
sellaam ballarım ben geldimm, özledim sizlerii yaa❤
bu bölüm fazlası ile uzun bi bölüm olduu hatta şuana kadar yazdığım en uzun bölümdü , uzun süre bölüm gelmeyince böyle telafi edelim istedimm😁😙.
2138 kelimee olduu 🥳
umarım bölümü beğenirsinizz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnnn💋
uzun süre sonra bi bölümümüz kaossuz ve mutlu bi şekilde olduu tekrar diyorum umarım beğenirsiniz, keyifli okumalarr diliyorumm❤💕.
bölüm sınırı:
oy:30
yorum:60
....
DENİZ'DEENN
Ateş'in hastaneden çıkalı üç gün olmuştu ama bu üç gün ne üç gündü, evde zor tutuyorduk beyfendiyi, her ne kadar iyiyim desede kolay bi ameliyat getirmemişti ve halada kendini fazla zorladığında yaralarında ağrı olduğunu biliyordum, bunu istemeden de olsa belli ediyordu.
yarasını zorlamasını istemiyordum onun canı her yandığında benimde canım yanıyordu, onu yaralı gördüğüm an zaman durmuştu tekrar tekrar beynimin içinde Ateş'i kaybetme korkuları dönmüştü, yeni bulmuşken kaybetmekten korkmuştum,
neydi bizim aramızdaki kırgınlık, soğukluk gerçi hepsi benim soğukluğum ile gerçekleşmişti, Ateş çabalıyordu ne kadar trip atarsam atayım bi manası yoktu her ne kadar uzak durmaya çalışsamda günün sonunda kendimi Ateş'in yanında buluyordum. bunu üç gün önce Ateş'i hastane koridorunda ufacık bile olsa iyi bi haber beklerken anladım.
ben gözlerimdeki yaşın ne ara aktığını fark etmemişken arkadan belime sarılan kollar ile irkildim.
"Korkuttum mu"gözlerimdeki yaşı hızla silerken Ateş'in anlamamasını umut ediyordum.
"E-evet" Şuanki yakınlığımız kalbime zarardı."benden başkası sana böyle yakın olamaz yavrum merak etme"gerçekten fazlası ile kıskançtı olur olmadık herşeyde kıskançlığı tutuyordu.
zamanında ben kıskanç erkekle yapamam demeyecektin Deniz.
aman herşeyde haklı ol iç ses
yani evet kıskanç erkekle yapamam diyordum ama bu laflarımdan önce zaten fazlası ile kıskanç bi beyfendi ile evlenmiştim.
Sahiden ben Ateş ile olan hiç bir ilkini hatırlamıyordum, keşke diyordum bu kaza hiç olmasaydı, biz Ateş ile mutlu evliliğimize devam etseydik, Alp ile yıllardır ayrı kalmazdım, oğlumun ilk adımlarına ilk kelimelerine şahit olabilseydim.
Gözlerim tekrar dolarken Ateş ellerini belimden ayırmadan vücudumu kendisinden yana çevirdi. Regli dönemim geliyordu galiba çünkü bu kadar sulu göz olmamın başka bi açıklaması yoktu.
Ben Ateş'in ellerinden çıkmaya çalışırken o sanki imkanı varmış gibi daha çok yaklaştı.
"Noldu,Neden ağlıyorsun canımın içi, ben mi bişey yaptım, istemeden kırdım mı seni, sarıldım diye mi rahatsız oldun, sarılmam yavrum sen yeter ki ağlama! "al işte istemeden onuda kırmış yanlış düşünmesine sebep olmuştum.
Ellerini belimden çekeceği sırada engel olup konuşmak için ondan önce davrandım.
" H-hayır, hayır sen bişey yapmadın Ateş"istemeden sesim titriyordu engel olamıyordum.
"noldu o zaman yavrum biri mi bişey yaptı? "Ellerini usulca yanağıma yaslayıp baş parmağı ile gözyaşlarımı sildi.
Konuşmak için ağzımı araladığım an Ateş'in dudakları az önce gözyaşlarımı sildiği yerleri tek tek öptü, gözlerim sanki bu anı yaşamak bekliyormuş gibi kapandı, anın bozulmasını istemiyordum.
Bulunduğumuz pozisyona göre fazlası ile rahatım çünkü Cansu, annemin ısrarı ile bikaç gün annemlerle kalmaya gitmiş, Emir ise çok kısa süre içerisinde Cansuyla fazlası ile anlaşmış onunla beraber gitmişti.
" Ağlama güzelim, sen ağlayınca ne yapacağımı bilmiyorum, ben senin tek damla göz yaşına kıyamam, anlat bana derdini beraber çözüm bulalım ama yeterki ağlama"gözlerimi açınca mavi gözlerim onu kahvelikleri ile buluştu.
"A-ateş, ben bizim hiç bir anımızı bilmiyorum, ilklerimizi hatırlamıyorum, biz nasıl bi çifttik onu bile bilmiyorum Ateş"gözlerindeki korku silinirken derin bi nefes almıştı.
" Yavrum aklımı aldın, hem bizde yeniden yazarız herşeyi, yeniden tanışır, eskiden olduğu gibi olmasada tekrardan vakit geçirir herşeyi baştan yazarız "yüzümde az önce ağlayan ben değilmişim gibi tebessüm oluştu, Ateş beni göğsüne çekerken küçük çocukmuşum gibi kulağıma fısıldıyordu.
" Bir bilsen yıllardır bu anın hayalini ne kadar kurduğumu,seninle tekrar eskisi gibi olmayı ne kadar çok hayal ettim "bizde böyleydik işte ,demiştim ya günün sonunda bütün yollar birbirimize çıkıyordu, biz birbirimizin eviydik.
" Ayye"bi eli ile ayıcığını tutmuş diyer eli ilede gözlerini ovalayan oğlumu mutfak kapısında görmemle Ateş'ten ayrılıp oğlumun yanına gittim.
Üstündeki mavi ayıcıklı pijaması ile fazlası ile tatlı duruyordu, annelik refleksi ile elim Alp'in sırtına gitti uykudan uyanmıştı terleme ihtimali çok yüksekti.
Yanımıza gelip dizlerinin üzerine çöken Ateş'te Alp'in gözlerini ovalayan elini tutup avuç içlerine sesli bir öpücük bırakmıştı.
"ovalama babacım, yara edebilirsin sonra canın acır "Alp üzerindeki sersemliğe rağmen Ateş'e soru sormaya başladı,anlayana kadar da durmayacak gibiydi.
" Şey babacım neyen yaya oyuyki, neden ovayanmas, köy mü oyuyum "
ben son kelimesine sesli gülerken Ateş kucağında Alp ile ayaklandı.
"hayatım biz Alp ile üzerimizi değiştirip geliyoruz"Ateş'i onayladıktan sonra onlar çıkarken bende bulaşıkları makineye yerleştirmeye devam ettim.
...
ATEŞ'DEENN
Kucağımda Alp ile oğluşumun odası gelip ona kıyafet çıkardım.
Bi yandan giydiriyor bi yandan da sorusunu cevaplıyordum.
"çünkü babacım ellerimiz günlük hayatta heryere değiyor ve kirleniyor bizde elimizi gözümüze götürdüğümüzde o mikroplar, körler gözlerimize gidiyor ve bu çok zararlı"ben aklındaki sorular bitti diye düşünürken Alp sorularına devam etti.
"ama şey, ıı bij eyyeyimisi yıkıyoyuş kiyyeymiyo, şey şey öyye oymuyoy mu eyyeyimis kiyyi mi, o jaman köy mü oyucaj ki"peşpeşe sorduğu sorulara gülerken alışmıştım artık oğlumun yıllardır sürdürdüğü meraka.
" Hayır aslanım seninde dediğin gibi ellerimizi yıkadığımız için kör olmayız sadece yara olur onuda doktora giderek çözebiliriz"oğlumun anlamasını umuyordum ki anlamasa bile tekrar tekrar anlatabilirdim.
"anyadım babacım"güzelce giydirdikten sonra artık dayanamayıp iki yanağından da ısırdım.
" Seni yer bitiririm çocuk, babasının aslanı çok tatlısın sen"utanarak kollarını bana uzatınca bu isteğini geri çevirmedim.
"şey babacım beyabey yemek yapayım mı, eşki güyyeyde ki gibi ama bu sefey ayyemde vay"bu tatlı isteğini nasıl reddedebilirdim ki, yıllardır bizden ayrı kalmış bu süre zarfında yaşadıkları da çok ağır şeylerdi, yaşadıklarından kaynaklı annemle aramız pek yoktu ben kırgındım, oğluma benim emanetime bakamamışlardı.
"olur tabiki babacım ama önce annene soralım olur mu "konuşa konuşa mutfağa giriş yapıp yemek masasındaki Sandalyenin birine Alp ile oturdum, Deniz ne kadar senin evin desede bu ev ikimizindi.
" Ayye, ayye şey beyabey yemek yapayım mı hıı yütfen yapayım şey öyceden babamya yapıyoyduk şeyyiylede yapayım"Alp meraklı gözlerle Deniz'e bakarken ben Deniz'in kabul edeceğini biliyordum.
"yapalım bebeğim, sen ne yemek istersin "işte bizdede böyleydi Alp konu olunca hepimizin pabucu dama atılıyordu.
" Yavrum bu kadar belli etme beni unuttuğunu "Deniz benim sözlerime karşı çıkarken Alp yine bi soru yöneltmişti ama bu sefer ki bi tık komikti.
" Hii Baba ayyem küçük mü, şey ayyem şeyin çocukun mu ama naşıy beyn şijin çocukunusum naşıy oyuyo anyamadım"sorularını peşpeşe sorarken annesini benim çocuğum sanmıştı.
"hayır babacım tabikide annen benim çocuğum değil, sen bizim çocuğumuzsun. Ben anneni sevdiğim için yavrum dedim"anlamamıştı gözlerini kocaman açarak sorularına devam etti.
" Sevdikin için.. Şey beyde mi yavyum diycem"
...
YAZARDAAN
küçük çocuk çok mutluydu bu hayatta en çok sevdiği iki insan.. Anne ve babası ile ilk defa bir şeyler yapıyordu.. Annesi geldiğinden beri çoğu kez kendini diğer aileler gibi hissediyordu. Oda mutluydu.
Alp yüzüne gelen unlar ile gözlerini bir kaç kere kırpıştırıp ona unu kimin attığına bakmıştı, atan kişi babasıydı, söylenmekten çok mutlu olmuştu Alp.
"ya Baba ama şen çok büyüykşün beyim boyum yeytmiyo ki"oğlunun tatlı tatlı mızmızlanmasına kıyamayan Deniz oğlunun koltuk altlarından tutup tezgahın köşesine oturttu bu sayede küçük çocuk istediği gibi un atabilirdi.
Annesinin bu hareketine mutlu olan Alp ayaklarını sallıyordu. Elindeki unu babasına atacağı sırada kolunun çarpması ile un paketi yere düşüp dökülmüştü.
Geçmişteen
"küçük çocuk 2 yaşındaydı, ölüm kelimesini bilmemesi gereken bi yaştaydı ama onun için kötü ve acımasız olan bakıcısı Alp'i üzebilecek şeyleri anlatıyordu...
Alp düşünmeden edemiyordu, bakıcısı bilmiyormuydu tüm bunların onun canını yaktığını, küçük çocuk korkudan dile getirmese bile gözyaşlarını görmüyor muydu.
neden kötü ve acımasız davrandığını çok düşünmüştü ama bi sebep bulamıyordu.
Alp çok mu yaramazım diye düşünür daha çok içine kapanırdı ama bi yaramazlığıda yoktu ki onun için en büyük yaramazlık suyun altında ıslanmaktı ama bakıcısı ile kaldığı günlerden sonra onun için sevdiği şey değilde korktuğu şey olmuştu ıslanmak.
Küçük çocuk elinde annesi ile babasının fotoğraflarına bakarak sessizce ağlıyordu, bu fotoğrafı babaannesinin odasında görmüştü,annesi ile babasını gördüğü ilk fotoğraftı.Eğer ki bakıcısı ağladığını görürse çok kızar ve fotoğrafı alırdı.
küçük çocuk annesi ile babasını istiyordu, arkadaşlarının anne babası yanındaydı ve mutluydular belki de anne babası yanında olursa onlarda mutlu olurlar diye düşünüyordu.
"ayyi, baba"harfleri bile doğru düzgün telafuz edemezken yaşadıkları onun için çok ağırdı.
"Ösyedi, neyen dittinis"küçük çocuk içli içli ağlarken akan burnunu kolları ile sildi, boğazı fazlası ile ağrıyordu. Hasta olmuştu vücudu ayakta durmakta zorluk çekiyordu ama kimse onunla ilgilenmiyordu.
babaannesine de kırgındı, neden onu bu kötü kadın ile bırakıyorduki.
"nerdesin sen yine "Alp bakıcısını sesi ile sessizce daha fazla ağlamaya başladı, un paketini yere düşürmüş ve unun dökülmesine sebep olmuştu bakıcısı eğerki unu döktüğünü görmüşse yine ceza verip vurabilirdi.
Alp olduğu yere sinerken vücudunu korkudan titreme sarmıştı. Kadın ona bi çöpmüş gibi davranıyordu hali ile bu çocuğa onun kötü bi çocuk olduğunu düşündürüyordu.
"Koytuyoyum" kiler kapısının sert bi şekilde açılması ile çocuk olduğu yerden sıçramıştı, hergün olduğu gibi ümit ediyordu kadının onu bulmamasını.
"napıyosun sen hiç sesin çıkmıyor "küçük çocuk sessizce gözyaşı akıtırken anne babasını istiyordu.
bakıcı kadın, Alp'in elindeki aile fotoğrafını görünce çocuğa tokat atmıştı, Alp'in küçük tombul yanaklarında kadının el izi çıkarken,Alp korku ile olduğu yere daha çok sinerken ağlaması artmıştı.
Kadının elini Alp'in elindeki fotoğrafa giderken Alp olacak herşeye rağmen fotoğrafı kendinden yana daha çok çekti bu fotoğraf onun için çok değerliydi , anne ve babasının tek fotoğrafıydı.
"ver lan şunu "Alp gerçekten bıkmış ve canı yanıyordu bi çöpmüş gibi hissediyordu.
" I-ıı, yütfen ayma"kadın hırsla fotoğrafı çekerken Alp'in elini acıtmıştı.
"öldü senin annenle baban ,bıraktılar seni anla şunu sevmiyolar seni, seni herkes bırakacak"Alp daha çok ağlarken bu duyduklarının doğruluğunu düşünüyordu, kadını haklı buluyordu, ailesi onu seviyor olsaydı bırakmazdı diye düşündü ama belkide başka işleri vardır dedi.
"Hayıy,hayıy"bakıcı kadın çocuğun ona itiraz etmesi ile elinden tuttuğu gibi kaldırdı.
küçük çocuğun bu sefer parmakları acıyordu, kadın bu sefer kolundan değil de ellerinden tuttuğu için sıkıyordu, çocuğun parmakları kızarmaya başlamıştı, parmakları kopacakmış gibi çok acıyordu.
"bana itiraz etmek neymiş görürsün sen, seninle mi uğraşacağım ben birde un dökmüşsün ben mi toplayacağım lan, sen cezayı hakettin"karanlık ve örümceklerin olduğu odanın önüne gelince Alp'in ağlaması artmıştı, hem yanağı hem de parmakları acıyordu birde şimdi karanlık oda çıkmıştı biliyordu aç kalacağını.
"Y-yütfe koyma, yütfe"kadın çocuğun itirazı ile çocuğu çöpmüş gibi odanın köşesine fırlattı.
küçük çocuk dizlerininde acısı ile olduğu yerden kalkamadı zaten hastaydı vücudu ağrıyordu ama dile getiremezdi kimse bakmıyordu ona birde söyleseydi daha çok dayak yerdi.
"ayyi, baba y-yütfe geyiy, k-koytuyoyum k-kayyayıy, y-yütfe hıı yütfe geyiy"küçük çocuk inanıyordu anne babasının geleceğine onlarada kızamıyordu, belkide işleri vardı ama geleceklerdi biliyordu..
ve o gece Alp saatlerce içli içli ağlayıp anne babasının gelmesini beklemişti...
...
Alp o gün saatlerce ağlayıp anne babasını istemişti.. Artık anne babası da vardı ama böyle bişeyin tekrar olacağını düşünmemişti, şimdi ne olacak diye düşündü küçük çocuk, bakıcısının yaptığını mı yapacaklardı.
Küçük çocuk korkudan küçüle bildiği kadar küçüldü, vücudu kasılmıştı.
"özüy d-diyeyim geyçekteyn biyeyek o-oymaydı"Ateş oğlunun halini anlamıştı, Deniz'den önce davranıp oğlunu kucağına aldı.
" Babacım sakin ol, bişey olmaz temizleriz yeri"Küçük çocuğun gözleri dolmuş korku ile annesine bakıyordu, annesinin ona kızmasını istemiyordu.
"Ya kısaysa, ayye geyçekten yayyışıykya oydu, şöj , biydaha oymuycak"Deniz oğlunun bu halini çok merak etsede şuan soramayacaktı öncelikle oğlunu sakinleştirmeliydi.
" Bebeğim bişey olmaz annecim,temizleriz geçer"genç kadın Ateş'in yanına, oğlunun önüne eğilip avuç içlerini birkaç kere öptü.
Genç adam oğlunu sakinleştirip ocağın başındaki sevdiği kadına baktı, dudaklarında buruk bi tebessüm vardı yıllarca hayâlini kurduğu ailesi artık bir aradaydı.
Yavaşça sevdiği kadını korkutmadan arkalarına geçip ikisinede dev cüssesi ile sarıldı.. Seviyordu bu iki insanı hemde çok çok seviyordu..
Genç kadınında altta kalır bi yanı yoktu, çok seviyordu Ateş'ide, oğlunu da, korkuyordu kaybetmekten yeni bulmuşken kaybetmekten korkuyordu...
....
TİM DEENN
"Komutanım ya vallahi göreve çıkmayı özledim,biz ne zaman it avlayacağız"tim kandemir'i onaylarken erlerden biri elinde çiçek ile timin yanına geliyordu.
" Hakan Gündüz Amasya "asker tekmil verdikten sonra Asena'ya dönünce Asena konunun kendisi olduğunu anlamıştı.
" Söyle asker"asker bi tık korkuyordu söylemekten. Çiçek Asena komutana gelmişti ama asker Günay'dan korkuyordu, bütün Askeriye bilirdi Günay komutanın Asena'yı sevdiğini.
"Asena komutanım bu çiçek size geldi"askerin elinde olsa dediği gibi ortadan kaçmak istiyordu ama yapamazdı.
" Ney, ney, kime gelmiş anlamadım "tim Günay'ın haline gülerken Asena çiçeğin üstündeki notu okuduğu gibi çiçeği geri vermişti.
Timin kağıdı almak için atlaması ile Günay hızla kağıdı alıp sesli şekilde okudu.
" Geçen gün hastanede yaptığınız iyiliği unutmadım Asker hanım, size layık,sizin kadar güzel olmasa da umarım çiçeği beğenirsiniz.
sizi yemeğe çıkarmak isterim. ❤
0530***
Şahin
"lan bu kim , it herif bide yemeğe çıkarayım diyor s***lan "Günay'ı bu halde görmek timide güldürüyordu.
" Komutanım birde Asena komutanım kadar güzel olmasada çiçek almış lan madem layık görmüyorsun niye alıyosun o zaman"Ayaz'ın alttan alttan Günay'ı daha fazla kızdırmasına normalde timin diğer kalanı tepki gösterirdi ama bu sefer onlarada eğlence çıkmıştı.
"birde numarasını bırakmış komutanım, onu unutmayın"Kandemir'inde olaya katılması ile Alptekin hepsini bir köşede oturmuş keyifle izliyordu.
bi süre de olsa Aslı hemşire ile onu unuttukları için mutluydu ama Alptekin Aslı'yı aklından çıkaramıyordu, neydi bu Aslı hemşire neden her dakika aklındaydı, mesela Aslı hemşirenin şuan ne yaptığını düşünmeden edemiyordu.
"Asena, abicim sen bu adama ne gibi bi yardımda bulundunda adam bunları yazdı merak ediyoruz. " Asena'nın Meriç'e attığı sende mi abi bakışı ile Alptekin dayanamayıp sesli bi şekilde gülmüştü.
"Alptekin komutanım bari siz yapmayın"Alptekin Aslı'nın haline gülerken ondan beklemeyecek bi şekilde oda devam ettirdi.
" Günay abi bence adamın yazdığı numarayı ara ve yemeğe sen git daha mantıklı "Kimse Alptekin'den bu çıkışı beklemediği için ilk bi şaşırsalarda Ayaz konuşmaya devam etti.
" Ha Alptekin komutanım yani Günay komutanıma romantik yemeğe siz çıkın diyosunuz , ama ne yapacaklar yemekte"tim Ayaz'a mal mısın bakışı atarken, Ayaz'ın ensesine tokat yemesi kaçınılmaz oldu.
"lan.. lan siz beni çıldırtmaya mı çalışıyorsunuz susun, Asena,güzelim sen nasıl bi iyilik yaptın bu herife "Asena hepsine ciddi misiniz bakışı atarken çalan telefonu ile yanlarından ayrıldı.
" Ulan bana bile sert davranıyor bu kadın, o p** nasıl ümitlendi lan"
....
fazlası ile uzun bi bölüm oldu hatta yazdığım en uzun bölüm bu bölümdüü..
evett bölüm sonucu ballarım umarım bölümü beğenmişsinizdiirr yeni bölüm sınırı geçince gelecekk. 🫶💕
bu bölüm çiftlerimin güzellikleri pekii🥹
Ateş'in sevgisini çok seviyorumm🥹🫶
peki kadar emek sarfediyoruz be ballarım, oy vermeyi ve yorum yapın barii😊
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 60.32k Okunma |
3.92k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |