Kafes Dövüşü

Karşımda ki saçları kesik, gözünün altından dudağına kadar uzanan yara ile karşımda duran kaslı kadınla bakışıyordum.

Kasları şişirilmiş tipi ve o kadar belliydi ki. Mavi gözleri siyah haralerime alayla bakarken ben ise sırıttım.

Düdük çalması ile ilk onun hamle yapmasını bekledim.

Dediğim gibi oldu. İlk o hamle yaptı ve bana yumruk atmak için uzattığı yumruğu avucumun içine alıp ters çevirdim ve bacağındaki kasa vurup uyuşturdum.

O anında dengesini kaybedip yere düşerken yüzüme yandan yediğim yumrukla sersemledim.

Tuğba ağzında ki kanı tükürüp yerdeki kadına yumruk atarken bende önümde bana yumruk atan kadına yumruk attım.

Çenesine gelen yumruğum ile sersemlerken gözleri git gite kızarıyordu.

Kahretsin. Doping vardı.

Delirecek lerdir ve bunun karşısında zor olacaktı.

Kadından uzaklaşıp " Doping var " Diye bağırdım ama benimle birlikte tuğba da bağırmıştı

" Durdurun maçi. Haksızlık bu "

Abimin bağırışı ile benim inlemem bir oldu çünkü karın boşluğuma atılan yumruk acıtmıştı.

Kadının kafasını tutup demirliklere vurdum " Stres atalım ama dimi tuğba "

" Aynen kardeşim " Deyip önünde ki kadına kafa attı.

İst üste kafasını kafese vururken bacağıma arkadan ayağını geçirince beni yere düşürüp karnımın üstüne oturdu ve yüzüme yumruk attı.

Ondan akan kanlar yüzüme damlaken kendi kanımla da birleşiyordu.

Üst işte attığı yumruklardan sonra boğazıma yapıştı. Doping onu güçlendirdiği için elleri demir gibi keskindi.

Nefesim git gide kesilirken dizimi kırıp başımın üstüne getirdim ve kafasına ayağımla vurdum.

O geri çekilirken " Türk kızı yer mi be " Dedim kahkaha atarak. Ağzımda ki kanı tükürüp tuğba ya baktım.

Önünde ki kadının yüzüne yumruk atmakla meşguldü.

Önümde ki kadın ayağa kalkıp " Öldüreceğim seni"

" Sıraya giriyor canım " Dedi göz kırpıp. Üst üste bana attığı yumaklardan sıyrılıp artık yorulduğumu anladığımda bı kadar oyunun yettiğini anlayıp boş durumda havada takla atıp ayağımı kadının çenesine geçirdim.

O yere düşüp bayılırken, tuğba da son kez kadının kafasını yere çapıp bir köşeye fırlattı ve yanıma geldi.

İkisinin de başında ondan geri sayılırken tuğba ile birbirimize baktık ve omzumuzu çarpıştırıp abimlere döndük.

Onlarda çarpık bir gülüşle bize bakıyordu. Göz kırptıklarında kaşlarımızı çattık.

Bütün kadınlar neredeyse abimlere bakıyordu.

Bu kadar karizmatik olmak zorunda değillerdi ama.

" Kazanan Gökçe ve Tuğba "

Adımız söylenince kafes kapısı açılınca ikimizde dışarı çıktı " Bu arada. Bir dahakine kan tahlili alın"

Görevliler başlarını eğerken soyunma odalarına yöneldik.

Kapıyı açtığımızda bize bakan Miran ve yanında ki adam vardı. Bu kim abi ya?

" Senin ne işin var burada? "

" Asıl senin ne işin var burada? "

" Sence? "

" Bence? "

" Dövüş yapıyoruz " Dedik ikimiz aynı anda

" Tövbe salaklarla ya " Dedi tuğba

" Sen çok mu akıllısın ikinci Gökçe " Dedi Miran

" Sanane lan " Dedi tuğba Miranın üstüne yürüyerek.

" Öhöm öhöm " Dedim tuğba ya. Oda bana baktı ve sonra diğer kişiye baktı.

" Sen kimsin be dangaloz? "

" Demir " Dedi

" Bende gümüş "

Tuğbanın yaptığı espriye ben gülerken diğer ikili yüzlerini buruşturdu

" Bize derken kendi de salak olduğunu kabullenemedi galiba ? " Dedi Miran

" Çıkın üstümüzü değiştireceğiz"

" Gökçe Doruk abi neyin? "

" Abim"

" Hayır gerçekten neyin ? "

" Abim amq abim göt " Dedim bağırarak " Siktirin gidin şu odadan ya "

Onlarda göz devirip odadan çıktılar.

