38. Bölüm

25' Gözlerimdeki Körlük

Karina
ms_karin

Selam, nasılsınız?

Bu bölüm biraz kardeşleri görelim dedim ama bakalım nasıl oldu ncjcncjc

Eğer geldin ve bölümü okumaya başladıysan minik bir işaret koymaktan çekinme lütfen."🤎"

Keyifli okumalar dilerim.

 

Bölüm 25: Gözlerimdeki Körlük

 

Sen hiç gözlerinin önünde olan bitene kör kaldığını fark ettin mi?

 

Ben kalmıştım.

 

O...

Yıllardır ailemden uzak kalmamın sebebiydi.

Kollarının arasına bir kez giremediğim, kokusunu soluyamadığım babamın sebebiydi.

O benden alınan her şeyin sebebiydi.

 

Mehir Yavuz... çok iyi oyuncuydu.

 

Ayaklarım bedenimi taşıyamıyordu artık.

Beynimdeki sesler susmuyordu.

Bitap düşmüştüm.

 

Yılların yükünü bir bir sırtıma yüklemişlerdi.

 

Beden aksini iddia etmiyordu.

Neden beni bu hale düşürmüştü.

 

"Saye."

 

Onlara şans vermemi söyleyen de o'ydu.

Bir oyun muydu bunlar?

 

"Abicim"

 

Sebebin neydi?

 

"Saye!"

 

Kolumda hissettiğim baskı düşüncelerimi böldü.

 

Uykusuzluktan moraran göz altlarım, dağınık topuzum ile beraber beni ucubeye çevirmişti.

 

Mecalim yoktu kalkıp düzeltmeye.

 

"İyi misin abim? Seslendim seslendim duymadın?"

 

"Özür dilerim abi uykusuzum biraz dalmışım."

 

Üzgün bakışları yüzümde dolandı.

Halimden memnun olmadığı açıkça belliydi.

 

"Neyin var güzelim? Anlat abine belki çözüm buluruz?"

 

İlk başlarda abi demeyi reddettiğim bu adam, bir babadan farksız olmuştu şimdilerde.

 

Sığınacak kimsem yoktu.

 

Eyüp abimin anlattıklarından sonra onu görmemek için köşe bucak kaçıyordum geleceğini öğrendiğim an.

 

"Aslında..." Derin bir nefes aldım. Nasıl söylenirdi bu?

 

Bakışlarımı odada gezdirdim. Ne demem gerektiğini bilmiyordum.

 

Kapının önünde bize bakan Efe ve Gencay abimi gördüğümde yorgunluğum iki katına çıktı.

 

Mehir'i her ne kadar soğuk bir tip olsa da sevmişlerdi.

 

Bildiğim kadarı ile Selim birkaç kez Mehir ile buluşmuştu.

 

Bu da yetmiyor gibi bunu duyan Gencay ve Efe'de onunla ara ara görüşür olmuştu.

 

Şimdi siz söyleyin. Onlara nasıl anlatabilirim bunu?

 

"Gelsenize içeri ne dikiliyorsunuz orada yalı kazığı gibi"

Diyen Selim abimdi.

 

Usul adımları eş zamanlı kulaklarımda yankılandı.

 

Sadece sessizce odayı terk etseniz olmaz mı?

 

"Sen demesen gelmeyeceğim zaten Selim!"

 

Her zaman böyle olmak onları yormuyor muydu ya?

Vallahi ben bezdim.

 

Selim ve Gencay'ın aksine Efe onlar kadar değildi.

Zaten günün çoğunu dışarıda geçirirdi.

 

İlk başlarda benden kaynaklı olduğunu düşünsem de her zaman böyle olduğunu anladığımdan ses etmiyordum.

 

"Abi? Gelsene içeri" dedim sessizliğimi bozarak.

Selim ve Gencay yine kavgaya tutuşmuştu.

 

Usul adımlarla yanıma yaklaştı. Çok beklemeden sarıldı ve saçlarıma minik birkaç öpücük kondurdu.

 

Naif ve duygusal biriydi. -Tabii sadece aile arasında.

 

"Nasılsın abim?"

 

En içten gülüşümü sundum ona. Şüphesiz en sevdiğim o'ydu.

 

"İyi olacağım yakında"

 

"Canını sıkan birileri ya da bir şey varsa bize söylemekten çekinmemen gerektiğini konuşmuştuk değil mi?"

 

"Saçımı bıraksana artık Genco "

"Asıl sen bırak it. Abinim ben senin"

 

"Biliyorum abi ama bu benim halletmem gereken bir şey" kollarımı beline sardım. Başımı göğsüne yasladım.

 

Diğerleri kadar yapılı olmasa da şüphesiz en az onlar kadar çekici idi.

 

Üstelik çokta rahattı.

 

"Yarın arkadaşlarla buluşacağız. Benimle gelmek ister misin? Hem kafan dağılır."

 

Birbirinden değişik arkadaşları...

Ne zaman bir araya gelseler belaya bulaşıyorlardı.

 

"Olur ama çok kalmam "

 

"Yer cücesi bırak ayağımı vallahi ağzına sokarım bak."

"Döndür de gözüne sok"

"Ulan senin o çenenin bağını..abi la abi"

"Si*ceğim abisini de... lan gözüm"

 

"Tamam o zaman öğlen gibi çıkarız. Gel aşağı inelim."

"Onları ayırsak mı?"

"Boşver birazdan öpüşüp barışırlar"

"Selim çok yanlış yerleri öpecek gibi duruyor."

 

"Götün ağzıma giriyor çekil!"

 

"Bizi ilgilendirmiyor boşver. Öpeceği ilk kötü yer olmaz alışık o"

"Değişikler"

 

Elleri ellerimi sardı. Yavaşça çekiştirerek oturduğum yerden kaldırdı.

 

Beni bir çırğıda kucağına alıp abilerimizin üstünden atladı ve odadan çıktı.

 

"Sence Mehir... nasıl biri?"

 

Kısa bir an duraksasa da devam etti merdivenlerden inmeye.

 

"Normalde fazla tanıdıklarımın dışına çıkmam. Ama kafa kız. Duvarları var sadece o da yaşadığı şeylerden olsa gerek. 17 yaşında biri için fazla şeyler yaşamış gibi. Niye ki?"

 

"Hiç öylesine. Sen onunla daha önce buluşmuştun değil mi? Ne yaptınız?"

 

Oturma odasını es geçip bahçeye çıktı.

 

"Yani tam olarak buluşma denmez. Ufak bir sorunumuz vardı arkadaşlarla. Onunla karşılaşınca yardım etti sadece."

 

Anladım dercesine kafamı salladım.

 

Büyük bahçe salıncağına usulca oturttu beni sonrasında o da kuruldu yanıma.

 

Her birimizle bu kadar yakın olması tesadüf olamazdı.

Amacı neydi?

Bu sefer kimi alacak?

 

"Sizin aranızda bir sorun mu var? Artık aynı şehirde olmanıza rağmen eskisi kadar görüşmüyorsunuz."

 

"Bilmem..."

 

"Aranızdaki sorun ne bilmiyorum ama iyi kız Mehir. Sorunlarınızı halledin. "

 

Ya sorma çok iyi!

Melek adeta.

 

Bıkkın bir nefes bıraktım.

Suçlu olup olmadığını net olarak bilmesem bile... sanki öyleymiş gibi davranıyordum.

Ne olmuştu bana böyle.

 

Efe'nin kolları arasına girdim ve kafamı göğsüne yasladım.

Gözlerimi kapattım usulca.

Düşüncelerim yorgundu...

 

"Anne Genco ayağını ağzıma soktu!"

Bölüm : 30.07.2025 21:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...