2. Bölüm
Muhammet Demir / Kırık kalpler / 1. Bölüm

1. Bölüm

Muhammet Demir
muhammet_01

𝙎𝙖𝙖𝙩 𝟬𝟬:𝟰𝟭

Yine yorgun bir günün sonunda, uyuma vakti gelmişti. Uyumak için yorganımı aldım çünkü bugün biraz daha soğuktu. Yorganı mı üstüme örtükten sonra, uyumak için tam gözlerimi kapatacakken, yine bir şeyi unutuyordum. Gökyüzüne baktım ve "𝙎𝙚𝙣𝙞 ç𝙤𝙠 ö𝙯𝙡𝙚𝙙𝙞𝙢 𝙗𝙖𝙗𝙖" diyerek derin bir nefes aldıktan sonra uyudum...

𝗦𝗮𝗮𝘁 𝟬𝟯:𝟮𝟬

Uyuyordum. Ama sanki bir şey beni uyandırmaya zorluyordu. Bu bir sesti. Bu ses annemin odasından geliyordu. Ben rüya gördüm sanıyordum, ama sesler gerçekti. Birden uyandım. Annemin odasına teleşlı teleşlı giittim. Annem uyuyordu ama konuşuyordu da... Annem kabus görüyordu. Hemen elimi annemin yüzüne koydum uyansın diye. Ama annem uyanmıyordu. Annem acılı bir şekilde "hayatımızı mahvettin, defol git senin artık bir evin yok" dedi. Annem... Kabusunda çok acı çekiyordu. Onu daha önce de böyle görmüştüm ama bu farklıydı. Annem kabusunda ilk defa konuşuyordu. Daha fazla dayanamadım. Bir bardak suyu alıp annemin yüzüne döktüm. Annem o anda korkuyla hemen uyanmıştı. Daha fazla korkmasın diye, ışıkları açıp hemen ona sarıldım. Anneme sıkı sıkı sarılırken "geçti annem geçti, ufak bir kabus gördün sadece." Diyerek teselli ettim. O an çok şaşırmıştım. Çünkü annem hemen kendine gelmişti. Bu ilginçti... Annem beni hafiften kendinden uzaklaştırıp, "tamam sakinim artık, hadi sen git uyu" dedi. Ben, "anne sakin olduğunu görüyorum" dedim. Gerçekten te sakindi yalan söylemiyordum. Annemin yatağının ucuna oturarak " bu gece seninle yatmak istiyorum" dedim. Annem ise beni tersleyerek " olmaz, ben istemiyorum" dedi. Tam bir daha konuşacakken annem daha fazla dayanamayıp beni odadan çıkartıp, kapıyı da yüzüme kapattı. Salonda tek başıma kalırken, çok garip hissetmiştim. Bu garip hissin adını bir türlü koyamamıştım. Ve susamıştım. Mutfaktan şu içtikten sonra uyumaya tekrar gittim.2

