2. Bölüm

Bölüm 2 : 28 Felaketi

Lloyd Frentero
mrpandav

Naypa Hakoyoshi

28 Felaketi, 2028 yılında gerçekleştiği için bu isimle anılmaktadır. Felaketi yapan kişi, Naypa Hakoyoshi isimli 11 yaşında bir çocuktu. Naypa Hakoyoshi, 2017 yılında Mordes Krallığında doğmuştu. Siyah saçlı, mor gözlü ve uzun saçı olmayan bir çocuktu. Babası bir avcı, annesi ise normal bir insandı. Naypa'nın babası, Naypa 2 yaşındayken bir zindanda ölmüştü. Babası A seviye güçlü bir avcıydı, ancak zindanda ufak bir dikkatsizlik onun ölümüne yol açtı. Naypa, annesi ve ablası ile yaşamaya başladı. Naypa, gücünün olup olmadığını bilmiyordu. 5 yaşında, düşük seviyede de olsa basit büyüler yapıyordu, ancak büyü yaptıktan hemen sonra aşırı bitkin düşüyor ve hatta bazen bayılıyordu. 9 yaşına geldiğinde büyü yapamaz hale geldi. Annesi ve ablası büyü kullanamıyordu, bu yüzden pek üzülmüyordu ama içten içe hep avcı olma hayali kuruyordu. Bu şekilde basit bir hayat sürüyordu.

Naypa'nın 11. Yaş Günü

Naypa, 11. yaş gününde hayatının tamamen değişeceğini bilmiyordu. O gün, bir hafta sonu ailesi ile sabah kahvaltısı ile başlamıştı. Naypa, doğum günü olduğu için içten içe seviniyordu. Ailesi aşırı fakir değildi. Babası avcı olduğu için ailesine belli bir geliri vardı. Bu gelirle hayatlarını devam ettiriyorlardı. Akşam saatlerinde Naypa'nın annesi, Naypa için pasta almış ve eve dönüyordu. O sırada onu takip eden iki tacizci fark etmemişti. Naypa'nın annesini gözüne kestiren iki tacizci, evine kadar takip etti. Evin yerini öğrendiler. Evde hiçbir erkek göremeyen tacizciler, eve gizlice girmeye çalıştılar. O sırada Naypa için doğum günü kutlayan annesi ve ablası, sürpriz yapmak için ışıkları kapamıştı. Tacizciler fırsatı değerlendirerek eve giriş yaptılar. Birisi E seviye avcı, diğeri ise D seviye avcıydı. Tacizciler, evin ışığının açılmasını beklediler sakince. Işık açıldıktan sonra hepsinin karşısına çıktılar.

Naypanın annesi : Sizde kimsiniz ? Eve nasıl girdiniz ? Ne işiniz var . ( çocuklarını arkasına alarak )

D seviyeli avcı : Merhaba leydim ben deniz Falot bu da arkadaşım , Lios . (önünde eğilerek selam verir)

Naypa nın annesi : Ne Ne işiniz var burada ? Nasıl geldiniz ? ( korkarak )

Falot : Sadece sizin gibi güzel bir bayanı arzulamıştık hepsi bu . Sizin gibi bir güzel kadını başkasına heba etmek olmaz ha ne dersin . ( Ağzı sulanır )

Naypa nın annesi : Ne diyosunuz siz be . Çocuklarımın yanında . Derhal gidin evimden .

Naypa nın korkudan dili tutulur bişey diyemez ama ablası annesini arkasından ayırlır ve :

Sizi pislikler gidin evimizden .

Nypa nın annesi kızını arkasına alır ve :

Sus Ashly arkama geç derhal .

Lios : Vaov kızıda annesi gibi tatlıymış . Annesinden daha güzelmiş desem yeridir.

Naypanın annesi birkaç adım atar ve Liosa tokat atar :

Kızım hakkında düzgün konuş seni pislik canavar .

Lios sinirlenerek kadını boğazından tutar :

İşte şimdi sinirlendim , birileri gerçekten bir şey istiyor .

Annesinin boğazının sıkıldığını gören Ashly annesine doğru koşar ve Liosa vurmaya başlar ama Lios ona tokat atarak yere düşürüp bayıltır . Bunu fark eden anne boğazı sıkılmış halde :

Yalvarırım onlara dokunmayın ne isterseniz yaparım , ama lütfen onlara zarar vermeyin .

Falot : İşte şimdi lafımıza geldin afferim sana güzellik .

Lios kadınun boğazını bırakır ve onu odaya götürürler . Bu sırada Naypa o kadar korkmuşturki ağlamaktan ve titremekten başka hiçbir şey yapamamıştı . Kafasını elinin arasına almış sadece yere bakarak ağlıyordu . Nypa kafasını hafifçe havaya kaldırdı ve yerdeki ablasını gördü hemen yanına gitti ve ağlaması devam ederek onu uyandırmaya çalıştı . O anda odadan annesinin sesleri geliyordu korkudan yanına dahi gidemedi . Ve sesler kesildi . Naypa tekrardan ablasına uyandırmaya çalıştı ve bir şey fark etti . Ashly kafasını masanın kenarına çok sert bir şekilde vurmuştu e kafası çook fazla kanamıştı . Naypa ağlamaktan bunu bile yeni fark etti . Lios ve falot odadan çıktılar. Liosun gözü hala Ashly deydi . Lios Ashly e doğru yaklaştı . Bunu fark eden Naypa korkudan kıpırdayamadı . Lios Ashly e baktı ve kafasının kanadığını gördü . Ardından nabzını yokladı ve o kelimeyi söyledi ‘ Buda öldü … ‘ Naypa o anda ağlması kesildi ve derin bir umutsuzluğa gömülmeye başladı . Kafasından sadece öldü kelimesi dolanmaya başladı . Lios Naypanın sesi kesilince :

Hey evlat sende mi öldün ( gülerek )

Falot : Lios zaten hepsi öldü o çocuğuda öldür . Boşuna arkamızda tanık bırakmayalım .

Lios, Naypa'ya yaklaştı ve Naypa'nın yere bakan yüzünü eliyle sertçe tutarak kaldırdı. Gözlerine baktı. Naypa'nın gözlerindeki renk gitmiş, aşırı soluklaşmıştı; sanki gözü açık bir şekilde bayılmış gibi bir hali vardı. Lios, kafasını Falot'a çevirerek:

"Bu zaten ölmüş, şuna haline bak," dedi.

O sırada kafasında bir el hissetti. Lios, kafasını elin dokunduğu yere doğru çevirdi ve Naypa'nın gözleri parlıyordu. Naypa, elini Lios'un kafasına koymuştu. Bir anda Lios'un kafası parçalandı.

28 Felaketi

Naypa'nın gözleri mor bir şekilde parlıyordu ve vücudunu bir karanlık kaplamaya başlamıştı. Falot, korkudan kıpırdayamıyordu bile. Naypa, yavaş adımlarla Falot'a yaklaştı. Naypa, Falot'un boğazından hafifçe tutup havaya kaldırdı ve altına bir kara delik yarattı. Kara deliğin çekim gücü yavaş yavaş artıyordu. Çekim gücü arttıkça, Falot'un üzerindekiler yavaşça çıkmaya başladı. Önce kıyafetleri çıktı ve sonrasında Falot için işkence seansı başladı.Kara deliğin gücü fazlasıyla artmaya başladı; Artık evdeki her şey içine girmeye başlamıştı. Naypa, ablasının içine girmemesi için Falot'un etrafını koruma büyüsü yaptı. Artık kara delik sadece Falot'a zarar veriyordu. Falot'un derileri yırtılmaya başladı ve Falot çığlıklar atmaya başladı . Etraftan geçen insanlar çığlık seslerini duyunca avcılara haber salladılar. Yakındaki avcılar, iki dakika içinde orada oldu ve gördüklerine inanamadılar.Naypa'nın yaydığı o korkunç aura yüzünden avcılar aşırı korkmuştu. D ve C seviyesinde iki avcı olayı sadece izlemekle yetindiler. Yüksek seviyeli avcıların gelmesi yirmi dakikayı bulabilirdi. Naypa, içindeki intikamı kusuyordu ve bunu yaparken aşırı zevk almaya başladı. O öfke saçan yüzünde gülümseme yer aldı. Naypa, içindeki karanlığı dışa vuruyordu. Falot'un bacakları parçalanmıştı. Artık Falot'tan ses gelmiyordu. Naypa'nın yüzündeki o gülümseme yok oldu ve Falot'un boğazını bıraktı, kara deliğin içine düştü. Naypa, intikamını ve öfkesini tam alamadığını düşünüyordu. Ve kafasını onu izleyen avcılara çevirdi. Naypa, içten içe her şeyin avcılar yüzünden olduğunu düşünmeye başladı. "Eğer onlar burada olsaydı, yaşıyor olurdu," demeye başladı. Kafasının içinden "her şey avcılar yüzünden, her şey insanlar yüzünden" sesleri geçmeye başladı. Naypa'nın öfkesi daha çok arttı . Avcıların Korkusu Naypa bir anda avcıların yanına ışınlandı. Avcılar bunu fark edemediler. Naypa, D seviye avcıya vurmasıyla metrelerce öteye fırladı. Naypa, C seviye avcının gözlerine bakmaya başladı. Avcı o kadar çok korkmuştu ki altını ıslattı. Naypa'nın o korkunç gözlerine bakıldıkça içindeki karanlık görülüyordu. O korkunç karanlık, dünyayı yok edebilecek güce sahipti. Naypa, C seviye avcının boğazını tek hamlede kesti. Naypa, avcının yüzündeki korkuyu çok sevdi. "Benim çektiğim acıları herkes çekmeli," dedi içinden. Daha çok öfke ile doluyordu. Naypa'nın içindeki karanlık güç, duygulardan daha çok beslenmeye başladı. Bu da Naypa'yı daha çok güçlendiriyordu. Naypa havaya doğru yükseldi. Sonrasında etrafı izlemeye başladı. Naypa'nın gözlerindeki mor ışık herkes tarafından görüldü. Ve onu gören kişilerin dünyadaki son gördüğü şey olacaktı. Naypa, mor ve yuvarlak bir madde yarattı ve onu izleyen insanların üzerine doğru fırlattı. Büyü yere değdiği anda neredeyse gözle görülen çoğu yer yıkıldı, Naypa'nın evi hariç. O koca yerde her yer darmaduman olmuştu ama ayakta sadece Naypa'nın evi vardı.. Naypa, her yeri yok ederek Ticaret Şehri'ne gitmeyi düşünüyordu. Sonrasında bir avcı Naypa'nın arkasına geçti ve ona sinsice saldırmayı düşünüyordu. B seviye bir avcıydı ve gücüne güveniyordu. Avcı buz büyüsü hazırladı ve Naypa'ya arkadan saldırdı. Buz büyüsü boşa gitmişti. Naypa ortalıkta yoktu. Ve o esnada ensesinden bir ürperti hissetti. Kafasını hafifçe döndürdü. Arkasında mor bir çift göz gördü. O gözler o kadar korkunçtu ki avcı dayanamayıp bayıldı ve o yükseklikten yere düştü. Naypa, avcının yere düşüşünü izlerken o yıkıntıların orada iki avcı daha belirdi. Avcılar, havada düşen avcıyı yakalayıp yere indirdiler. Naypa yine öfkelendi. Çünkü onun ölmesini istiyordu. Kafasında "avcılar, avcılar, avcılar" diye sesler dönüyor, Naypa'yı çileden çıkarıyordu. Naypa, avcıların üstüne karanlık maddeden attı. Yerdeki iki avcı vardı; birisi büyülü kılıç ustası Han, diğeri destek büyücüsü Brenda. Han kılıcını çekti ve gelen karanlık maddeye doğru kılıcını savurdu. "Anka kılıcı 1. form: Ölüm Ateşi." Han, kılıcını savurduğu anda kılıcı paramparça oldu ve karanlık madde Han'ın kolunu parçaladı. Han, çığlıklar içerisinde kolunu tutuyordu. Han, A seviye bir avcıydı. A seviye bir avcının bu kadar çabuk yaralanması, Naypa'nın ne kadar korkunç bir varlık olduğunu gösteriyordu . Naypa, Han'ın çığlıklarından zevk almıştı; Onun daha çok acı çekmesini istedi. O sırada Brenda, kolu kopan Han'ın kolunu iyileştirmeye çalıştı ama yapamıyordu. Şifa gücünün yetmediğini düşünüyordu ama olayın farklı olduğunu anlamıyordu. Brenda da A seviye bir avcıydı. Basit bir kol yarası onun için çocuk oyuncağı olmalıydı. Brenda sadece Han'ın kanamasını durdurabildi. Brenda umutsuzluk ve korkuyla birlikte:

"Han, buradan kaçmalıyız. O bizim seviyemizi aşar, o bir canavar."

Han: "Onu S seviye avcıların bile durdurabileceğinden emin değilim. Onu ancak Lordlar durdurabilir. Brenda, elimden geleni yapıp onu oyalayacağım. Çabucak avcı birliğine ha..."

O an Han'ın göğsünde karanlık bir el belirdi. Naypa, Han'ın göğsüne elini soktu ve onu orada öldürdü. Brenda çığlıklar içinde kaçmaya çalışıtı. Naypa, Brenda'nın çığlıklarından, acı çekmesinden zevk alımaya başladı. Brenda arkasını döndü, koşmaya başladı. Naypa bir anda Brenda'nın yanına ışınlandı. Brenda'nın önünde beliren Naypa, onun boğazından tutarak havaya kaldırdı. Yavaşça onu boğmaya başladı. Brenda kıvrandı ve en sonunda pes etti. Naypa onu bıraktı. Brenda'nın bedeni yere düştü. Naypa yıkıma ve Brenda'nın bedenine baktı. Bir anlık boşluğa düşecek gibi oldu, sonrasında aklına ablası ve annesi geldi. Naypa'nın yaydığı öldürme arzusu iki katına çıkmaya başladı ve Brenda'nın cesedine basıp onu oracıkta parçaladı. Naypa havaya doğru yükselmeye başladı ve yıkıntılara bakar. Ardından kafasının yanından bir mızrak geçti. Mızrak Naypa'nın yanağını sıyırdı. Naypa öfkeyle mızrağın geldiği yöne baktı ve orada Lord'un astı ve A seviye avcı vardır. Mızrağı atan A seviyeli bir avcı Kevin ve Lord'un astlarından biri olan Usta Hava Büyücüsü Hank. Hank, fırlatılan mızrağa hız ve yön vererek Naypa'nın kafasını hedeflemişti ama başaramadı. Hank tedirgindi çünkü mızrağın varlığını gizlemişti; ona rağmen Naypa mızrağı hissetti. Hank hem öfkeli hem tedirgin bir şekilde Kevin'a:

"Çabucak Lord'a haber ver, bu canavar çok tehlikeli," dedi.

Kevin sorgulamadan Lord'un olduğu şehre doğru uçarak gitmeye başladı. O sırada Naypa, Hank'in üzerine süratli bir şekilde atıldı. Hank, bir saniye ile ölümden kurtuldu. Naypa yumruğunu yere ıskaladı ve yer parçalara ayrıldı. Hank: "Kevin, koş! Asla arkana bakma, koş!" dedi. Kevin korkular içerisinde oradan uzaklaşıyordu. Ve Hank ile Naypa'nın kısa süreli savaşı başladı.

Bölüm : 17.11.2024 21:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...