
"SIRLAR"
Eftelya Arslan
Eftelya artık burayı daha iyi biliyordu. Danimarka güzel bir yerdi alışması çabuk olmuştu. Defneyle buluşacaktı. Klasik biz işte. Hazırlanmış tam dışarıya çıkacakken kapı çalmıştı. Kapıyı açtığında karşısın da tanımadığı altın sarısı saçları ve kahverengi gözleri olan bir kız duruyordu. Bu da kimdi şimdi! Daha doğrusu buraya kimin için ne için gelmişti?
Eftelya içinden konuşurken kız içeriye bakınmaya başladı. "Kime bakmışt-" demesine kalmadan kız onu kenara ittirdi ve içeriye girdi. Etrafa bakınıyordu ardından üst kata Bora'nın odasına doğru çıkacakken Eftelya onun kolundan tuttu ve sert bir şekilde kendisine çevirdi.
"Sende kimsin?"
"Asıl sen kimsin?"
"Ben Bora'nın kız arkadaşıyım! Şimdi söyle bakalım sen kimsin?"
"Bora senin gibi sürtük bir kıza bakmaz tatlım şimdi Bora'nın evinden defolup gidebilirsin!"
"Sen kime sürtük diyorsun lan!" dedi ve anında kızın saçına yapıştı. Kız acıyla bağırdı. Saçından sıkı bir şekilde tutup kafasını yere sert bir şekilde bir kaç kere vurmaya başladı. Ardından kızın yüzünü tutup kendisine çevirdi. Hâlâ kızın saçları Eftelya'nın eline dolanmış bir vaziyetteydi. "Konuşsana lan kimsin sen?" dedi kıza bağırarak kız acıyla konuşmaya başladı.
"Ben Bora'nın eski kız arkadaşı Ecem!" dediğinde Eftelya sinirden yutkunamadı. Anında elini kızın altın sarısı saçlarından çekti ve yalpalayarak ayağa kalktı sinirden gerilmişti hem de çok.
Adının Ecem olduğunu öğrendiği kız hemen ayağa kalktı ve tam Eftelya'nın arkasında durdu. Ona döndüğünde gözleri parlıyordu ve pişkin pişkin sırıtıyordu. "Yani anlayacağın senden önce ben vardım. Şimdi burayı terk et!"
"Yalan söylüyorsun! Bora bana senden başka kimse yok demişti!"
"Yalan söylemiş sana demek ki" dediğinde daha çok sinirlendi ve bağırmaya başladı
.
"BORA BANA YALAN SÖYLEMEZ! ASIL YALANCI OLAN SENSİN!" dedi ve salon da ki masasının üzerindeki eşyaları eliyle savurarak yere düşürdü. Etraf darmadağınık olmuş bir vaziyetteydi. Kız ise hâlâ sırıtmasına devam ederek koltuğa oturmuş ve Eftelya' yı izlemeye başlamıştı.
"Madem bana inanmıyorsun o halde Bora' yı bekleyelim ve bütün herşeyi öğrenelim." dediğinde Eftelya başını çevirdi sinirden gözü dönmüş bir vaziyetteydi. Anında kızın üzerine atıldı ve boğazına yapıştı. Ardından birisi onun kolundan tutup kızın üzerinden kaldırdı. Onun kolundan tutan kişiye baktığında Bora olduğunu gördü. Bora bir Eftelya' ya bir Ecem'e bakıyordu.
Kız eliyle boğazını tutmuştu ardından yüzüne sevecen gülümsemesini yerleştirdi ve Bora'ya doğru yürüyüp sarıldı.
"O ellerin kırmadan önce Bora'nın üzerinden çek o pis ellerini!" dediğinde kız sanki Eftelya hiç orada yokmuş gibi Bora'ya sarılmaya devam ediyordu, Bora ise hiçbir tepki vermeden öylece duruyordu. Eftelya, Bora'ya dik dik bakınca Bora kızı hafifçe ittirdi kız kollarını Bora'nın boynundan çözdü ve yüzüne sevecen bir gülümseme yerleştirip konuşmaya başladı.
"Borişim özlemişim seni. Sen beni özlemedin mi?"
"Borişim ne lan? Böyle taş gibi birine bu isim hiç yakışmamıştı!"
Senin burada ne işin var?" Dedi Bora.
"Senin için geldim Borişim. Ama görüyorum ki benden hemen sonra bu küstah ukala ve çelimsiz şeyi seçmişsin!" Dedi eliyle Eftelya' yı gösterek.
"Çelimsiz mi dedi o? Üstelik bana! Güzel, seksi ve çekici olan bana!"
Bora karşısında ki kıza Eftelya'yı savunacağına duvar gibi bir suratla kıza bakmaya devam ediyordu. Eftelya daha fazla dayanamayıp sinirle ve hızlı adımlarla portmantoya ilerleyip çantasını ve deri ceketini alıp kapıyı açtı dışarıya çıkmadan önce arkasını dönüp Bora' ya son bir kez baktı. Ama Bora hâlâ aynı ifadeyle kıpırtısız bir şekilde olduğu yerde duruyordu. Eftelya ağlamamak için kendini zor tuttu. Ama gözü çoktan dolmuştu. Ve bir göz damlası daha fazla dayanamayıp firar etti. Gözünden akan bir damla yaşı elinin tersiyle sildi ve ikisinede son bir bakış atıp kapıyı sert bir şekilde çarparak evden çıktı.
Eftelya motorlara bayıldığı için Bora kendisine bir tane siyah bir motor hediye etmişti. Motora binip kaskını başına taktı ve motoru çalıştırarak sağ ve sol tarafı ağaçlarla çevrili patika yolunda hızla ilerlemeye başlamıştı. Bir kaç saat sonra merkeze ulaşmıştı ve Defne ile bulaşacağı kafeye çoktan gelmişti. Telefonu ceketinin cebinde çok kısa bir şekilde titredi, mesaj gelmişti. Telefonunu ceketinin cebinden çıkarıp ekrana baktı Bora'dan mesaj gelmişti. Mesaja hiç aldırış etmeden telefonu tekrar cebine koydu ve Defne'yi beklemeye başladı. Yaklaşık bir saat sonra Defne' de buluşacakları yere gelmişlerdi.
"Sonunda gelebildin Defne!"
"Benim senin gibi motorum ve ya arabam yok o yüzden geç gelmem sence de normal değil mi? dedi ve Eftelya ile bir masaya oturdular. Defne ve Eftelya kendilerine birer tane kahve sipariş etti.
"Eftelya senin neyin var? Dalgınsın."
"Hiç ya birşeyim yok!"
"Birşey var belli anlat noldu?" Dediğinde Eftelya sesini biraz yükselterek konuştu. O sırada kafede oturan kişiler Defne ve Eftelya ya dönüp kısa bir süre baktı.
"Bora ile ayrıldım!" Dedi Eftelya Defne ise ağzı biraz aralanmış bir şekilde Eftelya ya bakıyordu.
"Eftelya neden ayrıldınız peki gayet mutlu bir ilişkiniz vardı,"
"Eski sevgilisi çıkıp geldi. Kızla biraz atıştık sonunda kızı biraz boğdum ve tam o sırada Bora geldi beni kızın üzerinden kaldırdı. Bir kıza bir bana baktı sonra kız kalkıp Bora'ya sarıldı ve Bora hiç tepkide bulunmadı ben ona baktığımda kızı hafifçe ittirip neden geldiğini sordu kızda kendisine dedi ki senin için geldim kız bana orada küçük düşürmeye çalıştı ve Bora ne yaptı beni savunmadı! Ben evden çıkanda bile beni durdurmadı!" Dediğinde Defne daha fazla şaşırdı ve Eftelya'yı teselli etmeye başladı.
Ardından kahvelerini içip hesabı ödedikten sonra kafeden çıkıp Eftelya'nın motoruna doğru ilerlediler Eftelya'nın gözü bir yere ilişince Defne de oraya dönüp baktı.
"Defne şu karşıda Alparslan ve bir kız sarılıyor mu yoksa bana mı öyle geliyor." Dediğinde Defne ye döndü ama Defne çoktan hareketlenmiş Alparslan'lara doğru gidiyordu. Eftelya da hemen hareketlendi ve Defne ye yetişti ve beraber onlara doğru yürümeye devam ettiler. Yanlarına yetiştiklerinde Eftelya hem Alparslan'ı hemde kızı baştan sona süzdü.
Alparslan siyah bir pantolon ve üzerinede yarım kollu kol kaslarını ortaya çıkaran beyaz bir tişört giymişti. Kız ise sarı saçlarını dalgalı yapmış. Yeşil gözlerini açığa çıkaran bir makyaj yapmıştı. Üzerinde ise dizinin biraz üzerinde yakası ve göbeği açık siyah bir elbise giymişti ayağında da beyaz bir spor ayakkabı vardı. Kız Alparslan'nın boynundan kolunu çektiğinde ikisine döndü ve mavi gözlerini önce Eftelya'nın üzerinde sonrasında Defne'nin üzerinde gezdirdi ve tekrar bakışlarını Alparslan'a çevirdi. Eftelya Defne ye dönüp baktığında Defne kızgın bir şekilde soluyordu ardından ileri atılıp Alparslan'nın yüzüne tokatı geçirdi. Ardından kızın saçına yapışıp Alparslan'a bağırmaya başladı.
"SEN BENİ NASIL ALDATIRSIN PİSLİK ŞEREFSİZİN TEKİSİN!"
"Defne sandığın gibi bir durum yok ortada dinle beni ayrıca kızın saçını bırak!"
