
= valla bu bölümle uydu mu bilmiyorum ama öyle ara sıra şarkı koyiyim dedim .
İyi okumalar
👀👀👀
" Biz şey. Oturalım mı önce? " Dedi adam.
" Buyur abi" Dedi Batu.
Hepsi oturunca Akbora ya iyice yapıştım. " Bunlar kim? " Dedim fısıltı ile.
Bir şey demedi.
" Biz bence anlatalım artık" Dedi bir erkek. " Biz...senin gerçek abileriniz " Dedi
Ben şaşkınlıkla gözlerim açık onlara bakıyordum " Ney ney? " Dedim cırlayarak
" Şey yani. Gediz de senin gerçek ikizin " Dedi Eymen.
" Biz bir intikam uğruna çıktık bu yola. Senle gedizi zorla ayırdılar. Onu kendi himayelerine almalarını sağladık. Miranın ailesine ve bizim anne ile babamızın ölümüne sebep olan Karanlardı. Seni alamadık çünkü intikam almalıydık " Derken gözlerime bakmıyordu
" İntikam benden önemliydi yani? " Dedim kırgın bir sesle. Bir şey söylemek için ağzını açacakken " Benim neler yaşadığımı biliyor musunuz? "Dedim " Ben de intikam için yardım edebilirim ama halime bak. Diyemediniz mi ailenizim diye. Gedizle beni ayıran neydi? Erkek olması mı? Bende daha mı iyi kardeş profili vardı onda? "
Bana gözlerini çevirdi. Bir şey diyecekken " Kes " Dedim bağırarak " Herkes arkamdan bir şeyler çeviriyor. Ama sizin karşınızda saf masum bir kız yok. Madem ailemi öldüren Karanlardı. Bana yaptıklarının da, gerçek aleminde intikamını almaya yardım edeceğim " Dedim
" Seni o çirkin şeylere sokmam "
" Girmediğini mi zannediyorsun " Dedim düz bir ifade ile .
Bana şaşkınlıkla baktılar " Demek ki demem lazım artık size de bazı gerçekleri " Dedim ve tuğba ya baktım.
Kafası ile onayladı " Biz çöpçülerin içinde, sokaklarda yatarak büyüdük. Siz gedize bir aile verirken bana bir çöp verdiniz " Dedim " Ama sıkıntı ne biliyor musunuz? O hiç değilse bir sevgi gördü. Bende o da yoktu " Dedim. " He beni istemezsiniz " Dedim ve masaya eğildim " Götüm de bile değil . Ben kötü yollara bulaştım. Tuğbayla. Yer altında kafes dövüşlerinde önde gelen iki kişiydik"
Hepsi bana ve tuğba ya baktı " Halime bakmayın. Burada olabilirim ama. Oturduğum yerden fişini çektiğim insanların haddi hesabı yok. O karanların soyunu ben kurutacağım. Madem canları oyun istedi, hayatları ile biraz dans edelim " Dedim ve akbora ya döndüm " Beni odamıza götürürmüsün aşkım? "
" Ne aşkımı? Ne odası? "
" Sana ne zamandan beri hesap veriyorum. He yanımda durup abilik yapasaydın bu vasıfa sahip olabilirdin" Deyip beni kucağına alan akboranın boynuna kolumu sardım.
Odaya geçtiğimizde beni yatağa koyması ile geri çekildi.
" Biliyor muydun? " Dedim ona dönerek. Bana bakamıyordu. " Akbora " Dedim elinden tutarak.
" Daha yeni her şeyi atlatmıştın" Dedi keskin dille. Dizlerime döndü bakışları. Minik hüzün paçalararı oluştu gözlerinde. " Sana söylemeye gücüm yetmedi"
" Ben bunla yıkılmam ki " Dedim kemikli elini okşarken " Ben neler çektim akbora. Bu beni yıkmaz. Sadece onların bana yaptığı muamele beni... " Dedim ve sustum.
Önümde diz çöktü ve ellerimi tutup öptü " Madem sen de bunun içinde olmak istiyorsun yanındayım. Her zaman "
" Her zaman " Dedim gülümseyerek.
1 hafta sonra
Bugün operasyon vardı ve ben kontrol odasındaydım.
Karanların başı ve beni eğiten biri. Dedem olduğunu iddia eden kişiyi yakalayacaktık. Hasan karan.
Kendisi bir çok kaçakçılıkta bulunmuş ve bugünde silah kaçakçılığı yapacakmış.
Ormanın derinliklerinde yol alan sevgilim ve arkadaşlarım abi kişilikleri ile ilerliyordu.
Yanımda olan cansu ile bilgisayar üzerinden yolları tarif ediyordum. Gecenin köründe olduğu için göz gözü görmüyordu.
" Solda olan yerde bir ağaçlık alan var sevgilim. Orada durun. Hem her yeri görecek ama sizi göremeyecek bir yer"
" Tamam "
Bir hackerdım. Bunu bilmiyorlardı ve bunu söylediğim de de şaşırmışlardı. Yıllar önce bilgisayara merakım artmıştı ve eğitimlerle bu seviyeye gelmiştim.
Oturduğum yerde insan fişlemek derken bunu kastetmiştim. Bazen yasal olmayan şekilde para satan kişilerin şirketlerini böyle iflasa sürüklemiştim.
Şimdi ise bana yardım eden adamın sırtından bıçaklayacaktım. Umrumda mı? Değil. Bana çoktan bu kadar yara açmışken benim yapacaklarım onu öldürecekti.
Çekinmeyecektim. Tanımadığım ailemin ölümüne sebep olmuşlardır ve ben bunu bilmeyerek bu adama yardım etmiştim.
Ellerimi sıktım sinirle. Ben başaracaktım. Kafamı sandalyeye çevirdim. Her şeye rağmen başaracaktım.
Bilgisayarda elim hızlı hızlı çalışırken bir yandan da adamları kameralardan takip ediyordum.
" Beş dakika sonra alana gelecekler. İki araba ile geliyorlar. Büyük ihtimal silahlar başka arabalarla gelecek ki ben askeriyeye şimdiden haber verdim. Dikkatli olun"
" Tamam gülüşüm "
Gülümsedim ve geri yaslanıp bilgisayarı masaya koyup diğer bilgisayarlara yöneldim.
Her biri farklı açıdan bağlandığım kameralardı. Askeri araçlar yoldaydı.
Araçlar son sürat silah alım yerine ilerlerken benimkiler dikkatlice ellerinde silahlarla bir Kurt gibi anı bekliyorlardı.
" Yaklaştılar. Dikkatli olun "
" Tamam " Dedi hepsi.
Derin bir nefes aldım.
Araçlar alana gelip durdu ve hasan olacak kişi ile başka bir adam indi. Samed Dağlı.
Kendisi bir çok şirketi olan ama asıl işi şirketin altında yürüttüğü kumarhane ve sahte içki olaylarıydı. Şimdi ise silah alımı.
Samed dağlının şirket bilgilerini ele geçirmiş sadece anı bekliyordum.
" Bu anı çok uzun süredir bekliyorduk Samed "
" Evet hasan. Bir çok şeyde yardım ettin. Ama benim sayemde bir çok ortak kazandın"
O ortakların işlerini bitirdiğimiz ve iflas ettiklerini daha öğrenmemişlerdi.
Hasan bir belge çıkardı ve adama Samed dağlıya uzattı.
Anlaşmaydı. Eğer bir sıkıntı çıkarsa her şeyin sorumlusu olacağının imzasını atacaktı.
Samed sırıttı ve tam imza atacaktı ki akbora tam adamın elinden vurdu " Naber bebeğim " Dedi Eymen
Güldüm . Cansu ise kahkaha attı. " Siz " Demeden hepsi birer adamı vurmuştu.
Tuğba gidip bizi eğiten hasanın yüzüne yumruğu oturttu " Sen benim kardeşimi bitirdin " Diye bağırdı.
" Ne yapıyorsun sen? " Diye bağırdı hasan " Ben seni eğittim. Gökçe'yi de seni "
" Bağla " Dedim akbora ya.
Akbora telefona attığım yazılıma basınca sesim bütün her yerde duyuldu " Hasan, hasan " Dedim alayla.
" Gökçe "
" Ne oldu? " Dedim gülerek " Yürüyemeyeceğim diye sana bir şey yapamayacağımı düşündün dimi?"
" Sen bana ihanet ettin " Dedi kükreyerek.
" Sen bana etmişsin zaten hasan karan. Sıra bana geldi. Bunu ihanet değil, adalet diyelim " Dedim.
" Ben sana böyle öğretmedim "
" Bende senden böyle algılamadım" Dedim
" Bana bunu olacağını söylemedin hasan. Ne oluyor? Kim bunlar? " . Elini tutan Samed acı ile konuşuyoy, gözlerinden telaş okunuyordu.
" Farklı yerde bile seni yenebiliyorsam yanında olsam mezara koyarım seni" Dedim ve Samed e baktım " Bu arada Samed. Buradan çıkışta ki çıkabilirsen tabii şirketine gelen abiye selamımı söyle. Kendisini hiç sevmem, piçtir ama iyi adamdır"
" Na-nasıl yani? "
" Bir şey yok acıtmayacak korkma " Dedim ve beni görmese de sırttım " Sadece fişlediğim adamların arasına katıldın"
" Hasan "
" Ay buda annesine her boku şikayet eden bebe gibi" Dedi Batu bıkkınlıkla .
" Askerler gelmek üzere " Dedim " Siz adamları tutun. Bir araç silahları almaya bir araçta adamları almaya geliyor" . Kafamı cansuya çevirdim ve elimi bilgisayar onay tuşuna koydum " Hadi iflasınız hayırlı olsun " Deyip tuşa bastım ve anında bütün paralar kendi adımla olan çocuk esirgeme kurumlarına dağıttım.
Askerler gelip adamları alırken hepsi benim göreceğimi bildiği için asker selamı verdi.
Güldüm ve ellerimi çırpıp " Bu işte tamam " Dedim
Cnsu bana sarıldı " Sen çok güçlüsün kardeşim" Dedi
" Biliyorum " Dedim.
Oradan çıkıp asansöre bindim ve salona geçtim.
Sandalyemi pencerenin yanına yaklaştırdım ve derin bir nefes verdim dışarı. Belki beni severdiniz anne ve baba.
Gözlerim dolup bir kaç damla yol alırken kafamı bulutlu gökyüzüne kaldırdım.
Olanlar aklıma geliyordu. Unutmak istediğim geçmiş yeni öğrendiğim abilerle geri gelmişti aklıma.
Beni mi sevmemişlerdi acaba? Kız mı istememişlerdi? Niye ben Ailesiz bırakılan olmuştum? Kendilerini savunmaktan başka bir şey demiyorlardı. Bir hafta içinde kendilerini aklamaya çalışmış ama beni bırakma sebeplerini söylememişlerdi.
Yaptıkları hatanın farkında değillerdi, kırılan kalbimin de.
Herkes öyle değilmiydi. Her insan karşısındakinin dugularını ve kendi hatalarını değil ya başkasını suçlar ya da hatalarını üstünü örtmeye çalışırlardı.
Kapı sesini duymamış Akboraların geldiğini görmemiştim.
Bunu arkadan bana sarılan Akbora ile anlamıştım.
Açıktan kalan boynuma derince öpücük kondurup " Neden ağladın sen? " Diye sordu
" Hiçççç " Dedim kafamı biraz daha eğip ona alan açarken. Kafasını boynuma iyice yerleştirip burnunu sürttü.
Anında kıkırdadım. Oda güldü ve tekrar burnunu sürttü.
" Ya " Dedim kıkırdayıp başını çekerek. " Yapma. Huylanıyorum "
Oda güldü ve sandalyemi odaya sürüp kapıyı örttü. He bu arada ben demeyi unutmuştum.
Akboralarla bir başka eve taşınmış diğerleri alta kalırken Akbora ve ben bir üst katta duruyorduk.
Odaya girip beni yatağa koydu ve oda siyah tşörünü çıkartıp banyoya girdi.
Duş alacaktı. Ben de üstüme zar zor battaniyeyi çekip kafamı yastığa koydum ve gözlerimi yorgunlukla kapattım.
Bir süre sonra bana sarılan kolların kendine çektiğini hissettim. Beni kendine çeviren Akbora dudaklarıma minik bir öpücük koymuş kolları ile beni sarmalamıştı.
Bende kafamı kedi gibi sürtüp kollarımı koca bedenine sardım.
Onun elleri belimde sıkıca yer alırken boynuma kafasını eğdi ve derin bir nefes çekti içine. Ondan gelen ferah koku ile burnumu onun gibi boynuna sürttüm. Birbirimizin kokusu ile mayışırken o bana baba sevgisi verir gibi saçlarımı okşuyor bende annesi sevgisi gibi sırtını sıvazlıyordum.
Birbirimizin eksiklerini tamamlamaya çalışan iki kişiydik biz. Sevgisiz kalan ama en çokta sevgi birbirimize vermeye çalışan iki kişi.

= Gökçe
***

Evit evit evit.
Gençler, genç hissedenler. Nasılsınız iyi misiniz?
Neysem. Bundan sonra Gökçe nin abilerini sürüründürmesi, gökçe nin ünü artacağı ve grubu ile bir çok şey yapacağını tanıklık edeceksiniz.
Evit. Umarım attığım bölümü beğenmişsinizdir 😍🥰😘
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 64.44k Okunma |
3.9k Oy |
0 Takip |
34 Bölümlü Kitap |