MAÇ

Serap' a bakarken benim elim Miran' ın saçında onun eli benim kolumda duruyordu

" Ne yapıyorsunuz siz burada? "

" Şey" Dedim ve aklıma gelen ilk şeyi söyledim " Miran abinin saçında bit vardı da onları alıyordum "

Miran bana dönüp ciddi misin bakışı atarken masum masum baktım. Aklıma başka birşey gelmemişti.

" Mutfakta mı bit temizliyorsun? "

" He sıkıntı mı var? " Dedi miran " Bitli mi geliyim içeri? "

Serap karısı göz devirdi ve mutfaktan çıktı " Hayatım da gıdım bitlenmedim . Sağol Gökçe " Dedi ayağa kalkıp .

" Zamanı gelince cidden bitlenirsin inşallah " Dedim ellerimi semaya kaldırarak.

Oda kafama vurdu ve içeri gitti. Bende kahveleri doldurup içeri götürdüm.

Herkes bir bana bir de Mirana bakıyordu. Ne oluyor amq.

" Buyur abi" Dedim Mirza abime kahvesini vererek.

Ters bakışlar attı bana " Sağol" Dedi

Sesin de ki soğukluk beni ürkütürken kaşlarımı çattım ve boş yere oturdum.

Serap karısı niye gülümsüyordu daha doğrusu sırıtıyordu.

Miran ile göz göze gelince kaşlarını çatmış herkese bakıyordu.

Kapı çalınınca açmaya gittiğimde içeri kızlar girdi ve anında bana sarıldılar " Özledik seni Gökçek " Dedi beyza.

Güldüm ve saçına öpücük kondurdum.

Tuğba bir yere bakıyordu kaşları çatık. Baktığımda serap karısı bize bakıyordu. Ama farklı şekilde nefret gibi.

" Bu kim? " Dedi tuğba sert bir sesle

" Hala kişiliği " Dedim göz devirerek.

" Biz bir büyüklerin elini öpelim de bir haklarından gelelim bazı kişilerin " Dedi tuğba ve büyüklerin ellerini kızlar öptü. Yan yana oturduğumuz da " Hoşgeldiniz kızlar " Dedi dedem büyük bir gülümseme ile.

Kızlarda gülümsedi ama tuğba ve ben hala bir şeyleri düşünüyorduk.

Serabı san ki ilk görüşümüz değil gibiydi. Ve sadece benim ve tuğbanın yüzüne bakarken farklı tavır sergiliyordu.

" Kızım mutfakta fazla durdunuz san ki Miranla" Diyen babamla

" Evet bir sıkıntı çıktı da " Dedim. Elimin üstü hala sızlıyordu yemin ederim.

" Başka birşey yapmadınız yani? " Dedi Araf abim

" Hayır abi ne yapalım ? " Dedim anlamayarak

" Sürtük lük mesela " Diyen Mirza abimle ortam buz kesti san ki.

Tuğba anında ayağa kalkıp Mirza abimin yüzüne kafasını oturttu " Sen kimsin ki kardeşime öyle diyorsun lan " Diye bağırdı.

Elimi sıktım. " Ne beklersiniz ki bu kızdan " Dedi serap karısı " İçerde Miranla yiyişirken buldum " Deyince Miranla göz göze geldik.

Anında ayağa kalktım ve serapın saçını tutup masaya gömdüm " Niye yalan söylüyorsun lan orospu. Evli adama kur yapan ben miyim lan he? " Diye bağırdım.

Kafasını üst üste vururken kriz geçirdiğimi anlamıştım.

Birisi anında bana sarıldı. Onun sırtına vurmaya başladım " Şttt yok bir şey " . Tuğba kendini bana sarmış her zaman ki gibi beni durdurmaya başarmıştı " İnandınız mı? " Dedim herkese bağırarak

Kızlar yanıma geldi.

Herkes kafasını eğdi " Yine mi güven veremedim kimseye? " Dedim gözlerim dolu herkese bakarken " Yine mi inanadıramadım size kendime " Dedim.

Dedem bana bir şey söyleyecekken " Cidden dede. Hayalkırıklığından başka bir şey değilsiniz " Dedim ve arkamı dönüp odama yöneldim. " Bir daha sakın bana yaklaşmayın "

Odama girip bavulumu topladım ve çalgı aletlerimi alıp aşağı indim.

Zar zor kapının önüne getirdim. Kapıyı açıcakken karşımda eli zile uzanmış olan İkra abla bana şaşkınca bakıyordu

" İkra abla ne işin var burada? "

" Tayinim çıktı da ben de birini görecektim ? "

" Kim? " Dedim

" İkra " Diyen ses Mirza ya aitti.

" Mirza " Dedi İkra ablam.

" Ne yüzle geldin buraya? " Diye bağırması ile İkra abla yüzünü kapatırken ben anında Mirza abi ile İkra ablanın arasına girdim

" Geri bas lan " Dedim Mirzaya yumruk atarak " Sen kimsin ki ablamın üstüne yürüyorsun piç "

" Ablam " Dedi İkra ablam kolumdan tutarak " Bırak. Tanıdığım kişi belli ki bazı şeyleri unutmuş " Dedi " Sen de galiba çıkıyordun. Benim eve gelin "

" Rahatsızlıl ver-"

" Gel bana da arkadaş olursun hem " Dedi ve bavulum dan birini aldı.

