2.bölüm

Sabahın ilk ışıklarında annemin seslenmesiyle uyanıp kalktım şuan ise annemle gelicek olanlara bişeyler hazırlıyoduk isteme bugüneymiş evde yabancı bir ekip olacak merasim için salona bişeyler hazırlıyorlardı plartform

ben ise sarma,poğaca,kek,kurabiye,rus salatası,patates salatası atıştırmalık hazırladım bunlar sabahtan beri yaptıklarım elimdeki hamurları kalıba bastırıp çıkartırıp içlerine kıymaları tek tek koyup kapattıktan sonra una eleyip suya koyuyodum annem eve temizleyip birde on laf edip yapmış olduğu kısır ve içli köfteler masada duruyodu mantılar hepsini suya koyduğumda etrafı toparladım mantıya sos hazırlayıp tabak çıkardım mantılar hazır olduğunda süzüp sosla harmanlayıp tabağa koydum masaya hepsini güzelce dizdim bir sürü porselen tabaklar masada duruyodu Gold detaylı çatal buçak ve kaşıklar da masada duruyodu gidip salona girdim inci detaylı soft mavi sade ve şık duruyodu heryer tek kişilik sandalyeler salonu doldurmuştu

"kııızzz hazırmı herşeycik" başımı sallamakla yetindim "eyi eyi get hazırlan öyleyse gelirler şu şeyler hazır olunca" üstünde mor şık bir elbise vardı saçını topuz yapmış az makyajlada hazırlanmıştı

odama yöneldim girip kapımı kapattım heryerde poşetler vardı içlerinden mavi elbiseyi bulup giydim altına ince topuklu beyaz louboutin topukluları giydim saçlarımı jilet gibi bir at kuyruğu yaptım dudaklarıma kremit rengi bir ruj sürdüm göz kapaklarıma elbisemin tonlarında geçişli bir far sürüp eyelenir,maskara son olarak göz kalemini sürüp rahat bıraktım allığa gerek yoktu ben hep kırmızıydım sadece nemlendirici kullandım fondeten falan kullanmıyodum bu kadar yeterliydi inci küpe ve kolye mi taktığımda hazırdım aynaya baktım hazır mıydım dış olarak belki ama ruhsal kesinlikle hayır sakin kalmamın tek sebebi merakım nasıl birileriydiler belki orda başka kızları zorla tutuyorladı ve bana kanıt lazımdı içlerinde olmam gerekiyo

odamdan çıktım babam iki gündür bana gözükmüyodu salon boşalmıştı kuzenlerim falan vardı Okadar arkadaşım yoktu zaten arkadaşım bir tane vardı dayılarım yengem büyük ablam içerdeydi annem mutfakta babamla konuşuyodu salona girmeyi seçtim gül kolonyası sehpanın üstünde duruyodu

zilin çalmasıyla herkes ayaklandı benim elim titriyodu annem itiştirip elime kolonyayla kapıya ilerletti nefes aldım kapıyı açtım kumral biriydi çok sert durmuyodu ve çilleri vardı çok çilleri vardı elinde kocaman bir demet çiçek ve bir tane daha diğerine kıyasla çok az bir demet çiçek daha vardı içeri adım atmasıyla büyük demeti bana verdi çiçeklere bakmamla kaşlarım çatıldı siyah gül simliydi çok güzellerdi kucağıma sığdıramadığım gülleri tuttum kolonyayı eline döktüm diğer çiçekleri anneme uzattı beyaz papatya annem bayılırdı nerden biliyodu bana göz kırpıp içeri geçti

gelen herkese kolonya döktüm bitmek bilmiyolardı rabbim bitir şunları hayvanat bahçesinden kaçak gelmişler gibiydi bide ellerinde hediyerle geliyolardı eve kargo sipariş vermişimde hepsi bir günde gelmiş gibi evin içine biryere koyup salona ilerliyorlardı zaten elimde kaç tane olduğunu sayamadığım güllerle başa çıkmak zordu bide bunlara kolonya döküyodum sonunda bittiklerinde bende bitmiştim

gülüm ile içeri girdim yerime oturdum tanımadığım çocukla biz plartformun önünde sadece ikimiz oturuyoduk sohbet muhabbet ediyolardı

annem kaş göz yapınca gülümü sandelyeme koyup mutfağa gittim cezvede kahveyi hazırladım kahvesine tuz yerine çikolata koydum suyunada tuz niye böyle yaptım bilmiyorum ama içimden böyle yapmam gerektiği geçiyodu tepsiyi alıp salona girdim önündeki sehpaya koydum gülleri tekrar elime alıp yerime oturdum

kahvesini yudumladı boş gözlerle izledim bakışları bana kaydı gülüyodu gülüncek neyim vardı suyu yudumladı ifadesi boşluk oldu ohh olsun ona kıyamadım falan mı sanmıştı hiçte bilene kimdiki o zaten kahveyi bitirdiğinde iç cebinden bir siyah gül daha koydu tepsiye.

"E-ee oğlumuz kahvesinide içtiğine göre sebebi ziyaretimize gelelim Ahmet bey" babama söylüyodu başını salladı ben babama bakıyodum ama o bana bakmadı sonunda pes edip bakışlarım gülleri buldu "allahın emri peygamberin kavli ile kızınız Eflini oğlum Aybarsa isteriz" Aybars ismi Aybarstı "böyle güzel bir günde bize evet demek düşer ozaman verdim gitti" ablamın baba naz yapsaydık dediğini işittim

herkes ayağa kalktı babam ve babası bize geldi ablam elindeki yüzük tepsisiyle yaklaştı yanımda durdu babası incilerle dolu şeritli bir yüzüğü alıp benim sağ elime taktı babam aybarsın sağ eline taktı onlar geri çekildiğinde boylu poslu biri ayaklandı yaklaştı makası alacağında ablam geri çekildi "makas kesmiyo" adam 200den düzine yapmış tepsiye koyduğunda makası aldı tam ortadan şeriti kesti inciler yerlere döküldü

alkışlar yükseldi bakışım onu buldu bana bakıyodu büyüklerin elini öptük ben ablam ve onun kuzenleri benim kuzenler mutfakta tabakları hazırlayıp servis ettik herkes yemeğini yediğinde toparladık sohbetler edinirken biri bileğimi tutup kaldırdı ilk irkilip çekildim Aybars elimi tuttu elimi çektim izin vermedi "müsadenizle biz biraz vakit geçiricez sevgili kayınbabacım kızın geç kalmicak aklınız kalmasın" el ele evden çıktık elimi elinden kurtarıp hareket ettik

BMW M5 vardı motorcu bir insan olsamda arabalarda ilgimi hep çekmişti ama ben motoru seçmiştim bence hayatımın en iyi seçimlerindendi ön koltuğu gösterdi yönelip oturdum oda sürücü koltuğundaydı "gülleri sevdin sanırım" elimde olduğundan alışkanlık olmuştu "cevap yokmu"

ona döndü bakışlarım "nereye koyucağımı bilemedim kucağımda kaldı" başını salladı arkayı gösterdi gülleri arka koltuğa zarar görmicek şekilde koydum emniyet kemerimi taktım araba yolda su gibi akıyodu "ben Aybars Ulugüler 36 yaşındayım mardinliyim Mardin aşiretinin ortanca oğluyum o yüzüklerin ipini kesen abim olur Engin biraz sinirli durur ama iyidir bide aile şirketinde patronum işletme okudum başka benim hakkımda bil-"

"Sormadım" ciddiyetle bunu söyledim

"Tamam sert kız seni ben biliyorum anlatmana gerek yok sadece bil istedim kiminle evleneceğini 2 güne nikah ondan sonra kına ve ondan sonraki gün düğünümüz var"

"Sağol ya bilgiler için daha kiminle evleneceğimi nişan günü öğreniyorum mükemmel ötesi bir hayat" güldüm

"Üzgünüm senin için böyle olsun istemezdim alışveriş günü senin anneme dediklerini öğrendim" kısık gözlerim ona döndü "ne yaparsın tehtit mi ediceksin yada taciz falan" sırıttı hatta bildiğin güldü

"hayır ilgimi çekti kendini benim aileme ezdirme tamam mı ben varken yapamazlar ama ben yokken seni sorularıyla falan boğucaklar ve sen Eflin onlara katı sert emin cevaplar ver" bu nasıl bişeydi be tam tersini demeliydi yani öyle olmalıydı başımı salladım "nereye gidiyoruz"

başını bana çevirdi "odamıza eşya bakmaya aile yakın olanlar Mardin'de bizim köşkte yasıyo bizde orda yaşicaz ama bizim özel odamız tabikide olucak ve sen diz istiyorum orda en çok vakit geçiricek kişi ikimiziz benden çok sensin" gülümsemek istemem saçmaydı dimi biri kafama vursun aydınlanayim noğlur.

On dakika sonra mağazadaydık yatak odası takımı bakıyoduk ben siyah olmasından yana olduğumda karşı çıkmadı yatak olarak siyah deri başlıklı oldukça büyük bir yatak seçtik şifonyer siyah mat giyinme dolabını ful cam letli bir dolap seçtim makyaj masam büyük çekmeceli büyük aynalı bir masa seçtim 3 ayaklı püf koltuk seçtim odaya bide boydan ayna aldık bakışlarım aybarsı buldu koluna dokundum "kitaplık alalım mı" başını salladı siyah büyük bir kitaplıkta alınca orda ödeme yapıp adres verdi eşyalar direk oraya gidicekti AVM'de dolanıyoduk gratise girdim çilekli duş jelim,losyonum ve kremimden sutok yapıp 10 tane aldım saçım için kullandığım spreydende aldım kullandığım dudak kaleminden 2 tane alıp sepete koydum makyaj pamuklarından 5 paket aldım bitmek olan ruj numaralarından alıp sepete koydum vücut spreyimide alıp kasaya gittim ödeme için cüzdanımı çıkardığımda Aybars izin vermedi "Aybars olmaz ben öderim" kartımı uzattığımda Aybars kartı alıp kendi kartından ödedi kartımı verdi poşetleri aldım çıktık parfüm için ordan hep aldığım yere girdim bir kaç numarasını aldım hepsi mi deseydim bilmiyorum bu sefer o da almıştı hep aynı numara ama ödeme yapıp çıktık bir kaç yerden Aybars bişeyler aldığında artık arabadaydık eve gidiyoduk

"Aybars"
"Hmm"
"Teşekürler"
"Neden?"
"Ben yani beni korkutmadın yaklaşmadın"
"Gerek yok ama karım olduğunda söz veremem sana sen istemezsen olmaz" lan niye böyle oluyo ya tam diyorum iyi ivlindiktin sunra siz virimim gevzek.