56. Bölüm

Tepetaklak B.55.

My lore
my_lore

Selam! Taksinin değerli ve de seçkin yolcuları...

Gece devam ediyor, bakalım bizi hangi asrın koyununa atacak Asya!

🚖🚖🚖

Hatırlatma

"Biliyor musun Evrim?" diye sorarken yine gözleri asırlar öncesine kilitlenmişti. Biliyor muydum, bu kez değil. Ben müneccim değilim ki, onun aklından neler geçiyor bileyim. Sustum ve ruhumu dinlenmeye aldım.

🚖🚖🚖

Zirveye çıkmak emek ister, çıkarken büyük çaba sarf edersin ama inişin hızlı olur. Önemli olan, dişinle tırnağınla çabalayarak çıktığın o zirveye tutunabilmektir. Yoksa bir anda tepetaklak düşersin de neye uğradığını şaşırırsın.

 

Asya, "Biliyorsun musun Evrim," diye sormuş benden bir cevap alamayınca da konuşmaya başlamıştı.

 

"Saltanat dediğin güç ister Evrim, o manevi güç ruhumda vardı ama bu da bir yere kadardı."

 

"Ne oldu Asya, yine mi tahttan indirildin?" diye sordum. Kabul ediyorum sorum biraz yavandı ama unutmayın inişli çıkışlı iktidar oyunlarından bahsediyorduk.

 

"Hah hay! Bu iş sandığın kadar kolay değil Evrim!" derken benimle dalga mı geçiyordu yoksa bildiği gerçekleri yüzüme mi vuruyordu anlayamamıştım.

 

"Tahttan indirilmediysen ne oldu peki?" Aksi gibi aklıma başka bir şey de gelmiyordu.

 

Kelimeler ervahından doğmadan önce Asya, başını mağrurca havaya doğru kaldırdı. "Kendimi saltanatta tutmanın yollarını aradım ve buldum zira saltanat sürmem için her konuda güçlenmem gerekiyordu. Evrim, bil bakalım ben ne yaptım?"

 

İnsan muhatabını kendisi gibi bilirmiş. Onun içinden geceni ben nasıl bilebilirdim acaba? Ben insan ruh okuyabilen biri değildim ki. Gözlerimi hayali bir noktaya kilitledim ve düşünüyor gibi yaptım. Çünkü gerçekten sorunun karşılığını bilmiyordum. Çıkmamak için benimle inatlaşan kısık ses tonumla, "Ne yaptın Asya?" diye sordum.

 

Asya, birden farklı bir çehreye bürünmüştü. Adeta kara gözlerinden hinlik akıyordu. "Sence?" diye soruma soruyla karşılık verdi.

 

Bence, ne yapmış olabilirdi inanın hiçbir fikirim yoktu. Sürekli ruhuma bilinmezlik aşılayarak, aklımı karıştıran bizzat kendisiydi.

 

"Benden asırlar öncesini nasıl tahmin etmemi bekliyorsun Asya?" diye sordum. Bilmediğim şeyler hakkında fikir yürütmem anlamsızdı. En doğrusunu yaparak cevabı ondan öğrenmek istemiştim.

 

Yüzündeki hinlik bir nebze silinirken bu kez de yüz ifadesi alaycı bir havaya büründü, "Tarih okumadığın nasılda belli oluyor Evrim..."

 

Tarih konusundaki yetersizliğimi yüzüme vurarak Asya, beni aşağılamış olabilir miydi? Çünkü şu an içimde yaman bir çelişki yaşıyordum. Cidden hatır gönül de bir yere kadardı. Bu kadarı fazlaydı. "Herkes her şeyi bilecek diye bir kural var da bunu ben mi bilmiyorum Asya?" diye sorarken hislerimi ifade etmeye çalıştım.

 

Gecenin içinden çıkıp gelen tatlı cadı, bakışlarını bir süre yüzümde gezdirdi. Parmak uçlarıyla gamzeli çenemden tutarak yüzümü sağa sola çevirdi. "Gözlerime bak bakalım Evrim, yoksa sen bana alındın mı? İnan bana, biraz önceki sözleri seni rencide etmek için söylemedim. Ay, kıyamam!" deyip yanağıma sanırım dostane bir öpücük kondurdu. Öpücük gönül almak içindi ama içimi titreten duygunun adı neydi...

 

Sakın ha üst aklım, aşk falan deme. Beni iyi bilip tanıyorsun, bir gecede âşık olacak adam değilim.

 

Kork bu kızdan Evrim, kork. Baksana koskoca Roma Kralını dize getirmiş seni mi getiremeyecek!

 

Öyle mi diyorsun?

 

Bir kere ben onun sohbetini, muhabbetini, içtenliğini ve bilgeliğini sevdim; ne var bunda? Her yakınlığın adını aşk koymazsan olmaz sanki. Yıldım senden üst akıl, yıldım...

 

Hadi ama Evrim, kız bildiğin öptü seni. Peki, buna ne diyeceksin?

 

O bir kere dostane bir öpücüktü. Yani arkadaşını öper gibi...

 

Tabii Evrim tabii, bende yedim...

 

Canın isterse, dedim ve kurnazca sıyrıldım içimi kemiren gelgitlerden.

 

Asya'nın bakışları hâlâ üzerimdeydi. Bense kalkmış duygularımla iç çekişme yaşıyordum. Hemen konuyu toparlamam gerekiyordu. "Peki, Asya, pardon Kleopatra, güçlü kalmak için ne yaptın öğrenebilir miyim?"

 

Asya, tek öpücükle gönlümü aldığını düşünerek, "Sezar, öldükten sonra ünlü komutan Marcus Antonius'u kendi safıma çektim. Zaten sırılsıklam aşıktı bana." dedi.

 

Gerçekten bunu nasıl yapabiliyordu?

 

Ben sana dedim ama Evrim, kork bu kızdan, diye. Hemen Asya'yı ilk durakta indir, diyen üstün aklımı bir tarafa itekledim.

 

Madem kartları açık oynuyorduk, bir kartta ben açtım. "Sende bu zeka ve güzellik oldukça inanırım yaparsın Asya, pardon hep karıştırıyorum Kleopatra."

 

Bakışlarını gözlerimden usulca çekti ve iki dudağı arasına nazende bir tebessüm oturdu. Sakin denizi andıran gülüşü iki yanağında dalgalar oluştururken benim kıyılarıma vurdu. "Haklısın Evrim, doğru söylüyorsun. İnsanın isteyip de yapamayacağı şey yok gibidir. Marcus Antonius, beraberliğinden iki çocuğum oldu, fakat..." dedi ve üst üste nefesler alıp vererek soluklandı. "Sonra Evrim, savaşlar savaşlar bitmek tükenmek bilmeyen savaşlar." dedi.

 

Tam kendimi tutamayarak soru sormaya hazırlıyordum ki, yüzüme buruk bir bakış attı ve ten rengi sararmaya başladı. "İyi misin Asya?" diye sordum gayriihtiyari. Gözleri buğulanırken, "Kaçınılmaz son!" diye cevap verdi.

 

"Neyin sonu Asya, savaşların dışında her şey iyiye gidiyor gibiydi?"

 

"Yenilgilerimin sonu Evrim!" dedi.

 

"Seni anlıyorum," dedim ama gerçekten neyi anladığımın tam olarak bilincinde değildim.

 

"Sen beni anlayamasın Evrim, çünkü sen benim yaşadıklarımı yaşamadın..."

 

Sözlerinde haklılık payı çoktu ama insan duygudaşlık yapınca karşı tarafın ne yaşadığını ucundan kıyından az da olsa tahmin edebiliyordu.

 

"Asya, her son bir başlangıçtır derler, umarım seninki de öyle olmuştur."

 

"Bazı sonlar başlangıç değil gerçekten bitiş oluyor Evrim. Benim sonum acizlikten başka bir şey getirmedi bana. Kendi yarattığım sona dayanamadım ve kendimi zehirleyerek canıma kıydım."

 

Bakışlarım donuk, göz bebeklerim hayretler içinde büyüdü, büyüdü, büyüdü. "Asya, sen intihar mı ettin? Senin gibi iradesi güçlü bir kadın bunu nasıl yapabildi?"

 

"Unutma Evrim, intihar eden ben değilim, Kleopatra."

 

Sessiz kaldım çünkü hâlâ benim aklım Kleopatra'nın intiharındaydı.

🚖🚖🚖

Canımın içleri ruhunuz tek bedende kalsın...

Aman dikkat! Okurken aklınız karışmasın...

Her gördüğünüze de inanmayın...

Unutmayın gerçekler detaylarda gizlidir...

 

 

Bölüm : 23.02.2025 19:40 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
My lore / Gecenin Ucunda / Tepetaklak B.55.
My lore
Gecenin Ucunda

7.91k Okunma

558 Oy

0 Takip
91
Bölümlü Kitap
Hey Taksi! - 1-Kimsin Sen - 2-Üstü Kalsın - 3-Ezber Bozan -4-Müneccim - 5-Çılgınlıkta Zirve - 6-Havaalanı - 7-Yanılgı - 8-Suspus -9-Bu Gece Ölüler -10-Gece Perisi -11-Ölümsüz -12-Kargaşa -13-Ölüm Ve Yaşam -14-Geçmişten İzler -15-Bin Gece Bedeli -16-Olmaz Öyle Şey -17-Sır Perdesi - 18-Masaldan Gerçeğe -19-Her Gördüğüne İnanma -20-Şehrazat - 21-Tanrılar - 22-Agra - 23-Mağrur Bakışlar - 24-Yorgun Düşler - 25-Efsane Aşklar - 26-Anka kuşu - 27-Kaf Dağı - 28-Masal Anlatıcı - 29-Korku Tüneli - 30-Kısır Döngü - 31-Ödül Ve Ceza -32-Nesi Oluyorsunuz - 33-Cecenin Günahı -34-Sessiz Masum -35-Gözlerine Esir Düşmek -36-Aşk Lafta Kalmasın -37-Hera - 38-Keskin Bıçak -39-İhanet - 40-Ölümsüz Aşk -41-Olympos Dağı -42-Hür irade -43-Olumsuzluk -44-Yeterki İste -45-İster İstemez -46-Öpücem Evrim - 47-Gecenin Gazabı -48-Kızıl Peri -49-Hükmen Mağlup B.50.Hiç Kimseye Güvenme B.51.Üç Harfliler -52-Güzel Ve Zeki -53-Mesele Aşk - 54-Tepetaklak B.55.Tükenmişlik B.56.Masal Perisi -57-Egzotik Güzel -58-Taşıyıcı B.59.Suçlu Psikolojisi B.60.Özgürlük B.61.Sırlar B.62.Efsane Gece B.63.Bilgelik B.64.Sonsuz Uyku B.65İmkansız Aşklar B.66.Kıskanç Aşık B.67.Büyük Aşk B.68.Sanrı Ve Yanılgı B.69.Suç Ve Ceza B.70.Müneccim değilim B.71.Hekim Ruhi B.72.Yeniden Doğmak B.73.Ayrılık Çanları B.74.Sanrısal Gerçeklik B.75.Bulanık Yıldızlar B.76.Karmakarışık B.77.Gelmeyin Üstüme B.78.Çattık Belaya B.79.Sade Kahve B.80.Empati (duygudaşlık) B. 81.Asi Mirza B.82Kalp Atışı B.83.Gördüğüne İnanma B.84.İçsel Yolculuk B.85.Köklere Bağlılık B.86.Masal Perisi B.87.Kobay Gibi Hissetmek B.88.Hep İş B.89.İkinci Neden Sensin B.90.🚖Güncel Duyuru 🚖
Hikayeyi Paylaş
Loading...