
"Papatyalar ölünce güzel kokar..."
"Gözlerinden öpmek ayrılığı getirir derlerdi...Doğruymuş meğer."
🍃
"Bizim sonumuz böyle bitmemeliydi,"
"Beni böyle bir başıma bırakmaya hakkın yoktu."
"Senle yeniden canlanmışken annem gibi bıraktın beni."
Yiğit'in sözleri ile şimşekler çakmaya başlamış,ardı ardına gök gürlemişti.Dinmeyen hıçkırıklar ve bitmek bilmeyen acı harmanlanmış Yiğit'in yüreğinde yara açmıştı.
"Gittiğinde her şey bitiyor mu sanıyorsun Cennet?"
Cevap vermeyeceğini bilerek konuşuyordu,annesini kaybettiği kadar acı çekiyordu.İlk aşkını,arkadaşını her şeyini kaybetmişti.
"Yıktın her yeri,herkesi."
Toprakta gezdirdi ellerini.Hissedeceğini umarak yapıyordu her şeyi.
"Ama sen de haklısın biliyor musun?"
"Bunca kötülüğün içinde yaşamak yerine gitmek en iyi seçimdi."
Burnunu çekerek yaşlarını elinin tersiyle sildi.
"En sevdiğin çiçekleri getirdim sana."
Baş ucuna koyduğu papatya demetini alarak toprağa koydu.
"Papatyalar ölünce güzel kokarmış Cennet'im."
•••
"Abi çekiyor musun?"
"Evet abim çekiyorum."
Gözyaşları içinde izledi Adar çektiği videoyu.Cennet ile beraber ansızın çektikleri bir videoydu.
Yattığı yatakta iyice küçülürken papatya kokusu doldurdu ciğerlerini.Kendisi gitsede kokusu kalmıştı geride.Ayağa kalkıp tek laf edecek hali yoktu Adar'ın.Tek istediği burada kalıp bu koku ile boğulmaktı.
Kapı hafif aralandı.Yüzü ağlamaktan çökmüş,ruha benzeyen bir silüet girdi odaya.Adar'ın yanına adımlayarak baş ucuna oturdu.
"A-anne."
Mihriban,Adar'ın başını dizlerine koyarken tepkisizdi.Serumlar sayesinde ayaktaydı.Sesi artık çıkmıyor,ruhum ölü bedenim burda diyordu.
"Gitti anne."
"Gitti."
Adar,annesinden kucağında bir bebek gibi ağlayarak dindirmeye çalıştı acısını.Fakat acısı dinecek gibi değildi.O acıların en büyüğü yaşamış,gözünden sakındığı kız kardeşini kaybetmişti.
"Dayanamadı bana,kaldıramadı küçücük bedeni bunca şeyi."
Mihriban bir yandan oğlunun saçlarını okşarken bir yandanda duvara bakıyordu.
"Çok acıdı canı.Her gece ağlayarak uyandı uykularından bunları unuturacağıma söz vermiştim anne."
Hıçkırıkları ve gözyaşlarında boğuldu.
"Unutturamadım daha derin yaralar açtım."
Sesler yankılandı.Sanki hayat Adar'ın yüzüne vurmak ister gibi her şeyi tekrarlıyordu.
"Ben nasıl abiyim anne?"
Daha kardeşini koruyamamıştı nasıl ailesine kol kanat gelecekti?
Bir ceylan gibi önce dört kurtun arasından kurtulmuş.Fakat sığınmak için gittiği evde üç aslana yem olmuştu.Yağmurdan kaçarken doluğa tutunmuştu.
"Allah benim belamı versin!"
Elini kaldırarak bir kez daha yumruk attı aynaya.Kırık camlar eline batarken bu Arel'in umrunda değil gibiydi.Duman onu büyük uğraşlar sonucunda geri çektiğinde yere oturmasını sağladı.
"Sakin ol Arel!"
