5. Bölüm

5.BÖLÜM - ATEŞLE BARUT

Eda Şahinoğlu
mutlusonlarinyazar

Akşam gösteriden hemen sonra otelden ayrılmıştılar. Diğer otele geldiklerinde Sarp kızın elini tuttu ve yanına çekti, "Sanırım artık aynı odada kalabiliriz sevgilim?" sesi haddinden seksi ve boğuk çıkmıştı. Bakışları ise Alara'ya nefes alacak alan bırakmıyordu.

"Şey... Aslında benim yanımda yatmak istemezsin, inan." -Evet Alara gerçekten harikaydın, ipleri adamın eline daha ver!

"Çok isterim," dedi çapkın bir gülümseme ile.

-Hayır insan evladısın sen, biraz öyle davransana. Bu gülüş ne?

"Ah, o anlamda demedim. Çok hararetliyim-yani hareketliyimdir yatakta. Yani gecenin her anı, her yerde olabilirim. Üstünde, ayak ucunda..." adamın değişen ifadesi ile Alara ne saçmaladığını anladı ve o kocaman açılan ağzını hemen kapattı.

"Tam istediğim gibi. Bende çok hararetli-yani haraketliyimdir. Özellikle üstümde olman kısmı... Imm... Gerçekten harika. Benim için hiç sorun değil."

-Aferin kızım, böyle devam... Adamı yoldan çıkar çıkar, sonra adam sapık sen masum... Ah Alara ah!

"Şimdi tam olarak öyle fantezi anlamında düşünme! Yanlış olur. Tamamen şiddet içerikli. Canın acır."

Adam kahkaha atacaktı. Gerçekten çok ama çok sevimliydi.

"Ooo... Sert mi seviyorsun? Sıkıntı yok," dedi umursamaz bir şekilde.

Alara gözlerini kırpıştırdı. "Ya neden yanlış anlıyorsun sen her şeyi? Allah ne verdiyse batıyorum zaten, sende daha da çekiyorsun."

Tuttuğu elini çekti ve iki eliyle belini sardı, "Alara, ben sadece birlikte uyumaktan bahsediyorum. Tamam bu benim için de bir ilk, ama inan bana çok keyifli olacak."

Alara derin nefes aldı, haklı olabilir miydi? Ya sözünde durmazsa?

"Yani sadece uyuyacağız öyle mi?"

"Aynen," dedi başını aşağı yukarı sallayarak.

"Tamam, nasılsa iki yatak oluyor, ne kadar sorun olabilir ki?"

 

1 SAAT SONRA...

"Sarp Allah aşkına, yarı çıplak uyumak zorunda mısın?" elleri ile gözlerini kapattı. Karşısında boxerı ile duran adam bildiği utanmazdı.

"Hayır, aslında yarı çıplak uyumam."

"İyi güzel, sevindim."

"Çıplak uyurum genelde. Çırılçıplak. Ama bu gece ilk diye sana bir güzellik yaptım. Yarın akşam böyle yatmam yani." Kızın homurdandığını görünce, güldü. "Hadi ama, dans ederken de üstsüzdüm ve sen üzerimdeydin."

Gözlerini açtı, "Teknik olarak mesleğimi yapıyordum Sarp!" tekrar kapattı gözlerini.

"Tamam anlaşmaya ne dersin? Aç gözünü ama öncelikle."

Alara derin nefes aldı ve açtı. "Anlaşma? Kulağa hoş geliyor."

"Kesinlikle." Duvara yaslandı, "Ben giyinirim. Şort ve tişört, iyi mi?"

"Evet, kusursuz," dedi baş parmağını havaya kaldırarak.

"Ama yanında yatarım. Sarılarak. Nasıl anlaşma?" sırıttı.

"Çıplak yat!" deyip çarşafı kafasına kadar çekti ve yattı. Sarp ise kahkaha atarak kendi yatağına girdi.

***

Alex bavulundan pijama çıkaran kıza baktı, "Sera?"

"Hı!"

"Şimdi eğer ben kesti pipi ve dedi bir Kelime Sadet, baba verir seni bana?"

