32. Bölüm
Seher Meriç / Çöl Sarayı Prensesi / 32. Bölüm

32. Bölüm

Seher Meriç
morsesilya40

Tüm bu olanlar bir rüya ile başlamıştı Zaid için.

Annesini rüyasında gördüğü sabahın etkisiyle çıktığı yolda Sahra'yı görmesiyle devam etmişti her şey.

O güne dek Nahwal'ın planlarından haberdar değildi ve şimdi de bu olaylar sayesinde onun gerçek yüzü ile tanışmıştı.

Babası ona güvenmediğini her zaman söylüyordu ancak yine de bu kadar vicdansız biri olabileceğini hiç hesaba katmamıştı.

Kızı Leila'yı dahil kendi çıkarları doğrultusunda kaybetmiş Şehrinaz hanımın büyük acısının sebebi olmasının ardından şüphe ettiği bu durum en ağır olanıydı.

Zaid'in ona karşı hiçbir zaman başka türlü bir duygu beslemediğinden emin olmalarına rağmen kızlarına baskıladıkları bu aşk adım adım bu kötü sonu hazırlamıştı.

Şimdi söz konusu ise tehlikede olan başka hayatlardı.

Odasına çekildiği o günün sabahında artık yapması gerekenin ne olduğunu çok iyi biliyordu Zaid.

İlk önceliği Sahra ve kardeşlerini güvene alarak ardından Nahwal'ın kötülükle yaptığı câni işlerini ortaya dökecekti.

Bu sebep ile İlk iş olarak Abal dışında onun en yakın olduğu ve dış işlerini toparlayan muhafızlarını gizlice huzuruna çağırdı.

Bir kese altının çözemeyeceği dil olmadığı gibi olası suçlulara adledilecek cezayı hatırlatmasıyla elbet bir şeyler öğrenecekti.

Az sonra yanına çağırdığı El-Ensar'a tüm bu olanları anlattığında ise onu dikkatle dinlemiş ve gerekeni mutlak yapacağının garantisini vermişti.

Zaid bekleyişi esnası da arkasına yaslanarak yorgunluğunun verdiği ağırlık ile gözlerini kapattı.

Kendisini bekleyen tatlı bir uyku onu adeta içine çekmişti.

Daha sonradan hatırlayacağı üzerine rüyasında çölün seraplaşmış görüntüsünde bir atın sırtında ilerliyordu.

Bir yere yetişmek için gösterdiği çabanın yanında sanki çölün hiç bitmeyecek tozu yolunu kapatıyor ve karşısında Sahra'nın ağlayan yüzü belirliyordu.

Uyuduğu bu kuşluk uykusundan sıçrayarak uyandığında ise neredeyse akşam olmak üzereydi.

O öğlen Zaid'in aksine ayaktaydı Sahra ve gün boyunca kızlarla konuşmuş çok temkinli olmalarını gerektiğini hatırlatmıştı.

Kendilerine ayrılan misafir alanından dışarıya çıkmamaları konusunda çok temkinli hareket ediyordu.

Bir süre demişti Zaid...Bir süre...

Bu sarayda kalmaları için ne kadar yorulduğunu ve çabaladığını gördükçe üzülüyordu.

Her yine de birbirlerinden uzaklaşmaları durumunda daha da fazla acı çekeceklerinden emindi artık.

Kızların kalmaları için sergilediği bu tavırlarını hiç beklemediği için bu duruma umutsuz bakmıştı aslında.Kaldı ki şu an hallerinden gayet memnun odalarda keyifle dolaşıyorlardı.

Kendine gelmesini sağlayan Zaid'in son sözlerini duyduğunda olacaklardan kaçmayarak kabullenmesi gerektiğini daha iyi anlamıştı.

Ve şimdi bunun için kızlarla birlikte mücadele edecekti.

Gün batımının çöle vuran ışıklarının yansıyarak sarayın kubbesini aydınlattığı sıralarda ise Zaid,Ensar'ın huzuruna getirdiği muhafız ile konuşuyordu.

"Efendim ben saray dışında bir depoya erzak taşıdım.Bir hayli yüklüce yani.Kime hangi amaçla olduğunu bilmiyorum.Abal'ın yardımcısı El-Üzeyir emretmişti."

"Kaç gün ve ne vakit gittin oraya?"

"Son altı ay içinde üç kez gittim efendim."

"Peki bunun için elinde mühürlü bir izin belgesi,yazılı bir tutanak var mıydı?"

"Hayır yok yalnızca denileni yaptım."

"Anlıyorum...Usulsüz,belgesiz yapılan işler var ve bu durumu gerektiğinde üyelere de anlatacaksın.Yalnız benden emir gelene dek bu durumu hiçbir yerde konuşma ki sen de ceza almayasın."

"Affınıza sığındım efendim.Elbette bu dediklerinize uyacağım."

"Abal bu ara hizmetliyi görevlerden biraz uzak edin sorgulayan olursa rahatsız olduğunu söylersiniz."

Az sonra hizmetli adamın odadan ayrılmasıyla Abal'ı ve bir kaç muhafızı daha tekrar yanına isteyen Zaid deponun yerini tespit etmek için hazırlıklarını tamamlamıştı.

Sarayın dışına çıkmadan yapması gereken tek bir şey daha kalmıştı ki o da kızların güvenliği için muhafızlarına uyarıda bulunmak olacaktı.

Haftaya yapılacak olan kurul için hanedanlık üyelerine gönderilecek katılım zarflarınıda mühürlemesinin ardından odadan çıktı.

Aynı dakikalarda sarayın diğer binasında huzursuzca dolanan Nahwal ise elindeki son kozu oynamak için gecikmemiş Şehrinaz hanımı zehirlemeye başlamıştı.

"Hemşirenden memnun musun?"

"Pek tabii...Verdiği ilaçlar iyi geldi artık geceleri uyuyabiliyorum."

"Memnun oldum elbet...Yalnız bir sıkıntı var.Nasılsa duyulacak ya daha öncesinde ben söylemek istedim sana."

"Hayırlar olsun."

"Pek değil sultanım.Şu...Hemşirenin birlikte saraya geldiği hizmetli kız...Lamia..."

"Evet ne olmuş o masuma?"

"Değilmiş işte..."

Şehrinaz hanım karşısında dikilen kocasının her halini bildiği gibi bu yüz ifadesinden hoşnut kalmamış bir şekilde anlattıklarını dinliyordu.

"Nasıl yani değilmiş!Kıvrandığın ve anlatmak istediğin her ne ise şöyle."

"O kız yani Lamia...Sahra'nın kız kardeşi Ayda'ymış."

Şehrinaz o saniyelerde tam olarak ne duyduğunu anlayamamış nutku tutulmuş halde Nahwal'a bakıyordu.

Çıkmayan sesi ve ifadesiz bakışları sonrası kendine geldiğinde duyduğu o sözlerin anlamını yeniden düşündü.

"Sen ne diyorsun be adam.Benim kızımın ölümünün üstüne bu ne demek oluyor?

"Zira ben de üzgünüm ki söylediklerim gerçektir Şehrinaz."

"Tövbeler olsun...Zaid daha ne istiyor bizden?Amacı beni kahretmek mi?Nasıl girer o kız saraya?Sen nasıl izin verirsin böyle bir şeye?"

"Biraz yavaşla sakinleş önce.Benim bir ilgim yok elbette.Zaid almış onu saraya anlaşılmasın diye de ismini değiştirmiş ben de tüm bunları yeni öğreniyorum."

"Ya ne yaptın?Duyduğunda ne yaptın?Dikilmedin mi karşısına?Nasıl kabullenirsin?Nerede o kız şu an Nahwal,nerede?"

"Kızımın gezdiği yerlerde gezdi...Ben ona bu ellerimi,bileklerimi uzattım...Beni bu yatağa o yatırdı,saçlarımı taradı."

Şehrinaz akıtmaya başladığı gözyaşlarını silerek doğrulduğunda kocasının yanına giderek ellerini onun yakasına dayadı.

"Yaradan biliyor ya hep seni suçlamıştım.Zaid babasının oğludur doğrudur dedim merhamet ettim.Oysa artık anlıyorum ki o kızlar için herkesi ezip geçebilir."

"Senin krallığın için bugüne dek yüreğimin acısını yuttum ancak artık tâkatim kalmadı.Kadınlık hakkım için istiyorum senden ne olursun... O kız bu saraya ayak basmasın.Duyuyor musun beni Nahwal...Leila'mın soğuk bedenini toprağa koyan bu gözler o kızları görmesin."

 

 

 

 

 

Bölüm : 11.12.2024 19:25 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...