Odada bir o yana bir bu yana yürürken stresten tırnaklarımı kemiriyordum.Şimdi Yiğit ile dışarı çıkmak için Adar abiden izin alacaktım fakat ne söyleyeceğini kestiremiyordum.Belki kızacaktı belki de sebepsiz nedenler üretecekti.
"Sakin ol Cennet!Alt tarafı izin alacaksın en fazla ne olabilir?"
Yalnız işin ironik tarafı buluşacağımıza Yiğit'in de bilmiyor oluşuydu.Çünkü ilk izin alacak sonra soracaktım ona.Mazallah Adar abi izin falan vermezse Yiğit'i ortada bırakmış gibi olmak istemiyordum.
Derin derin nefesler alıp özgüvenimi yerine getirdiğimde Adar abinin çalışma odasına yönlendirdim.
Evet iç ses bu odadan izin almış olarak çıkacağım!
Kapıyı tırtıklayarak sorduğum soruya karşıt içeriden ses geldi.
Şirince gülümseyerek odaya girdiğimde şapşal adımlarla yanına adımladım.
"Benim biricik abim neler yapıyormuş?"
Bana çatık kaşları ile bakarken bilgisayarı işaret etti.
Arkasına geçerek elimi omzuna attığımda bilgisayara eğildim.Anlar gibi sesler çıkardığımda gülerek ona baktım.Çatık kaşları ile bana bakmayı sürdürürken ilk önce çatık kaşlarını düzelttim.
"Öyle yapma abi mazallah erken yaşlanacaksın."
Ardından iki yanağından tutup çekiştirdim.Tabi bunu ne kadar yapabildiysem?!
Yağla babacım yağla!Yalakalık ne zaman parayla olmuş?
Sanane iç ses benim de taktiğim o!
Adar abi ellerimi tutup indirdiğinde güldü.
Şirince gülümseyerek yanağından öptüm.
O da aynısı yaparak yanağımı öptüğünde diğerini boş bırakmak istemez gibi diğerini de öpmüştü.
"Evet,tatlı bir baş belasısın."
Başımı yan yatırarak bedenimi yeniden esir alan stres ile dudağımı dişledim.
"Abi direk konuya gireceğim.Çünkü böyle daha çok anlaşılıyor bir şey isteceğim."
Bilgisayarından gözlerini çekmiş,dikkatini tamamen bana vermişti.
Başını salladı.Ne yani sormayacak mıydı,kiminle,nereye,ne zaman?
"Yok abi öyle değil ben tek çıkmak istiyorum."
Kaşlarını anında çatılırken başını itiraz kabul etmeyen bir şekilde iki yana salladı.
"Hayatta olmaz Cennet boşa nefesini tüketme."
Dudağımı büzerek gözlerine baktım.
Az önceki katı halinden nazaran yumuşak bir yüzle yüzüme baktığında yanağımı okşadı.
"Başına bir şey gelirse ne yapıcağımı hiç düşündün mü meleğim?"
Bu adam zeki ben sana dedim izin alamayacaksın diye.
Hadi be ordan bana gaz veren sendin!
Çok ileri gitmişim demekki.Havada bulut sen izni unut cicim.
"Ama abi yanımda..."Sen görürsün iç ses ben bu izni alıcam!"...Yiğit'te olacak!"
Kaşları derince çatılırken sert bir soluk verdi.
Ben mezarını kazmaya başlıyorum sen devam edebilirsin.
"Cennet sabrımı sınıyorsun abim."
Kısaca yanlış sularda yüzüyorsun demekti bu.
Oflayarak kollarımı birbirine bağladım.Son kozum olan cici kızı oynayacaktım.
"Bana güvenmiyor musun abi?Hem bir şey olursa ilk seni arıyacağımı biliyorsun.Ne var 2 saatliğine dışarı çıksam?"
Kısa bir an yüzümü inceledi.Dışım üzgün gibi gözüksede içimde stres krizi vardı.
Allahım bu adam beni delirtmeye çalışıyor!Ayaklarımı yere vurmamak için direniyordum resmen.Pes ederek arkamı döndüm.Aralık olan kapıdan çıkarak odama ilerledim.
Sen bana hiçbir şey söylemedin iç ses!Sinirliyim vallaha iç ses falan demem dalarım sana!
Allahım sen beni bu caniden koru!
Ayaklarımı yere vura vura odama girdiğimde kendimi yatağa attım.Diğer kızlar gibi tribe girecektim şimdi!İç sesimede gıcık olmuştum zaten yeterince!
Senin olmam bile bir sorun değil mi?
Alındım,gücendim.Ben senim bi kere!
"Hah ben bu kadar komik birini görmedim!"
Ben bu Şaziye'den nefret ediyorum!
"Kiminle konuşuyorsun meleğim?"
