
Gözlerimin önünden şerit misali geçen evlerden elalarımı çekerken Adar abiye baktım.
"Abi daha çok var mı?"
Benim bu halime gülerek hayır dedi.Güldüğünü kımıldayan göğsünden anlamıştım.
Evet,Adar abi beni sabah erkenden uyandırmış ailecek-bu ailede dayımlarda var-pikniğe gideceğimizi söylemişti.Hoş,vakit geçirerek anılarımız olmasını istiyordu herkes.
Ben de öyle.
Karşı taraftan gelen gülme sesiyle kaşlarımı çatarak Arel abiye baktım.Ağzını eli ile kapatmış alttan alttan bakarak gülüyordu bana.
"Noldu Arel abi neye gülüyorsun?"
"Hiç,öylesine."
Kaşlarım daha çok çatılırken kollarımı birleştirdim.Bana bakıp gülüyordu,fark etmeden bir şey mi yapmıştım?
2 araba gitmek istemediğimizden mercedes benz'e benzer bir arabayla gidiyorduk.Fazlasıyla geniş alana sahip bir araba olduğundan hepimiz sığabilmiştik.
"Anne ya şu abime bir şey söyle gülüyor bana!"
Annem saçlarımı okşayarak Arel abiye baktığında iki elini teslim olur gibi kaldırdı abim.O sıra Aral abi Duman dayımı dürterek konuştu.
"Hanımefendiye bak büyümüşte şikayet etmeye başladı."
Arel,Aral abi ve Duman dayım bir tarafta otururken biz onların karşısındaki koltuklarda oturuyorduk.Aybars ve İlyas dayım ise öndeydi.
"Tabi canım büyüdü."
Duman dayım bana bakarak göz kırptı.Bu göz kırpması izle şimdi demekti.
"Sonuçta 15 yaşında sayılır.Hayatına birileri girer artık."
Gözlerimi irice açarak ona baktım.O kadar abartmaya gerek yoktu sanki,ben kariyerime odaklanmayı düşünüyordum.
"Höst be yavaş gel dayı!"dedi Arel abi.
"Evet,ayrıca Cennet'in daha okulu var değil mi Cennet?"
Bu cümle ardından Aral abi bana döndü.Okul lafı geçince istem dışı Adar abinin kolunu sıktığımda baş salladım.Neredeyse 2 aydır okula gitmiyordum.Şu an mart ayındaydık ve ben hala okul ile ilgili olan travmalarımı atlatamamıştım.
"Niye öyle diyorsun Aral?Genç kız değil mi?Sevgilis-"
"Duman."
Adar abinin sesi Duman dayımı susturmaya yetmişti.Dayısı bile olsa onlar arkadaş gibilerdi.itişip kakışıyorlardı sürekli.
"Ne yani ben hiç evlenmeyecek miyim?"
Diyerekten bu sefer göz kırpan ben oldum.Oyunu o başlatmıştı bana devam ettirmek düşerdi.Arabayı aynı anda üç farklı ses doldurarak hayır derken yerimden zıpladım.
Annem,oğullarına kaşlarını çatarak baktığında ardından,güler yüzüyle bana döndü.Parmakları tuttuğu elimi okşarken ılımlı sesi ile konuştu.
"Sen abilerine bakma,zamana gelince neden olmasın?"
Anneme öpücük gönderdim.Duman dayım ile ne yaptığımı anlamış,o da devam ettiriyordu.
"He abla dilinden bal damlıyor valla."
Aral abi araladığı ağzını kapatarak şaşkınca anneme baktı.
"A-anne ne diyorsun sen çocuk daha o çocuk!"
"Sus bakim sen!Senin o yaşta yaptığın şeyleri unutmadım Aral!"
Onlar konuşmaya devam ederken Adar abinin cümlesi bomba misali ortaya düşmüştü.
"Cennet evlenmeyecek."
Herkes ona dönerken omuz silkti.Ben bile şaşkın bir şekilde ona bakıyordum.Duman abi keyifli çıkan sesi ile konuştu.Adar abinin sinirlenmesi onun hoşuna gidiyordu,amacı buydu zaten.
"Turşu falan mı kuracaksın Adar?"
"Veren yok.Ben ölene kadar benimle."
Aral abi ve Arel abi rahatça arkasına yaslanarak keyifle gülümsedi.
"Aslan abim be!"
"İşte kral!"
Abarttık sanki biraz?Ciddi ciddi konuşmuşlar mıydı bu konuyu?!
"Senden istemeyecekler ki Adar Cennet'i ablam var önünde."
Zafer kazanmış bir edayla arkasına yaslandı Duman dayım.Yüzünde varlığını koruyan gülümseme genişlemiş,inci misali sıralanmış dişlerini göz önüne sermişti.Arabanın içinde bu konuyla ilgili tartışmalar çıktığında annemde ben de gülmeye başlamıştık.
Ciddi ciddi konuşmuşlardı birde!
•••
"Arel biraz hızla at şu topu!"
Arel abinin attığı topu havada yakaladığımda Aral abinin isyan eden sesini duymuştum.Topla birlikte köşede bizi izleyen Adar abiye gel gel işareti yaptım.
Zira kendisi oyunu oynamıyor elinde sektiriyordu.O hep aldığı canlarını bana vermişti,benimde ona vermem yabancı kaçmazdı.
"Arel kardeşim sen emin misin bizim takımda olduğuna?"
Arel abi bana göz kırparak"eminim abi niye sordun ki?"diyerek güldü.
"Zira 1 saattir adam vuruyoruz niye sormayayım ki?!"
Oyun yeniden devam ederken Aral abinin Adar abiyi hedef alarak attığı top başımı isabet etmiş yere düşmemi sağlamıştı.Başımı tutaraktan yattığım yerde dikleştiğimde Adar abiyi dizleri üstüne çökerken görmüştüm.Sanırım biraz beynim sarsılmıştı o kadar.
"Cennet!İyi misin?"
İlyas dayı Aral abinin ensesine vurarak sinirle bağırdı.
"Dikkat etsene hayvan!Nasıl atış o?!"
Aral abi ensesini ovalarken bana özür dilercesine bakışlar atıyordu.Adar abi başımı elleri arasına alarak kısa bir göz gezdirdi.Bende ellerimi büyük ellerinin üzerine koyarak tuttum.
"Bir şey yok abi sadece bir an başım döndü."
Oyuna ara verirken annemin yanına gitmeye başlamıştık.Yanımda 6 adam korumam gibi duruyordu bu gülmeme neden olmuştu.Gerçekten bir süre gibiydik.
6 aslan ve 1 ceylan.
Ben bunları içimden söylediğimi düşünürken kulağıma dolan gülme sesleri beni kendime getirmişti.Utançla Adar abiye sığındım.Demek sadece düşünüyormuşum.
"Demek aslan ha?"demesiyle yumruk yaptığım elimle göğsüne vurdum hafifçe.
"Abi ya niye dalga geçiyorsun?!"
Vuruşum çok sertmiş gibi yüzünü buruşturmuştu.
"Demek bana vurdun?"
Güldüm,çimenlere doğru serdiğimiz örtünün üzerine oturmamla beni gıdıklamaya başlamıştı.Ve ben buna hazırlıksız yakalanmıştım.
Etrafı benim kahkahalarım süslerken kimse bundan rahatsızlık duymuyordu.Annem,dayımlar ve abilerim beni gülerek izlerken Adar abi kızaran yanaklarım ile beni bırakmıştı.Üzerime eğilerek kızaran iki yanağımı sertçe öptü.Bende kollarımı boynuna sararak onu öptüğünde yine içimi eriten gülümsemesini göndermişti bana.
"Adar abimi 27 sene içerinde ilk defa bu kadar çok gülürken görüyorum hadi hayırlısı."
Beni uzandığım yerden kaldırdığında annemin hazırladığı şeylerden yemeğe başlamıştık.Güle,ağlaya geçen dakikalar öyle huzur veriyorduki insana.Hayatımda ilk defa bu kadar çok gülmüştüm.
Arel abi ve Aybars dayımın zamansız şakaları,Duman dayımın Adar abiye sataşmaları, İlyas dayının Aral abiye kızmaları derken 2 saati geride bırakmıştık.
Bu süreç içinde dayımlar ve abimler futbol oynamaya karar vermişti.Evet,koskoca adamlar çocuk gibi oyun oynuyorlardı.Adar abi ne kadar benimde oynamamı isteyerek başka oyun bulun desede ben annemle oturmayı seçmiştim.
Şimdi ise annemin dizine yatmış,saçlarım arasında gezinen parmakları ardında gözlerimi kapatmıştım.
"Anne?"
"Efendim hayatım?"
Gözlerimi açarak dizlerinden kalktım.
"Hiç sadece söylemek istedim."
Gülümsedi.Gözleri şefkatle parıldıyor yinede hüznü taşıyordu.Yeniden dizlerine yatacakken dikkatimi çeken çiçek tarlası ile vazgeçtim.
"2 dakikaya geleceğim!"
Annem ne kadar dikkat et ve benzeri şeyler söylesede kafa salmıştım sadece.Köşede duran bin bir çiçeklerin yanına gittiğimde oturduğumuz yere çokta uzak değildi,annemin beni görebileceği bir yerdi.
Gördüğüm papatyaları elime alacakken ayağıma çarpan top ile durdum.Elime aldığımda eş zamanlı yanımdan bir ses gelmişti.Benden birkaç yaş büyük bir çoçuk buraya geliyordu.Top onun olmalıydı,bağırarak konuşmalardan anlamıştım.Karşımda durduğunda topu ona uzattım.
"Teşekkürler."
Diyerekten topu geri aldığında tekrar çiçeklere dönecekken hızla atılarak konuştu.
"Ben Yiğit."
Birkaç saniye tereddüt ederek eline baksamda karşılıksız bırakmak istemediğimden konuştum.
"Cennet."
•••
Sizce?
Dayılarımız?
Abilerimiz?
Diğer bölümde görüşürüz ✨🦋
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |