18| Tutkulu Bir Günah(M)

"İstiyorum. Hazırım ben Jungkook'um. Deliğimde sikini istiyorum!"

Hızla nefes alıp veren dudakları, beklenti dolu ihtiyaç içinde çırpınan gözleriyle harelerimi onun yüzünden alamıyordum. Cüretkar çocuğum elini kolumun üstüne koyup deliğinin üstünde elimi gezdirmeye devam ederken vücuduna dokunmam için elinden geleni yapıyordu. Oysa şuan benim yapmam gereken her şeyi kendi başına yapmaya kalkması yarım ağız gülmeme sebep oldu.

"Hamlelerini dikkatli seç yavru kaplan. Sen böyle yaptıkça tehlikenin sınırlarında kol geziyorum!"

Dediğimde histerik gülüşü dudaklarının üstünde dilini gezdirmesine neden oldu. Lanet kıpkırmızı dudakları fazlasıyla iç geçiriyordu. Dudaklarımın arasından onun dudaklarına doğru istemsiz bir nefes akıp gitti. Kontrol elimizden kayıp giderken çoktan dudaklarına yapıştım. Tadına dudaklarını yiyerek bakarken zevkle ısırdım. Alt dudağına dişlerimi saplayıp dilimi dudaklarının arasından kaydırıp onun dilini bulduğum gibi içime çekip emerken inlemesi kalem oynatır gibi sikimi elektrik akımını bedenime yükleyip zevkle harekete geçiriyordu.

Elimi deliğinin üstünden çekip dudaklarımı onun dudaklarından öpüşme seslerinin arasından içli bir inlemeyle ayrılırken nefes almasına izin vermeden iki parmağımı ağzının içine yolladım! Bana yarım ağız gülüp pembe dilini parmaklarının üzerinde o sıcak ıslaklık hissini hiç çekinmeden verdiğinde hamlelerini sabır dilenircesine izliyordum. Pembe yaramaz dilini kaydıra kaydıra bana görsel sakso çektiren Taehyung'u hırsla parmaklarımı biraz daha derine gömdüğüm gibi elleri tehlikeyi hissetmiş gibi parmakları kollarıma yapışırken korku dolu gözlerini umursamadım. Parmaklarım boğazına varana kadar ileri geri oynatıp gözlerinden yaş akana kadar derin yalvaran inlemeleri içimdeki yangınları körüklerken soluğumu kesiyordu.

"Zevkten kayan gözlerini aydınlatma zamanı bebeğim." dediğim anda parmaklarımı boğazından çekip ellerimin ikisini poposunu üstüne koyup havaya kaldırdığım gibi Taehyung'un gözleri ne yapıyorum diye sürekli kontrol ediyordu. Vücudumu gözleriyle yiyordu ve asıl olay hiç çekinmeden elleri vücudumda geziniyordu. Bana olan dokunuşlarını seviyordum. Esmer teninin bembeyaz tenime olan birleşimi tenlerimizin arasında bir parıltı yayıyordu. Kalçalarının dolgun ele sığan yapısına tapabilirdim.

Deliğini okşayıp onun iyi hissetmesi için yavaşça içine orta parmağımı yollarken gel git yaparak sakince derinlere inip gözlerim Taehyung'u bulduğunda hafif buruşan yüzüyle dudağını ısırmış alışmaya çalıştığını gördüm. Yorgun gözleri zevkin verdiği yaşlar yanaklarından akıp giden izleri esmer tenine kalp çarpıntısı eşliğinde baktım.

Vazgeçtim.. Onu zorlamak istiyordum!

Daha çok genciz oğlum.. Gençliğini sömürmek istiyordum!

Bir anda yüzük parmağımı da işin içine kattığımda sızlanan bedeni derin dinlemesini dudaklarını açarak boğazından kaçırırken bundan faydalanıp dudaklarına yapışıp boğuk çıkmasına sebep oldum. İçine şiddetle ittiğim parmaklarımı alakazam gibi içine çekerken darlığı sinirime gitmişti. Sabretmekten gerçekten nefret ediyordum. İleri geri hareketlerim hızlanırken derinlerine inip kendime yol açtım. Makas hareketlerim Taehyung'un sızlanmasına ve bana daha çok yapışıp kollarını boynuma sarışında benden şefkat dileniyordu. Bedenlerimizin arasındaki gerilim savaş açıyordu. Konuşmak yoktu. Bedenlerin dili eksik parçaları bulup birleştirir gibi fişekliyordu.

"Jungkook! Dayanamıyorum.." dediğinde ağlayacak gibi bir sesle devam etti. "Yavaş ol!" dediğinde sabrımı elimden çekip alır gibi sızlanışı derin bir nefes vermeme sebep oldu. Ona yan bakış atıp kalçasına sert bir şaplak geçirdiğim gibi çığlık atıp parmağımın üstünde kendi sekip beli yay gibi gerildi. Sırtındaki derin uyluk izinde diğer elimi gezdirip iç uyluğuna varana kadar okşadım.

"Dayanamıyorsun öyle mi? Hareket dişimi daha çok seveceksin."

"Jungkook! Kendine gel!"

"Bebeğim.. Sakin kalmamı bekleme benden!" dediğim gibi elimi penisime atıp yavaştan çekip zevkin bıraktığı hazza hazırlarken deliğinin üstüne konumladığımda Taehyung gerginlik içinde dudaklarıma yapıştı. Ona karşılık verip erekte olan sikimi yavaş yavaş dar deliğin içine sokarken ikimizden de inleme sesi firar edip darlıktan dolayı gözüm kayıyordu. İçim sıkışır gibi bir hisle beni daraltırken umursamadan Taehyung'un belini ileri geri oynatıp ikimizi de zevkin doruklarına ittim. Sesinin ayarını elinde tutamayan Taehyung, hareket eden sikimin üstünde sanki benimle oynamak ister gibi deliğini sıktığında acıyla zevk beni ele geçirdi. Gerginlik içinde dolgun kalçasına koca elimi geçirip sertçe vururken dudaklarımın arasındaki inlemesine gülüp biraz önce ısırp izimi bıraktığım dudaklarının arasındaki yarayı bulup emdim. Taehyung benim üst dudağımı alıp intikam olır gibi ısırıp emiyordu.

Edepsiz güzelim.. Senden daha tehlikeli bir vücut göremiyordum!

Zerafetine hayranlık içinde bakarken o ben ne olduğunu anlayamadan bir anda içinden penisimi çıkarıp kucağımdan indiğinde seksin ortasında neden bunu yaptığını anlayamadan kendini geri itti.

"Taehyung ne yapıyorsun?" diye nefes nefese konuştuğumda onun alaycı bakışları işaret parmağını kendine doğru gelmemi işaret eden parmakları geri geri giden estetik görsel bacaklarına gözlerim giderken yarım ağız gülüp bir nefes verdim. Yaramazlık yapmaktan gerçekten korkmuyordu..

"Benim güzel oğlum bu sikin üzerinde sekmeyi sevmedi mi yoksa?"

"Umm babacığım. Sikin heyecan verici olabilir ama ben hala aradığımı bulamadım.." dediği gibi alay eder gibi dudaklarını büzdüğünde keyfinin yerine geldiğini anlıyorum. Kalkmış siki gözler önündeyken kendinden taviz veriyordu. Alayla ona karşılık verdim.

"Zarları elinde oynatabileceğini söyleyen kim çocuğum? Bence sen bugün yeterince konuştun!"

Hızla atılıp geri geri yürümesine izin vermeden elinden sertçe tutup durdururken onun ne olduğunu anlamasına izin vermeden iç bacaklarından kollarını geçirip havaya kaldırdığım gibi bacaklarını omzuma koydum. Kolları anlık korkuyla nereye koyacağını bilemeden omzumda yerini alırken alayla yüzüne bakıyordum. Şaşkın ördek bakışlarına intikam ister gibi konuştum.

"Ne oldu güzelim? Edepsiz oğlumun mağarasına tohumlarımı ekme vakti geldi de geçiyor bile." dediğim gibi gerilen karnını hissettiğim gibi kulağına yaklaşıp kulak memesini emip dilimle oyuncak yapıp onunla uğraşırken." Kötü babacık olmak istemem." diye yarım ağız gülümseyip yüzüne tekrar baktım. Bozulduğunu gördüğümde yarım ağız gülümsedim. Ne olursa olsun onunla tutkulu bir günahı paylaşmak benim için bir zevkti..

Deliğine tekrar yavaşça geçirip darlığı kontrol ettiğimde rahat bir nefes aldım. Delik kapanmamıştı. Taehyung'u duvara yaslayıp deliğine git gel yapmaya başlarken gerginlik içinde çatılan kaşları hafif aralık dudaklarından inleme firar ederken sevecenlik içinde bacağının içini öptüm. İleri geri hareketlerim onu coşturup gözlerinden yaşları akıtırken tek tek gözyaşlarını öpüp gözlerinin üstünden öptüm.

"Alışmalısın bebeğim. Kaçmakla iş çözülmüyor. Sağ gösterip sol vurma bana." Dediğimde yan düşürdüğü başıyla yalvaran ifadesi hareketlerimi sekteye vurdu.

"A-ama çok acıyor. İçimde sanki tarifsiz bir his var. İstediğim noktaya yaklaşıp bırakıyorsun. İçim karıncalanıyor sen böyle yapınca kendimi sıkmadan edemiyorum." dediğinde kalçasından bir elimi çekip deliğine ne kadarı girdiğine baktım. Daha tamamı girmemişti.

"Halledeceğim güzelim." dediğim gibi hareketlerim içine sikimin tamamını soktuğumda bağırarak kollarımın arasında titreyen Taehyung bedenine şimşekleri yüklemişim gibi her bir zerresi zevkten titrerken gülümsedim. Zevk noktasını bulmuştum. gücümün yarısını alışması için o noktaya vurmaya devam edip ıpıslak ve sıcak deliğinin tadını çıkarıyordum. Hareket ediş hızımı sevmişti. Kollarımın arasında şeker gibi eriyordu.

Boynuna başımı gömüp dudaklarımı bastırıp emerken kokusunu içime çekiyordum. Kesinlikle Taehyung'un götü bulunmaz hint kumaşıydı. Elleri saçlarıma gidip eline dolarken onun bu hareketiyle daha çok gaza geliyordum. Üstüne binmem az kalırmış gibi kucağımda sektirme isteğiyle dolup taşmıştım. Sapıklığım onun her yönüne işliyordu.

"Jungkook! J-jungkook'um.. Daha çok! Daha çok istiyorum!" elleri ne yapacağını şaşırmış gibi sertçe saçımdan çekip dudaklarıma yapışırken kulaklarım dedikleri yüzünden çınlıyordu. Kalbim desem bin maraton koşuyordu. Dediği gibi bütün gücümle asıldığımda bedenlerimiz den şaplak sesleri eksik kalmıyordu. Boynumda asılıp duran elleri sırtıma acıyla izlerini geçirirken yara olup kaynayıp aktığını hissediyordum.

Gel git hareketlerim deliğine daha çok baskı yaparken Taehyung'un deliğini hissedemediğini anlamak zor değildi. Boğuk dinlemeleri daha da arttığında şiddetli kasılmaları dudaklarına istekle dişlerimle çekiştirmeme sebep oldu. Dudaklarından yudum yudum onu içiyordum. Elleri omuzumdan beni itmeye kalktığında zevkten gözü dönüyordu. Derin inlemeleri arasında zar zor konuştu.

"Dur! Aaghh dur! Jungkook!" dediği gibi derin bir nefes aldı. "G-gel-" demesine varmadan ikimizde gözlerimizde yıldızları görür gibi karardığında boşaltmaya başlamıştık. Boğuk kalın sesi ahenkle kulaklarımın arasında inlerken yavaştan rahatlıyordu. Deliğine içim dışıma çıkana kadar kendimi bıraktım. Deliğinden akan meniyi zafer parıltısı gözlerimle Taehyung'a karşı bakarken hissetmiştim.

Yüzü kıpkırmızı kesilen Taehyung nefes nefese yüzünü bacaklarıyla göğsüm arasında utançla gizlerken kızıl saçlarının arasına derin bir öpücük kondurdum. Derin soluklarımla saçlarını koklarken tahriş olmuş sesini konuşarak yormak istemedim.

"Aferin güzelim.. Mükemmeldin." dediğim gibi başını kaldırdığında yarı baygın uykulu gözlerini gördüğümde gülümseyip alnının ortasından öptüm.

"Yaptık değil mi? Beni biraz daha öper misin Jungkook?"

"Sen istersin de yapmaz mıyım yavru kaplanım." dediğim gibi göz kapaklarının üstüne öpücüklerimi sıralarken bacağına hafif bir Fransız öpücüğü kondururken alttan alttan emip izimi bırakıyordum. "Doyamadın herhalde." dediğinde gülüp yanağını da öptüğüm gibi yorgun güzelimi sakince yere indirdim.

"Merak etme senin için yeni numaraları bulup tekrar tekrar gelirim ben. Yeter ki bütün gece benimle seks yap."

"Sapık bulmuşum ben.." dediğinde büzülmüş dudaklarına hafif bir öpücük kondurdum.

"Sende benden az değilsin bebeğim. İstersen biraz uyu eve geçince ben seni yıkarım." dediğimde parlayan gözlerine bakarken dudaklarını yiyip bana heyecanla baktı. Beni kesinlikle yakıp kül ediyordu

"Evde yıkanmaya ne gerek var. Burada zaten mağaranın su havuzu var. Hem ben dokunuşlarını hep hissetmek istiyorum." dediği gibi kollarını boynuma doladı. Parıltı dolu gözleri sanki ihtiyacı olduğu tek şey benmişim gibi bakan hareleri gözlerime dalıp giderken kıpkırmızı dudaklarından benim gücümü kesip derin sözleri bir bir çıkmıştı. "Seni çok seviyorum Jungkook'um.. Sende hep beni sev olur mu?" dediğinde kızıl saç tutamını gözlerinin önünden çekip dalıp giden içimin güzelliğine karşılık verdim.

"Bende hep seni seveceğim Taehyung'um.."

"Bu anı hep hatırlayalım olur mu?"

"Hatırlayalım güzelim.."