Biz de duş alıp üstümüzü değiştirdik.

Odadan çıkmamızla kafamı bir duvara çarpmam bir oldu " Ne zamandan beri bizim kapının önünde duvar var be ? "

" Sağol kaslarımı övdüğün için yavrum? "

Sesle kafamı kaldırınca duvarın Miran 'ın göğsü olduğunu fark ettim.

" Bu ne be hava yastığı gibi " Dedim somurtup

Yanından geçip giderken o arkadan koşup " Hey hani duvar gibiydim "

" O senin meymenetsiz suratın " Dedim ve ona döndüm " Duvar gibi "

O melül melül bakarken bende saçımı savurup çıkış kapısına yöneldim.

İkra abla abimle duvar tarafında tövbe tövbe.

Tuğba ve ben şokla bakarken Miran ve demir arkamızdan gözlerimizi kapattı " Lan ayıp ayıp çocuk var " Dedi Miran bağırarak.

Ben gözlerimde ki elleri çekmeye çalışıyordum " Ay dur be bakacağım "

" Bakma ben sana yaşatırım " Dedi bir anda

" Sus be sapık" Dedim karnına dirseğimi vurup.

" Ay çocuklar geldiniz mi siz? Ay pardon " Dedi İkra ablam.

Gözlerimde ki eller çekilince " Ablamı sana vermem abi"

" Lan senin abin benim. Sen abımı vermem diyeceksin hayırsız "

" Kız gücü " Dedim göz kırparak.

Abim beni kolunun altına alıp sağa sola sallarken " Allah cezanı vermesin senin gerizekalı "

Onlar halime gülerek bakarken ben abimden kurtuldum. Saçlarım dağılmış, kuş yuvasına dönmüştü.

Dudaklarımı büzdüm ve abime vurup kollarımı birbirine bağlayarak onları arkama aldım.

Arabaya yürürken " Niye kırıyorsunuz yavrumu? "

" Nereden yavrum oluyor o senin lan yerden bitme ?

" Ayıp oluyor abi? "

" Sıçtırma abine "

" Olur abi"

Arabaya binip kapıyı sertçe kapatınca bana döndüler

" Ay dur geldim " Diyen Miran abime nispet yapar gibi alıngan bir şekilde arkasını döndü ve arabaya yürüdü.

Camı açtım ve " Hop kardeş hayırdır "

" Kardeş deme lazım olur "

" Miran " Dedim ve ona yaklaştım " Defol git "

O anında yüzü düşerken " Abımı de al"

" He tamam " Dedi ve abimin yanına gidip sırtına aldı " Lan hıyar bırak lan beni"

" Yok abi. Yavrum istedi"

" Oğlum sen seviyor musun kardeşimi? "

Miran baktım. Daha iki gün lan. İki günde mi aşık olacak bana yok daha neler?

" Yok abi ne alaka? "

Abim göz devirdi.

Onlar yanımızdan geçip giderken " Sizle arkadaş olan kafamı sikeyim " Diyen demirde kendi arabasına bindi.

İkra abla arabaya bindi ve sürmeye başladı. Kıvırcık saçları toplu uydu. Yanakları kızarmıştı " Kızarma kızarma " Dedim gülerek.

Tuğba ablamın omzuna vurdu " Kız kaptın dalyan gibi adamı"

" Ay kızlar daha hiç bir şey belli değil"

" Hey bana bak. Abime öyle dediğime bakma. Görümcem olacaksın sen. Daha sana çektireceğim "

Hepimiz gülüp eve kadar konuşmuştuk.

Eve çıkınca çoktan gece saati olmuştu.

Eve girmemiz ile kendimiz yatağa atmamız bir olmuştu.

Uykum vardı ve yüzümde ağırıyordu. Dudağım patlamıştı zaten.

Yastığa kafamı koyup yorganı bacaklarımın arasına aldım ve yüz üstü yatıp ellerimi yastığın altına sokup gerildim.

He işte tam uyku pozisyonu. Gözlerim kapandı. Uykudan en son hatırladığım " Uyudu mu? " Kelimesiydi.