Aileye döndüm " Cidden beni hiç şaşırtmadınız. Bu arada davut abi. Sana aşık bir kadın varken başkalarına bakma. Sevgiyi hakedenlerin kalbini kırma " Dedim ve kızlarla evden çıktım.

Dur diyen yoktu. Olamazdı da zaten. Bir gün kalmıştı 18 yaşıma girmeme zaten. Başka kimse yaklaşamazdı bana.

İkra ablanın arabasına bindiğimiz de benle onda göz yaşı arkada ise sessizlik hakimdi

" Niye ya? " Diye bağırdım birden

" Dimi lan " Dedi İkra ablam birden bana katılarak " Sıçayım böyle hayatın içine. Gülmüyor ulan hayat bize " Diye bağırdı direksiyona vururken.

Kızlar arkada biz sinir krizi geçirirken koltuğa sinmişlerdi.

" Ailem niye olmuyor lan benim " Dedim arkaya döndüm " Söyleyin lan. Beyza niye olmuyor lan? "

Bana şokla baktı ve kekeleyerek " Şey kardeşim. Hiç bilmiyorum. Oje rengi seçsene bana. Stresin gider " Dedi iki tane oje uzatarak.

Biri pembe biri sarıydı. " Bok rengi yok mu? " Dedim bağırarak.

" Kanka şurada kavgaya karışalım stresin azalır he " Dedi tuğba " Ben varım "

Ona baktım. " Vallaha he " Dedim

" Kızlar " Dedi cansu sakince " İkra abla. Sakın olun. Sizi istemeyenler yüzünden böyle mi olacaksınız hep. Boş verin. Onlar gülerek geride bıraktıklarını düşünmüyorlarsa sizde bırakan kişilerin üstüne ' hayatımda yeri olmayana beni bıraksa da bir değeri olmaz ' deyin. Kendinizi heba etmeyin" Dedi

Elini ikimizin omzuna koydu.

Sakinlemiştik. Dudaklarım büzülerek " Cansu " Dedim " Hiç değilse birini dövsem. Şuanlık"

Gözlerini devirdi " Hayır tabiikide Gökçe "

Oflayıp önüme döndüm ve kafamı cama yasladım.

Annem bile karşı çıkmamıştı. Ya dedem ve nenem. Onlar beni de tanırdı bilirdi böyle yapmayacağımı. Ama herkes nereden inanır yabancı kişiye.

Bir evin önünde durduğumuzda hepimiz indik.

" Burası da artık benim kulübe " Dedi

Tuğba ile göz göze geldik. Sakladığımız sırlar kendimize saklıydı.

İkimizde çocukluğumuzdan tanışırdık. Kızlarla ise ortaokulun başlarında.

O yaşa kadar abim, ben , tuğba ve abisi neler çektiğimizi kimse bilmezdi. Bilemezdi. Herkesten sır gibi sakladığımız şeyler bazılarını şoka uğratacaktı ama artık bir önemi yoktu. Kızlara dememe sebebimiz güvenlikleri içindi. Tekin değildi yaptıklarımız.

Eve girdiğimizde herşey yerleştirilmişti. Bavulumu içeri soktum " Bundan sonra sizin anneniz benim. Eve giriş saatiniz belli. Gıdım oynayına gebertirim " Dedi hepimize öpücük atarak.

Bizde güldük anında.

Kızlar içeri geçerken bende İkra ablanın gösterdiği yere bavullarımı koydum.

Bu odada tuğba ile kalacaktık.

Tuğba da odaya girip bavullarını yerleştirdi. Beyza ve Cansu babalarının dediği yerde kalacaktı.

Biz yine tek kalmıştık. Ailesiz.

İşler bitince ikimizde buruk bir tebessümle yüzümüze baktık. " Olsun be " Dedik aynı anda

İkimizde içeri geçip koltuklara oturduk ve dizlerimizi kendimize çektik.

İkra abla elinde çaylar alan geldi ve ikimizde verdi. Cansu ve Beyza çoktan gitmişti.

" Eee sizin hikayeler ne kızlar? Ne yaşadınız? "

Kafamı tüten sıcak çaya indirdim.

" Ben " Dedi tuğba " Aslında sokak kızıydım. Yani çöpcülük, kağıt toplayıcılığı falan yapıyordum. Abimle ve... Gökçe ile "

" Nasıl? " Dedi ablam

" Biz normal bir aileden gelemedik abla? " Dedim kafamı ona çevirerek " Biz abimle, tuğba larla sokakta büyüdük belli bir yaşa kadar. Sonra işte saklı bazı şeyler. Diyemeyiz... Kırılma ama "

Yüzünde farklı ifadeler oluşmuş gözleri dolmuştu " Sizler onlarsınız? " Dedi ikimizi parmağı ile göstererek " Kafes dövüşçüsü olan dörtlüsünüz. Benim çocukluğum sunuz. Kardeşlerim siniz " Deyince ona döndük anında.

