
İlker ile apartmana girdik. İlker cebinde olan anahtarı çıkartıp ikinci katta sağda bulunan kapıya ilerledi. Anahtarı kilite sokup bir kere sağa çevirdikten sonra kapı açıldı. Kapı direkt kocaman bir salona açılıyordu.
İçerde iki kişilik koltuklar karşı karşıya konmuş, onların solunda kalan duvarda ise televizyon asılıydı. İlker kapıyı kapatıp beni kolunun altına alıp yürümeye başladı, onunla birlikte bende yürümeye başladım. Mutfak olduğunu düşündüğüm yere doğru ilerlerken içerdeki sesler daha net ve yüksek gelmeye başlamıştı.
Özgür " İlke bu saçmalıklarından vazgeç artık ! " diye bağırmıştı. Karşısında oturan beyaz tenli kız ise sesinin tonunu ayarlayıp " Abi ben bir şey yapmadım diyorum niye anlamak istemiyorsun?" dedi.
Özgür "İlke en son ben bir şey yapmadım değinde başın beladaydı "dedi sert bir ses ile. Şunu belirtmek isterim ki Özgür'ü asla böyle sinirli görmemiştim.
-Özgür?
Özgür bana doğru dönüp " İpek? Senin ne işin var burada" dedi.
-İzel aradı beni ee galiba kötü şeyler oldu.
Özgür " İpek şu an gerçekten açıklayacak vaktim yo- bir dakika siz niye sarmaş dolaşsınız?" dedi.
Ağladığı bes belli olan İzel " Oha harbi neden?" dedi.
İlke " Bu kız da kim?" dedi.
-Hop gençlik sakin olun. Öncelikle bu görüntüye birazcık alışmanız lazım çünkü ben İlker'i kaptım. He bu arada ben İpek, abinin biricik makarnası.
İlke " He sen şu meşhur makarnasın. Tanıştığıma memnun oldum ben de İlke" dedi.
İlke tam konuşmasına devam edecekti ki Özgür " İlke bir kelime daha etme olay kaynıyor" dedi.
İzel başını koluna yaslamış dikkatlice bizi izliyordu.
Özgür " Ulan siz hangi ara işi pişirdiniz?" dedi.
İlker " Gevezeliği kes lan" dedi.
Özgür " Ulan ben o yumruğu gözümün altına yediğimde bir haltlar olduğunu anlamalıydım" dedi.
İlke " Ya İlker çok yakışmışsınız. Yoksa bu o İpek mi?" dedi.
İlker " Oraları fazla karıştırma İlke" dedi.
Tam ne olduğunu soracaktım ki buraya neden geldiğim aklıma geldi.
-Siz bizi boşverinde burada ne oldu?
İzel'e baktığımda yerinde oturmak istemediğini fark ettim. Sanki o sandalyede zorla oturuyormuş gibiydi.
Özgür " İlke'nin eski sevgilisi olacak şerefsizin kardeşi ile tartıştık. Sonra o şerefsizde geldi bizde dayanamadık" dedi.
-Neden Efe ile tartıştınız?
Özgür " Çünkü o soysuzda İzel ile sevgiliymiş" dedi.
-Sevmek kötü bir şey mi Özgür?
Özgür " Değil niye kötü olsun. Ama o iki şerefsiz olmaz. Onların benim kardeşlerimden uzak durması gerekiyor" dedi.
İlker " Bir dakika bir dakika sen nereden biliyorsun çocuğun ismini" dedi bana dönerek.
-İlker sinirlenme ama ben biliyordum Efe'yi. Hatta abisi olacak o şerefsizin de kim olduğunu biliyorum.
İlker " Hayır güzelim niye kızayım da bize niye söylemedin?" dedi.
-Güzelim mi?
Ne dediğimi fark edince kısa bir boğazımı temizledikten sonra " Yani bunu söylemesi gereken kişinin İzel olması gerektiğini düşündüm" dedim.
İlker bana doğru yaklaşıp kulağıma " Evet güzelim" diye fısıldadı.
-İlker ayıp oluyor çocuklara
Özgür " Gençlik biz hâla buradayız!" dedi.
İlker " Siz niye hâla buradasınız?" dedi.
Özgür " Aaa acaba neden aa buldum kendi evim olduğu için buradayım" dedi.
-İzel hadi sen git.
İlker " Nereye?" dedi.
-Efe'nin yanına tabi ki İlker.
Özgür " Olmaz, bir kardeşimi kurtardım bir diğerini onların eline veremem" dedi.
-Özgür, İzel nerede ne yapması gerektiğini bilen bir kız. Merak etme yeri geldiğinde sizden daha fazla delikanlı olur.
İzel zorda olsa bir gülümseme kondurmuştu yüzüne.
-İsterseniz bende yanında gidebilirim onu tek göndermek istemiyorsanız.
İlker " Hayır canım o kadar da uzun boylu değil. İzel 5 yaşında çocuk değil" dedi.
Özgür " İçim hiç rahat değil ama neyse" dedi.
İzel yavaşça ayağa kalktı " Ben birazdan dönerim" dedi. Mutfaktan yavaşça çıktıktan sonra dış kapı saniyeler içinde kapandı.
İlke " Mutfaktan sonrasını koşarak mı gitti o" diyip kıkırdadı.
Onunla birlikte bende gülmüştüm.
İlker " Biz çıksak mı?" dedi.
Özgür " Nereye oğlum" dedi.
İlker " Sana değil lan İpek'e dedim" dedi.
-Tamam çıkalım eve geç kalmayayım.
İlke " Yaa" demişti kafasını koluna yaslamış bir şekilde.
İlker mutfaktan çıktıktan sonra bende çıkmıştım.
Özgür biz çıkarken " Gençler nereye ya daha karpuz kesecektik!" dedi.
-Okulda keseriz o karpuzu
****
Özgür " Gençlik benim size bir şey söylemem lazım" dedi.
Hepimiz kantinde her zamanki masada oturuyorduk.
İzel " Önemli mi?" dedi tostundan bir ısırık alıp.
İlker " Sen gerçekten Özgür'ün önemli bir şey diyeceğine inanıyor musun?" dedi.
Elim ile İlker'in ağzını kapatıp " Bir susunda çocuk bir konuşsun" dedim.
Özgür " Biz Deniz ile sevgiliyiz" dedi.
İzel içmiş olduğu ayranı püskürtmüş, ben " Oha" demiştim.
İlker ise " Oldu mu lan sonunda" demişti. Ne dönüyordu burada ve en önemlisi ise Deniz artık bizimle mi takılacaktı?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |