54.Bölüm

selaaammm askilettalarımmmm nasılsınızz???

yeni bölüm ile geldiiimmm bölüme oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnnn lütfeennn🤗💞.

bölüme geçmeden önce bişey demek istediim.
asklar biliyorsunuz ki iki instagram hesabım var biri herkese açık diğeri ise sadece takip edenlere, gizli hesapta kısa kısa vloglar atabiliriizzz.

yani ortaya karışık şeylerr olacakk, orayı da takip edebilirsinizz.
Yazar_hanmmm
Bahsettiğim hesaba üstteki hesabımdan ulaşabilirsinizz .

... 

GÜNAY İLE ASENA

"Uîzükümâ bi kelimâtillâhi't-tâmmeti min kulli şeytânin ve hâmmetin ve min kulli aynin lâmmeh.”günay'ın bilmem kaçıncıya okuduğu nazar duası ve yüzüme üflemesi ile ofladım.
ofladım fakat asla rahatsız değildim aksine son birkaç gündür günay'a olan sevdam artmış ve ben bundan kaçmamaya başlamıştım.

hepimiz farkındaydık.

Uzun süre sonra ilk defa elbise giymiştim hali ile bunu gören günay'da on dakikada bir nazar duası okuyor aşık aşık bakıyordu.
benimde hoşuma gidiyordu.

Omzuma değen beden ile titrek bir nefes verdim, beraber Ateş abinin düğününe gidiyorduk.
"Kurban olurum sana çok güzel olmuşsun"bakışlarımı dizlerimin üstündeki çantama indirdim utanıyordum.

bir başkası dese utanmayacağım şeyleri Günay'dan duyunca utanıyordum.

" Sende çok yakışıklı olmuşsun, siyah takım yakışmış "dediklerimden sonra arabanın içini erkeksi bir gülüş kapladı, bunu bekliyormuş gibi bakışlarımı hemen günay'a çevirdim.

Gülünce yanağında olusan çukurları seviyordum,
bana içi gidercesine bakmasını seviyordum.

bakışlarını saniyelik yoldan çekip bana deydirdi, ben o bakışlarda çok şey görüyordum.
Yanağımdan makas alıp tekrar direksiyonu tuttu.

bedenimi ona tam çevirmeden süzmeye başladım.
siyah bir takım giymişti. üstüne tam oturan hatta omuzlarını fazlasıyla belli eden,birkaç düğmesi açık siyah gömleği ve saati esmer teni ile ona ayrı bir hava katmıştı.

Hatta öyle bir hava katmıştı ki bakarken gözlerimdeki duyguları anlayacak diye korkuyordum.bakışlarımı kendisinde çok oyaldığımı fark edince hemen kaçırdım.

Sessiz ortamı bozmak amacıyla radyoya uzandım,çıkan her ilk şarkının hayatımızda yeri olduğuna inanırdım, belki saçmaydı ama çocukluğumdan gelen bir alışkanlıktı.

Beni eller gibi görme

Sen benimsin ben seninim

Gel seni benden ayırma

Gel seni benden ayırma

Parmaklarımdaki bakışlarım dondu, arabanın içini neşet ertaş'ın sesi ile günay'ın sesi dolduruyordu.
Yanaklarımdan olmak üzere yüzüme sıcaklık yayıldığının farkındaydım.

Sen benimsin ben seninim

Sen benimsin ben seninim

Günay'ın türkünü sözlerini bana bakarak söylemesi kalp ritmimi bozuyordu.
Ufacık hareketi bile içimdeki kelebeklerin etkisini arttırıyor yapacağım şeyleri unutturuyordu bana.

Senin kalbin benim kalbim

Sana malumdur her halım

Kaçma benden nazlı gülüm

Kaçma benden nazlı gülüm

Kendimi türküye, sözlerine o kadar çok kaptırmıştımki geldiğimizi fark etmemiştim bile.

Sen benimsin ben seninim

Sen benimsin ben seninim

... 

"Hanımlar lütfen çocuklarımızı pistten alalım! "Ege'nin mikrofon ile sesini daha fazla duyurması sayesinde tüm dikkat ona kesilmişti.
Pistin ortasında ordan oraya koşuşturan çocukları görünce gözü seyiriyor en yakın arkadaşının gününü en güzel şekilde geçirmesini istiyordu.

Davetlilerde Ege'nin sözlerini dikkate alıp çocuklarını almak için ayaklandılar, geriye sadece gelin ve damat kalmıştı.

"sevgilim giriş şarkısını açtır gelin ve damat geliyor! "Eylül'ün panik haline gülmeden edemedi. O kadar tatlı o kadar güzeldi ki Ege'nin düğün boyunca bazen ona bakarak daldığı oluyordu.

Herşey hazırdı salonu birden Nilüfer:Ta uzak yollardan
sesi doldurdu.
sesler kesildi tüm dikkat gelin ve damatın üzerindeydi.

gelin ve damat..

salona geçmeden önce gelin odasında duygusal dakikalar yaşanmış Ateş yıllar sonra yeniden Deniz için ağlamıştı.
Bu sefer mutluluktandı.

bu sefer ikilinin tüm gözyaşları sadece mutlulukları için akmıştı.

...

Bizi bekleyenlerini daha fazla bekletmemek için salona geçiyorduk.
Ateş'in kocaman eli benim küçük kalan elimi sıkı sıkı kavramıştı.

Sabah saat başı arayıp bugünün gerçek olup olmadığını sormuştu bana.

İçimde yanan hasretinle ben

Baktım durdum senin yollarına

Sensizlik bir ölüm sanki

Bakışlarımız birkaç saniyeliğinede olsa kesişti,
Tüm sesler susmuş sadece ikimiz varmış gibi hissediyordum bugünü hayatımın en güzel günü olarak kabul ediyordum.

Bizim için ayrilan masanın başına gelmiştik, ateş önce benim sandalyemi çekti oturmama yardımcı oldu ardındanda kendisi oturdu.
Ben ise bizim için toplanan kalabalığı izliyordum.

Annem ile babam Ateş'in annesi ile babasıyla birlikte sağ taraftaki en ön masada oturmuş dolu gözlerle bizi izliyorlardı.

Hemen solda ise tim ile beraber Ege, Eylül, Cansu, Aslı vardı.
Dostlarımız vardı.
Biz mutluyduk onlarda mutluydular.
bu süreç zarfında hiçbir şekilde bizi yanlız bırakmamış yanımızda olmuşlardı.

Elimin havalanıp Ateş'in dudaklarıyla buluşması ile salondaki bakışlarımı yanımda duran sevdiğim adama çevirdim.
çok seviyordum.

Işıklar hafifçe loşlaşmış, salonun içinde müziğin yumuşak tınısı yakılanıyordu. Masanın üzerine dizilmiş üç küçük mum alevi, yüzümüze düşen ışıkla birlikte bir tabloyu andırıyor gibiydi.

Ateş'in bakışları bana döndü etrafındaki kalabalığı unutmuş gibiydi.Gözleri yalnızca benim gözlerimdeydi.Bakışlarımı benden çekmeden konuşmaya başladı.

“canımın en içi,hayatım boyunca kurduğum hayalim bir anda yeniden gerçeğe dönüştü. Bugün burada senin karşında oturuyorum, artık sadece sevgilim değil… yeniden eşimsin. Ve ben, bunun ne kadar güzel bir şans olduğunu her hücremde hissediyorum.”başımı hafifçe eğdim, gözlerim dolmuştu, içim kıpır kıpırdı.

Bıraktığı elimi yeniden kavradı; parmaklarının arasında küçük bir titreme vardı hissediyordum.
sesi sakindi, duyguluydu.
“Bana inandığın için…tüm zorluklara sabrettiğin, anladığın, sustuğumda bile kalbimi duyduğun için sana teşekkür ederim güzelim.

Sen, hayatımın en güzel ‘tesadüfüsün’. Bazen düşünüyorum da, seni yeniden bulmasaydım nasıl olurdum?belki tamamlanmaz yarım bir hikâye olarak Şehit olurdum.”Salon sessizleşmiş gibi hissediyordum, ellerim titriyor yüzümde mutluluğun eseri olan bir tebessüm yer ediniyordu.

“sen bugün sadece bir ‘evet’ demedin ki bana. Beni ben yapan her yanımı yeniden kabul ettin canımın içi. eksiklerimi, tüm geçmişimi, acılarımı… Ve ben, seninle yeniden tamamlandım. her sabah uyanıp senin yanına bakabilmek için sabırsızlanıyorum. Çünkü benim evim yeniden sensin.”Ateş sözlerini bitirdiğinde,gözlerimden süzülen bir damla yaşı tutamadım.kimin ne diyeceğini o an düşünmedim düşünmek istemedim. Elim Ateş'in yanağına gitti. avuç içimi yanağına yasladım.

“İyi ki yeniden geldin hayatıma… iyi ki o gün bizden vazgeçmedin bizim için çabaladın. Seni her gün yeniden daha fazla seveceğime söz veriyorum.” muhtemelen salonda sesler arttı,ordan oraya koşuşturan çocukların kahkahaları arttı ama biz duymamıştık bile. Çünkü masada, sadece iki kalp vardı… birbirine “sonsuz” demeyi öğrenen iki kalp.

(duygusal bir anneyim 🥹)

.... 

Yazarişkodann

Salon bir anda sessizliğe büründü. Işıklar yavaşça azaldı, loş bir parıltı kaldı yalnızca.
Alptekin'in birkaç cümlesinden sonra
o tanıdık ses yankılandı:

“Her erin bahtına bir güzel düşer…"

Ateş, oturduğu yerden kalktı. Gözlerinde hem bir gurur hem bir huzur vardı. Elini nazikçe Deniz'e uzattı. “Benimle dans eder misin, güzelim?” dedi.