" Ne? "

" Ben hani İkra. Hatırlamıyor musunuz? Ben size kurabiye çalar getirirdim siz de bana kurabiyeci abla derdiniz "

" Abla " Dedim anında " Kurabiyeci İkra abla "

Kafası ile onayladı anında " Siz demi oraya düştünüz " Deyince " Sende mi oraya gittin? "

" Eğitim veriyorum kızlar ben. Abine bile ben eğitim verdim " Deyince " Hadi be. Abimin erkek diye tanıttığı eğitmen aslında senmiydin? "

Anında kahkaha attı " Beni erkek diye mi tanıttı? "

Kafamla onayladım. " Hem de abdürrezzak diye " Hepimiz güldük.

" Abinle farklı ilişkimiz var kızlar " Dedi

Tek kaşım havaya kalktı " Nasıl yani? "

Anında yanakları kızardı " Mirza ile ben birbirimizi seviyorduk yıllar önce ama ailemin zoru ile nişanlandım. Oda beni şey sandı. Fahişe. Ben de bıraktım. Ona söyleyecektim ama o kelimelerle bitmişti benim için. Nişanı da sonunda attım. O kapıya sırf doğruları söylemeye geldim ama artık " Dedi

" Sen "

" Aman hiç sorma. Gıcık bir erkek yüzünden başka şeyler yaşadım"

" Adı ne? "

" Miran " Deyince anında kaşları havaya kalktı ve çarpık bir gülümseme sundu " Tanıştınız demek "

" Evet de sen tanıyor musun? "

" Öğrenirsin zamanla " Dedi.

Çayları içmiş iyice yerimde mayışmıştım. Tuğba bana sarılı bende ona sarılı şekilde gözlerimi kapattığımda en son hissettiğim üstümüze bir şeyler örtünüp alnıma dudakların değmesiydi.

                                      ***

Çalan telefonumu açtığımda " Efendim abi" Dedim

" Hazırlan. Tuğba ile akşam maç var "

" Tamam " Dedim ve kapattım.

Ablamla Tuğbaya döndüm " Maç var "

İkimizde odaya yönelip kıyafetlerimizi giyindik ve ablamla arabaya binip maç alanına gittik.

Issız yerlere geldiğimizde arabadan indik.

Ablam abimin yanına giderken biz soyunma odalarına girdik

Bizim saklı şeyler ımız bundandı. Herkes bizi Ailesiz iki kız zannederken aslında çocukluğumuzdan kalma şeyler olduğunu, iki kızında dans ederken kırılgan bir şeymiş gibi görünse de asıl dansı boks olan kişier olduğumuzu anlamazlardı.

Gördükleriniz ve göremedikleriniz arasında farklar çoktu.

Soyunma odalarına girdiğimizde üstümüzü giyindik. Ayna karşısına geçtim ve saçımı sıkı at kuyruğu yaptım. Gözüme maskara sürdüm ve gözlerimin çekikliği biraz daha artmıştı.

(Gökçe)

( tuğba)

Siyah gözlerim daha da kararmış aynaya bile nefretle bakıyordu.

Odaya abimler girdi " Abim dikkat et " Dedi kafamdan öperek

" Merak etme " Dedim keskin gözlerle

" Hadi" Dedi Berkay abim.

Tuğba ile birbirimize baktık ve yan yana odadan çıkıp maç alanına yürüdük.

Karşımızda ki kişiler rustu. Allahın gevurları.

Onların şarkıları saçma sapan çalarken biz kapıya geldiğimizde açılan kapıyla türk marşı çalınmaya başladı

(Marşı yarın ki bölüme de atıfta bulundum gençlik. Anlarsınız az çok nasıl bir bölüm geleceğini 😁)

" Ve karşınızda muhteşem olan ikili Gökçe ve Tuğba "

Adımız seslenince ikimizde kafese girdik. Karşımızda ki kadınlar alayla bakarken bizde onları baştan aşağı süzüp sırıttık.

Onlarda otamatikmen kendilerine bakarken abim lerin yanına gittik.

" Ne yapacağınızı biliyorsunuz. Her zaman ki gibi zaaflarını iyi belirleyin " Dedi Berkay abim.

Kafamızla onayladık. Kafamı tribüne çevirdiğimde bana şokla bakan kişileri görmeyi beklemiyordum. Mirzalar buradaydı.

Yan tarafta dövüşen kişilere gözlerim kaydığında biri Miran biri de tanımadığım bir erkekti.

Ne oluyor lan?

Kafamı iki yana salladım ve tuğba ile ortaya geçtik

Başlasın bakalım maç. Türkler kaybetmez ama. Burada kaybetmeyiz Allahın izniyle . Biz Türk milletiydik. Yenilmezdik. 😎🇹🇷❣️❤

                            ***

He vallahi. Tadı öyle çıkıyor kavganın.

Neysem. Biraz geç geldim canikolar. Umarım bölümü beğenmişsinizdir 😍😝😘