Kız gözlerini devirerek adama baktı, "Alex, çok merak ediyorum, aksanını ne yapacağız? Adını ne yapacağız? Babamda beni isterken ne diyeceksin mesela? Biliyor musun?"

"Öğretti Sap. 'Tanrı'nın emiri var, Peygamber kavimi... Iıı... bir şey daha vardı. Hah, kız Sera'yı erkek Alex'e ver."

Sera alkışladı, "Harikaydı, mükemmel. Babam kesin verir ya! Kavim ne ya? Ver ne?"

Alex güldü, "Sap dedi öyle de. Adım da olur Ali dedi."

"Haa, müthiş. Sen o Sap'a uydukça sap gibi kalacaksın haberin olsun."

Adam surat asarak ofladı, "Sera... Çok seviyor ben, çok kaşık."

Sera kahkaha atarak sarıldı adama, "Kaşık değil, kaşık suratlı sarışın. Aşık aşık..." hafifçe havalanıp, adamın alt dudağını ısırdı. "Alex... Çok uğraştım. İstemediğim sen değilsin. Korkuyordum sadece. Babamı biliyorum çünkü. Ama... Olmadı. Bak kollarındayım."

Alex gülümsedi, "Sera..." dedi gözlerini kapatıp, sarıldı kıza.

"Seni seviyor ben Alex."

Onun aksanı ile konuşan kızın saçlarını öptü. "Sera, baba ben ikna edecek. Söz sana. Her şey kesecek."

Sera güldü, "Hiçbir şey kesmeyeceksin Alex. Ben bu yüzden istemiyordum ya. Alex ben Müslümanım. Dinimi ben seçmedim, ama dinimi, ülkemi, inancımı seviyorum. Kimse için değiştirmem. Beni seven bu şekilde sevmeli. Sen de dinini, mezhebini seçmedin. Kimse için değiştirme Alex."

"Peki baba?"

"Muhtemelen çok ama çok zor olacak."

Alex elini yanaklarına koydu, "Kazanacak biz. Sen benim gelin olacak. Sonra her gece ben seni si-"

Kadın hızla elini adamın ağzına koydu, "Tamam, detaya gerek yok."

"Ama Sap, Çit hep diyor bana."

Sera adamın başını okşarken, bir anne edası ile konuştu, "Onlar edepsiz bebeğim, onlar kaka çocuk; sen bakma onlara. Tet yapsın diyecem onların sevgililerine."

"Sera!"

"Efendim."

Alex sırıttı, "Şimdi biz olduk sevgili?"

Sera adamın çıplak kollarını okşadı. "Evet, galiba öyle olduk."

"O zaman... Öpebilir ben seni?"

"Öp..."

Adam yavaşça eğildi ve kızın dudaklarına dudaklarını bastırdı. Aynı anda inlediklerinde, Alex kızı kendine daha çok bastırdı. Dudaklarını boynuna indirdiğinde Sera, nefes nefese uzaklaştırdı onu.

"Alex, dur..."

"Seni istiyor Sera."

"Ama olmaz Alex."

"Neden?" dedi inleyerek. "Sende istiyor."

"Ama olmaz. Hadi uyuyalım." -korkuyordu, deli gibi korkuyordu hemde... Bir an yapabilecekmiş gibi olsa da, yapamıyordu işte.

"Olduk biz sevgili, hep olmaz hep olmaz. Sevgili yok yine olmaz, sevgili var yine olmaz. Ne zaman olur? Mehtap olacak benim kuş, o zaman olacak sen de."

Sera adamdan uzaklaşarak kahkaha attı, "Mehtaplar kemirsin seni Alex. Mevta o, mevta."

"Kemir beni sen, başkası değil."

"Uyu Alex!" dedi uyarır bir tonda ve yatağına girdi.

Alex ise hala homurdanıyordu. "Hep el Alex. Yok hiç senin ufak." Elini havaya kaldırdı, "Nefret ediyor ben sen! Berbat!" yüzünü ekşitti ve kıza baktı, "İstiyor senin minik."

Sera gözlerini kocaman açtı, "Uyu seni gidi Amerikalı sapık!"

"Amerika değil, senin sapık."

***

Çetin başını koltuğa koyup, tavana baktı. "Şule, işin çok mu banyoda?" diye bağırdı. Tutamıyordu artık kendini.

"Hayır, çıkmak üzereyim."

Havlu ile çıktığında Çetin de hemen ayaklandı.

"Bu kadar mı sabırsızsın sen?" dedi üzerindeki havluyla duvara yaslanıp, bir bacağını yukarı kaldırarak.

"Hayır, altıma yapacağım Şule!" diye inledi ve banyoya attı kendini.

Şule yüzünü buruşturdu, "Ne?" diye bağırdı adamın arkasından. Sonra sinirle kapıyı açtı ve içeri girdi. Adam tuvalette ayakta dururken, açılan kapı ile, dehşetle kıza baktı.

"Şule Allah aşkına, işiyorum! Derdin ne?"

Şule sanki normal bir şeymiş gibi elini beline koydu ve adama çemkirmeye başladı, "Asıl senin derdin ne gerizekalı? Ben bu haldeyken senin tek derdin işemek mi gerçekten? Beni orada sap gibi bıraktın!"

Adam rahatlamış bir şekilde boxerını düzeltti ve kadına döndü. "Ya ne Şule, insani bir ihtiyaç sonuçta, içine boşalmak yerine işemem pek de zevk ve haz veren bir şey olmasa gerek?" dedi ellerini yana açıp, kadına inanamayarak bakarak.

"İyi diğer insani ihtiyaçların için biraz daha beklersin o zaman!"

Üzerindeki havluyu hızla çekip, banyonun köşesine attı. Çetin gördüğü manzara ile kelimeye şahadet getirdi. Çünkü ölebilirdi.

"Öldüm..."

"Beter ol Çetin! Bugün görüp görebileceğin tek şey bu kadar!" dedi ve odaya giderek valizi açtı. "Adamın karşısına çıkmışım havluyla, senelerdir üzerime atlayacağı zamanı bekliyorum. Adamın tek düşündüğü çişi! İnanamıyorum."

"Sen gerçekten ciddi misin Şule ya? Tuvalete de mi giremiyorum? Ya çok sıkışmıştım ya."

Kız hızla ayağa kalktı ve adamın karşısına dikildi, "O zaman şimdi ne bekliyorsun seni ahmak?!" diye bağırdı.

Çetin önce anlamasa da sonra gülümseyerek kızın çıplak bedenini kendi çıplak bedenine bastırdı.

"Beklemeyelim."

"Beklemeyelim Çetin..."

Dudakları birbirine tutku ile birleşince, Çetin ellerinin altındaki bedeni yavaşça okşamaya başladı.

"Çetin... Seni seviyorum..."

"Seni seviyorum su perisi."

Kızı kucakladı ve yatağa doğru adım atmaya başladı. Birlikte uzandıklarında, Çetin hala onu okşuyordu.

Kız da tırnaklarını sırtına bastırıyordu. "Şule... Yarın ki gösteriyi etkiler mi?"

"Sus ve devam et!"

Adam kısık bir kahkaha attı, "Ateşli peri diye ismini değiştireceğim."

İkisi de kıkırdadılar.

Adam üzerindeki boxerı çıkarıp, daha çok hissettirdi gücünü. Kendini kıza biraz bastırınca, altında yay gibi gerilen bedeni izlerken bile sona ulaşacağını hissetti.

"Zor yaşarım ben, erken ölüm sebebi gibisin!"

Kız adamın saçlarını tuttu, "Dilini başka işlevlerde kullansana!" dedi ve adamın saçından tutarak aşağı doğru itti.

Çetin kahkaha atacaktı. "Valla iyi önceden üstüme falan atlamamışsın!"

"Sus Çetin! Gece uzun!"

Adam ona sahip olurken, ikisi de zevkle doruklara ulaşmıştı.

***

Sarp kızın aldığı düzenli nefeslerden uyuduğunu anladı ve yatağından sessizce çıkıp, onun yatağına girdi. Önce durup, kızın uyanıp uyanmadığına baktı. Uyanmamıştı. "Güzel..." diye mırıldanıp, tam yerleşti.

Kızı kollarına almak üzereyken üstüne çıkan kızla donup kaldı. Evet zor bir gece olacaktı...

Yok çok çok zor bir gece olacak. Gözlerini yumdu ve derin derin nefesler alıp vererek uyumaya çalıştı. Tamam bu o kadar da güzel bir fikir değildi.

*

Sabah Alara yatakta gerinerek uyanacağı an altında kıpırdanan şeyle yüzü buruştu.

'Kıpırdayan yatak mı? Daha neler?' gözlerini açtığında adamın boxerının üzerindeki 'DANKER' yazısı ve ölüm şeklindeki resim ile burun burunaydı. Gözlerini kırpıştırsa da o resim gitmiyordu gözünün önünden. Hele de o kocaman şey...

"Aman Allah'ım!" diye bağırıp, hemen kalktı. "Sapık!"

Sarp gözlerini açtı, "Alara ne oldu?"

"Yatağıma gelmişsin! Çok mu doğal?"

Adam sağına soluna baktı, "Aaa... İnanmıyorum. Senin yatağa mı gelmişim?"

"Sarp!" diye inledi kız.

"Hayatım ben sana söylemedim tabi nereden bileceksin. Ben uyur yatak değiştirenim."

"O ne demek be, hayatımda duymadım."

"İşte ben uyurken kalkarım böyle başka yatağa yatarım falan. Uyur gezenin yatak değiştiren versiyonu."

"Sen çok mu akıllısın?"

"Şansımı denemeyi severim."

"Defol git Sarp!" diye bağırıp, kendini banyoya attı.

"Sana uyur yıkanır olduğumu da söylememiş miydim?"

Kız kafasını çıkardı, "Siktir git Sarp!" ve kapı yüzüne şiddetle kapandı.

***

Kapı sesi ile yüzünü buruşturdu Çetin. "Şule kapı!"

Şule yatağa daha çok yerleşti ve yastığı kafasına geçirdi. "Duymuyorum."

"Çit! Şule!"

"Yüzüne sıçanlar sıçalar Alex! Defol git!"

"Tuna bekliyor."

"Lan yürü git!"

"Ama kahve altı var."

Yataktan hızla kalkıp, boxerını giyip, kapıyı açtı. "Çetin altı Alex var, o nasıl? İster misin?" diye çıkıştı sinirle.

Alex gördüğü manzara ile yüzünü ekşitti, "Siz sik-"

Çetin adamın ağzını kapattı, "Lan sen elimde kalacaksın birgün ha! Bi siktir git Alex!"

"Siz diyor sik oluyor, ben diyor ayıp sus Alex!" homurdanıp, kapıdan uzaklaştı. Kapıyı kapatmadan yandan cırlayarak gelen Alara'yı gördü.

"Sana inanamıyorum Sarp! Hala haklı gibi konuşuyorsun."

Çetin gülerek kapıya yaslandı. "Hayırdır?" dedi Sarp'a sırıtarak bakarken. "Sizde mi uyanamadınız?"

Alara adama bakıp, yüzünü buruşturdu, "Ya hepiniz anadan üryan gezmek zorunda mısınız? Kendine de mukayyet ol, senin bu arkadaşın uyuyan bir sapık, pardon neydi o?" arkasında sırıtan adama baktı.

"Uyur yatak değiştirir."

"Gülme!"

Çetin duyduğu şeyle kahkaha attı, "Tam bir gerizekalısın Sarp!" dedi ve yüzlerine kapıyı kapattı.

Alara ellerini yumruk yaptı ve hızla yürümeye başladılar. Ama resepsiyondan çıkan kişiyi gördüğünde donup kaldı.

"Bunun burada ne işi var?" diye mırıldanırken, Sarp olayı anlamaya çalışıyordu.

 

 

 

 

Bölüm : 15.12.2024 18:47 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...