Sadece okuduğunuz şeyin farkına vararak okuyun

"Kurgu Değil, Gerçek Etki"

Arkadaşlar bir konuda biraz farkındalık yaratmak istiyorum.

Kitaplarda, dizilerde ya da filmlerde sürekli karşımıza çıkan bazı davranışlar zamanla zihnimizde yer etmeye başlıyor. Bu davranışlar ister istemez “normal” hatta bazen “çekici” gibi görünmeye başlıyor. Oysa ki birçok toksik ilişki, manipülatif tavır ya da zararlı düşünce biçimi kurgu adı altında süslenip parlatılıyor.4

Elbette kurgu her şeyi anlatabilir. Her şey yazılabilir, çizilebilir. Kimse “şunu yazma” demiyor ama burada önemli olan şey şu: Biz okurken ya da izlerken bunun ne kadar farkındayız?

Bu anlatılanları sorguluyor muyuz? Yoksa sadece “çok etkileyiciydi” deyip geçiyor muyuz?

Bazı ilişkilerde sınır ihlalleri “tutku” gibi gösteriliyor.

Zorbalık romantikleştiriliyor.2

Kıskançlık, baskı, kontrolcülük gibi davranışlar “sahiplenmek” olarak sunuluyor ve biz de okudukça, izledikçe bu kalıpları benimsiyoruz. Farkında olmadan onlara alışıyoruz. Açıkcası bana çok saçma geliyor1

Tabii ki herkes bu şekilde etkilenmek zorunda değil.

Siz diyebilirsiniz ki: “Ben bunu sadece bir kurgu olarak okuyorum, etkilenmiyorum.”

Bu düşünceyi anlayabiliyorum. Ama herkes aynı bilinç düzeyinde olmayabilir. Özellikle genç yaşta okurlarda bu tür anlatımlar kalıcı izler bırakabiliyor.

Bu yüzden diyorum ki:
Okurken, izlerken, tüketirken farkında olun.
Sorgulayın, düşünün.
Her anlatılan şeyi doğru kabul etmek zorunda değilsiniz ve evet, kitaplar bize çok şey katabilir ama aynı zamanda algılarımızı da şekillendirebilir.Yani bu aslında sadece bir kitap meselesi değil.

Bu, neyi içselleştirdiğimizin,
neyi kabullendiğimizin bir meselesi.
Okumak kadar farkında olmak da önemli.

Bir kitabın son sayfası kapanır ama bıraktığı fikirler zihnimizde kalır.