Deniz engel olmadığı bir gülümseme yolladı; o gülüş, Ateş'e göre salonun tüm ışıklarını gölgede bırakacak kadar parlaktı. Genç adam Elini uzattı, tıpkı kalbini uzatır gibi.

Adım adım ilerlediler piste. Kalabalığın arasından geçerken herkes sessizce onları izliyordu; bazı gözlerde gurur, bazılarında sevgi, bazılarında ise geçmişin tatlı anıları vardı. Ama pistin ortasına geldiklerinde, tüm bakışlar birer birer kayboldu.

Artık orada sadece iki kişi vardı.
Ateş ile Deniz..

Sanki, müzik onların hareketleriyle uyum içinde ilerliyor gibiydi.
Ateş bir adım attı; Deniz onun ritmine zarifçe karşılık verdi. Beyaz tül duvağı dalga dalga savruluyor, ayakkabısının ucu topuklarının altındaki fayansta küçük küçük izler bırakıyordu.

şarkının ikinci dizesi başladı:

Sen de tek menim yâdıma düştün

Nazende sevdiğim, yâdıma düştün

Sen de tek menim yâdıma düştün

Nazende sevdiğim, yâdıma düştün

“Bu şarkıyı ilk kez duyduğumda, aklımdan sen geçmiştin.yanımda değildin ama gönlümde sevdan vardı. Sana şarkıyı dinletmek bugüne nasipmiş.
demekki Kaderimde varmış bu sevda…” Deniz yaşadığı heyecanın önüne geçememişken ayakları yerden kesildi, belindeki eller sıklaştı.

ateş 4 tur döndürdükten sonra kadını bıraktı, bakışlarında ki yoğunluğa engel olamıyordu.
deniz ateşin işaret parmağını kavrayıp etrafında bir kaç tur döndü.

Tekrar ateş'e yaklaştığında kendini geriye doğru bıraktı.
ateş ise nazikçe incitmeyecek bir şekilde tutarak karşılık verdi.
genç adamda bunu bekliyormuş gibi eğilip kadının anlına bir öpücük kondurdu.

.... 

Dans bitmiş yerimize geçecekken Alp'in bana seslenmesi ile durup arkamı döndüm. Abisinin elinden tutmuş bize doğru çekiştiriyordu.
Giydikleri takım onları çok yakışıklı göstermişti fakat alp biraz fazla küçük durduğu için şapşal gibiydi.

Emir'in söylenmesine Alp'in ısrarla bişeyler anlatmasına kahkaha attım.
"ayye! Ayye ege dayım isin veymiyo eyyüycüm. eyyüycümün beyimle dans etmesiye"sitemlerinden sonra aklına bişey gelmiş olacaktı ki olduğu yerde zıplamaya başladı, ellerini birbirine vuruyordu.

" O saman şey bey seyiyle dans edeyim "kafamı aşşağı yukarı sallayarak onayladım. Kıramazdım ki. Bakışlarımı Emir'e çevirdiğimde kötü bişey istemişim ki babasının arkasına saklandı.
kalabalık sevmiyordu.

" Benden bişey bekleme anyecim "Alp'i kucağıma alıp piste doğru adımladım, gelinliğim ağır olsada alp çok hafifti.

Ateş ile Emir'in yanından uzaklaşmadan önce son olarak duyduğum şey Emir'in Ateş'e
"Vay çok yakışyıklı olmuşsun baba" demesiydi.

... 

ballar zeybek kısmını istediğim gibi yapamayacağımı bildiğim için geçtim siz hayal edin lütfeenn.

Ateş ve Meriç abinin zeybek dansı sona ermiş, salon yeniden sese bürünmüştü. elimde çiçek buketi ile bir sağa bir sola sallandım,
"lütfen Allah'ım bir sakarlık olmasın"

Şarkıya eşlik ederek yavaş yavaş hareketler ediyordum, çiçeği havaya kaldırdığım gibi fırlattım.
büyük bir kargaşa oldu ben yüzümdeki gülümsemeyi silmeden çiçeği kapmak için toplanan kalabalığı izlemeye devam ettim.

bakışlarımız ateş ile kesişti, göz kırptıktan sonra timdekilerle konuşmaya geri dönünce bende çiçeği kimin tuttuğunu görmek amacıyla kalabalığa döndüm.

Çiçeği Aslı tutmuştu.

... 

evevett ballar bölüm sonuu umarım bölümü beğenmişsinizdirr oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnnn sizleri seviyorumm💞.

çok mutlu gururluyum Allah'ımm🥹.

ağlayacağımız bölümler yakınn..

bölüm hakkında yorumlarınızzz???

Gelecek bölümlerde önce instagram bölümü sonrada zaman atlaması olacakk.

diğer çiftlerden de bahsedeceğimm

whatsapp kanalımıza gelmeyi ve instagramdan beni takip etmeyi unutmayınnn.

instagram hesabım:Yazar_hanmmm

Öpüldünüzzz😚.