
Telefonumu kapattıktan sonra dolabımın kapağını açıp içinden mavi jeanlerimden birini, siyah düz ve ince bir sweatshirtümü aldım. Onları giydikten sonra çoraplarımın arasından düz beyaz olanını ve siyah mevsimlik ceketimi giydim. Saçlarımı at kuyruğu yapınca hazırdım.
Masaya bıraktığım telefonumu alıp whatsappa girdim.
Muhtişim Üçlüler WhatsApp Grubu
Siz: Gelirken istediğiniz bir şey var mı
Çakma Rapunzel: Keşke sormasaydın
Çakma Rapunzel: Doymuyor bu ayı
Kıvırcık: Ne bulursan getirebilirsin asla hayır demem
Çakma Rapunzel: İşte kanıt
Çakma Rapunzel: Anlatmaya gerek yok
Siz: Ece senin bir şey istemiyor musun
Çakma Rapunzel: Hayır balım sen gelsen yeter
Siz: Yalakalık bittiğine göre şimdi dökülebilirsin
Çakma Rapunzel: Çikolatalı pasta
Kıvırcık: Bir de bana söylüyor
Çakma Rapunzel: En azından ben görebildiği her şeyi almasını istemiyorum
Siz: Okey o zaman
Siz: Siz burada kavga edin
Siz: Ben çıkıyorum
Siz: Babay
Whatsapptan çıkıp telefonu kapattım. Daha sonra kartımın kılıfla telefon arasında olup olmadığını kontrol ettim. Yerinde olduğunu görünce kılıfı düzeltip telefonu cebime koydum. Masanın üzerinden anahtarımı da alıp cebime koydum. Beyaz günlük ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
Siteden çıkıp sağa döndükten sonra birkaç site ötedeki markete girdim. Bir market sepet alıp içine sırasıyla kekler, çikolatalar, krakerler ve büsküvi koyduktan sonra cipslerin olduğu bölüme gidip birbirinden farklı birkaç paket cips aldım. İçeceklerin ve soğuk ürünlerin olduğu dolabın önüne geçtim. Birkaç tane meyveli yoğurt, kola, meyve suyu ve diğer gazlı içeceklerden aldım.
Aldıklarımın yeterli olduğuna karar verince ödemeyi yapmak için kasaya geçtim. Kasiyer ürünleri teker teker okuturken bende bir yandan poşetledim. Sonrasında ödemeyi yapıp poşetleri alıp marketten çıktım. Taksi çağırıp bekledim.
Taksi gelince binip Kaan'ların evinin adresini verdim. Yol boyunca gruptan Ece ve Kaan'la konuştum.
Muhtişim Üçlüler WhatsApp Grubu
Kıvırcık: Nerede kaldınız ya
Çakma Rapunzel: Kapıda
Kıvırcık: Dur geldim hemen
Siz: Ece gibi bir kızı da kapında bekletiyorsan Kaan
Siz: Ben sana ne diyeyim ki daha
Siz: GDOEBDISH
Kıvırcık: Ne alaka ya
Kıvırcık: Kapıyı çalmadı bile
Çakma Rapunzel: Allah kuru iftiradan saklasın
Çakma Rapunzel: Allah dostun da düşmanın da mert ve dürüst olanını versin
Çakma Rapunzel: Başka bir şey demiyorum ben
Siz: GDOWGDOEB
Kıvırcık: Yalan mı
Çakma Rapunzel: Yalan tabii
Çakma Rapunzel: Tam üç kere kapıyı
Çakma Rapunzel: Üç kere de zili çaldım
Çakma Rapunzel: En son Emine teyzem açtı kapıyı
Çakma Rapunzel: KADIN DUŞTAN ÇIKTI GELDİ
Siz: E oha ama Kaan yani
Siz: GDOWBDIBW
Kıvırcık: Hadi ya
Kıvırcık: E ben niye duymadım o zaman
Çakma Rapunzel: Bilemiyorum artık
Çakma Rapunzel: Kim çektiyse dikkatini
Kıvırcık: Saçmalama kızım
Kıvırcık: Yok öyle bir şey
Kıvırcık: Kimse sizden daha fazla çekemez dikkatimi
Ece'nin çikolatalı pasta istediğini hatırlayınca telefonu kapatıp taksi şoförüne en yakın pastaneye gitmesini söyledim.
Kısa bir süre içinde pastanenin önünde durunca şoföre döndüm ve konuştum.
"Birkaç dakika beklerseniz hemen döneceğim." Onaylar biçimde kafasını sallayınca taksiden inip pastaneye girdim.
"Kolay gelsin."
"Hoşgeldiniz. Buyurun nasıl yardımcı olabilirim?"
"6 kişilik bir çikolatalı pasta lütfen."
"Dolaptan seçin isterseniz." Gözüme kestirdiğim yuvarlak çikolatalı pastayı elimle gösterip "Şu olsun lütfen." dedim. Ödemeyi yapıp çıktıktan sonra taksiye tekrar binip Kaan'ların evine gittim.
Onların evi bizimki gibi apartman değildi. Müstakil evde oturuyorlardı. Gerçi birkaç ay öncesine kadar biz de müstakil evde otururuyorduk ama.... neyse.
Kapılarının önüne gelince kartla ödemeyi yaptım. Kapıyı açtıktan sonra poşetleri alıp indim. Ayağımla kapıyı kapatıp zili çaldım.
Bir süre bekledikten sonra kapı açılmayınca bu kez ayağımla kapıya sadece ses çıkaracak şiddette tekmeler vurdum. Çok gürültülü değildi yani.
Kapı açılınca kendi kendine söylenen kırklı yaşlarındaki kadını gördüm.
"Off Kaan, off! Ömrümü yedin ya yemin ederim. Kalkıp baksan şu kapıya ölürsün zaten değil mi?"
Omzunda biten siyah saçları, koyu kahve gözleri ve beyaz teniyle o çok güzel biriydi. Yüzündeki kırışıklıklar mutlu bir hayatı olduğunu gösterir nitelikteydi. Birkaç kilo fazlası olsa da yüzünün güzelliğinden dolayı göze batmıyordu.
Beni görünce asık yüzü yerini kocaman bir gülümsemeye bıraktı. Kollarını havaya doğru açtı ve bana yaklaştı. Ben de elimdeki poşetlere ve pastaya dikkat ederek ona sarıldım.
"Alin, güzel kızım benim." dedi son harfleri uzata uzata. "Hoş geldin bahar kokulum."
"Hoş buldum Emily."
•°○•°○•°○•°○
637 kelime
Selamm
Nasılsınızz
Öpüldünüzz
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
