4-

Hafif tırsarak kafamı tamam anlamında salladım. Bana biraz daha baktıktan sonra kapıya doğru ilerledi, bende arkasından giderek ayakkabılarımı giydim.

Arabaya bindiğimiz de koltuğa sinmiş yolu izliyordum. Göz ucuyla Yağız a baktığım da direksiyonu sıkıca kavramış, tüm dikkatini hıza vermişti

Bir kaç parça kıyafet alıp yağızın evine gittik. Üstümü değiştirip aşağıya indim. Salonda yoktu, koltuğa oturup beklemeye başladım. Merdivenlere baktığım da simsiyah bir takım giymiş olduğunu gördüm.

Üstümü süzmüş ve başıyla kapıyı işaret ederek. "Hadi bakalım gidiyoruz."

Kendi evlerinde;

Koltukta oturmuş telefona bakıyordum. Abimler ise aralarında iş konuşuyorlardı. Buket ve Ece gelmemişlerdi. Sıkıntı ile nefes verdikten sonra abimin sesini işittim.

"Afra, kendi aramız da denize gitmeye karar verdik. Sen de gelmek ieter misin? Buket ve Ece de geliyor."

Burak abimin dediklerinden sonra jeton düştü. "Demek bu yüzden buraya gelmediler... Tamam, geliyorum."

Odama çıkıp 1 takım bikinili çıkarttım. Abime inat daha da açık giyiniyordum. Bikinimin göğüs detayı çok fazla ön plandaydı ama umurumda değildi. Bikinim üstüne bir hırka, altıma da kısa bir etek giymiştim.

"Ben hazırım!"

Bu sefer abimlerin arabasına binmiştim, sahile geldiğimiz de Buket ve ecenin bizi beklediğini gördüm. Arabadan inip koşarak Buket ve eceye doğru ilerledim.

Abimler ve Yağız arkadan meraklı bir şekilde ne yapacağıma bakıyorlardı

İkisi sarılacağımı düşündükleri için gülümseyerek kollarını açtı, sinsi gülüşümle enselerine bir tane yapıştırdım.

Abimler ise kahkahalar atıyorlardı.

Sinir bozucu bir şekilde onlara baktım. "Ulan o kadar evime çağırdım gelmediniz! Bir deniz oldu diye hemen geliyorsunuz. Hak ettiniz."

Şezlongalara doğru ilerleyip bir tanesine uzandım. Abimlerde arkamdan gelerek yerleştiler. Kızlarla sohbet ettikten sonra üstümü çıkartmıştım, kızlarla denize girip birbirimize sular fırlatıyorduk.

Arkama baktığımda abimlerinde geldiğini gördüm. Burak abim buketin, Kerem abim ecenin, Yağız da benim arkama gelmişti. Anlamaz bakışlarla bakarken Yağız konuştu.

Bana bakıp abimlere döndü." Bir oyuna ne dersiniz?"

Soru sormama izin vermeden yağızın sırtında buldum kendimi. Abimlerde aynı şekilde kızları almıştı.

Kerem abim çok bilmişce konuştu. "Birbirinizi suya düşüneceksiniz,kim en sona kalırsa biz erkeklerin istediğini yerine getirmeliler"

Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Ya kazanan biziz de niye sizin isteğinizi yerine getiyoruz?"

Sırıtıp kafasını yana yatırdı. "Kurallar böyle."

3 e kadar saydıktan sonra kızları düşürmeye odaklandım. Yağız ise düşmeyeyim diye bacaklarımı sımsıkı kavramıştı.

İkisini de düşürdüğüm de Yağız mutlulukla aşağı indirdi. Daha sonra beni denizin derinliklerine doğru götürmeye başladı.

Suyun derin olmasından tırsarak Yağız'ın dibine girmiştim. "Nereye gidiyoruz?"

Cevap vermemişti. Daha sonra dönüp önüme geçti ve vücudumu süzerek bana baktı.

Git gide daha fazla yaklaşıyordu. Gözlerim saniyeliğine bile olsa pembe dudaklarına kaymıştı. Ona baktığım da da benden bir farkı yoktu.

Daha fazla eğilip kalbimin yerinden çıkmasını sağlayacak o şeyi yaptı.

Beni öptü!