18. Bölüm

Birinin beni sarsması ile gözlerimi açtım yanımda aslan vardı beşiğe baktım alin buradaydı, kan ter içinde kalmıştım.

" sevgilim kabus gördün tamam geçti" dedi, ama daha çok gerçek gibiydi.

" aslan vuruldum alin yok berk geldi kaçırdı onu" dedim hâlâ kabusun etkisindeydim.

Beni kendine çekip sarıldı ve başımın üstünden öptü.

" aslan su içip geliyorum ben" dedim kafasını salladı ama kapıyı kilitleyip, anahtarı çantama attım.

Aşağıya indiğimde dışarı çıktım ve aslanın en yakın korumasına gittim.

" depoya gitmemiz gerekiyor Berk'i görmek istiyorum." dedim bana o pek inanmış gibi görünmüyordu.

" aslan beyin emri olmadan götürmem yasak " dedi.

" sen bana karşımı çıkıyorsun tamam ben giderim" arkasından silahını ve arabanın anahtarını aldım ve bindim.

ehliyetim yoktu allah yoluna da gidebilirdim

arabayı sürmesini bilmediğim için bir anda araba kaymaya başladı ne yapacağımı bilmiyordum bir anda bahçe kapısına tosladım.

Kafamı direksiyona çarptım ve korna sesi çıkmaya başladı, bilincim daha yerindeydi.

Kafamı kaldırıp baktığım da alp ve aslan gelmişti, aslan beni kucağına alıp eve taşımaya başladı.

" bırak beni ben depoya gidicem" dedim onu ittirdim.

" saçmaladığının farkında mısın başın kanıyor" dedi sinirle.

" ya yapışma ben gidicem"

" kafana pansuman yapalım beraber gideriz" dedi en sonunda beni bırakmayacağını anlayıp başımı omzuna yasladım evden ağlama sesi geldiği için alp aline bakmaya gitmişti.

Aslan beni koltuğa bıraktığında kafam yana doğru düştü. Aslanın homurdanmasını duydum.

" birde bu halde depoya gidicem diyor " elinde sağlık çantası ile geldi kafamı diğer tarafa yatırıp pansuman yapmaya başladı.

" alp! Alini getirir misin" dedim başım çatlıyordu.

Kucağında alinle geldiğinde kollarımı açtım ve onu kucağıma aldım aslan o sırada bandajı sarıyordu kafama.

" abicim hadi sen uyumaya git uykun bölündü" dedi aslan ve alpi gönderdi.

" şuan emzirme ilaç vereceğim sana, mama yapalım. " dedi ve mutfağa gidip elinde biberonla döndü.

Alini alıp yukarı çıkmaya başladım odasına girdim ve onu battaniyeye sardım ve pusetine koydum.

Sallanan sandelyenin yanındaki hırkamı aldım, aşağıya indiğimde aslan bana baktı.

" önce bir dinlenseydin, yarın giderdik" kafamı iki yana salladım ve dışarı çıkmak için hareketlendim.

Kapıyı açar açmaz yüzüme soğuk vurdu alinin üstünü daha çok örttüm. Arabaya bindiğim de alinin poşetini kucağıma koydum.

Depoya geldiğimizde arabadan indim elimde puset depoya ilerlerken aslanın arkamdan geldiğini biliyordum, arkamı dönüp ona baktım.

" ben tek konuşmak istiyorum aslan, sen burda kal" dedim kafamdaki sargıyı açıp yere attım.

İçeri girip bütün korumaların çıkmasını istedim bir an tereddüt ettiler ama ben söylediğim için çıktılar.

Elimdeki puseti koltuğa koydum ve içinden alini aldım. Gözlerini açmış bana bakıyordu, acıkmıştı evde mamasını vermemiştim çünkü.

" görüyor musun ne kadar tatlı bir bebek, benim kızım" dedim ve sandalyeyi çekip karşısına oturdum, alini onun karşısında emzirmeye başladım, dişlerini sıkıyordu.

" noldu sinirlendin sanki aslan da kızımızı çok seviyor, iyiki tanıştırmışsın beni " dedim. Ve güldüm alin doyduğunu belli eden bir sesle etrafa bakmaya başladı.

bende göğsümü kapatıp onu pusetine koydum. Pusetin altına gizlediğim silahı aldım, 1. kurşun sağ bacağına isabet etti 2. Kurşun sol omzuna.

Kapının açılması ile aslan girdi içeri yüzünde gülümseme vardı aline ilerledi ve pusetini salladı.

Önümde can çekişen adama baktım keyiflendiriyordu bu halleri.

" berk sen benden hoşlanıyordun değil mi" dedim ve silahı bu sefer kasıklarına yönlendirdim ve sıktım acıdan bayılmıştı yere oluk oluk kan akıyordu benim açık renkli hırkam bile kan olmuştu.

" beni sevdiğin düşüncesi bile beni güldürüyor" dedim acımasızca rüyalarıma girecek kadar korkutmuştu beni aptal.

Son kurşunu da kalbine sıkıp aslana döndüm, elinde sigarası keyifle berk'i izliyordu.

" ellerine sağlık bebeğim " dedi ve puseti aldı elimi tutup çıktık depodan.

" cesedi yakın hiçbir yerde bulunamasın" dedim ve arabaya ilerledim.

Eve geldiğimde duş aldım, banyodan çıkar çıkmaz yatağa uzandığım da aslan kucağındaki alini uyutmuş beşiğe koymak için hareketlenmişti.

" nehir sen alini emzirmedin aç değil mi nasıl ağlamadı" dedi aklına bir şey geliyor gibiydi.

" berke son bir kez acı çektirmek için karşısında emzirdiğim" dedim ve güldüm aslan bu duruma pekte memnun olmuş gibi durmuyordu. Dudaklarına minik bir öpücük kondurdum.

" kızma ama sevgilim benim senin olduğunu bir kere daha öğrendi." dedim başım ağrıyordu, elim başıma gitti.

" başın ağrıyor demi bandajını niye açtın nehir" dedi ve tekrar sardı başımı bir kere daha öptüm ve sarılarak uyuduk.

bölüm sonuuu.

Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum...

❤❤