Şimdi ben dediğim gibi Ateş ve Vatan'ın ilk bölümünün sonunu yazarken bir halt yemiş olabilirim. Bu haltta böyle ufacık, başlamadan kötü son havasına da sokmuş olabilirim. Neyse gelelim bu haltın ne olduğuna. Ben aşağıya bırakır kaçar.
Araf mağaranın dışında göze çarpan pek bir şey fark etmediği için mağaranın içine girmeye karar vermişti. Mağaranın içine doğru ilerledi. Yerlerde bazı kararmış tahta parçaları gördü. Ama umursamadan ilerlemeye devam etti. Karanlık mağarada ilerlemeye devam ederken bastığı bir şey aniden onu durdurdu. Etimsi bir yapıydı bastığı bu şey. Araf bu bastığı şeyin terörist leşi olduğunu düşündü.
Araf aslında çok yanılıyordu. Araf nereden bilebilirdi ki bu bastığı etimsi yapının sevdiği kişinin, sevgilisinin kolu olduğunu?
Okur Yorumları | Yorum Ekle |