
İki ay sonra
Kaşlarım çatık Akbora ve boraya bakarken ellerim belimde ne yapsam diye düşünüyordum.
Mutfak berbat haldeydi. İyi ki bir bana yemek hazırlayacaklardı.
" Ne bu mutfağın hali? " Dedim bağırıp
" Karıcım vallahi istem dışı gerçekleşti "
Bu iki ayda kır düğünü yapmıştık. Yani artık evliydik. Akboranın durumu iyiydi.
Ben ise bu akşam güzel bir haber vermek için hazırlanıyordum .
" Karıcım özür dileriz. Sana pasta yapacaktık ama benim oğlum " Derken elini boranın kafasına koydu ve narince okşadı . " Annem onu yemez bunu yemez diye diye ortalığı batırdı "
" Ya baba. Niye her şey benim suçum muş gibi diyorsun? Sen san ki çok haklısın. Konuşturma beni"
" Konuş bakayım ". Bora bana baktı çatık kaşlarla" Annemi daha çok seviyorum "
Akbora burun kıvırdı " Aman yesinler "
Göz devirip onların yanına gittim ve ittirdim " Çıkın mutfaktan çabuk"
İkisi de oflayıp çıkarken mutfağa göz gezdirdim. Kollarımı sıvayıp etrafı temizlemeye başladım.
Bir saatte etrafı temizledim.
Göt korkusundan çıkmamışlardı karşıma.
Ellerimi silip içeri girdiğimde koltukta ikisi uyuyordu.
Bora akboraya kollarını sarmış akborada onu sıkıca göğsüne çekmişti.
Gülümsedim hallerine. Kenarda ki örtüyü alıp üstlerine örttüm ve ikisine de yanağını öpüp odaya çıktım. Etrafı temizledim ve masaya oturup belgeler bakıp bir kaç görüşme yaptım.
Telefonum çalınca açtım " Efendim Batu abi"
" Neredesin abim "
" Akboradayım. Belgelere bakıyordum "
" Anladım. Sana bir şey demem lazım"
" Tabii abi"
" Tuğba " Dedi ve sesinde heyecanı hissettim " Doğum yaptı. Arayamadık o kargaşada. Kızım doğdu "
Gülümsedim " Allah bağışlasın abi. Ben kısa zamanda geleceğim. Durumları iyi mi? "
" İkiside çok iyi"
" Gökçem " Diye bağıran tuğbayı duydum " Boşadı beni bu? " Derken sesi ağlamaklı çıktı " Bana bakmıyor"
" Ne?! "
" Yok öyle bir şey. Ona bakıyorum ama o bana bakmıyor. Narkozdan kafa güzel olunca gözleri kayıyor. Haşim di haline rağmen beni yatağa atıyordu "
Kahkaha attım anında. Narkoz çok kötüydü bilirdim " Tamam abi. Bir ihtiyacınız olursa arayın "
Tam kapatacakken tekrar seslendi " Abim " Dedi çekingenlikle " Akbora, kardeşim affeder mi sence? "
" Onun en iyi sen tanırsın Batu abi? Sence affeder mi? "
" Bilmem. Kardeşim çok değişmiş. Eski huyları yok ki. Gaddar olmuş biraz "
Buruk bir tebessümle görmese dahi kafamı salladım " Akbora öyle biri değil abi . Sadece... Fazla yalnız kaldı. Onu değiştirmiştir hayat "
" Olabilir. Neyse ben seni fazla tutmiyim. Öp yeğenimi benim için "
" Tamam" Deyip kapattım.
Aşağıdan sesler gelmesiyle uyandıklarını anladım. Bir kaç telefon görüşmesi yapıp elimin altında olan dosyaları imzalarken odanın kapısı çalındı " Meleğim müsait misin? "
" Tabii paşam gel " Dedim son imzayı atıp kalemi kapatırken. Kapım açıldı ve içeri Bora girdi
" İyi misin meleğim? "
" İyim oğlum sen? "
" İyim " Derken bana doğru yürüdü ve ellerini dizime koyup gözlerini kırptıştırıp baktı. " Anne "
Kaşlarımı çattım " Hmm"
" Ben Asya'yı özledim". Gülmemek için kendimi tuttum.
"Ee"derken keyifliydim. Küçüklük aşkı bu olsa gerekti.
" Hiç aradı mı ?"
" hayır oğlum"
"Anladım"
"Sen arayabilirsin ama " derken telefonumu verdim . " al ara bakalım "
Elimden telefonu çekinerek aldı ve yanağımdan öptü " her şey için teşekkürler anne "
" Rica ederim oğlum " dedim yanağından öpüp.
