1-

Öncelikle kitapta çok fazla argo ve romantizm içermektedir. Rahatsız olanların okumasını önermiyorum!!

Yeni bir gün ve yeniden abi kardeş kavgası. Bu nereye kadar ilerleyecekti böyle!?

Burak abim odama dalmayla konuştu. "Abicim boşver onu, açık giyinmeni istemiyor olabilir ama biraz sakin mi olsanız? Hadi ne istiyorsan giy."

Anlayışla ona baktım."Sağol abi zaten giyicem de.. İlla bir arkadaşı var diye de sürekli kavga mı edecek? Neyse abi sağol."

Abim odadan çıktıktan sonra parti için bir şeyler seçmeye başladım. Mini,hafif göğüs dekolteli elbiseye rastladığım da gözlerim parladı. Hemen üstüme giyip makyaj masama oturdum. Mavi gözlerimi daha belirginleştiren koyu ama hafif olan göz makyajımı yaptıktan sonra saçlarımı dalgalandırdım. Elbise ile uyaşacak renkte olan siyah topuklularımı da giydiğimde artık hazırdım.

Merdivenlerden inerken abimler ve arkadaşları aşağıda oturuyordu. Elbette sadece ben gitmiyordum, ortak kız arkadaşlarım da oradaydı. Beni fark ettiklerinde müthiş bir sırıtış ile yanıma geldiler.

Çapkın Ece sırıtarak konuştu. "Afra yakıyorsun! Böyle bir güzellik karşımda durduğu için bayılmak üzereyim."

Dediğine gülüp Buket'i dinlemeye başladım.

İkimize de bakıp ıslık çalarak, "Gerçekten harikasınız!"

Mutlu mutlu gülüşürken o ses ile gülümsemem solmuştu.

Kerem abimin sesini duymamla emir vermesi bir oldu. "Hadi Afra in artık aşağı."

Bıkkınlıkla gözlerimi yumup, sakin bir ses tonu ile "Tamam abi!" Dedim.

Sinirli sinirli aşağı inerek öldürücü bakışlarımı abime yöneltemeyi de unutmuyordum. Tabii ben o sırada abim ile uğraşırken beni gözetleyen birinin olduğunu fark etmemiştim bile. Erkekleri göz gezdirdiğim de kimin süzdüğünü görmüş oldum. Yağız!

Burak abim beklemekten sıkılmış olmalıydı ki konuştu. "O zaman hazırsanız arabalara binelim."

Yağızın "Afrayı ben alayım."

Demesine karşılık kaşlarımı havalandırarak ona bakıyordum.

" Neden seninle geliyor muşum?"

Yarım ağız sırıtıp, "Merak etme bakmam sana zaten, ayrıca ben senin Abinim unuttun mu?"

Diyerek pişkin pişkin sırıtmaya başladı.

Burak abim inatlaşmamızı bölerek kapıyı açtı. "Tamam o zaman anlaştık. Haydi arabalara!"