"Birde bana kızı mı savunuyorsun? Yazıklar olsun sana! Hani sadece ben vardım, yalancının tekisin!" Dedi ve kızın saçını bırakıp hızla ilerlemeye başladı. Eftelya hâlâ olduğu yerde duruyordu Alparslan Defne'nin peşinden gidip onun kolunu tuttup kendisine çevirdi ve tam o sırada Defne bir tane daha tokatı Alparslan'nın yüzüne geçirdi ve kolunu ondan kurtarıp yürümeye devam etti. Eftelya onlara baktıktan sonra karşısında ki kıza döndü ve baştan sona gözlerini kısıp kızı süzdü. O sırada kısık gözleriyle karşısında ki kıza doğru yürüp tam önünde durdu ve kızın kolunu çok sıkı bir şekilde tutup konuşmaya başladı.
"Bunca zaman sonra çıkıp gelmeniz çok saçma değil mi?"
"Siz ne saçmalıyorsunuz? Arkadaşın önce gelip saçımı tutup sertçe çekiyor ve beni nasıl aldatırsın diye abime bağırıyor!"
"Şimdi de korkundan abim mi diyorsun?"
"Alparslan abim çünkü! Alparslan Karakurt benim abim bende Sıla Karakurt!" Dediğinde Eftelya'nın bakışları donuklaştı. Ardından kızın kolunu bırakıp Defne'nin peşinden gidip onu durdurdu.
"Defne sakinleş sen olayı tamamen yanlış anlamışsın. O kız Alparslan'nın kardeşi!"
"Eftelya sende mi?" Dedi ve arkasını dönüp yürümeye tekrar başladı. Bu sefer Alparslan gidip Defne'nin kolundan tekrar tutup kendisine çevirdi ve Defne'nin yüzünü avuçlarının arasına alıp alnını alnına dayadı ve konuşmaya başladı.
"Defne ben sana yalan söylemedim o kız benim kız kardeşim hatta bugün getirip sizi tanıştıracaktım ama sen bizi öyle sarılmış bir şekilde görünce seni aldattığımı sandın ama öyle bir durum yok. Sana yemin ederim sadece sen varsın!" Dedi ve Defne'nin dudağına yapıştı. Tam o sırada Eftelya'nın yanına gelen Sıla konuşmaya başladı.
"Ah bu çok iğrenç!" dediğinde ise Eftelya ona dönüp kızı onaylar gibi bir bakış attı. Bir süre öylece kaldıktan sonra Defne Alparslan'a zor da olsa inanmış olacak ki Alparslan Defne'nin elini tutup Eftelya'ların yanına doğru yürüdüler. Yanlarına vardıklarında Defne elini Alparslan'nın elinden çekip Alparslan'nın kardeşine baktı.
"Ben üzgünüm dinlemeden bağırdım."
"Önemli değil." Dedi Sıla. Abisine dönüp konuşmaya devam etti.
"Abicim demek öve öve bitiremediğin meşhur Defne bu. Baya güzelmiş yalnız!" Dediğinde Defne'nin yüzü kızardı.
"Teşekkür ederim sende çok güzelsin!" Dediğinde kızda ona teşekkür etti.
"Neyse siz takılın ben de gideyim artık. Ev bulmam geriyor sanırım, çünkü artık o Bora denilen piç kurusuyla aynı evde kalamam!" Dedi Eftelya ve motoruna doğru ilerleme başladığında Defne onun arkasından bağırarak Eftelya'yı durdurdu. Eftya dönüp Defne'ye baktı ve Defne'nin söyleyeceği şeyi bekledi.
"Eftelya ev aramana gerek yok bizde kalabilirsin"
"Size rahatsızlık vermek istemem ama yinede teşekkürler."
"Eftelya uzatma işte bizde kal!" Dediğinde Alparslan araya girdi
"Bizde kalmak istemezsen kardeşimle de kalabilirsin sonuçta yalnız yaşıyor," dediğinde Eftelya dönüp kıza baktı. Kız kendisine bakıp gülümsedi Eftelya da kıza gülümsedi.
"Eftelya siz Bora ile neden ayrıldınız ki?" Dediğinde Eftelya'nın gülüşü yüzünden silindi. Ardından Defne araya girdi
"Öyle pat diye sorulur mu lan? Ben sana sonra anlatırım!" Dedi Defne. Ardından Defne ve Alparslan, Alparslan'nın siyah Porsche'sine bindiler. Sıla da kendi arabası olan beyaz Jeep arabasına bindi. Eftelya da motoruna binip onları takip etti. Eftelya'nın bugün öğrendiği sırlar şunlar oldu artık Bora'ya güvenmeyecekti. Kendisine yalan söylemişti. Ve diğer bir sır ise Alparslan'nın herkezden sakladığı kız kardeşini onlarla tanıştırması oldu.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |