20. Bölüm

19.bölüm

Alara Koptur
mutluyazar

gözümden bir yaş yana aktı etrafıma bakındım “Abi!” Sancıyla bağırdım geliyorlardı dışardan engin abinin bağıran sesi geldi kapı kırılarak açıldı başımı kaldırdığımda annemle babamı zorla odadan çıkaran adamların ardından abimi gördüm beni sakinleştirecek şeyler söylüyordu ama ben onu duymuyordum kulaklarım sağır olmuştu sanki aşağı yıkan bir bağırış duyunca aybarsın geldiğini anlamak zor olmadı engin abi beni kucaklarken ağlıyordum annem doğru mu söylüyordu bence doğruydu bunce sene neden bana kötü davrandıklarını açıklıyordu ama neden şimdi söylemişti sancıyla bir çığlık daha attığımda artık aşağıdaydık ve aybars bana koşuyordu karnıma kramp giriyordu bir kere daha hıçkırdım elimle karnımı sıkı sıkı tutuyordum ama acı ordaydı “aybars doğumu başlamış hemen hastaneye gitmesi lazım” aybars beni abisinin kucağından alırken saçlarımdan öptü “özür dilerim geç kaldım özür dilerim” az önceki sinirli halinden eser yoktu.

arabanın arka koltuğuna benimle oturken araba çalışmıştı ön tarafı görmeye halim yoktu aybarsa baktım nefesim sıklaşmıştı “sakin ol ben burdayım tamam mı” gözümden yaş düşerken başımı onaylarcasına salladım “sakin nefes al ve ver” dediğini yaptım bir eli karnımı okşamaya başladı bu beni tam sakinleştiriyo dediğim an sancıyla tekrar çığlık attım derin bir nefes kaçtı içime

kısa sürrede hastanede hatta ameliyathanedeydik doktorun dediği aralıklarla ıkınıyordum yanı başımda aybars elimden tutarak bana destek oluyor saçımı öperken bana güzel şeyler söylüyordu ve alt tarafımda bişeyimin yırtıldığını belkide genişlediğini hissettimde inledim doktorun sesini duymam çok sürmedi "sakin ol nefesini düzenli tutmaya çalış geldi bak" bir ağlama sesi gelince yaşlarımın arasından gülmeye başladım aybars saçıma öpücük kondurdu "benim meleğim eşim canım cananım herşeyim" ona baktım ağlıyordu gülümsedim kucağıma mavi örtülere sarılmış bebeğimi verdiklerinde hıçkırığım ağzımdan kaçtı "annem" onu öptüm burnumu çektim "canım sen savaş mısın yoksa barış mı hıı" ağlamaya başlayınca aybarsla gülmeye başladık aybars onu koklayıp öperken gözlerinden yaşlar akıyordu karnımdaki haraketlilikle kıpırdandım hemşireye bakınca savaşa uzandı onu öpüp hemşireye verdim aybarsa baktım "benim güzel eşim" saçımın üstünden öptü "hadi son bi gayret barışımızda gelsin tam olucaz" nefesim tekrar sıklaşmaya başlarken onu onayladım.

odaya alınalı 5 belki 10 dk olmuştu odayı mavi ağırlıklı süslemişlerdi savaşımın aksine barışım daha az yorarak gelmişti kucağımıza şimdide aybars onları almaya gitmişti kimseyi ilk günden kabul etmiceği açıktı kapı açılınca dikleşmeye çalıştım aybars iki bebek yatağıyla bana yaklaşınca gülümsedim.

Gelmişti yavrularım ve yuvam O herşeye değerdi. bebek yatağını birini bir ucuma diğerine diğer yanıma koyup avucumun içine öpücüğünü bıraktı. "Aybars kucağıma versene" gülümseyerek ilk savaşı aldı ama ağlamaya başlayınca iç güdüyle ellerimi uzattım benim ellerime verdi ve ben kafasını göğsüme yasladığımda susmuştu gözlerim buğulanmıştı aynı babasıydı huysuz olsada benimle sakinleşirdi.

Aybars'da barışı alıp dizimin dibine oturduğunda bu sahnede kalmak istediğimi anladım. Bu sahne için yine herşeyi göze alırdım canım kocam canımız evlatlarımız kucağımzdaydı artık. "benim eşsiz eşim güzel genlerini oğullarımızada bırakmışsın şunlara bak çok güzeller aynı senin gibi" barışı koklayıp öptü "onlara çok güzel babalık yapıcam büyüyünce ne olmak isterlerse onu olmaları için , düştüklerinde kalkmayı öğretmek için , sırtlarını dayayabilecekleri bir omuz olmak için çok çabalicam" bana baktı gözünden bir damla daha aktı "benim ruh eşim, yuvam, karım, varım yoğum, herkesim, en değerlim bu hayatta iyi ki dediğim şeylerin en başında gelenim hep sol yanımda ol"

 

 

3 yıl sonra

kucağımda hiç büyümeyi kabullenmeyip hala süt emen savaşı tutuyordum odaya takım elbise giymiş kucağında oğlumuz barışı tutan kocam girdi "karımın memesini yine kapmış" kapıya bakıp babasını görünce mememi ısırınca çığlık attım "oğlum niye ısırıyorsun beni ya" diyerek ben söylenirken aybars yanımıza barışla oturmuştu "bizi kıskanıyor o" şaka mı yapıyor diye baktım yok baya ciddi ciddi söylemişti "niye öyle bakıyorsun doğduğundan beri her yanımıza yattığında beni sana yaklaştırmıyor" haklıydı ne zaman bana dokunsa huzursuz olup ağlamaya başlıyordu beni emmeyi bırakınca benden önce davranıp aybars ucunu silerken sıkıştırdı ve ben mırıldanmak zorunda kalmıştım

Ben daha tepki veremeden göğsümü südyenimim içene koyup üstümü düzeltti "napıyorsun aybars çocukların önünde" cıkladı "onlar kendileri nasıl oldu sanıyorlar leylekmi bıraktı o güzel karnına" omzundan onu itip bu sefer ben cıkladım birlikte odamızdan çıktık ve yukarı süslenen alana çocukları götürürken gülüyorduk video çekmeye başlamışlardı herkes "iyi ki doğdun savaş ve barış" diyordu masanın başına geçtik onlara mumları dilek dilemeleri gerektiğini söyleyerek üflettik "anni anni" barışı kucağıma alırken savaşta babasına yanaştı aybars onu kucaklayıp öptü ve bana sarılırken fotoğraf çekindik her sene yaptığımız ve yapacağımız gibi...

 

                                                                                                                           son

şuan benim için çok duygusal 2.kitabımıda bitirdim ve aybars ile efsun'nun hikayesi bana çok yakın bir tanıdığımı hatırlatıyor herzaman bir son vardır bunu unutmamak lazım bizler bu dünyada gelip geçici süresi belli olmayan varlıklarız bu yazıyı okuyan her kim olursa olsun vaktinin kiymetini bil ama bunu yaparken seninde bir sonunun olduğunu unutma...

 

 

 

 

Bölüm : 18.10.2025 22:28 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...