Arel onu duymuyor gibiydi.Sürekli karşısında beliren silüet ona ızdırap oluyordu.Duman'da yanına çöktüğünde başını göğsüne çekti.
"Gitti dayı.Melek oldu benim miniğim."
Duman ne kadar tutmaya çalışsada gözyaşlarını bir bir aktı.Saklayamazdı,Cennet onun hayatında gördüğü en garip çocuktu.Hayatında iz bırakan ilk kişiydi.
"Gideceğini hissetmiş gibi son kez gülümsemişti bana."
Güçlü olamadık,koca dünyaya dar ettik Cennet'e.İçleri yanıyordu,her su dökmek istediklerinde daha çok tuz basıyorlardı.İki saat önce toprağa koymuşlardı göz bebekleri.
Dönemeyeceği bir yere uğurlamışlardı.
"Dayı?"
İlyas gözlerini duvardan çekerek Aral'a baktı.Eve geldiğinden beri karşısındaki duvarı izliyordu.
"Efendim?"
Birkaç kere öksürerek pürüzlü sesini gidermeye çalıştı.
"Bu sefer gerçekten bitti değil mi?Gitti?"
İlyas ağlamamak içim sıktı kendini.Onlara destek olması gerektiği yerde ağlayamazdı.Fakat Cennet'in bembeyaz yüzü aklından silinmeyen tek şeydi.Onu yaşatamamıştı,tutamamıştı ellerinden.
"Bitti."
Aral başını salladı.Gözyaşı dökmeden öylece izledi duvarı.İlyas'ın omuzları yorgunluktan çökmüştü.Bitmişti her şey kimine göre mutlu kimine göre mutsuz bitmişti yaralı ceylanın hikayesi.
•••
Boranlar karakola götürülmelerinin ardından günler geçmişti.Mahkeme kararı ile ceza almışlardı.Mirza adam öldürmeden ağırlaşmış müebbet cezası alırken diğerleri ise suçluğa yardım etmekten 10-15 yıl hapis cezasına tabir tutulmuşlardı.
Mirza'nın aklından hiçbir zaman silinmemişti o sözler.
Cennet öldü,Cennet Aksoy öldü.
Kendi elleri ile öldürmüştü onu.Kana bulamıştı elini.15 senelik bir hayatı tek bir kurşunla yok etmişti.
O kim oluyordu da bir kız çocuğunun canını alıyordu?
Cezaevindekiler bile Mirza'ya öldürücü gözlerle bakıyordu.Hepsi farkı farkı hücrelere atılmış dört duvar arasına hapsolmuştu.Aynı Cennet gibi duvarlarla bakışıyorlardı.
Affedilmez suçlar işlemişlerdi.Yıllarca bu dört duvar arasında çürüyüp gideceklerdi.Öbür dünyada bile affedilmeyecek kadar büyüktü cezaları.
El kadar kızı koca dünyaya sığdıramamışlardı.
•••
Yiğit her ay düzenli olarak çiçek götürdü Cennet'e,bazen ağladı bazen güldü.Ama hiçbir zaman unutmadı güneş kızı.
Adar,acısını dindiremedi ama Cennet adında bir yetimhane açmıştı.Bunun tek sebebi Cennet'in Adar'dan bunu istemesiydi.En büyük hayali sokaktaki çocuklara yardım amaçlı bir yetimhane açmaktı Cennet'in.Bilirdi,kimsesizliğin ne olduğunu.
14 sene tutunduğu hayata 15'inde vazgeçmişti.Çünkü gölgesinde oturduğu çınar ağacı yerle bir olmuş,kökünden kesili vermişti.
Ben yaşarken ölüydüm siz sadece görmek istemediniz.Her gece ağlayarak uyandım uykularımdan duymadınız.Yaşarken canımı yaktınız öldükten sonra af dilemekte size yakışırdı.
Benim hikayem bitti,ölümle son buldu.
Cennet'in hayalleri uçtu,umutları söndü.
Bitti...
Bizde bittik...
🍃
:)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |