haktan nefes vererek hafif nemli yüzüne sertçe elini gezdirdi. "Ya sabır! Kızım! Sapık olsam gece rahat mı bırakırdım seni? Teşekkür edeceğine hala söyleniyosun. Beni delirtme,otur şurada üzerimi değiştirip geliyorum." dedi ve odasına girdi.
Çok geçmeden üzerini değiştirmiş şekilde çıktı. Bende kıyafetlerimi kucaklamıştım. Pijamaların üzerini yağmurluğumu da giyinmiş Haktan'ı beklerken gelmişti. Hiç konuşmadan çıkış kapısına gelip ayakkabılarımızı giyindik. Çaktırmadan Haktan'a baktığımda kaşları çatık ayakkabısını giyiniyordu. Çok mu abartmıştım acaba?
Yine aynı sessizlikle kapıyı açıp apartmana çıktığında peşinden bende çıktım. Kapıyı çekip kilitledi ve merdivenlere yöneldi. "Teşekkür ederim." dedim sessizce. Duyduğundan emin bile değildim. Sesim içime kaçmıştı sanki. Haktan'ın peşinden giderken çok uzak olmayan evime vardık. Kapısı hala açıktı. Haktan hiçbir şey demeden dış kapının önünde beklerken dudaklarımı birbirine bastırdım. İçeriye girip hızlıca üzerimi değiştirdim. Okul için olan kol çantamı da alıp evden çıktığımda Haktan telefonda biriyle konuşuyordu. Önüne geçip telefon konuşmasının bitmesini bekledim.
"Hakan konumu atacağım. Bekliyorum seni." dedi ve aramayı sonlandırdı.
"Buradan sonrası bende. Okuldan gelince kilidimi değiştiririm. Teşekkür ederim her şey için." dediğimde Haktan güldü. "Sen okuldan gelene kadar evine sokak köpekleri yerleşir." dedi sonra devam etti. "Sana son iyiliğim olsun. Kilidini değiştiririm. Sen git, geldiğinde anahtarını alırsın benden." Dedi.
"Gerek yok. Ben hallederim gerçekten. Yeterince yük oldum sana. Sabah için de özür dilerim çok abarttım." derken Haktan yine güldü. "Hadi okula geç kalıyorsun." dedi.
Mahçup olmam hoşuna gitmişti. Dağ ayısı! Gözlerimi devirip apartmandan çıktım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |