
"Oğlum nerdesiniz?" dedi orta yaşlı kadın arkasından gelen gün arkadaşlarıyla birlikte salona doğru yürürken. Hareketleri oldukça rahatlamış ve kendisinden emindi. Olacaktı bu iş,uçarı kaçarı yoktu.
Gün arkadaşlarıyla kesinlikle güçlü bir malumata ulaşmışlardı. Kazanacak taraf olduklarından emindi. Elinde ki saklama kabıyla salona girdi. Geniş salonda ki koltuklara çocuklar resmen erimişti sıcaktan. Camlar sonuna kadar açık olmasına rağmen terden su olmuşlardı.
Açık camlardan giren yazın sıcak rüzgarı perdeyi adeta dans ettiriyordu.
Dört hanım arka arkaya girdikleri salonda boş olan koltuklara çöktüler. Hepsinin gözü de elinde ki küçük oyuncak şeklinde ki vantilatörden kendisini serinlemeye çalışan bir yandan da diğer elinde ki elmayı yiyen genç adamdaydı.
Kısa sarı saçlarına tuttuğu vantilatör son anlarına dönüyordu. "Bana pil getir Ateş." dedi bıkkınlıkla genç adam.
Ses gelmeyince gözlerini yediği elmadan kaldırıp açtı. Salonda ki herkesin gözü onun üzerindeydi. "Farkındayım,çok dikkat çekici, yakışıklı,karizmatik bir insanım da n'oldu?"
"Hiiç, Alişim. Ne olabilir sanki." dedi annesi yüzünde ki sırıtmayla.
"Ben bu bakışları biliyorum anne. Ne oldu, dökülün bakem. "
Ateş abisine orta sehpanın üzerinde duran geniş tabaktan bir tane daha elma alıp fırlattı.
"Sağol lan, bu bitmişti." dedi Ali gülerek elmayı havada kaparken.
"Ayı gibi yiyor, gram kilo almıyor ne lan bu!" diye ağzının içinden söylendi Ateş. Kendisi su içse kilo olarak kendisine dönüyordu, abisi ne yerse yesin kilo almıyordu.
Şerife hanım yüzünde ki sırıtmayla elinde ki saklama kabını oğlunun eline verdi. Ali saklama kabını alınca resmen gözleri parlamıştı. Hızla kapağını açıp içinden ince uzun kızarmış böreği kavrayıp ağzına attı.
Damak tadına ve ruhuna hitap eden tatla resmen sarsılmıştı. Kafasını koktuk kolundan arkaya arkadaşlığı gözlerini kapattı.
"Off, bu çok lezzetli. Hiç böylesini yememiştim" dedi saklama kabından bir tane daha sigara böreği alırken. " Her yaptığınız çok güzel olur ama bu aşşırı lezzetli olmuş, bayıldım ellerine sağlık."
"Tarifini bana bile vermedi, artık onu görünce ellerine sağlık dersin bir de tarif istersin."
"Kim yaptı ki?" dedi Ali kapta ki sigara böreklerini birer ikişer yutarken. Resmen şu an yemek canavarına dönüşmüştü. Gözü dönmüştü.
"Yeni taşınanlar var ya, onların kızı. Eli de pek hamaratmış. Benden güzel yapmış böreği baksana."
"Hıı. " diye mırıldandı Ali, annesini duyup duymadığı şaibeliydi.
"Diyorum ki su böreklerini komşunun kızı yapnış, hani yeni taşınmış olan."
Ali börek sarhoşuyken konuştu. "Esmer güzeli olan mı?"
"Kız güzel mi yani?"
"Güzele güzel demem, güzel benim olmadıkça. "
"Ne!?" dedi salonda ki herkez neredeyse bağırır şekilde. Ağızları şaşkınlıktan nerdeyse iki metre açılmıştı.
Kesinlikle Ali'den beklenmeyen sözlerdi bunlar.
"Böyle güzel börek yemedim." dedi Ali, herkez sessiz sakindi çünkü hâlâ şaşkınlığı üzerlerinden atamamışlardı.
"Güzel demem için o kızı beni o kıza vermek zorundasınız."
"Abi düğün ne zaman?"
üzgünüm gençler bölüm yazmadım 4 gündür çalışıyordum işten eve gelince de ölü gibi yatıyordum o yüzden bölüm yazamadım
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |