3.6

Özgür içtiği kolasını masa geri bırakıp " Hâla nasıl bu partiyi bana çaktırmadan yaptığınıza inanamıyorum" dedi.

İlke " Abicim sen hatırlamıyor olabilirsin ama bu üçü sana kök söktürdü" dedi. Bize bakıp, gözleri Deniz'e takılınca gözlerini devirdi.

Ya biz İlke ile çok güzel görümceler olmamış mıydık?

İlker ellerimi tuttuğunda bakışlarım ona döndü " Güzelim bu kadar belli etmesen mi acaba Deniz'den hoşlanmadığını. Kızada yazık ayrıca" diye fısıldadı. Sanki bana çok komik bir şey söylemiş gibi gülüp dişlerimin arasından " Sevmiyorum zorla mı? Ayrıca tek ben değil İlke'de hoşlanmıyor ondan baksana" dedim.

İlker başını iki yanına sallayıp " İlke, İzel'den bile hâla hoşlanmıyor. Ayrca sen fazlada emin olma senden hoşlandığı gerçeğine"diyip göz kırptı. Bakışlarım İlke'ye döndüğünde telefonu ile uğraşıyordu. İlker'in koluna vurup " Beni kandırmaya utanmıyor musun?" dedim.

İlker buruk bir gülümseme sergileyip " Sevgilim iki saniyeliğine de olsa Deniz'in ne hissettiğini anlamış oldun sayemde. Baksana kıza diken üstünde oturuyor, sırf Özgür'ü seviyor diye bize katlanıyor" dedi.

-Aman sanki biz onun kara gözü kara saçı için ona katlanıyoruz. Bizde Özgür'ün sevgilisi diye katlanıyoruz ona.

İlker " İpek" dedi uyarıcı bir tonda.

-Tamam be tamam, haklısın biliyorum.

İlker beni kollarının arasına çekip saçlarıma bir öpücük kondurdu.

- Ne gibi bir iyilik yaptım acaba?

İlker " İnan bende aynı şeyi kendime soruyorum" dedi.

İlker'in göğüsünden başımı kaldırıp Deniz'e baktım " Ee kıvırcık sen ne yapıyorsun?" dedim. Deniz bir kaç saniye yüzüme aval aval baktıktan sonra " Ne yapayım, sınav var malum çalışıyorum" dedi.

Özgür gülümseyerek bana bakıyordu, bu mutluluğu Deniz ile konuştuğum içindi.

-İyi iyi çalış.

Efe Deniz'e dönüp " Sende mi bu ortama yeni giriyorsun?" dedi. Bakışlarımı Efe'ye döndürdüğümde İzel'in elleri elleri arasındaydı. Yüzümde oluşan kocaman gülümseme ile Efe'ye fark ettirmeden İzel'e kaş göz yapmıştım. İzel ise utanıp sıkılmak yerine bana dil çıkarmıştı.

Deniz " Yani sayılır, hepimiz aynı okuldayız hatta İpek ile sıra arkadaşıyım ama fazla konuşmuşluğumuz yok" dedi. Sonra Efe'nin kaşını eli gösterip " Sana ne oldu?" dedi.

Efe oflayarak " Geçen hafta üzerimden iki tır geçti" dedi. İlker ile Özgür'ü gösterip.

Deniz kahkaha atıp " Özgür ve kavga etmek?" dedi.

Özgür " Ne sandın kıvırcığım, benim elimin kavgalarda armut topladığını falan mı?" dedi kolunu Deniz'in omuzuna atarken.

Deniz " Ne bileyim Özgür hiç kavgacı biri gibi durmuyorsun" dedi.

İlke kaşlarını çatıp " Ne yani İlker kavgacı biri gibi mi duruyor" dedi.

Deniz kahkaha atıp" Durmuyor, direk kavgacı birisi o. Okulda kavga etmediği bir ben kaldım bir de İpek her halde" dedi.

Elimi havaya kaldırıp " Ben sıramı savalı çok oldu" dedim.

Deniz gülüp " Bak bir ben kalmışım. İpek'le bile kavga etmiş" dedi.

İlker " Ama bizim kavgalarımız olmasaydı biz şu an burada değildik" dedi. Bana daha fazla sarılırken.

İlke " Şu an fark ettim de bir ben sap kalmışım şu masada" dedi.

-Aaa üzülme canımın içi ben sana birini ayarlarım. Böyle helal süt emmiş, gözü senden başka birisini görmeyen.

İlke " Cidden mi?" dedi yerinden sıçrayarak.

İlker " Bakıyorumda çok çöp çatanlık yapmış gibi duruyorsun" dedi onu umursamayıp İlke'ye dönüp " Tabi canım çocuk bulmak nedir ki? Siparişini versen ben fırından çıkınca sana seslenirim" dedim. Masadaki herkes kahkaha atmıştı. İlke dudaklarını büzüp " Bi an gerçek sandım" dedi.

İlker " Kızım sen yürek mi yedin abilerinin yanında ne biçim konuşuyorsun?" dedi.

İlke " Tek kaşını kaldırıp abilerimi örnek alıyorsam demek" dedi.

Deniz " İlke emin ol birisinin ayarlaması ile aşık olmazsın. Sadece gönül eğlendirirsin, aşk hiç ummadığın bir anda karşına çıkacak ben eminim" dedi.

İzel ile aynı anda " Bende eminim" demiştik.

İlker yanağımı öpüp " Al benden de o kadar" demişti.

İlke " Çıkmaz ayın son çarşambası karşıma çıkar artık" dedi.

Deniz " Artık ne zaman çıkar bilemiyoruz ama çıkar sen merak etme" dedi.

Ortamdaki muhabbetle alakası olmayan bir şeyi dan diye sormuştum.

-Özgür pastanı yemeyeceksen bana ver!

Özgür gülerek " Al makarnam al" dedi.

İlke " Ekmek yoksa pasta yiyin!" diye söylendiğinde gözlerimi devirmiştim. Felsefeden nefret ediyorum.

İlker " Hadi oğlum kalkalım artık, saat kaç oldu" dedi.

İlke " Aynen bencede kalkalım" dedi.

- Bize gelin!

Bir anda bağırmam ile herkes bana dönmüştü.

Sonra da ekledim " Yani kızlar gelsin, parti yaparız" dedim.

İlke " Bismillahirrahmanirrahim duydun mu abi ilk defa birisi beni parti yapmaya çağırıyor. Gidebilir miyim?" dedi.

Özgür " Gidebilirsin tabi" dedi gülerek.

İzel " Vallahi bana uyar" dedi.

Gözlerimi Deniz'e çevirince " Bende mi geleyim?" dedi.

Gülerek " Tabi ki de evet . Hem niye gelmeyecekmişsin sende artık bizdensin. Ne de olsa makarnamın sevgilisi benimde yengem oluyor "dedim.

Deniz gülerek " Teşekkür ederim" dedi.

İlke " Ee bizim kıyafetlerimiz yok" dedi.

-Bende bi ton kıyafet var seçer giyersiniz işte.

İlker " Ee bizde ne yapalım sizi bırakalım bari eve" dedi.

Özgür " Ulan biz de mi partilesek" dedi.

İlker " Yok abi sonra yaparız ben bugün çok yorgunum. Ama istersen Efe ile yapabilirsiniz" dedi.

Özgür " Bana fark etmez vallahi" dedi.

Efe utana sıkıla " Sonra İlker'inde olduğu bir gün yapalım biz bu işi" dedi.

Özgür ne kadar belli etmemeye çalışsada Efe'nin hâla neden bizim yanımızda olduğunu anlamıyordu. Sonuçta kardeşine bin bir türlü acılar çektiren çocuğun kardeşiydi Efe. Ama aynı benim onun için Deniz'e katlanmam gibi o da İzel üzülmesin diye Efe'ye katlanıyordu.

Özgür " Siz bilirsiniz teklif var ısrar yok"dedi.

- Ee hadi SHOW MUST GO ON!!!

Yeni kitabım Kalbim Taşacak'a destek olursanız çok mutlu olurum