14. Bölüm

Aşk itirafı

Kirazçiçeği
nebiyye.bkrtrbz

Gözlerimi açtığımda esmer bir ten beni karşıladı. Hafif terlemiş ama parlak, pürüzsüz bir tendi. Bu kim be?

Gözlerim aklıma gelenlerle açıldı ve kafamı hafif kaldırdım. Akbora.

Kolları bana sıkıca sarılmış bir dizi benim üstümde diğer dizi benim bacaklarımın arasında, kolunu omuzlarıma sarıp göğsüne sıkıca sarmalamıştı.

Benim ise bir elim göğsünde diğer elim ensesindeydi.

" Akbora " Dedim sessizce mırıldanarak. Göz altları hafif morarıktı. Daha yeni uyumuş gibiydi.

Hafif mırıltı ile beni kendine biraz daha çekince yaram sızladı ve anında acı ile inelim.

İnlememle gözleri hemen açıldı ve yatakta doğruldu " Ne oldu? "

" Şey... Elim sıkılınca yaram acıdı " Dedim.

Anında kolumu avuçladı ve üst üste öpüp okşadı. Ben ise yatar pozisyonda şaşkınca ona bakıyordum.

" Geçti mi? " Dedi kafasını kaldırıp bana bakarak. Benim şaşkınca bakışlarımı görünce kendisi de ne yaptığını anlamış gibi kolumu yavaşça bıraktı ve anında banyoya gitti.

Hızı bir çita gibiydi yalansız. Sanırım utanmıştı.

Ayağa kalkmaya çalışınca yere düştüm. Aklıma gelmişti.

Yürüyemiyordum. Unutmuştum.

Kapı aniden açıldı " İyi misin gülüşüm? "

" Sadece. Unutmuşum " Dedim gözlerim dolu.

Beni kucağına alıp banyoya soktu.

" Şimdi ben senin saçını yıkayacağım. İstiyor musun? "

Kararsız şekilde bir küvete bir de ona baktım. Kafamla onayladım yavaşça.

Beni klozetin üstüne oturttu ve üstünde ki tşört çıkartıp yere attı.

"Gel bakalım " Deyip tekrar kucağına aldı ve küvete girdi. Beni kucağından indirmeden bide.

" Islanacaksın " Dedim kafam eğik.

Saçlarıma öpücük kondurduğunu hissettim. " Bir şey olmaz " Deyip sıcak suyu ayarladı ve o sırada su geçirmez bantlarla yaralarımı kapatıp küvete koyup karşıma geçti. Suyu açıp saçlarımı ıslattı.

" Acıtırsam söyle "

Kafamla onayladım. Boynuma da su tutup kenara koydu ve eline şampuan aldı. Kendi şampuanıydı.

Eline hafif sıkıp saçlarıma sürdü ve kafa derimi acıtmadan yavaşça yıkamaya başladı.

Dudaklarım titredi. Aklıma yetimhanede saçlarımı kestikleri , çektikleri aklıma geldi. Fazla uzun saç kullanmazdım bu yüzden.

Gözümden bir damla yaş süzüldü. Saçlarımı kırılgan bir şeymiş gibi yıkayan kişiye baktım ve düşünmeden beline kollarımı sardım.

Saçlarımı yıkayan elleri durdu. Kafamı göğsüne yasladım " Neden yapıyorsun bunu Kandemir? Niye bu kadar iyi davranıyorsun? "

" Peki sen Gülüşüm? Sen niye bana bu kadar kırgın bakıyorsun? Niye ... " Derken çenemden tutup kafamı kaldırdı ve alnını alnıma yasladı. " Bana ihtiyacın varmış gibi gözlerimin derinliklerinde kayboluyorsun? "

" Çünkü orası benim evim gibi oldu" Derken gözlerimi mavi lerine yasladım. " Ellerin şevkat verirken gözlerin güven veriyor. Bırak gözlerinin derinliklerinde kaybolayım. Sende kaybolayım. Kimse bulamasın beni. Sen bil sadece. Bil ki sadece sende nefes alabiliyorum "

Dediğim cümleler kalbimden geçenlerdi. Aklımla değil kalbimle hareket eden bir insandım bir süredir.

Bana güven veriyordu Akbora. Kimsede hissetmediğim ayrı bir güvendi, şevkatti.

Herkes beni kırarken o toplamıştı. Kızlar benim için ayrıydı. Abimle, ne zamandır aramıyordu dahi.

Belki de gerçekten onda ki yerim bu kadardı. Yeni tanıdığım biri bana bu duyguları hissettirirken yıllardır yanımda olanlar hissettirmemişti.

Alnını alnıma bastırdı ve elini belime koyup kendine çekti.

Bakışları dudaklarıma değdi.

Elini yanağıma yasladı " Ne olursa olsun yanında olacağım. O gözlerime seni hapsedeceğim. Yuvan olacağım. Soluklanacağın yer, nefes alacağın, güveneceğin bir arkadaş , seni sevecek bir erkek olacağım. Senin kalbini kırmam. Biri çıksa tehtid etse ayrıl dese belimde ki silahı alır bütün dünyaya seni seviyorum diyip sıkarım o kurşunu kafama " Dedi ve dudaklarını dudaklarıma sürttü " Öyle yerin var bende. Bakma bir haftaya. Kapladın bile, oldun bile kalbimde en baş köşede "

Gülümsedim ve yanaklarımı tutan ellerinin üstüne ellerimi koydum.

Burnunu burnuma sürttü " Seni seveceğim" Dedim " Senin beni sevmeni de seni sevmeyide seveceğim. Kalbini kırmam. Kırarsam bile o silahı alır bir de ben kendime sıkarım "

Gülümsedi ve dudaklarıma eğilip dudaklarıma yaslandı.

Elimi keskin sert çenesine koydum. Ellerini yüzümden belime tekrar indirdi ve kendi dizine oturttu.

Saçlarım ensemde yapışmışken kendi elleri ile çekti ve açık kalan boynuma kafasını iliştirdi. Dudaklarını şah damarıma yasladı ve öptü.

Diğer eli belimi okşuyordu. Dudaklarını dudaklarımda yaslayıp hareket ettiğinde ilkinin ki gibi acemice karşılık vermedim.

Dudaklarımı sertçe dudaklarına örttüm. Elimi çenesinden ensesine kaydı ve hoyratça birbirimizi öpmeye başladık.

Sevgiyi, birisini sevmeyi ben ondan öğrenecek tim. Her şeyi onda deneyimliyecektim.

Belki de en büyük şansım buydu . İlk karşılaşmamız aklıma gelince dudaklarımdan kıkırtı kaçtı.

" Ne oldu? " Dedi geri çekilip gülümseyerek.

" İlk karşılaşmamız aklıma geldi" Dedim kahkaha atarak.

Oda güldü " Şu küvet ten çıkalım " Dedi ve saçlarımı kurulayıp kucağına aldı ve klozete oturttu.

Ardından kendisi bir iki saniye üstüne su tutup çıktı.

Beni de kendine de bornoz giy indirip kucağına aldı ve odaya geri döndük. " Şimdi. Kızlardan birini çağırıyım da " Dedi ve eline telefonu aldı " Alo cansu. Eve gelsenize. "

" Tamam bekliyorum. Gelirken bir kaç kıyafet getirin"

Telefonu kapattı " Ben üstümü giyiniyim geliyorum " Deyip bir odaya girdi.

Ben de yatakta öylece durdum.

Beş dakika sonra üstünde siyah eşofman ve beyaz tşörtle çıktı.

Anında gözlerim kollarına değdi. Yanık izleri vardı " Akbora " Dedim anında.

Bana döndü bakışları " Efendim güzelim "

" Kolların " Dedim telaşla.

Anında kafasını kollarına eğdi ve " A " Dedi ve arkasını dönüp odaya tekrar girdi.

Bir kaç dakika sonra tekrar çıkınca yanıma gelip oturdu. Yaraları yoktu. Kapatıcı sürmüştü.

