

Ayda Şehrinaz hanımın odasından çıktığında saatler neredeyse gece yarısını gösteriyor ve çöl Sarayı son zamanlarda geçirdiği sessiz gecelerinden birini daha yaşıyordu.
Parmak uçlarında hafifçe yükselerek yürümeye başladığında ise aklı onu doğruca yatağına doğru sürüklese de içinde bir türlü bastıramadığı o duygu sebebi ile diğer koridorun kapısını hafifçe araladı.
O sabah şahit olduğu konuşmanın geçtiği odanın bulunduğu yönü tekrar hatırlayabilmesi için bir süre duraksadıktan sonra önüne açılan merdivenlerden sağa dönerek doğru kapıyı buldu.Oda kapısının altın kaplamalı tokmak kolu duvardaki gaz lambasının ışığında parıldadığı esnada delice atan kalbi yerinden çıkacak gibiydi.
Az sonra ince ve titrek parmaklarını uzatarak hafifçe çevirdiğinde açılmasını beklediği kapı kapalıydı.
Umut ettiği şey Zaid'e duyduklarının ne anlama geldiğini açıklayacak bir kağıt parçası ya da yazılı özel bir belge bulabilecek olmasıydı.Ancak az sonra yeniden çevirdiği tokmağın çıkardığı ses ve sabitlenişinden anladığı üzere kapı kesinlikle kilitliydi.
Oradan ayrılarak koridora devam ettiğinde yeniden sessizce yürümeye başladı.Köşeyi döndüğü gibi önüne çıkan bordo renkli büyük camlar dikkatini çekince kısa bir anlığına duraksadı.
Tepesinde büyük bir kementin yer aldığı girişinde beliren işaretleri göre burası bir kütüphane olmalıydı.Çekinerek uzattığı başını yukarıya doğru kaldırdığında gördüğü görüntü onu adeta büyülenmiş gibiydi.
Ahşabın cilalanarak yeniden boyandığı büyük rafları dolduran kitaplar tıpkı birer ince gibi dizilmiş üzerlerine ise ayrı ayrı numaralar ve bilgiler etiketlendirilmişti.Ayda o saniyelerde bu göz alıcı manzarayı nefesi kesilerek izlediğinden onu dikkatle süzen iki çift gözü fark edememişti.
Hafif bir öksürme sesini duyarak ani bir sıçrayış ile olduğu yerde irkildiğinde neredeyse çığlık atacak kadar korkmuştu.
"Prens Zaid."
"Ayda...Bir sorun mu var?Neden buradasın?"
"Ben...Şey efendim.Uyku tutmadığından sarayı biraz gezinmek istemiştim kütüphaneyi fark edince de duraksadım."
"Büyüleyici görünüyorlar öyle değil mi?"
"Evet efendim."
"Seviyor musun okumayı?"
"Pek tabii...Babam hepimize hediye olarak kitap alır ve sesli olarak okumamız için bizi sıralardı.Sahra ablam büyük olduğu için daha çok okur ben de geride kaldığım için ağlardım bazen."
"Demek Sahra'da seviyor okumayı?"
"Hepimizden çok."
Bu sorusu üzerine tıpkı ablasına benzeyen siyah gözleri hüzünle gölgelenince elbetteki bu durum Zaid'in gözünden kaçmamıştı.
"Ablanı ve kardeşini özledin değil mi?"
Ayda o saniyelerde başını öğerek dolmaya başlayan gözlerini saklamaya çalışsada gözünden hızla akan iki damla gözyaşı yanaklarından süzüldü.
"Evet...Hem de çok!"
"Emin olabilirsin ki yakın bir vakitte sizi kavuşturacağım Ayda."
"Pekii ya daha sonra?Yani daha sonra ne olacak? Anlattıklarına göre yeniden onunla evlenmek istiyorsun..."
"Evet...İstiyorum ancak bir süreliğine bazı engeller var."
Ayda hafifçe gülümseyerek duyduklarını üzerine ıslanmış yanağını silerek konuşmaya devam etti.
"Biliyorum...Ben artık bu konuları anlamak için yeterince büyüdüm prens.Hem Şehrinaz hanımın acısı yeni ve daha yas sürecinde.Bir de sanırım..."
"Ne Ayda?Rahatça konuşabilirsin seni dinliyorum."
"Onun eşi yani eski kral Nahwal'dan dolayı biraz tedirginsin.O adamı hiç sevmedim."
Zaid beklemediği bu cevap karşısında tedirgin olarak biraz gerilse de bunu belli etmemek adına sakin ses tonu ile konuşmaya devam etti.
"Bunu sana düşündüren şey ne oldu?"
"Hiç...Hiçbir şey.Yani öyle düşündüm."
"Onunla karşılaştın o halde?Konuştunuz mu Ayda?Yüzüme bak lütfen."
"Yalnızca bir kez.Ben...Merak etme sakın...Tembihin üzerine ona gerçek kimliğinden katiyen bahsetmedim."
"Işte bu çok iyi."
"Yalnızca beni daha önceden bir yerden hatırlayıp hatırlamadığını sordu.Ben de saraya yeni geldiğimi söyledim."
"Anlıyorum...Sen yine de ondan uzak dur Lamia.Bu arada gerçek ismini hiç kimseye söyleme."
"Bu husus sürekli aklımda prens Zaid...Siz tedirgin olmayınız."
"Peki Ayda sanırım artık odana dönmelisin...Bu arada okumak istediğin kitap varsa ne vakit istersen çekinmeden al."
"Teşekkür ederim efendim."
Ayda saniyeler içinde kütüphaneden ayrılarak kendi odasının bulunduğu merdivenlere doğru yöneldiğinde karşıdan gelen bir muhafız ile göz göze geldi.Adamın yanından geçerken hemen esvabını düzelterek bakışlarını kaçırsada ceketinde gördüğü broşun üzerindeki semboller onu oldukça şaşırtmıştı.
Bu işaretleri ilk kaçırıldıkları gün yaşlarına göre ayrıldıklarak götürüldükleri deponun anahtarlığında gördüğünden kesinlikle emindi oysa.Onları oraya kilitleyen kişinin elinde anahtarda asılı olan metalin ucunda sallandığını da hatırlıyordu üstelik.
Muhafızın bu karşılaşmadan sonra adımlarını biraz yavaşlattığını fark ettiğinde ise hemen hızlanarak odasına doğru yürümeye başladı.
Ayda'nın gidişinin ardından kütüphanede dolanmaya başlayan Zaid eline aldığı şiir kitabı ile bir süre oyalanarak daha sonra tekrar çalışma odasının yolunu tutmuştu.Her nasılsa düğün gecesinden sonra Sahra'nın bu saraydan gidişi ile geceleri uykuya dalamıyor uyusa dahi karışık rüyalar görüyordu.Tüm bu olayların ardından Nahwal'ın krallığı ve bir de Leila'nın vefatı eklenmesiyle bazen yalnızca iki saat kadar uyuyarak tüm geceyi ayakta geçiriyordu.
Bu gece ise aklına takılan husus Ayda'nın Nahwal ile karşılaşarak konuşması olmuştu ki bunun son derece tehlikeli olabilecek bir durum olması oldukça canını sıkıyordu.
Küçüklüğünden bu zamana çok iyi tanıdığı amcasının hafızasının ne kadar kuvvetli olduğunu bilir ve eğer Ayda'dan şüphe etti ise aklındakiler için mutlak surette cevap isteyeceğini de adı gibi bilirdi.
Ayda'yı Nahwal'dan koruması gerektiği için yarın sabah ilk iş Hafsa'yı uyaracak ve onu göz hapsinde tutmasını isteyecekti.
Ertesi sabah...
Her gün düzenli olarak yaptığı kısa yürüyüşü için sazlık otların bulunduğu patikaya doğru yönelen Nahwal,peşinden gelen ayak seslerini duyarak geriye doğru döndü.
"Efendim..."
"Söyle Abal."
"Biliyorum bu saatte rahatsız edilmek istemezsiniz ancak dikkatimi çektiği üzere haber etmek isterim ki muhafız Ensar beni takip ediyor."
"Emin misin Ya-Abal"
"Evet efendim.Dün dışarıya çıkışım ile birlikte tüm gün peşimdeydi.Ben de şüphe çekmemek adına çarşıda dolanmak zorunda kaldım."
"Anlıyorum."
"Efendim sanırım ki Zaid'in artık şüphe ettiği bazı hususlar var."
Nahwal ciddileşen yüzü ile birlikte ellerini arkasında bağdaştırarak konuşmasına devam etti.
"Toplantıdaki o durumun farkındayım hali hazırda seni takip etme sebeplerini düşünüyorum.Çok dikkatli olmalıyız Abal...Çok."
"Pek tabii."
"Bu arada senden bir isteğim olacak."
"Emriniz üzerine olmuş bilin efendim."
"Sultanım için saraya yeni gelen iki hizmetliyi araştırmanı istiyorum.Hemşire ve şu kız...Lamia...Evet.Nereden geldikleri,onları burada kimin seçtiğini...Haklarında öğrenebildiğin her ne ise işte."
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 13.8k Okunma |
1.14k Oy |
0 Takip |
35 Bölümlü Kitap |