22. Bölüm

14' Sarışın

Karina
ms_karin

Bölüm 14: Sarışın

"Beyler ufak bir sorunumuz var galiba" diyerek fısıldadı Fırat.

"Yanılıyorsun Fırat" dedim dişlerimin arasından kısık bir sesle ekledim.

"Büyük bir bok yoluna gidiyoruz bu işin ufak bir yanı kalmadı artık " diyerek ellerimiz havada gözlerimiz yarı kapalı arkamıza döndük

 

Sokaktan gölgeli bir figür çıktı, elindeki silah sokak lambasının altında parlıyordu.

Ama bekledikleri gibi biri değildi karşılarındaki.

Çarpıcı özellikleri ve uzun, akıcı saçları, gözlerinde sert bir görünümü olan uzun boylu bir kadındı.

Arkasında, yüzleri gölgelerle gizlenmiş, eşit derecede korkutucu dört kişi -adam- daha duruyordu.

"Kıpırdamayın" diye emretti kadın, sesi şaşırtıcı derecede sakin ama sertti.

"Siz çocuklar bizimle geliyorsunuz" diye devam ettirmeyi unutmamıştı kadın.

Cenk korkuyla arkadaşlarına bakıyordu.

Gerçi diğerleri de öyleydi…

Gecelerinin böyle geçtiğini hayal etmemişlerdi.

Adil bir umut karşısındaki kadını ikna etmeye çalıştı.

"Bak, sorun istemiyoruz. Sadece yanlış yöne döndük..." dedi.

Ancak ara sokaktan başka bir adam daha çıkınca sözleri kısa kesildi ve korkuyla yutkundu.

Adamlardan biri elindeki büyük bir bıçağı salladı.

Tuzağa düşmüşlerdi.

Kadının verdiği baş işareti ile adamlar gençlere doğru yaklaşmaya başladı.

Adamların her bir adımında, onlar daha da geri gidiyorlardı.

‘’Sizin açacağınız konumun ben…’’ diye mırıldandı Efe.

Eğer buradan sağ çıkarsa bu seferde abisi severdi onu!

Her türlü başı beladaydı.

Adamlar mı daha kötüydü abisi mi karar veremedi oğlan.

‘’ Agalar benim elim çok kaşınıyor lan’’ dedi Erdem heyecanla.

Onun deli olduğunu biliyorlardı ama bu kadarı da pes demelerine neden oldu.

‘’ Biladerim haklı, sziden korkan sizin gibi olsun lan a** çocukları’’ dedi peşinden Adil sırıtarak.

Deli cesaretiydi işte.

Omuz silkip kendine geldi Efe Aslan.

Sakin adımlarla yakınındaki adama yaklaştı.

Karşısındaki adam şaşırmış bir şekilde ona bakıyordu.

‘’N’aber abisi?’’ diye alayla sordu karşısındakine Efe ardından cevap beklemeden kafasını adamın suratına geçirdi.

Fırat ve diğerleri de çok beklemeden adamlara daldı.

Adil, kırmızı maskeli adamın sırtına atlamış kafasını ısırıyordu.

Erdem, çöpün kenarında bulduğu demiri eline almış psikopatça bir sırıtma ile karşısındaki adama geçiriyordu.

Cenk ise arkadaşlarının bu haline gülüp kafasını iki yana salladı. Efe’nin arkasındaki adamı fark edince ıslık çaldı.

Hızlı adımlarla yanına yaklaştı ve yakasından tutarak duvara yasladı elleri arasındaki şerefsizi.

‘’Kavganın da bir adabı var lan arizona fahişesi’’ diyerek bacağını yakasını tuttuğu adamın mabedine geçirdi.

Hakan ise bambaşka bir dünyadaydı.

Az önceki sarışın kadını gözüne kestirmişti.

Kavgadan istifade kadının yanına sohbet etmeye gitmişti.

Ancak kadının mabedine sertçe dizini geçirmesi ile yere serilmişti.

Eli mabedinde gülümseyerek ayağa kalktı ve bakışlarını kadından çekmeden konuştu.

‘’Bu acıttı’’ diyerek kahkaha attı ve gözyaşlarını siler gibi yapıp hızlı bir hamle ile kadının saçlarına yapıştı.

Sarışın kadın neye uğradığını şaşırmıştı.

‘’Hadi bayan kavgası yapalım seninle sarışın’’ diye fısıldadı kadının kulağına.

Hakan’ın en sevdiği şey kadın kavgalarıydı.

Hiçbir zaman bir kadına vurmamıştı.

Ama kadın kılığına girip ‘kadın kadına’ saç baş kavgalar etmişliği vardı.

İçindeki çirkef kadın ruhunu durduramıyordu.

Her şey yolunda gidiyordu. Ta ki sokak sarışının adamları dolana kadar…

‘’Şimdi b*ku yedik agalar’’ dedi hala adamın kafasını ısıran Adil.

Şirin olduğunu düşündüğü bir gülüş atarak yavaşça adamın sırtından indi ve Efe ile Cenk’in arasında durdu.

Onlar ellerinden geleni yapmıştı…

^^^

Gözleri bağlı bir şekilde, bekleyen bir minibüse bindirildiler.

Ucuz parfüm ve sigara dumanı kokusu aşırı rahatsız ediciydi.

Adil, anlamadığı bir dilde boğuk sesler, konuşma parçacıkları duyabiliyordu.

Göz bağları nihayet çıkarıldığında, kendilerini lüks ama garip bir şekilde tuhaf görünen pelüş kadife kabinleri ve parıldayan avizeleri olan loş ışıklı bir odanın içinde buldular.

Bir karışıklık ve endişe dalgası üzerlerini yıkadı.

"Burası neresi?" diye fısıldadı Efe, sesi titriyordu.

‘’Oğlum bunlar bizi fidye için kaçırmış olmasınlar?’’ diye sordu Hakan.

‘’Seni alsınlar bizi bıraksınlar Hakan. Vallahi billahi yoruldum yeter bana bu kadar aksiyon’’ sesi isyan barındırıyordu çokça Erdem’in.

‘’Erdem aşkım hani biz birdik a** k***’’ diye yanıtladı çok geçmeden Hakan.

‘’Lan resmen kavganın ortasında kadınla fingirmeye gittin oç’’ dedi sinirle Fırat.

Haklıydı.

Gelen topuklu ayakkabı sesiyle konuşmalarına -kavgalarına- son verdiler.

Ara sokaktaki kadın, ışıltılı bir elbiseyle süslenmiş, dudaklarında sinsi bir gülümsemeyle onlara doğru süzüldü.

"Hoş geldiniz beyler," diye mırıldandı, "Club Asphodel’in bu gece onur konuğusunuz." Alay kokan sesi genç adamların yutkunmasına sebep olmuştu.

Gerçeği fark ettiklerinde gözleri dehşet içinde genişledi.

Fidye için değil, çok daha uğursuz bir şey için kaçırılmışlardı.

Burası sıradan bir kulüp değildi; üst düzey bir genelevdi ve amaçlanan eğlence onlardı.

Kavrayamadıkları bir kabusun içinde kayboluyorlardı.

 

Kavga sahneleri yazmak hiç benlik değilmiş.

İçime sinen bir bölüm değil ama yapacak bir şey yok🥲

Ve Hakan aşkım sana diyecek tek bir sözüm bilene yok nxjxncjc

 

 

 

 

Bölüm : 06.01.2025 20:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...