" Neydi onlar Akbora? "

" Yok bir şey gülüşüm. Ufak tefek yaralar "

" Akbora "

Yüzü durgunlaştı. Kafasını eğdi ve bir nefes bıraktı dışarı.

Ardından ise yatakta yatıp dizini karnıma yasladı. " Ben şiddet görüyordum " Dediğinde ellerim ağzıma gitti.

" Ben 10 yaşında evden kaçtım" Dediğinde ellerim saçlarını buldu. " Annem peşimi bırakmadı. Babamla boşansalarda, annem hala adama takıntılı gibi seviyordu. Tabii artık yok öyle bir şey ama ben eskileri unutmak için hayatıma dahil etmedim"

Dediği her şey canımı yakmıştı " Babam içkiye bağımlı biriydi. Kendisi iyidi ama dövdüğü zamanlar tanınmazdı. Normal haliyle evdeki hali farklıydı.Beni annemi döverdi sürekli" Derken sona doğru sesi kısılmıştı.

Kafasını karnıma sürttü ve işaret parmağı ile boynumu okşamaya başladı " Hiç sevmezdi beni" Derken sesi titremişti " Annemde " Dedi ve eli saçlarımı buldu " Kimse " Derken bir tutam saçımı parmağına sardı " Üç kişi çıktı karşıma sonra. Oldular bana kardeş. Beni seven kişiler oldular ".

Elimi saçlarına koyup okşamaya devam ettim." Yaralar geçse de, acısı kalıyor güzelim " Dedi gözlerini yaşlı gözlerime çevirerek " Her şeyin bir anısı, acısı beynine kazınıyor " Derken yan döndü ve iyice büzüştü dizlerimde.

" Ben sevmek nedir bilmem. Sana ne kadar sevgi verebilirim veya nasıl davranırım bilmiyorum. Hiç sevgilim veya sevdiğim olmadı" Dedi.

" Ama ben seninle öğreneceğim " Dedi ve gözlerini kapattı " Her şeyi " Dedi ve uykuya daldı.

Kıpırdamadım. Kıpırdayamazdım zaten.

Kapı açıldı ve içeri herkes girdi " Ay uyudu mu? " Dedi Eymen.

Kafamla onayladım " Siz çıkın " Dedi tuğba yanıma gelerek " Biz üstünü değiştirelim " Derken sesinde ki tını her şeyi öğreneceğim demekti.

Hepsi çıktı. Cansu dizlerimde ki akboranın bedenini zar zor hafif kıpırdattı " Ayı mübarek " Dedi sessizce cırlayarak.

Sandalyeye oturduğum da beni giyinme odasına sokup üstümü değiştirmeme yardım ettiler.

Tekrar içeri geçtiğim de " Akbora uyusun. Bizde salona geçelim " Dedim ve sandalyeyi yavaşça sürüp odadan çıktım.

Salona geçtiğimizde " Eymen ve Cansu yemek yapsın. Bizde temizlik. Gökçe de şarkı söylesin " Dedi Mert

Kafamı eğdim " Sadece o mu? Bende yapabilirim "

" Biliyoruz canım. Ama yorulmamalısın. Yaraların daha tam iyileşmedi "

Bıkkınca nefesimi verip " Tamam " Dedim ve sandalyemi kenara sürüp durdum. Herkes işlerin başına geçince tuğba ve Batu avizeyi kavga ederken siliyor, mert beline boncuklu ip bağlamış ve söylediğim şarkı ile dans ede ede viledayla yeri siliyordu.

Eymen ve Cansu içeri çoktan geçmiş ama onlarında şarkı söyledikleri kulağıma geliyordu.

Şarkıdan şarkıya geçmiş akşam olmaya başlamıştı.

Bu sese bile uyanmayan Akbora cidden çok uykulu olmalıydı.

İşler bitmiş herkes yavaş yavaş oturmuştu yerlerine.

Bende odaya sandalyemi sürdüm ve kapıyı aralayıp içeri girdim.

Arkamdan kapıyı örtüp yatağın başına sürdüm.

Yatakta üstünde sadece eşofmanla uyuyordu. Tşört yerde duruyordu. Yorganı beline kadar çekmişti. Yüz üstü uyuduğu için yüzünü göremiyordum.

Yatağın başına gelince aşağı sarkan kolunu alıp dizime koydum ve açık kalan yaraları bana yaptığı gibi tek tek okşayıp öptüm.

Yüzüne çevirince bakışlarım açık olan mavi hareleri ile karşılaştım. Büzülen dudaklarına dayanamayıp hafif eğildim ve öpücük kondurup geri çekildim.

" Şarkı söylesene " Dedi eli ile elimi okşarken

Gözlerimi mavi lerine bakıp yine denizinde boğulurken söylemeye başladım. İkimizin de yaralı olduğu kişi. Baba.

"Bana bir masal anlat baba

Içinde bütün oyunlarim

Kurtla kuzu olsun şekerle bal"

"Baba bir masal anlat bana

İçinde denizle balıklar

Yağmurla kar olsun güneşle ay"

"Anlatırken tut elimi

Uykuya dalıp gitsem bile

Bırakıp gitme sakin beni"

"Bana bir masal anlat baba

İçinde tüm sevdiklerim

İçinde Istanbul olsun"

Şarkı bitince elimin okşanması ile irkildim. " Ağlama " Dedi. Ağladığımı da yeni farkediyordum.

Göz yaşlarımı sildim " Hadi kalk. Yemek falan hazır. Seni bekliyoruz "

Yatakta doğruldu ve tşört alıp üstüne geçirdi. Beni kucağına alıp dudaklarıma anında öpücük kondurup yürümeye başladı.

Odadan çıkıp yemek odasına girdik. Beni sandalyeye oturtup kendisi de yanımda yer aldı.

Herkes ikimize bakarken ben kafamı masadan kaldırmıyordum. Ay utandım. " Bakmayın ya " Dedim mırıldanarak. Ellerim ile yüzümü kapatıp kafamı akboranın koluna gömdüm. O ise bir kolunu omzuma atıp" Dönün lan önünüze " Dedi

" Oyy olmuşlar " Dedi anında Eymen ve mert kalkıp göbek atmaya başlayarak.

" Siz nasıl kişilersiniz ya " Dedi Batu " Ben nerede yanlış yaptım "

Ben onlara gülerken beklemediğim bir hareketle mert dansöz gibi kıvırıp başını eğdi. Batu ve tuğba aynı anda çıkardıkları yüzlükleri alnına yapıştırdı.

" Al bari yüzün olur " Dedi Tuğba

Herkes sustu. Mert " Ne alaka şimdi bu? " Dedi " Şahsıma edilen küfür sayarım "

" Lan yürü git. Bir kıza yürürken ikincisini yapmaya çalışıyorsun" Dedi Batu

Hepimiz gülmeye başladık.

Akbora elimi eline hapsetmiş şekilde yemek yerken ben ise gülen arkadaşlarıma baktım. Mutluydular. Mutluydum.

Kapı çalmaya başladı " Kim gelir ki bu saatte " Dedi Eymen ayağa kalkarak.

" Bilmem " Dedi Batu

Eymen kapıyı açmaya giderken ben Akbora ya döndüm ve " Sevgilim " Dedim.

Anında herkes içtiği, yediği her şeyi püskürttü ve kapıdan da bir sürü kişinin " Ne?! " Diye bağırtısı duyuldu.

Bu erkekler kimdi? " Siz kimsiniz? " Dedim kaşlarım çatık. Akbora ya biraz yanaşmaya çalışmıştım.

" Biz " Dedi bir adam ve akbora ya baktı . " Biz senin " Derken söylemekte zorlanıyor gibiydi... Ne oluyordu?

                               ***

Evit. Yeni bir bölüm sonu ile karşınızdayım canikolarım ve civcivlerim.🥳😻👀

Kavga olsun, aksiyon olsun istiyorum ama ne oluyor? Okul, otobüs, ev. Bu üçlü düzen yordu be. 😒😔

Neysem. Umarım bölümü beğenmişsinizdir 😍🥰😘

 

 

 

Bölüm : 06.01.2025 22:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...