Adar abinin sesi kulaklarıma dolarken başımı yastıktan kaldırdım.Şirince gülümseyerek yatakta doğrulduğumda o da kapıyı kapatarak yanıma gelmişti.
"Hiç,kendi kendime konuşuyorum."
Ah Adarcım sen ona bakma.O bir manyak ve şizofren!
Adar abi kaşlarını çatarken odada göz gezdirdi.
"Ah hayır tabiki de abi bi an çıktı ağzımdan,kusura bakma."
Anladım anlamında başını salladığında yatağın kenarına oturdu.Ben gözlerimi ondan çekmezken o duvara bakıyordu.Az önce iç sesime ettiğim hareketi görmezden gelirken tırnaklarım ile oynuyordum.
O ağzın inşallah tutulur iç ses.
"Telefonun açık olucak,her aradığımda açacaksın."
Sevinçle ellerimi birbirine çarptığım başımı salladım.Adar abi bu halime silik bir tebessümleyle izledi.
"En fazla 2 saat.Saat şu an bir akrep üçü gösterdimi gelir alırım seni ona göre Cennet."
Başımı usul usul salladım.Bu bile yeterdi bana.Söyledikleri fazla katı gelir belki size ama bunları söylemesinin tek nedeni buraları bilmiyor olmamdı.Başımı bişey gelecek korkusu taşıyordu daha çok kaybetme korkusuydu bu.Sanki yanında olmazsam kaybetmiş gibi arıyordu beni.
"Dediklerime unutma tamam mı?"
Eğilip anlımı öpücük kondurup geri çekilecekken kollarımı ona sardım.
Yeni kesmiş olduğumuz sakallarının verdiği rahatlık ile yanağından öptüğümde kıkırdadım.
"Ben vazgeçtim abi sen bu sakallarını hep kes."
Son uyarısını yaparak odadan çıkacakken aklına bir şey gelmiş gibi tekrar bana döndü.Anlamaz bir şekilde ona bakarken cebinden çıkardığı şey ile yutkundum.Elinde tomarla para tutuyordu resmen,bir miktarını geri cebine koyduğunda geri kalanını bana uzattı.
Bin lira mı yoksa daha mı fazla olduğunu sayamamıştım.
Dediğim şey ile kısa bir an uzattığı paraya baktığında geri yüzüme baktı.
Kaşlarım şaşkınlık içerisinde havaya kalktığında hala elinden almama karşıt tek kaşını kaldırdı.
İrkilerek elindeki parayı aldığımda gözleri ile bildiğin uyarıyordu beni.O da biliyordu çünkü bu parayı kendi isteğim ile almayacağımı.Telefonu za zor kabullenmişken üstüne bir de bu biraz ağır gelmişti bana.
Abimdi o benim ama mahçup olmamak elde değildi.
Son uyarılarını yaparak odadan çıktığında aklıma gelen şey ile zafer kazanmış gibi gülümsedim.
Yastığım altındaki telefonumu alarak whatsapp'a girdim.Neyseki Arel abi nasıl kullanmam gerektiğini öğretmişti.Telefona kendi numaralarını ayriyeten dayımların ve annemin numarasına kaydetmişti.Tabi ben geçen gün Yiğit'in numarasınıda kaydetmiştim.
O istedi ben istemedim!Siz sormadan ben söyleyeyim!
Cennet:Bizim buradaki sahile gelebilir misin?
Yiğit:Sen iste her yere gelirim ben.(Gönderilemedi)
Yiğit:Gelirim de bi sorun mu var?
Lanet olsun!Neden bu kalbim kırmızı şala koşan bir boğa gibiydi?!
Cennet:Bunu mu bekliyordun Yiğit?(Gönderilemedi.)
Yiğit:Acaba ne zaman anlayacaksın kalbimin bir tek senin yanında böyle attığını?(Gönderilemedi.)
Ayaklarımı bankta sanlandırırken Yiğit'i bekliyordum.Neredeyse ben evden çıkalı 10 dakika olmuştu.Tabi aslında Arel ve Aral abi beni küçük bir sorgula çekmişti ancak onların elinden Adar abi beni kurtarmıştı.
Başımı güneşli olan gökyüzüne çevirdiğimde gözlerimi etrafta gezdirdim.Tekrardan gözlerimi geçip giden insan kalabalığında gezdirdiğimde Yiğit'i görmemle ayağa kalktım.
O da beni farkettiğinde gülümsemişti.Adımlarım ona ilerlerken vakit kaybetmeden sarıldım ona.
Yaptığım şeyin yanlış olduğunu düşünerek tekrardan geri çekildiğimde mahçup bir şekilde baktım ona.
"Beni kırmayıp geldiğin için teşekkür ederim."
Elini ensesine atarak başını eğdi.Gülme sesi kulağıma dolarken ben de gülümsedim.
🍃
Okur Yorumları | Yorum Ekle |