Saat 09:50


​​​​Artık sabah olmuştu. Uyanmıştım. Saate bakıp geç kaldığımı anladım. Aileme kahvaltı hazırlamalıydım. Çünkü bugün annem ve erkek kardeşim kaya işe gideceklerdi. Hemen kalkıp mutfağa gittim. Kahvaltı hazılamaya başladım. Dolabı açıp baktığımda ilk gözüme çarpan domates ve yumurtanın yan yana durmasıydı. Evet işte bu menemen yapıcaktım. Çünkü kaya menemeni çok severdi. Menemeni yapmaya başlamıştım. 20 dakika sonra menemen bitmiş, hatta kız kardeşim özge yani kayanın ikizi, bana yardım etmeye başlamıştı. Evet kaya ve özge ikizlerdi. Ve onları kıskanıyordum. Ama belli etmiyordum. Neyse, artık kahvaltı masası hazırdı. Ve kaya uyanmış, annem de masay geçmişti bile. Kaya masaya heyecanla bakıp "sen vallahi bir tanesin ya yemin ederim senin gibi bir abla kimse bulamaz" deyip yanaklarıma bir öpücük kondurmuştu. Bunu gören annem " kızı bırakta rahat yemek yesin" dedi. Ben anneme sevecen bir tavırla "çünkü oda beni yemek istiyor" dedim. Annem de yanağıma öpücük kondurup "aferin anneni iyi tanımışsın" dedi. Bende gülerek ağzıma peynir attım. O sırada özge her zaman ki gibi cilveli hareketleriyle "banada yer yok mu beybisi" dedi. Annem buna sinirlenip derin bir nefes aldı. Bunu sadece ben farketmiştim. Annem özgeye sinirli bir şekilde bakıp "ben sana demedim mi bu hareketleri bir daha yapmıycaksın diye, sen beni delirtmek mi istiyorsun" dedi. Çünkü benim kız kardeşim biraz süslüydü.annem ise bundan nefret ediyordu.Özge ise rahatsız bir şekilde gözlerini devirdi. Annem daha fazla sinirlenerek " kaya hadi yemeğini yede gidelim çabuk geç kalıcaz" kaya annemin korkusundan hemen elindeki ekmeği ağzına atarak masadan kalkmıştı. Annem ve kaya ayakkabılarını giyip, hemen çıkmışlardı. Annem ve kaya gider gitmez, özge elindeki çatalı tabağa sert bir şekilde bırakarak "sinir oluyorum yemin ederim sinir oluyorum, artık bıraksın ya beni, istediğimi yaparım ben" dedi. Bende "kızım yapıyorsun bari annemin gözü önünde yapma şunları, kadın nefret ediyor bu hareketlerden biliyorsun. Dedim. Ôzge sinirlenip masadan kalktı ve odasına gitmişti. "Bu masa her zaman ki gibi yine bana kaldı, neyse toparlıyalım bari" dedim. Masayı toparladıktan sonra, özgeye "özge ben evi temizledim çıkıyorum artık, sende akşam yemeği yapmayı unutma" diyerek seslendim. Özge ise bıkkın bir şekilde "tamammm" dedi. Evet bende çıkıyordum çünkü arkadaşımı ziyaret edicektim. Ve evden çıktım. Günümüz böyle geçiyordu. Annem ve kaya hafta sonları temizliğize gidiyorlar, ben, üniversiteye gidiyordum. Kız kardeşim ise lise son sınıf okuyordu. Kayada Özge gibi lise son sınıf okuyordu sadece hafta sonları anneme yardım ediyordu. Gün akşama doğru geliyordu artık. Arkadaşımdan ayrılıp eve doğru yola çıktîm. Annem ve kayanın gelmesinede çok az kalmıştı. yol biraz uzundu ve ayaklarım birazcık ağrımıştı ama nihayet eve gelmiştim. Evin tam kapısını açacakken pencereden özgeyi ve birini gördüm, galiba yine arkadaşlarından birini çağırmıştı. Kapıyı açtım ve eve girdim. Benim geldiğimi duymamışlardı. Özge ve arkadaşının bulunduğu odaya biraz daha yaklaştım ve içeri girmek isterken, konuşmaları beni durdurmuştu.

Özge "aşkım, beni ne zaman bara götüreceksin"? Dedi.4

Yabancı çoçuk kısık bir kahkaha atarak, "birazcık sabretmen gerekiyor, sevgilim arabayı daha hazırlamadım" dedi. Daha fazla dayanamayıp içeri daldım. İkiside beni görünce korkudan hemen ayağa kalktılar. Ben sinirli bir şekilde "özge bu kim" dedim. Özge ise korkarak "abla Ercan benim arkadaşım" dedi. İsmi Ercan olan çocuk ise rahat bir şekilde davranarak "ben Ercan memnun oldum" dedi. Elini bana uzatmıştı. Ama ben uzatmamıştım. Çocuğa hemen kapıyı göstererek "çabuk çık dışarı, çabuk" dedim. Çocuk ise derin bir nefes vererek "peki o halde, özge kendine iyi bak görüşürüz" dedi. Ve çocuk evden çıkmıştı. Ben özgeye sitemli bir şekilde bakarak "ablacım sen ne yapıyorsun ya ne yapıyorsun, ya annem görseydi ha o zaman ne yapıcaktın kurtarabilecek miydin kendini annemden"? Özge ise "o annem olacak kadın bana hiçbir bok yapamaz." Diyerek evden çıktı. Bende arkasından giderek, onu takip ettim. Tam arkasındaydım. "Özge hiç bir yere gidemezsin, nereye gidiyorsun"? Ôzge sinirli bir şekilde "sizin olmadığınız bir yere abla" dedi. Ben ise özgeyi kolundan tutup, "sen iyice delirdin galiba, nereye gidiceksin "? Dedim. Özge konuşmamıştı. "Özge bak bu yaptığın çok yalnış, sen bizi öldürmek mi istiyorsun"? Özge ise "kolumu bırak abla sana saygısızlık yapmak istemiyorum"? "Özge hiç bir yere gitmiyorsun, bırakmıyorum seni" diyerek kolunu tekrar tuttum ve eve götürürüyordum. Ama ôzge direnç gösteriyordu. "abla bırak kolumu, ya bırak Allah kahretsin sizi, hayatıma karışmayın ya" diyerek beni itmeye çalışıyordu. İkimizde birbirimizi iterken, büyük bir patlama sesi geldi. İkimizde durmuştuk. Özge çok korkmuştu. "Abla abla ben ben abla, ben ne yaptım abla"? Ben ise "tamam korkma birşey yok, ama nihayet yaptığının yalnış olduğunu anladın sonunda". Dedim. Özge ise "abla onu demiyorum. Özge ağlıyordu. "Abla ben evde, tüpü açık unuttum. Dedi. Tam o anda komşumuzun çocugu teleşlı ve korkulu bir şekilde "yağmur abla ôzge abla, çabuk koşun, eviniz yanıyor". Demişti. O an sanki kalbim yerinden çıkmış gibiydi... Evimiz yanıyordu. Bütün komşular ordaydı. "Yardım edin, lütfen, itfaiye çağırın. Diyerek ne yapacağımı bilmiyordum. Özge ise elini başına koyarak, "Allah kahretsin beni, abla ne yapıcaz yardım et" dedi. "Bilmiyorum özge bilmiyorum" diyerek olduğum yerde çöktüm.

Saat 21:18

Evimiz yok olmuştu, resmen küle dönmüştü. Ben ve özge evimizin karşısında ki kaldırımda oturup, annem ve kayayı bekliyorduk. Sonunda annem ve kaya gelmiş. Durumu öğrenmişlerdi. Annem de tıpkı benim gibi ne yapacağını bilmiyordu. Ama sonra annem ayağa kalkıp özgeye bir tokat attı. "Nasıl unutursun ha nasıl" ben hemen araya girip, "anne dur yapma Allah aşkına ya" dedim. "Tamam bırak" diyerek yerine geri oturdu annem. Özge ise ağlayarak yanımızdan uzaklaştı. Tam peşinden gidecekken, kaya bana "abla bırak biraz yalnız kalmaya ihtiyacı var" dedi. Ben biraz durdum ve yerime geri oturdum. Bir kaç dakika geçtikten sonra, "anne şimdi ne yapıcaz, bu ev artık kullanılmaz, nereye gidicez". Dedim. Annem ise sinirli bir şekilde "komşumuz aysele sizde 1 gunlük kalalım dedim. Ama, kızın özgenin adı çıktı, olmaz. Dedi bana". Ben ise, "ya saçma sapan konuşuyor işte anne sende gide gide aysele mi gittin". Dedim. Annem ise bana dönüp, "ayselden başka kimse yok işte kızım, özge olacak o kardeşin, adımızı çıkarttı". "Anne yapma böyle ama ya" diyerek ofladım. Sonra hepimiz sustuk. Hava dün olduğundan dahada soğumuştu. Hiçbir şeyimiz kalmamıştı. Annemin o an aklına ne geldi bilmiyorum ama hemen ayağa kalkıp, " kalkın gidiyoruz" dedi. Kaya ise "nereye", dedi. Annem yutkunduktan sonra "teyzenize gidiyoruz". Dedi. Kaya ile ben çok şaşırarak, " bizim teyzemiz mi var". Dedik. Anem ise "evet var daha da soru sormayın ve kalkın". Dedi. Ben ise, "özgeyi çağırayım o zaman" dedim. Annem sadece kafasını sallamıştı. Koşarak özgenin yanına gittiğimde, orda tek başına oturmuş, gökyüzünü seyrediyordu. Özgeye arkadan yaklaştığında beni farketmişti. "Hadi kalk gidiyoruz" dedim. Özge ise "nereye gidicez ki" dedi. Ben kolundan tutup özgeyi kaldırırken, "bizim bir teyzemiz varmış, annem oraya gidicez diyor" Dedim.

Özge, " teyze mı bizim teyzemiz mi var" dedi. "Varmış işte özge bende bilmiyorum. Hadi kalk annem bekliyor, daha da fazla sinirlendiren kadını" dedim. Özge ayağa kalkıp, of tamam bırak beni" dedi. Ve kolunu bıraktım. Ve hep birlikte, otogara gelmiştik. Kaya ve annem otobüs biletlerini aldıktan sonra otobüse binmiştik. Otobüs birwz kalabalıktı. Kaya ve annem yan yana oturmuştu. Ben benim taşımda bir kızın yanına, özge ise en arakaya kimsesin olmadığı yere oturmuştu. Yanına oturduğum kız, kulaklık takıp şarkı dinliyordu. Diblediği şarkıyı duyuyordum. Madrigaldan "dip" şarkısıydı bu. İçimden ister istemez şarkiya eşkik ediyordum. Bu şarkı çok güzeldi çünkü.

Saat 08:34


Otobüs yolculuğu bitmiş, Ankara'dan, İstanbul'a gelmiştik. Sokaktan sokağa geçiyorduk. Ve birden anneme, "anne nerde bu teyzemizin evi, yorulduk ya" dedim. Annem ise durdu, ve karşıdaki evi göstererek, "işte teyzenizin evi bu" dedi. Ben ve kardeşlerim, annemin gôsterdiği, eve baktık. "vaov en azından bizim evden güzel" dedi, özge. Annem ise ters ters baktı. Kaya ise, gerçekten de güzelmiş" dedi. Ben ise susmuştum çünkü ;

Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.”
Demişti, Tolstoy...

 


​​​​​

 

 


​​​​​​


​​​​


​​​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 30.09.2024 16:12 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Muhammet Demir / Kırık kalpler / 1. Bölüm
Muhammet Demir
Kırık kalpler

31 Okunma

22 Oy

0 Takip
3
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş