
"Güzelim gelmiş, hoş gelmiş. Nasılsın bugün?"
"İyiyim. Sen?"
"Mükemmel. Ders neydi?"
"Matematik. Ama ders boş. Kaan'ın yanına gidelim mi?"
"Olur. Çantamı bırakıp geliyorum."
"Gençler! Beni bir dinleyim. Alo! Heh, aferin. Matematikçi gelmemiş, ders boş. Telefonlar kalsın karışmayacağım. Şimdi sınıftan çıkacağım. Müdür zaten müdahale etmiyor. Ses yapmadığınız sürece özgürsünüz." dedi Ece ve bana dönüp devam etti.
"Sınıfa mı bakalım önce?"
"Bence öğretmenler odasına bakalım. Orada olması daha muhtemel."
"Doğru. Hadi gidelim."
Zemin kata inip sola döndük. Öğretmenler kapısının açık olduğunu görünce önünde durup Kaan'ın bizi fark etmesini bekledik. Kısa süre içerisinde fark edince elini '1 dakika' dercesine kaldırdı. Öğretmen sözünü bitirince bir şeyler söyledi. Sonra test kitabını ve kalemlerini alıp yanımıza geldi.
"Güzellerim." dedi son harfleri uzatarak. "Nasılsınız bakalım?"
"İyi, sen?"
"Mükemmel, sen?"
"İyi bende. Kantine gidelim mi?"
"Siz gidin. Ben keki alıp geliyorum." dedim ve merdivenlere doğru ilerledim. Hızlı adımlarla sınıfa çıkıp çantamdan keki aldım. Yine hızlı adımlarla merdivenden indim. Kantine gidip Kaan ve Ece'nin yanına oturdum.
"Nesin sen? Mükemmel insan falan mı?"
"Hayır. O bizim annemiz."
"Komik değildi." dediğimde ikiside gülüyordu.
"Neyse. Duru yazdı dün."
Ece "Ne yazdı?" diye sorarken Kaan elindeki keki ağzına tıkıp ne dercesine kafasını salladı. Bu çocuğun konuşmayı bilmediğine eminim.
Telefondan dün olan konuşmaları açıp uzattım.
"E yuh ama yani."
"Oha diyorum, başka bir şey demiyorum. Nasıl böyle bir şey yapabildi."
"Bilmiyorum."
"Sen kendkni nasıl hissediyorsun?"
"Sol yanımda bir boşluk var gibi. Onun dışında bir sorun yok."
"Kıyamam ben kuzuma ya."
"Neyse. Yapacak bir şey yok."
"İşte benim kızım. Gel bir sarılayım güzelime." Ayaklanıp Kaan'ın yanına gittim. O oturduğu yerden kafasını karnıma koymuş kollarını belime sarılırken bende saçlarını karıştırdım.
•°○•°○•°○•°○
"Ağlayacağım ama ya." Mızmız Ece diye boşuna demiyorum ben bu kıza
"N'oldu? Niye ağlıyormuşsun?" Hiç de kıyamazmış kardeşine. Merhametli çocuğum benim.
"Ben biliyorum." dedim gülerken. Ve devam ettim. "Ders tarih."
İkimizde gülünce Ece yine mızmızlandı.
"Komik mi salaklar. Hiç çekilmiyor ders. O kadar sinir bir hocası var ki anlatamam."
"Yoo, sıfır alaka. Çok tatlı bir kere."
"Sen konuşma Uyuyan Güzel. Sorsam hocanın adını bile bilemezsin sen." Kaan ve ben güldük.
Sınıfın önüne geldiğimizde Kaan Ece'ye sarılıp "İyi dersler Çiçeğim." dedi
"Iyy. Ne kadar vıcıksın ya. Neyse. Ben terk ediyorum burayı. Öptüm baay."
Kaan bu kez bana sarılınca kollarımı beline sardım.
"İyi dersler Kızılım." Yavaşça ayrılırken bu kez ben konuştum.
"Görüşürüz Kıvırcık."
"Ok. Bb."
"Shut up or leave this place."
"Türkçe gel Türkçe."
"Kapa çeneni ya da burayı terk et." dediğimde el sallayıp gitti.
Sınıfa girdiğimde Ece'yi benim masamın önünde durmuş biriyle tartışırken bulmayı beklemiyordum.
"Ece, n'oluyor burada?"
"Kuzum oturmuş yerine. Kalk diyorum kalkmıyor."
"Otursun. Sorun yok." dediğimde emin misin dercesine baktı.
"Sorun yok." dedim bu kez son harfleri uzatırken. Yerine geçip oturdu.
"Yana kayar mısın?"
"Hayır." dedi net bir ifadeyle.
"O zaman geçmeme izin ver."
"Hayır." İyi, keyfin bilir dedim içimden ve masayı geçebileceğim şekilde çektim. Oturduktan sonra cebimden telefonumu çıkarıp bildirimlere baktım.
"Kaan daha yeni gittin ama annecim. Ne gerek vardı bu kadar bildirime."
Muhtişim Üçlü WhatsApp Grubu
Kıvırcık: Alin
Kıvırcık: Naber
Kıvırcık: Ece
Kıvırcık: Naber
Siz: Müthiş
Siz: Sen
Çakma Rapunzel: İdare eder
Çakma Rapunzel: Senden
Kıvırcık: Ne olsun, iyiyim işte bende
Kıvırcık: Ece
Kıvırcık: Neyin var Çiçeğim senin
Siz: Ece ne oldu kuzum
Çakma Rapunzel: Yeni çocuk sinir etti beni ya
Çakma Rapunzel: Ne kadar sinir bir çocuk
Kıvırcık: Yeni çocuk kim
Siz: Tanımıyoruz
Siz: Yeni gelmiş benim yerime oturmuş
Siz: Kay diyorum kaymıyor
Siz: Kalk diyorum kalkmıyor
Kıvırcık: Sen nerede oturuyorsun şimdi
Siz: Yerimde
Çakma Rapunzel: Alin hoca geldi kapat
Çakma Rapunzel: Kaan bb
Siz: Bb
Kıvırcık: Ok
Kıvırcık: Bb
Telefonu kapatıp cebime koyduktan sonra ayağa kalktım.
"Oturabilirsiniz gençler. Deniz, oğlum gel al şu yoklamayı."
"01 Alin"
"Buradayım."
"03 Sedat"
"Burada."
"04 Salih"
"Burada."
"09 Deniz, buradayım hocam. 10 Hakan"
"Buradayım."
•°○•°○•°○•°○
609 kelime
Selaammm
Nasılsınızzz
Hakan?
Umarım beğenirsinizz
Öpüldünüzzz
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