Ayağa kalktım ve odadan çıktım kapıyı ardımdan kapattım.
Boradan
Odadan çıkan annemle telefonda Cansu teyzeme bastım ve kulağıma dayadım. Elim ağzımda dururken heyecanlanmıştım.
" Efendim gökçiş " diye açan teyzemle güldüm
"Teyze benim bora "
"A bora oğlum ne oldu ?"
"Şey asya yanında mı ?"
"Yok oğlum kendisi dışarıda Stewart ile oynuyor " . Aklıma gelen kişiyle yüzümü buruşturdum. Mesmursuz .
"Şey iyi mi ?"
"Merak ettin dimi ?"
"Aman teyze . Bir defa da direkt sö-"
" iyi anası kılıklı iyi. En son oda kahvaltı da seni sordu . Bende bir daha belki gelemezler dedim"
Yüzüm düştü " Tamam teyze " Dedim ve kapattım.
O çocukla oynamayacağına söz vermişti ama onunla oynuyordu hem de bensiz.
' iyi de sen oyun oynamıyorsun ki Bora ' diyen sesle ters bakışlarla sola baktım. Bu yaşta bide iç sesim olmuştu hiç kalabalık değilmişim gibi.
Kapıyı açtım ve elimde telefonla aşağı indim. Babam koltukta otururken annem yoktu." Baba annem nerede ?"
" lavaboya gitti de sen hayırdır ?" Dedi babam tek gözünü kırpıp yanını göstererek. Yutkunup yanına gittim ve koltuğa çöktüm.
Tek kaşı havada duran babam bana bakarken ben gözlerimi kaçırdım.
"Yok bir şey. Olsa derim zaten "
" sen aşık mı oldun bakalım?"
"Ne alakası var baba. Ben aşık olmam " diye anında karşılık verdim. Yüzünde gülümseme oluştu
" Tamam zorlamayacağım " Dedi ve geri yaslandı . Ben tam önüme dönecekken babam tekrar seslendi " kız kimlerden ?"
"Baba" dedim sitemle ve kızgınlıkla. O ise sadece kahkaha attı.
Gökçeden
Banyoda ellerimi yıkayıp çıktım ve aşağı indim. Bora Akbora ya ters bakışlar atıyor akbora ise sırıtıyordu
" Ne oluyor ? Ne bu hava ?"
"Onu kocana sor " diyen Bora kolları bağlı bahçeye çıktı. Akbora ise kahkaha attı
" ne oluyor Allah aşkına?"
"Sadece gelinimin kim olduğunu sordum be ?"
Bende gülmeye başladım. Bora kabul etmiyordu ama maalesef asyaya aşık olmuştu. Onun yanında olmayıp erkeklerle arasına girmediği içinde burada onları kıskanıyor oraya gidip onları boğmak istiyordu. Oğlumu tanıyordum .
"Kabullenmiyor "
"Çünkü erkek, bir kıza nasıl sevgi vereliceğini bilmiyor "
Yüzü düştü " Ben olsaydım "
"Sen ona öğreteceksin Akbora . Oda zamanla kavrayacak "
Elimi tutup göğsüne çekti ve sıkıca sarıldı.
Akşam üstü.
Heyecandan yerimde duramıyordum
Elimde duran testi cebime koydum ve siyah beyaz resmi de çantama koyup evden çıktım. Akborayı kaçırmış gibi yapıp bir depoya koymuşlardı.

Tamam biraz fazla sinirlenmiş hatta bize baya küfür ediyor olabilirdi Ama benden normal bir açıklama beklenmezdi ehe.
Bora evde sercanla futbol izlemek istemişti ve gelmemişti.
Bende korumalarla arabaya geçtim ve depoya sürdüm.
Korumaları nasıl ikna ettiğimi sormayın. Kendileri bir kaç ay önce hastane olayından sonra tek kelimeyle emrime geçiyorlardı.
Sırıttım kendi kendime.
Depoya geldiğimizde araçtan indim ve kapıya geldim. Hafif bir öksürüp kapıyı açtım. Akbora baygındı evet baygındı.

" Lan siz benim kocamı mı bayılttınız "
" Gökçe hanım afedersiniz ama biz akbora beyi canlı haliyle tutmazdık. Hayvan gibi herif"
" Ne diyim ben size şimdi " Derken akbora ya yürüdüm. Beyaz gömleğin de yer yer kan vardı " Kanlar ne "
" Kafasına sercan bey biraz sert vurmuşta kan aktı biraz ama ufacık "
" Oktay. Git o odunu kafana geçir"
" Anlamadım "
" O odunu al kafana geçir oktaycım "
" Emredersiniz " Deyip kenardan odun aldı ve kafasına geçirdi " Bu mal "
" Kendisinin emirlere uyma gibi takıntısı var. Camdan atla deseniz atlar. Adı üstünde... Salak "
Akbora hafif homurdanmaya başlayınca ona döndüm.
" Siktiğim herifler. Anca bayıltırsınız zaten. Başka bir şekilde beni alt edemezsiniz "
Gülmemek için kendimi tuttum ve silahımı hafifçe akboranın boynunda gezdirdim " Tekrar de bakalım kocacağım "
" Gökçe aman gülüşüm ". Sırıttım ve yüzüne eğildim " Ben senin gülüşün değilim "
Yüzü soldu. Kaşlarını çattı. İçten gülerken zamanında aldığım oyunculuk dersleriyle yüzümde ifade yoktu.
" Ne diyorsun gülü-"
" Eveeettt" Dedim uzatıp silahı elimde çevirirken " Gelelim senin hesabına "
" Gülüşüm ne diyorsun sen? Oyun mu oynuyorsun? Canın aksiyon mu istedi? "
" Sendeyken yeterince onu tadıyorum canım kocacağım " Dedim ve göz kırptım " Ama " . Dudaklarımı büzdüm " Bugün öyle olmayacak "
" Ne yaptım ben ya ? "
" Çok büyük bir şey yaptın ve bu cazasız kalmamalı " Dedim " Teksin şuanda. Korumalarında benim emrinde. Öldürün desem vururlar acımadan. Adamlarını iyi seçmemişsin be Akbora Karahanlı "
Gözleri sinirden kızarmıştı " Gökçe " Dedi sinirli sinirli" Asabımı bozma. Ne saçmalıyorsun? Oğlum nerede? "
" O yok. Oda evde ağlıyor. Bana bunu babam nasıl yapar diye? "
" Lan ne yaptım? "
" Çok büyük bir şey " Dedim akmayan göz yaşlarımı silip. Yerinde duramıyordu şuanda.
Dudaklarımı büzdüm ve göz kırpıştırdım " Şimdi cezan ne olsa acaba? "
" Lan " Dedi ve yerinde kıpırdandı.
" Çıkın " Dedim arkamı dönmeden. Hepsi " Emredersiniz efendim " Diye bağırıp çıktı.
Kapı kapanınca akbora ya yürüdüm. Dizimi aralık kalan bacaklarının arasına koyup üstüne eğildim ve silahı alnında dayadım " Bana bunu yapmayacaktın be kocacağım "
Gözleri konuşup haraket eden dudaklarıma ve yırtmaçla açık olan baldırıma baktı. " Ne yapıyorsun? Beni mi tahrik ediyorsun sen? "
" Yok"
" O zaman? "
" Kocacağım sen oğluma bunu nasıl yaparsın? Şimdi o kıskanacak ? "
" Kimi? "
" Kardeşini " Dedim ellerimi gömleğine koyup " O gün beni bırakmalıydın kocacığım. Ben senin cazibene nasıl dayanayım "
Anlamazca bakıp göz kırpıştırıyordu. " E yani? "
" Malsın? "
" Af buyur " Dedi sinirle " Gülüşüm sinirlerimle oynuyorsun hatta üstünde ip atlıyorsun. İnadına yapıyorsun"
Güldüm " Cidden salaksın "
Bir anda ellerini belime koydu. Gözlerim şokla açılırken ne ara ellerini çözdüğünü bilmiyordum. Kendine bir anda beni çekti. Tam kasıklarına oturunca yutkundum. " Akbora "
" Şimdi söyle bakalıma derdini "
" Söyledim de sende jeton köşeli hala anlamadın "
" Neyi? "
" Boranın kardeşi olacak? ". Kaşları havalandı. Gözlerini kırpıştırdı " Hadi be " Dedi " Ne ara? "
" Akbora "
" Şim-" Derken durdu. Jeton kutuya yeni düşmüştü. Çekim başladı. Yayınlar geldi, kanalları çekti. Anladı. Yavaşça gözlerini bana çevirdi ve sonra son hızla karnıma eğdi kafasını .
Tamam. Farklı bir cisim miş gibi karnıma bakmasını beklemiyordum.
" Burada benim çocuğum mu var şimdi? "
" Yok sütçü mürtazanın "
" O kim? "
" Ebenin a-" Derken gözlerimi sinirle kapattım.
" Ay " Dedi bir anda . Yerimde irkildim. " Bebem " Derken elleri karnıma koydu. Büyük elleri karnımda yer alırken göz kırpıştırdım " Cinsiyeti ne cinsiyeti? " Dedi heyecanla.
" Ne biliyim akbora? Müneccim boko mu yedim ben? "
" E bebeğim cinsiyetsiz mi kalacak? "
" O nasıl bir soru Akbora? " Dedim sınanıyor gibi. Ne vermişlerdi bu adama?
" Selçuk" Dedim bağırıp. Selçuk içeri girdi.
Akboranın kucağından kalktım " Ne verdınız siz? "
" Kendisine biraz kafa yapan bir ilaç vermiş olabiliriz "
Gözlerimi sinirle kapattım " Siktir git Selçuk"
" Gideyim efendim " Dedi ve koşar adımlarla gitti
Akbora ya döndüğümde kalçalarıma bakıyordu " Ay ne kadarda güzel onlar. Gel bakayım kocana "
" Akbora " Dedim gülüp. Beni kendine çekti " Ne kadar güzelsiniz siz? Sizi alan çok uzun yaşasın. Mahrum kalmasın "
" Beni alan aldı "
" Hıı" Dedi melül melül " Kim aldı "
" Böyle karizmatik, yakışıklı mı yakışıklı, tuttuğunu koparan, benim canım, kalbimin yarası"
" Ay bu adam ne kadar iyimiş. Kim acaba? "
" Aaa kim acaba? "
Sarhoş kafasıyla çok tatlı konuşuyordu. " Beni almanızı isterdim. Sonuçta dünya da benden daha iyisi yok "
" Akbora " Dedim " Ben seni aldım "
" Hıı namusum elden gitti ya " Dedi ellerini çapraz kendine sarıp. Gülmeye başladım
" İkinci çocuğumuz yolda hemde "
" Hıı bide çocuğumuz mu var " Dedi şokla " Aman Allahım . Ben daha gencim "
" Sen mi gençsin. Otuz yaşındasın "
" Hayır ben daha şirket kuracaktım "
" Şirketin hatta şirketlerin var kocacağım " Dediğimde bana bakarken muzipçe sırttı
" Kocan yani ben zenginim. Etkilendim mi? "
" Hemde çookk"
" Tabii etkilenmeyecek kişi sayısı çok. Sen de sıraya gir"
" O sırayı yakarım akbora ". Dişlerimin arasından konuşuyordum " Yürü gidiyoruz. Bir sürpriz yapalım dedik neler oldu ya? "
Ayağa kalktı ve beni belimden tutup kendine çekti. Elini baldırıma gidip kendi beline saldı.
Bir anda depoda müzik sesi yankılandı. Deponun üstü açıldı ve bir anda balonlar düşmeye başladı. Balonların arasında kafamıza güller düşerken kapı açıldı ve içeri korumalar girdi.
Hepsi etrafımıza dizildi ve bizi kıskaçlarına alıp kalp şekli yaptılar.
Çalan şarkıyla akbora beni kendine iyice çekip dans etmeye başladık. Ben şokla bakarken burnunu burnuma değdirdi " Birazda biz oynayalım dimi karıcım? "
" Ne yan-"
" Evet şakaydı karıcım. Ben gördüm resmi de testi de. Sonra dedim ki ben niye sürpriz yapmıyorum"
Gülmeye başladım " Bir an dedim ki kesin gitti kafan? "
" Benim kafam sadece kokunda ve güzelliğinde gider karıcım "
" Neler diyorsunuz böye Akbora beyciğim "
" Neden böyle güzelsiniz Gökçe hanımcığım "
İkimizde gülmeye başladık. " Bu defa " Dedi ve belimde ki elini karnıma koydu " Her zaman yanınızda olacağım "
Gülümsedim ve kafamı göğsüne koydum. Elim elinde dans ederken korumaların gülümsemesini gördüm. Patronlarının böyle olmasını sevmişlerdi.
Ev
Eve girdiğimizde etraf dağınıktı " Nasıl ya " Dedi bora bağırıp " Nasıl Türkiye yenilebilir? "
" Amq piçleri. Nasıl olabilir? "
Kaşlarımız çatık içeri girdiğimizde yüzüme yastık geldi " Baba türkiye yenildi ya "
" Neye? "
" Real Madrid'e " Dedi sercan bağırıp
" Bağırma lan karıma salak "
Sercan somurtup koltuğa oturdu. Borada yanına.
Koltuğa bizde geçtiğimizde akbora ya döndüm. Gözleriyle onayladı beni " Bora " Dedim naif sesle " Kardeşin olacak "
Akbora aradan koluma hafif vurdu " Ne kadar yavaş ilerledin karıcım . Hızandırma butonuna alsaydık "
" Sus akbora "
Sustu. Bora ise gülümsedi " Abi olacağım yani. İyimiş. " Dedi ve yanıma gelip akborayı ittirdi. Elini karnıma koydu " Merhaba abicim . Ben bora "
Gözlerim doldu. Ellerini karnıma sardı " Beni koruyan olamadı ama ben seni hep koruyacağım " Diye fısıldadı.
Gözümden akan bir damla yaş oğlumun saçına gelirken akbora elimi tuttu " Ama babam çok iyi biri kardeşim"
Akbora gülümsedi " Korkma. O artık bizimle"
Yanağımı öptü ve yukarı odasına çıktı. " Sen ne yedirdin bu çocuğa yenge? "
" Her şeyi "
" Bu çocuk akborayla büyüseydi üstüne sadece yaprak alır gezerdi "
" Neden be? "
" Akbora bir taş devrinden kalma mağara adamı olduğu için "
Sercan ayağa kalkıp koşarken akbora onu kovalıyordu.
Ben ise hallerine gülüyordum.
9 ay sonra
Gece gözlerimi karnıma giren hafif ağrıyla açtım. Doğum yaklaşmıştı.
Bu süreçte her şey güzel ilerlemişti. Bir kız çocuğumuz olacaktı. Sürekli ekşi aşeriyorum. Erik, yeşil elma...
Yatak başlığına yaslandım ve karnıma elimi yasladım.
" Annem " Dedim eğilip karnıma fısıldayarak " Nasılsın "
Bir tekme geldi " Sana her zaman iyi bir anne olacağım kızım? "
" Olacaksın " Dedi bir anda akbora. Uyanmış aralık gözlerle bana bakıyordu.
Oda hafif kalktı ve yatak başlığına yaslanıp elini karnıma koydu. Geceliği mi kaldırdı ve çıplak karnıma dudaklarını bastırdı sonra masanın üstünde duran bir kalem aldı.
Tükenmez kalemle karnıma resim çizmeye başladı
Elimi saçlarına koyup okşarken dikkatlice karnıma resim çiziyor arada sırada öpücük konduruyordu.
Sonra geri çekildi yavaşça. Karşısın da geceliğim göğsümün altında altımda sadece iç çamaşırlarıma durmuştum.
Karnıma kafamı eğdiğimde derince gülümsedim. Çiçek resmi çizmişti. Altınada ' ailen seni sevecek çiçeğim ' yazıyordu.

Beni kendine çekti ve göğsüne yasladı. " Sence iyi olacak mıyız? "
" Hem de çok? "
" Artık burada yaşayacağız dimi? "
" Evet " Dedi akbora " İşlerin buraya geldi zaten. Pekte bir şey kalmıyor orada. İsti-"
" Yok istemiyorum. Türkiyemde mutluyum ben "
Gülümsedi " Sen çok güçlü birisin biliyorsun dimi? "
" Bilmem "
" Sen " Dedi kulağıma eğilip " Sen benim tanıdığım en güçlü kadınsın "
" Her kadın öyle. Her kadın güçlü "
" Öyle. Her kadın güçlüdür. Bence dünyada kadın olmak zor "
" Evet. Hem de çok"
" Allah sizi korusun"
" Amin inşallah "
Geri yaslaadım " İyi ki siz " Dedim gülümseyip karnıma sarılarak
" İyi ki sen "dedi beni ve kızımıza sarılarak.
👀👀👀

Evet. Bitti. Bitti. Bitti bende bittim. Biraz uzun sürdü atmam. Özür dilerim 🙃
Bu kitabın da sonuna geldik. Aslında böyle son değilde daha farklı yazmak istemiştim. Ama bugün modum yüksekti.
Evet bu kitapta en çok beğendiğiniz karakter ve neden? 👀
Bu kitabı okuyunca size ne hissettiriyordu veya bir şey bir duygu hissediyor muydunuz? 👀
Umarım bu kitapta bir yanlışım olmamıştır. Olmuşsa af ola. 😔
Kitap bitince bir duygulandım yine.🥺🥺🥺
Başka kurgumda görüşürüz canikolarım ve civcivlerim. Umarım bu kitapta olduğu gibi gerçek hayatta da her şeye rağmen ayakta durabiliriz. ❤🤲
Biz yıkılmadıkça kimse bizi yıkamaz. Sizi seviyorum. Siz her şeyimsiniz. 🥺❤🥰😍🤗
Ve bir kitapa daha
🍀🍀 HOŞÇAKALIN 🍀🍀
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 64.44k Okunma |
3.9k Oy |
0 Takip |
34 Bölümlü Kitap |