28. Bölüm

Çekil be

Kirazçiçeği
nebiyye.bkrtrbz

Bu hayatta bazen kendini yok etmek isterdin, ama müsaade edilmezdi. Şuanda o anı yaşıyordum. Bu ortamdan çekilmek istiyordum.

Baba ve oğul arasına girmek istemezdim ama Akboranın burada haklı olup, Borayı sevmesini anlıyordum. Onsa sarılıp kokusunu ciğerlerine çekmek istiyordu çünkü yıllardır ayrı kalmıştı.

"Oğlum lütfen" dedim. Akbora gözleri dolu bakıyordu şuanda .Kafası eğik Boraya bakarken utanıyor gibiydi. Bu duruma içim burkuldu. Oğlundan çekiniyordu.

"Bizi terk etti o " dedi ağlayarak Bora" beni de sevmiyor işte"

"Hayır" dedi Akbora yere eğilip Borayı kollarından tutup " ben sizi hep aradım oğlum. Kokunu bilmiyorum, varlığından haberim yoktu. Haberim olsa bırakır mıydım sizi? Seni oğlum bırakır mıydım?"

Bora ağlayarak Akboraya baktı . Acayip masum duruyordu şuanda. Gözlerim doluyken bana döndü. Sarılmak için izin istiyordu. Oğlum babasına sarılmak için bana soruyordu.

Kafamla onaylayınca anında Akboranın boynuna kollarını doladı. "Baba" dedi ağlayarak.

Akbora kolları havada bana döndü. Şaşkın bir yandan da mutluydu. Kırılacak bir şeymiş gibi Boraya sardı kollarını." Oğlum" dedi içtenlikle. Bir süre sonra sıkıca kendine çekip kokusunu soludu." Annemde gelsin"

Akbora bana döndü ve bir kolunu açtı. Onlara adımlayıp açtığı kolunun arasına girdiğimde ikimize sarıldı" Sizler benim müceverlerimsiniz. Sizi bulamadım ya Allah belamı versin"

Bora bir anda çekildi ve çatık kaşlarla baktı" Anneme ve beni bulmamana karşı biraz sana çektirmem lazım" deyip kollarını bağladı ve odadan çıktı. Arkasından ben kahkaha atarken Akbora da sırıttı ve ayaklandı. Üstüme üstüme gelirken ben geri adımlıyordum" Akbora ne yapıyorsun?"

"Diyorum ki?" deyip ben duvara çarpınca ellerini duvara yasladı ve üstüme eğildi" Seni karım mı yapsam?" .

"Ne?"

"Benim evime gelsen, sigara yerine, içki yerine etraf oğlum ve senin gül kokun dolsa , karanlık gidip ışığınla güneş alsa, boğuk hava gidip onun yerine senin gülüşün yankılansa"

Yanaklarım kızarırken kafamı başka yöne çevirdim" Güveniyim mi?" dedim sonra ona dönüp" Yıllar sonra güveniyim mi sana Akbora?"

"Bilmem" dedi çapkınca göz kırpıp dudaklarını yanağımı sürtüp" Sana kalmış gülüşüm"

Güldüm" o zaman evlenmiyorum"

"Tamam sana kalmasın. Hatta hastanedeyken kanını falan alıp sağlık kontrolünden geçelim. Nikah günü alalım"

Tek kaşım havalandı ve ona doğru hiç beklemediği anda el hareketi çektim. Bana masum masum bakarken " Nah yaparsın" deyip elimin tersiyle göğsünden ittirip saçımı savurdum ve kapıyı açıp çıktım. "Ulan beni bitiriyorsun be" dediğini duyunca yüzümde bir sırıtış oldu.

Bora koltukta oturuyordu ve beni görünce ayağa kalktı" Meleğim. Kızmadın demi bana baba dedim diye?". Yanına oturdum ve yüzünü avuçladım

"Bizim sıkıntımız sana bulaşmasın oğlum. Sen her zaman baba diyeceksin ona tamam mı? Asla nefret beslemeyeceksin"

Kararsız bakışları sürerken "tamam" dedi çekingenlikle. Bir süre sonra odanın kapısı açılıp Akbora çıktı. Bora ona bakıp hayranca süzdü. "Baba çok büyüksün"

Yüzümde gülüş eksik olmazken akbora eğilip Boranın yanağından öptü" Sen benden de büyü olacaksın oğlum"

"Tabii olacağım. Meleğim için olmalıyım" deyip kaslarını gösterdi" Bak senin kadar var baba" . Akbora Boranın saçlarını okşadı " Tabii var oğlum" deyip elini tuttu ve bana bakıp diğer elini uzattı. Korumaların yüzünde gülümseme gördüm. Elimi uzattığı eline bırakıp ayağa kalktım.

Hastane çıkışna yürürken yanımıza bir adam geldi.

"Çıkıyor musunuz ?"

"Yok abi sen git bak bakayım odaya oradayızdır belki" diyen bora ile kafasına hafif vurdum. Laf cambazlığında üstüne yoktu beyfendinin. Adam gözlerini kısıp Boraya baktı " bücür, dilin uzun galiba" dedi.

Bora Akbora'nın elini bıraktı ve ona adımladı. Anında yumruk yaptığı elini adamın karnına geçirip ayağını da adamın bacak arasına geçirdi. Yüzümü buruşturdum.

Çok iyi öğretmişim ama he ehe.

Adam iki büklüm olunca tam Boraya geliyordu ki Akbora ile Borayı arkamıza alıp öne geçtik" geri bas"

Akbora sertçe sözler söylerken adam yerinde titredi. O sırada sercan gözüktü adamın arkasında " Burada bir mahlukat varmış " deyip adamı ensesinden tutup götürdü.

Bora bana değil Akboraya bakıyordu" Beni korudun" dedi " Benim babam beni korudu. Benimde artık babam var" diye bağırdı ve Akboranın bacaklarına sarıldı.

Buruk bir tebessüm yüzüme yerleşirken arabaya bindik. Akbora yüzünde eksik olmayan bir gülüşle arabayı sürerken Bora Akborayı sorulara boğuyordu. "Baba annem nasıl biriydi gençken?"

"Yaşlı mıyım oğlum ben şimdi?"

"Yok meleğim o öyle -"

"Anladım ben" dedim ve küskünce kafamı cama çevirdim" Anne" dedi Bora "özür dilerim öyle demek istemedim"

"Tamam tamam" dedim saçından öpüp

"Annen mi?" dedi Akbora aynadan bakış atıp" Fenaydı. Herkese patlayan, gittiği yerde bütün gözleri kendine toplayan, sabırlı ama yerine gelince milletin ağına sıçan..." diye sayarken ben şokla dinliyordum.

Hey çocuğumun gözünde farklı bir imaj çiziliyordu şuanda. Ben sinirli değilim bir kere. Hak edene verilen cevap o oluyor. Karşıma adam akıllı biri çıkmıyorsa bu benim suçum değildi

"Anne sen fenamışsın ya?" dedi gülerek. Şimdi oğlum demeyip ağzına çakmak vardı da işte anneyiz.

Göz devirip kafamı cama yasladım. Araba bir süre sonra durunca bakışlarımı kaldırdım ve bir villayı gördüm. Şehir dışı gibi duruyordu. Dışı siyah, önünde de korumalarla kaplıydı.

Arabadan indiğimizde " Evinize hoş geldiniz "

"Benim evim vardı "

" Ama benim yok"

" Burası ne? "

" Senin olmadığın yer benim evim olmaz "

Kafamı çevirip gülümsedim. Belime kolunu sardı ve Borayı da kendine çekip ilerledi " Seni af ettiğimi söylemiyorum"

" Tamam ben sana kendimi af ettiririm"

Göz devirdim yine. Efekan yapma oğlum öyle kalacak diye içimden söylendim.

Eve gelince kapıyı açtı. İçerisi ağır bir sigara kokusu vardı. Komple içeri girdiğimizde salona adımladık. Her yer resimlerle doluydu " Ben toplatmadım mı ya burayı " . Elini ensesine koyup ovalarken kaçamak bakışlar attı.

Bende güldüm " Bir şey olmaz. Toplarız "

Oda bana gülümsedi " Beni de toplasana "

Bora bize güldü ve " Yanımda yapmayın daha küçüğüm " Deyip gözlerini kapattı.

Akboranın omzuna vurup boraya baktım " Duş alacağımız bir yer göstersene "

Önden o giderken bizde peşine düştük. Bir odaya geldiğimizde kapıyı açınca dışarısına göre burası daha renkliydi

" Akbora " Dedim şaşkınca

" Burası senin odandı. Geri dönersen diye sana ellerimle yaptım burayı. Kendi kötü hayatımda çiçek açan kişiydin her anlamda " Deyince etrafa baktım.

Duvarlar mavi ve beyaz, resim tabloları odanın diğer köşesinde bir boks torbası ve diğer tarafta da kitaplık vardı.

Yatağın başında gördüğüm resimle kahkaha attım. Akbora ile yeni yaşıma girdiğimde çekildiğimiz bir fotoğraftı. Zorla çektirmiştim.

Bora ise yatağa oturdu ve " Baba sende benimle yatacak mısın? "

" Tabii oğlum ama önce an-" Demeden karnına dirseğimi geçirdim

" Fesat anlama gülüşüm. Annen duş alsın diyecektim "

Utancımdan başımı eğip sabır diledim. " Oğlum sen banyoya gir annen geliyor " Deyince bora akboraya göz kırpıp odadaki kapıyı açtı ve ardından kapattı.

Akbora bileğimden tutup odadan çıkarttı ve yan odaya girip kapıyı kapattı.

Kaşlarım çatılırken belimden tutup kendine çekti. " Özlem mi gidersek? "

" Hala affetmedim " Dedim kafamı başka yöne çevirip ama çeneme elini koyup kendine çekti. Dudaklarımı baş parmağım ile okşarken " Her zerreni özledim desem "

" Bende özledim " Dedim ve ona yaklaştım " Ama zamanı değil canım az çekil "

" Çı" Deyip yüzüme eğildi ve dudaklarıma dudaklarını sürtüp bastırdı.

Belime ellerini gömünce acıyla inledim. Aralık dudaklarımdan içeri sızan diliyle kendini bana bastırdı.

Dudaklarına karşılık vermedim. Az sürünsün.

O ise hoyratça öpüyordu. " Karşılık versene "

" Çı" Dedim " Vermeyeceğim "

" Sebep? "

" Yok"

" Ne demek yok"

" Biraz sürün"

" Başka yollarla da yapabilirsin bu süründürme aktivitesini "

" Canım şimdi istedi var mı itirazın "

" Yok " Dedi geri çekilip. Bakışları çıplak bacaklarımda oyalanıp yutkundu.

Ben ise inadından ona arkamı dönüp kıvırarak çıktım " Siktir " Deyip kapıyı ardımdan çarptı.

Gülmeyeceğim. Odaya geri dönüp banyoya girdiğimde Bora bıkkınca etrafa bakıyordu

" Sonunda meleğim. Bir şey mi yaptı? "

" Yok be oğlum " Dedim geniş geniş " Baban en yapabilir bana "

" Doğru. Gençliğini duyunca babama acımadım değil "

" Öyle mi genç adam? Babacımı oluyorsun sen? "

" Asla . Beni sen doğurdun, sen büyüttün. Sen her zaman benim için bir numarasın. Sonradan gelen erkek sıranı kapamaz "

Yüzümde şımarık çocuk gibi bir ifade oldu " Deme öyle oğlum"

" Anne " Dedi bıkkınca " Çık duş alacağım"

" İyi. Al " Deyip çıktım banyodan. Geçen artık tek duş almaya başlamıştı.

Odada bir kaç poşet vardı. İçlerine baktığımda kıyafetler vardı hep.

Boraya kıyafetlerini çıkarttım ve yatağa koydum.

Bir süre sonra bora üstünde havlu ile çıkıp önüme geldi " Anne babam gibi güçlü müyüm bende? "

" Baban da ne ola oğlum? Sen ondan da güçlüsün "

Oda gülümsedi ve üstünü giyinecekken bende kıyafetlerimle banyoya girip duş aldım.

Akbora her zaman banyoda acill yardım kitleri bulundururdu.

Duştan sonra kurulanıp önce yaralarımı krem sürüp sonra da sardım ve kıyafetlerimi üstüme geçirdim.

Banyodan çıkıp odaya geçtiğimde Bora ve Akbora ayakta duruyordu.

" Ooo bensiz sohbet mi? "

" Hayır anne " Dedi " Babamla nerede yatsak diye düşünüyoruz "

" Oğlum babanın odasında tabii "

" Ben seninle de olmak istiyorum gülüşüm " Diyen Akbora bana baktı masum masum.

Saçımı arkaya savurup " Hiç olmaz " Dedim

" Niye başka şekilde çektirmiyorsun ki cezayı? "

" Sana mı soracağım Akbora? "

" Yok gülüşüm estağfurullah "

" Ay durun " Dedi anında " Saçlarını kurutmadınız " Deyip banyoya girdi ve elinde kurutma makinesi ile geldi.

İkimizi de pufa oturttu ve saçlarımızı kurutmaya başladı.

Aynadan baktığımda dikkatle bakıyordu saçlarıma.

Boraya geçince daha da nazik davranıyordu.

Bu yolda kesinlikle Bora babacı olacaktı. Pardon ama Akbora gibi bir babam olsa bende babacı olurdum yalan yok.

Ay kendimi geri attım şuanda.

Akbora makineyi kapatıp elimi tuttu ve yatağa oturttu. Borayı kendine çekil kucağına aldı ve yatağa girdi

" Hey hey ne yapıyorsun kardeş? "

" Ne kardeşi kızım? " Diye yükseldi " Sevdiğim kadın ve oğlumla uyuyacağım"

"İs-" Demeden beni de yatağa yatırdı ve kendine çekip sarıldı. Önümde Bora arkamdan Akbora vardı.

Akbora saçlarıma kafasını gömdü ve arkadan ellerini uzatıp borayıda kavrayıp bizi kollarıyla sarmaladı.

" İyi ki yanımdasınız "

" Keşke geçmişe dönebilsek " Dedim nefes verip

" Hakkımızda hayırlısı gülüşüm. Hadi uyuyun "

Güldüm ve borayıda kollarım arasına alıp gözlerimi yumdum. Önümde oğlumun nefesi arkamdan sevdiğim adamın ensemde nefesi ile güvendeydim.

Ben ne olursa olsun bu ikiliyle yaşama isteğim artıyordu.

Herkesi hayata bağlıyacak birşey olurdu. Benim ki oğlum ve sevdiğimdi.

👀🐤👀

Evetttt. Bir bölüm sonu daha.

Gökçe kolay affetti zannediyorsanız yanılıyorsunuz canikolarım çünkü önümüzde ki bölümde siz bile Akboraya acıyacaksınız.

Boraya gelirsek. Fazla hızlı kabullendi diyebilirsiniz ama Bora bir çocuk hala ve ne kadar zeki olsa da babasını kabullenmek istedi. Yani normal birşey.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir 🥰😍😘👀🐤

 

 

 

Bölüm : 12.02.2025 23:14 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...