11. Bölüm

10.bölüm

Alara Koptur
mutluyazar

Yanıma baktım Aybars vurulmuştu "Aybars" fısıldadım dirseğini tuttum "Aybars" yanına çöktüm "yardım edin!" Aybarsı dizlerime çektim dizlerimde ıslaklık vardı "kim yaptı bunu" gözleri kapanıyordu "hayır bana bak kapatma gözlerini" elim yanağına gitti elim titriyordu "yardım edin dedim!" Kapı açıldı engin abi çıktı "abi yardım et" yanıma koştu aybarsı koca cüssesine rağmen kucakladı "sırtı abi sırtı dikkat et" başıyla onayladı çantamı aldım ayağa kalktım peşine takıldım bir cipin önünde durdu "arka koltuğa otur hemen" onu onayladım arka kapıyı açıp girdim engin abi gözükünce kaydım aybarsı bana doğru yatırdı kendi kanıyla ıslanmış yere kafasını koydum yan çevirdik kapıyı kapattı yerine geçti araç çalıştı "nasıl oldu" elimle saçlarını geriye doğru taradım "bilmiyorum biz tam kapıdan giriyorduk" içimi deştiklerini hissettim "sonra silah sesi geldi Aybarsı vurdular" sırtına baktım çok kan vardı elimle kanayan yere Baskı yaptım diğer elimle saçlarını taramaya devam ettim araç durdu engin abi kapısını açtı resmen kükreyerek "sedye!" Diye bağırdı kapı açıldı aybarsı çıkardılar ben kanlı elime bakakaldım ben vurulduğumda oda böyle hissetmişmiydi? Canım yanıyordu kanlı elimi yumruk yaptım hızlıca arabadan indim hızla götürdükleri sedyenin peşinden koştum ameliyathane kapısına ne zaman gelmiştik bilmiyordum taki biri beni oradan sonrasına alamayacağını söyleyene kadar.

duvara yaslandım çöktüm neden böyle hissediyordum sanki çatalı göğüs kafesime sokup deşiyorlardı bir feryat duyuldu bütün hastane inledi "oğlum!" Annesinin sesiydi ses yakından geliyordu ben ellerime bakmaya devam ettim biri beni çekiştirdi zorla ayağa kalktım beni çekiştirene baktım annesi "senin yüzünden!" Beni sarstı "senin yüzünden vuruldu!" Tokat inmesiyle yere düştüm elimle yanağımı kapattım engin abinin annesini çektiğini gördüm ameliyathanenin kapısı açıldı ayağa kalktım hemşireye baktım "noldu" soludum herkes birşey soruyordu "çok kan kaybediyor acil 0 negatif birinin kanına ihtiyacımız var aranızda olan varmı" bendim benim kanım 0 negatifti "ben! Ben veririm kanım 0 negatif" kadın başını salladı takip etmemi istedi dediklerini yaptım kadın benden az kan almak istesede ben zor bir çabayla 3 ünite kan verdim normalde bana bunun yasak olduğunu söylesede tehlikeyi göze aldığımı belirttiğim bir kağıt imzalamıştım bir süre baş dönmem geçmesi için oturdum oda beni bastığını hisseddiğimde ayaklanıp tekrar eski yerime yürüdüm sersek adımlarımda duvarı tuttum kimseden ses gelmiyordu engin abinin yanına oturdum o halde ne kadar bekledik bilmiyorum en sonunda kapı açıldığında ayaklandım başım dönmüştü bir yere tutunma ihtiyacıyla elimi kaldırdım biri sırtımı ovdu "dinlenmeliydin çok kan verdin" engin abiye bakmak yerine doktora baktım "zordu ama dayanıklıklıymış kurşun biraz üste gelse kalbe denk gelebilirmiş takviye kan çok işe yaradı şimdi onu odaya alıcaz birazda misafir edicez çok kişi olmasın bir kişi refekatçısı olsun ziyaret saatlerinde gelip görebilirsiniz" kapı birdaha açılınca bakışım oraya döndü aybars orada sedyedeydi.

doktorun yanından sıyrılıp aybarsa yanaştım uyuyordu elini tutucaktım ama kurumuş kanları görünce vazgeçtim yanında yürümeye devam ettim 120 nolu kapının önünde durduk kapı açıldı içeri girdik aybarsı yatırdılar herkes çıktığında bir hemşire kalmıştı serumla ilgileniyordu bir iğne enjekte etti "ne o?" Diye soru yönelttim kadın bana gülümsedi "uyanınca ağrısı olmaması için birazdan anastezi etkisini bırakır ve uyanır geçmiş olsun" diyip çıktı kapıyıda ardından kapattı elime baktım artık yıkamalıydım odadaki tuvalete girip elimi yıkadım bileğimdeki saate baktım saat çoktan 19.42 olmuştu ne ara okadar olmuştu bilmiyordum odanın kapısı açıldı tuvaletten çıkıp baktım engin abi ve küçükleri bora "annemi gönderdim yarın gelir bende öyle bir baktım gideriz" engin abiyi dinledim bana baktı "iyi misin?" Başımla hemen onayladım bana yaklaştı "gerçekten soruyorum zor olduğunu biliyorum gerçekten iyi misin?" Gözüm buğulandı bir yaş elmacık kemiğime yol aldı çenem titredi elimin tersiyle sildim "bilmiyorum bende bilmiyorum abi" abi demek doğru geliyordu "eflin" sese döndüm Aybars gözünü açıyordu onun yanına yanaştım "Aybars" gözünün birtanesini açtı hapşuracağı belli olduğunda elimle ağzını kapattım "sakın hapşurma dikişin var" onayladığında elimi çektim "iyi misin? , ağrın varmı?" Yana kaydı "otur, bulanık görüyorum" itiraz etmedim yarattığı boşluğa oturdum "sırtın acıyormu? Yan yatırabiliriz" cıkladı bakışları arkama kaydı "abi" engin abi arkadan yanaştığını duydum "aslanım iyi olucaksın toparlanmaya bak" boraya baktım sonra tekrar aybarsa baktım "vuran belli olucak hesabı ödetilecek sen kafana bak dediğim gibi toparlanmana bak hadi bize müsade" boraya kafasıyla kapıyı işaret etti kapıdan çıkmadan son olarak "kıyafet gönderirim" demişti.

Aybars biyanda kaşlarını çattı "noldu?" Diye sordum eli yanağıma gitti kısık sesle acıdan inledim kaşları daha çok çatıldı "kim yaptı bunu sana" ayaklanmaya çalışınca omuzlarında tutup üstüne baskı yaptım "sakin dur dikişlerin var Aybars" diye cırladım pes etmiceğini belli eden bakışları görünce "annen beni suçladı yani vurulmanla ilgili " omuz silkip "önemli değil" dedim dişlerini sıktı yanaklarında mezarlıklar oluştu "hesabını sorucam sana kimse el süremez" güldüm yıllarca yaşadıklarımdan sonra komik geliyordu gözleri uykulu bakıyordu "uykun var uyuyup dinlenmeliysin" başını sağa eğdi "nedense senin içinde ben öyle düşünüyorum rengin atmış" birazdaha kaydı ve yan dönücekti yardım ettim kafasıyla yatağı işaret etti "uyumalıyım ve uyumalısın yani uyumalıyız güzelim" ayağa kalktım ceketimi çıkarttım koltuğa bıraktım yatağa oturdum topukluları çıkarttım ona dönüp yattım gözlerini görebilmek adına kafamı kaldırdım "dirseğinin iç kısmında pamuk yapışmış sen kan mı verdin?" Başımı salladım " çok kan kaybettin kana ihtiyacın vardı kanlarımız uyuşuyo bende kan verdim" tek kaşını kaldırdı "kaç ünite?" Bakışlarımı kaçırdım "3" gözlerinde şaşkınlık yer aldı "delirmişsin bana okadar kan verilmez şimdi ya sana benzersem" omzunu yavaşça ittiğimde güldü ona sırtımı dönüp kalkıcakken kolu karnımdan bana dolandı beni kendi bedenine yasladı "hey bırak beni" kafasını saçlarıma gömdü derin bir nefes aldı "arsız kadınım nerde benim?" Kurtulmaya çalıştığımda kalçamın tam arkasına gelen sertliğini bana yasladı "uslu dur uyandırmaya gerek yok çünkü oyuncak değil yavrum" kulağımın dibinde mırıldandı kasıldım karnımın altına doğru inen ateş vardı kafasını saçlarıma gömdü gözlerimi kapattım.

Nefesi bir süre sonra düzene girdi karnımdaki eline baktım her an kaçıcakmışım gibi sıkı sıkı sarmıştı elini tuttum gözlerimi kapattım derin bir nefes aldım ve uykunun beni içine almasına izin verdim.

Aybars'tan;
Kapı sesiyle gözlerimi araladım efline baktım elimi tutuyordu gülümsedim adamlardan Semih gözükünce "şhh uyuyo koy çık" diye fısıldadım Semih başıyla selam verip koltuğa poşetleri koydu geldiği gibi çıktı önümdeki bedenine baktım bir kolum bedeninin altında diğeri ise elindeydi burnumu saçlarına gömdüm kokusu burnumu sızlattı arsız kadın kendine bağımlı etmişti hem ruhen hemde bedenen onu istiyordum ama o istemeden asla olmicak bir kere onun dolgun artık sürmekten vişne çürüğü rengine bürünmüş dudaklarını öpmüştüm kendimi lisede ilk defa öpüşen ergen gibi acemi hisseddirmişti yumuşaklığı.

Ona daha çok sokuldum kendime çektim saçlarına öpücük kondurdum çenemi saç diplerine yaslayıp tekrar karanlığa çekildim.

 

 

Bölüm sonu yeni bölüm en yakın zamanda yazmaya çalışıcam bu tabiki oylarınızada bağlı iyi günler.

 

Bölüm : 02.04.2025 16:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...