70. Bölüm

⁶⁹

morkanatlızamanlar
morkanatlizambak

baştan sona özür dileme bölümü jhjb

Bazen hayatı kararlarımız ve düşüncelerimiz şekil verirdi. Bazen de bir adım atmak, bir adım ileri gittiğini sanarken on adım ileride olmak gibiydi.

Bazı anlar da bu bir adım bi anlık deli cesaretiyle ortaya çıkardı. Tıpkı şimdi Atıf'ın yaptığı gibi. Hiç bir hazırlığı yokken elinde dalından yeni kopmuş bir gülle ne yapacağını bilemez haldeydi. Kafası karma karışık...

Bir yanı eve geri dönmesini söylüyordu fakat diğer yani hâlâ büyük bir güçle ileri doğru adım atıyordu. Şimdi yapmazsa hiç yapamazdı belki de. Ve Atıf, Filize'yi kaybetmeyi göze alamıyordu. İlk defa yaşadığı bu duyguların peşinden gitmek ne kadar mantıklıysa o kadar mantıklıydı.

Tamam emin değildi duygularından, ne hissettiğinden fakat içinde bir yerlerde bir şeylerin olduğundan emindi. Bu cesaretle adımlarını hızlandırıp genç kıza yetişti.

"Filize? "

Genç kız dalgınca attığı adımların sekteye uğramasına neden olan sesle yavaşladı. Bakışlarını ses gelen tarafa çevirdiğinde gördüğü yüzle gözleri koca koca açılmıştı. Atıf onun peşinden mi gelmişti?

"Filize ben şey... " dedi Atıf boşta ki elini ensesine atıp. Şu an yerin dibine girmek istiyordu, resmen sesi teklemişti.

"Evet sen? "

"Ben... " ensesinde ki elini yanına düşürüp diğer elinde ki yeni dalından kopmuş olan gülü karşısında ki kıza doğru uzattı. "Ben özür dilerim, kalbini kırdıysam eğer affet beni. "

Filize şaşkınlıkla karşısında elinde ki gülle kızarıp bozarıp özür dileyen genç adama bakıyordu. Asıl kendisi özür dilemeyi düşünmüştü aslında. Fakat utanmıştı, evet o kadar şeyi yazarken utanmamış olabilirdi ama şu an kendisine umutla bakan Atıf'ın karşısında ezilip büzülmek istiyordu.

"Sen niye özür diliyorsun ki Atıf? Sen haklıydın." genç kız fark ettirmeden sessizce yutkunup bakışlarını yere dikti. "Asıl ben özür dilerim, seni rahatsız ettiğim için. Sen yazmamı istemediğin halde yazmaya devam ettiğim için. Engellediğin zaman engeli kaldırttığım için."

Ellerinde sıkı sıkıya tuttuğu poşetleri utancıyla boğmak ister gibi daha fazla sıktı. "Ben gerçekten özür dilerim. "

"Özür dileme. "

Filize yerde ki yeşil harelerini kaldırıp bakışlarını birleştirdi. "Ama özür dilemek istiyorum. "

"Ben de özür dilerim, seni kesinlikle kırmak istememiştim. " dedi Atıf elinde ki gülü genç kız uzatarak. Elinde ki gül alınmayınca genç kızın ellerinde baktı. Tabii ya ellerinde poşetler vardı. Sağ elinde ki sıkı sıkıya tuttuğu poşetleri çekip almış yerine de taze gülü kondurmuştu.

"Teşekkürler."

Atıf genç kızın gülen dudaklarına kızaran yanaklarına baktı. Çok tatıydı, tabi bazen çirkef oluyordu ama her gülün dikeni olurdu.

"Fırat eve gidince beni saksıya dikecek bu son görüşmemiz olabilir, bari sarıl. "

Filize anlamaz bir şekilde karşısında ki adam baktı. "Niye seni saksıya diksin? "

"Fırat'ın gülünü kopardım aceleyde sana yetişebilmek için, o yüzden. "

"Anladım." dedi genç kız hemen sonrasında fazla düşünmeden sevdiği adamın beline kollarını doladı. Hâlâ bir elinde ağır market poşeti diğerinde gül olduğu için bu eylemi biraz zor gerçekleştirmişti.

Fakat bu onun için bir sorun teşkil etmiyordu. İlk defa Atıf'a sarılıyordu ve sarılmasını genç adam kendisi istemişti. Hiç bir baskı qltında kalmadan. Bu çok güzel bir adımdı.

Atıf aniden kendisine sarılan genç kızla neye uğradığını şaşırmıştı, resmen şu an dengeleri alt üsttü. Tamam kendisi istemişti sarılmasını ama cidden sarılacağını hesaba katmamıştı.

Filize'nin saçlarına doğru kafasını eğip derin bir nefes çekti içine, sanki rahatlmıştı. Omuzlarından ağır bir yük kalkmış gibi hissetti. Az kalsın kanatlanıp uçacaktı. Bu rahatlamışlıkla çenesinin bağı düştü sanki.

"Ben... " dedi derin bir nefes alırken. "İçimde bir yerlerde seni buluyorum sanki, ordasın ve yerleşiyorsun gün geçtikçe. Ve ben kalbimde ki yerinden hiç ayrılmamanı istiyorum. Hep orda kal, benimle. Her zaman ki gibi laf kalabalığı yap, laf söz dinleme, burnunun dikine git ama yerinden hiç ayrılma. "

Şaşkın bir ses böldü konuşmasını. "Ne? Ben yani laf dinlemez miyim cidden Atıf? "

"Evet, öylesin. "

"Küstüm gidiyorum. " dedi genç kız Atıf'dan ayrılıp arkasını dönerken. Yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Seviyordu işte!

O da seviyordu!

İlhamimi kim çaldı ağlıycam yaa

oy ve yorumlarda düşüş gözlemliyorumm

barun sobti niye bu kadar tatlı ve yakışıklıı? ¿



​​​​​

Bölüm : 04.02.2025 16:29 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...