34. Bölüm
Seher Meriç / Çöl Sarayı Prensesi / 34. Bölüm

34. Bölüm

Seher Meriç
morsesilya40

El-Ensar çalışma odasından içeriye girdiğinde yüzünde yorgun bir ifade ve Zaid'in şüphelerininin doğru olduğuna dair izler taşıyordu.

"Neler buldunuz?"

"Üzülerek söylüyorum ki öğrecekleriniz karşısında siz de çok öfkeleneceksiniz."

"Dinliyorum Ensar..."

"Efendim...Erzak deposunu bekleyen görevliler bizi görünce büyük şaşkınlığa uğradı.Halihazırdaki telaşlı ve korkmuş hallerinin üzerine gidince de haliyle dilleri çözüldü.Genç ve çocuk yaştaki kız-erkek kölelerin satılamak üzere tutulduğu bir binaya götürüldük.Hepsi korkmuş gözlerle bizi izliyorlardı.Yaşı büyük olan ve dilimizi anlayan bir kaçını şahit olmak üzere saraya getirdik.Diğerleri de şimdilik korumamız altında."

"Gördüklerimiz akıl alır gibi değildi.Bir insan nasıl ve neden böyle bir şey yapar efendim.Akıl alır gibi değil."

"Hırsları yüzünden Ensar,hırsları yüzünden.O hayattan bu şekilde beslenen biri.Eline geçecek olanlara bakmış yalnızca.Kaybolan çocuklar üzerinden bunu bir ticaret olarak düşünmüş.Elbette cezasını hakkıyla çekmeli.Hem de tez vakitte.Biz o yüzden vakit geçirmeden bir toplantı duyurusu yapalım."

"Efendim söylemek istediğim bir şey daha var ki Sahra hanım ile olan durumunuz için hanedanlık biraz tepkili.Bir kısım üyeler çoktan saraya gelerek duruma açıklıklık gitmenizi bekliyorlarmış.Yan binada şimdiden bu toplantıya katılacak kadar üye var."

"O halde biz de toplantıyı hemen şimdi yapacağız.Toplantı sonrası için ise nişan düzenliyoruz.Madem söylentiler var durumu artık açıķça bilsinler.Biz de haksız suçlamalardan kurtulalım.Hafsa sultan alışverişten döndüğünde ona da olanları hemen ilet ki bu gece için sofralar kurulsun.Ayrıca kızlarla konuşsun Sahra'ya durumu belli etmesinler.Nişanın beklemediği bir zamanda olması kısmetmiş ayrıca böylesi belki daha hoş olacaktır."

Zaid'in bu sözleri ile gergin yüzü gülümsemeye başlayan Ensar başını eğerek kapıya doğru ilerledi.

"Pek tabii efendim...şimdilik izninizle."

Yarım saat kadar sonra alışverişten dönerek saraya giren Hafsa ise yaşadıkları olaydan etkilenmiş olan Sahra'yı teselli etmek için ona telkinler veriyordu.Kızlar moralsiz biten akşamın sonunda sarayın karşı binasındaki araç yoğunluğunu görünce Hafsa'ya dönerek sessizce işaret etti.

Onun susmaları için verdiği ifadeye göz kırpıktıklarında durumu anlamaması adına ablalarını lafa tutarak diğer binayı görmemesini sağladılar.

İçeriye giren Hafsa akşam mağazada yaşadıkları durumu Zaid ile konuşmak için oldukça telaşlı hareket ediyordu ki onu durduran Ensar olanları bir çırpıda anlattı.Tüm öğrendiklerini ve bu gece için hazırlanacakları nişanın bilgisini büyük bir memnuniyet ile karşılayan kadın akşamın sonunda nihayet rahat bir nefes alarak soluklanabilmişti.

Ve bu durumu vakit kaybetmeden kızlarla paylaştığında olanları ablalarına duyurmamak için sessiz çığlıklar attıklarında şahit olduğu o anlar için içten içe dualar ediyordu.

Elbette bu duyduklarının ardından bir tek üzüldüğü şey vardı ki o da gerçekleri birazdan öğrenecek olan Şehrinaz sultanın durumu olacaktı.

Zaten amca Nahwal'ı oldum olası sevmeyen Hafsa,onun Afrah zamanında da yaptıklarını hiç tasvip etmiyordu.

Kral olmayı daha o zamanlardan aklına koymuş olmasına mı,kızı Leila'yı bu uğurda bile bile harcamasını mı yoksa elinde büyüyen Zaid'den daha küçük yaşlardan itibaren haz etmemesini hangisini saymalıydı.

Yine de bunları düşünmemeye çalışarak Afrah'tan kendisine emanet edilen prensinin ve Sahra'nın nişanı için kısa sürede olabilecek en güzel daveti sunmaya kararlıydı.

Kızları tembihleyerek özel yemek bahanesi ile ablalarını hazırlamalarını istedi.Ayrıca tüm ahçı ve hizmetkarlara yemek salonunu hazırlattırak masaların düzenini kurdurdu.

Tam da o dakikalarda toplantı salonuna doğru yürüyen Zaid ise olacaklardan habersiz köşesine kurulmuş olan Nahwal'ın yüzüne bakmamaya çalışarak salona geçti.

Kalbinde hissettiği duygularla ona karşı olan öfkesini bastırmaya calışıyor olsa da aslında bu durum kendisi için de birer işkence gibiydi.

Onlarca insanın ve Sahra'nın kardeşlerinin vebaline giren o adam ile aynı kanı taşıyor olmak bile yeteri kadar ağırdı.Ancak her nihayetinde az sonra başlayacak olan toplantıyla tüm bu eziyetlere artık bir son verecek ve olması gereken adaleti sağlayacaktı.

Tüm bunlar olurken salonun az ilerisindeki oda da Zaid'in bir toplantıya hazırlandığını duyan Şehrinaz hanım söyleceği sözler için fırsat kolluyordu.Ancak bilmediği bir şey vardı ki o da az sonra söyleceklerinin yerine eşinin tutuklanılışına şahit olacaktı.

"Nasıl yaparsın?Bunu nasıl yaparsın Nahwal?"

Toplantı sonrası dakikalarca gözyaşlarını akıtan,Nahwal'ın ona aktardığı tüm zehri boşaltan kadın ah edip inlerken,onu teselli eden kişi ise Sahra'ya o sözleri söyleyen kadından başkası değildi.

Tüm hanedanlık üyelerince duyulan bu olayın herkesten çok Şehrinaz'ı etkilediği acı bir gerçekti.

O Leila'nın hayali gözünün önünde yaşatan acılı bir anne iken duydukları sonrası artık bir ölünün daha yasını tutacaktı.

Geceye doğru geçilen davet yerinde hâlâ olayın fısıldaşmaları sürerken odasında habersizce kendi nişanına hazırlanmış olan Sahra kızları izliyordu.

"Çok güzel oldunuz kızlar da sizce bir akşam yemeği icin fazla abartmadınız mı?

"Aldık deniyoruz işte.Hem en son ne zaman böyle giyindiğimizi hatırlamıyorum bile."

"Aynen ben de öyle Ayda ablacım.Gerçi sarayda biraz kilo aldım da sorun etmiyorum.Sahra ablama bak o hâlâ incecik.Hem elbisesi çok yakışmamış mı?"

"Gelin olacak diye öyle."

"Kızlarrr ne saçmalıyorsunuz!"

Onların muhabbetleri üzerine odaya giren Hafsa Zaid'in odaya girmek için izin istediğini ilettiğinde kızlar çoktan kıkırdayarak kapıya yönelmişti.

"Ne oluyorsunuz?"

"Zaid...Sen?Hoş geldin."

"Bu kez gerçekten de Hoş buldum Sahra'm."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 17.12.2024 00:43 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...