17. Bölüm

Operasyon

Kirazçiçeği
nebiyye.bkrtrbz

= koyduğum şarkıyı plan bölümünden sonra açın arkadaşlar

😎😎😎

Gözlerimi yavaşça araladığım da yine her zaman ki gibi esmer ten beni karşılamıştı. Boynunda asılı olan gümüş künyesi ayrı bir güzel duruyordu. Kaslarından dolayı gövdesinde küçük dururken ben ise kafamı hafifçe kaldırdım ve hayran olduğum yüze bakmaya başladım.

Elimi yüzünde ki keskin çenesine koyup gezdirdim. Sonra kaşlarına koyup okşadım. Burnunda ardından dudaklarına kadar elimi sürttüm.

Dudaklarında durdum ve hafifçe okşadım gülümseyerek. Ardından yavaşça gözlerini aralayan Akbora mavi lerini önce örten kirpikleri kırpıştırarak rahatlattı ardından ise bana döndü ve siyahlarıma gözlerini dikti.

Dudağının kenarı havaya kalkıp beni kendine çekti ve dudaklarını yanağıma bastırdı " Sen beni mi izliyorsun gülüşüm? "

" Evet " Dedim cilveyle.

Burnunu burnuma sürttü ve kafasını her zaman ki gibi açıkta olan boynuma iliştirdi.

" Cilveni yerim senin. Hadi bakalım kahvaltı yapalım. " Dedi alnımdan öperek.

İlk önce kendisi yataktan çıktı. Sonra benim tarafıma gelip kucağına aldı ve banyoya götürüp beni mermere oturttu.

Diş fırçamı verip dişlerimi fırçalamaya başlayınca oda ellerinin birini bacaklarımın yanına koymuş diğer eli ile dişlerini fırçalıyordu.

Bir aya yakındır birlikteydik ama yinede kızardığım zamanlar oluyordu ve şuanda mavi lerini yüzüme dikmiş olan Akbora ile gözlerimi kaçırdım.

Onda kısık bir gülme sesi gelirken ağzını yıkayıp yüzünü yıkadı ve traş bıçağını aldı. Bende ağzımı yıkadım ve ona döndüm.

Yanıma bıçağı koyup köpüğü elime verince " Yap bakalım "

Elimde ki fırçaya böm böm bakıyordum " Canını acıtırım ben senin. Yüzünü falan keserim yanlışlıkla"

" Olsun " Dedi.

Derin bir nefes aldım ve yüzünü tutup fırçayı keskin hatlarına sürdüm. Bana bakarken gözlerimden gözlerini ayırmıyordu.

Fırçayı bıraktıktan sonra traş bıçağını elime alıp önce kafasını sola çevirdim ve yanağına sürttüm

" Ah" Diye inleyince aniden " Ne oldu bir şey mi yaptım yalnışlıkla " Dedim.

Telaşlı sesimle gülmeye başladı " Birşey yok gülüşüm. Şakaydı "

Elimin tersiyle ile omzuna vurdum. " Yapma bana şaka "

İşime geri dönüp dikkatlice traşını yaparken bacaklarımın arasına girip belimden tuttu ve kendine çekti.

" Güzelim " Dedi ve yanağını yanağıma sürtünce traş köpüğü benim yanağıma sürüldü. " Sen bir güzelleştin san ki? "

" Çirkin miydim? " Dedim kaşlarım çatık. Bana baktı. Birşey demedi. Gözlerim doldu " Ayaklarım çalışmıyor diye beni bırakacaksın demi? " Dedim göz yaşlarım akmaya başlayınca " Allah belanı versin senin. Sevgin bu kadarmıyd-" Derken dudaklarıma sertçe kapandı.

Kendimden ittirmeye çalıştım. Karşılık vermeyecektim. Sinirliydim şuan.

Geri çekildi ve bana sertçe baktı " Sana olan sevgimi sorguluyor musun gökçe? "

" Bak gökçe dedin işte. Gülüşüm nerde, güzelim nerede? " Dedim bağırarak.

" Ona siktiğim kafada akıl mı bırakıyorsun? Güzelliğine diyecek kelimem yok. Sustum. Gözlerimden anla dedim ne dediğimi" Deyip yüzünü sildi ve banyodan çıktı.

Neden gittin ki? Gelemeyeceğim ki peşinden. Bunu da mı bana yapmıştı. Daha ilk baştan biz boş şeylere kavga ediyorduk. Özür dilerim diyecektim ama bana onu dedirtmeden engelimi bildiği halde beni bırakmıştı.

Kendimi indirmeye çalıştım mermerden. İnemiyordum. Gözlerimden akan yaşlar önümü bulanıklaştırırken kapı çalındı. Abimlerin sesi geldi kulağıma

" Gökçe nerede? "

" Siktir "

Banyoya gelen koşma sesini ve ardından sertçe kapanan kapıyı açan Akbora geldi.

" İndirir misin? " Dedim " Kıpırdayamadım da "

Birşey diyemedi. Beni kucağına alıp yanağımı sildi ve sandalyeye oturttu.

Beni sürecekken " Kendim yaparım. Sana zahmet vermiyim " Deyip arabamı salona sürdüm.

Salona girdiğimde karşımda abiler koltuklara oturmuş şekilde konuşuyorlardı. Girmemle susmuşlardı.

" Abim " Dedi ayaz abi ayağa kalkıp yanıma gelerek.

Önümde eğildi ve tam bana sarılacaktı ki geri çektim sandalye mi" Yaklaşma bana "

Yüzünde hüzün oluşurken geri çekildi " Ne kadar yüzsüzsünüz ya " Dedim yüzümü buruş turarak " Çok mu pasif gördünüz beni he? " Dedim bağırarak " Herkes her istediği boku bana yapıyor. Sessizliğimi saflık mı sandınız? "

Hepsi bana kafasını kaldırıp bakarken " Söyleyin. Beni yıllardır aramayan, sormayan, hadi onu geçtim kaç defa şiddet gördüm bir defa bile bana gelip o ortamdan beni kurtarmadınız ya. Her şey intikamdı. İntikamı aldıktan sonra beni bulabilecek misiniz peki? Siz bulsanızda ben size gelecek miyim he? Sustum sustum yeter. Her biriniz bir yerimden bıçaklıyorsunuz. Daha yeni öğrendiğim abimler bir intikam için canilerin eline bırakır, sevgilim desen durumumu basitleştirir "

Gözlerimden artık yaş akarken utanmıyordum. " Baksanıza" Dedim ve kendimi ayağa kaldırmaya çalıştım ama kalkamadım " Baksanıza. Kalka biliyor muyum he. Sizin yüzünüzden bu haldeyim. Siz eğer o intikam için karanlara beni vermeseydiniz ben bu halde olmayacaktım. Her şeyim olan dansı da boksu da bırakmıyacaktım. Siz giderken ben peşinizden koşamayacağım, siz giderken ben sizle gelemeyeceğim, hep gerinizde kalacağım. Yüzsüz gibi hatanızı kapatmaya değil beni önemsediğiniz, sevdiğiniz, bana sizi affetmem için bir sebep söyleseniz affederdim"

Sandalyemi evin çıkışına sürdüm. Burnumu çeke çeke asansöre bindim.

" Gülüşüm "

" Bazen bazı kelimeler değerini yitirirmiş Akbora. Bence bir gözden geçir " Dedim ve en alt kata bastım.

Akbora merdivenlere yönelip koşmaya başlamıştı.

Devamı yoktu çünkü kapılar kapanmıştı.

En alt kata inen asansör durunca kapılar açıldı ve dışarı çıktım. Sandalyemi deniz kenarına sürerken sahilde kimse yoktu.

Boş bir alanda durdum ve uçsuz bucaksız denize baktım. Denizi gördüğüm kişinin gözlerine bakarken denize gelmeme gerek yoktu. Çünkü onda görüyordum. Ama şimdi ise...

Çok mu abartmıştım acaba diye düşündüm. Çok mu gittim üstüne? Saçmaladım mı? Kesin haksızdım. Kendi stresimi Akbora da atmıştım resmen. Hatalıydım.

Kafamı eğdim ve yanımda telefondan açtığım şarkıyı dinlemeye başladım. Ellerimi dizlerime koydum ve kafamı geri yaslayıp gözlerimi kapattım.

Şarkı bitişi ile gözlerimi araladığım da bana bakan Akbora dimdik duruyordu.

Yine belirsizlik oluşan gözlerinde ürkütücü bir duruş vardı. İstemsizce titredim.

Gözlerimi kaçırdım. Üstünde takım elbise vardı ve yakışıklıydı. Her zaman ki gibi.

" Özür dilerim " Dedi bir anda. Sahil hafif kalabalıklaşmaya başlarken bir kaç kişinin ben ve Akbora ya baktığını fark ettim.

Önümde eğildi ve yüzümü avuçlayıp tombik yanaklarımdan öptü " Hata ettim . Affet olur mu? "

Kafamla onayladım" Özür dilerim " Dedim bende.

Arkama geçti ve beni eve sürmeye başladı. " Bugün bir operasyon olacak. Adamın adı Selçuk şen. Kızı ile bir davete gelecek ve elden uyuşturucu verecekler. Davetin bir çok noktasında bu alışveriş devam edecek. O yüzden sen de büyük bir görev kalıyor Gülüşüm "

Ona doğru gülümseyip önüme döndüm. Fazla büyütmemiştik konuyu.

 

Dört saat sonra

Planı kurmuştum.

Artık kendi üstümü giyinebildiğim için direkt odada üstüme siyah bir badi ve siyah bir pantalon giydim. Üstüme siyah deri ceket giyinip ayaklarıma eğilip beyaz spor ayakkabılarımı giyindim.

Saçlarıma baktığımda sıkı bir at kuyruğu yapıp gözlerime eyeliner çekip maskara sürdüm.

Hazırdım. " Akbora " Dedim " Gir"

Kapı açılınca içeri siyah takım elbise içinde olan akbora girdi. Ayağında siyah ayakkabılar, siyah pantalon ve beyaz gömlek, onunda üstüne siyah bir ceketi vardı. Kumral saçlarını taramış dağınık yapmıştı.

" Güzelliğim " Dedi eğilip yanaklarımdan öperek " Ne güzel olmuşsun sen "

" Sağol " Dedim.

" Odunsun "

" Sen de "

" Tamamlıyoruz birbirimizi. Eşsiz bir çiftiz gülüşüm " Dedi böbürlenerek. Güldüm ve sandalyemi kapıya sürdüm.

" Bir " Dedim ve kapıdaki gruba baktım " Selçuk Şen bizzat bizim eski arkadaşımız olan Beyza Şen'in babasıdır. Yani bu işte Tuğba olacak. Kendisi aralarına sızacak ve bir şekilde yakın davranıp dinleme cihazını takacak. Ayrıyetten akbora Selçuk Şen'i oyalarken Eymen garsonların arasına girip içkisine ilaç katacak. Batu ve Mert siz bodyguard olarak Akboranın yanında kalacaksınız. Bizzat dinlemeyi arkada ben dinleyeceğim ve size ileteceğim. Kulaklıklarınızı takın ve asla ben demeden çıkartmayın. Askerler hazır. Bu operasyonların asıl amacı bizim intikamı alırken karanların bağlantılı olduğu yer altında olan kötü çeteler. Yani iki şeye çalışıyoruz. Bir intikam iki vatan. Size güvenim tam" Dedim ve tuğba ya döndüm " İçkiyi içtikten sonra sen adamı odaya çekeceksin. Kendisi genç kızları avlıyor. İğrenç bir adam ki ölümü hakediyor. Odaya çektikten sonra hallet "

Başı ile onayladı " Hadi bakalım" Dedim ve Akboranın yardımı ile aşağı inip siyah minibüse bindim.

Onlarda teker teker siyah arabalara binip gittiler.

Bilgisayarları ayarlerken cansu yanımda heyecanla duruyordu " Kardeşim çok iyi ya. Benden sakladığınıza hala inanamıyorum"

İstemsizce güldüm " Sana da öğretiriz merak etme " Dedim.

Bir saatlik yolculukta akbora lar inip ilerlerken sahte kartlarla içeri giriş yaptılar.

Kamera görüntülerine ulaşınca keskin gözlerle hepsine baktım.

İki ay üstüne gördüğüm beyza hiç değişmemişti.

Üstünde yeşil straplez baldırlarında olan bir mini elbise , pahalı takılar ve bolca makyaj.

Akbora içeri girdi ve Batularla bir masaya gidip oturdu. Batular ayakta etrafa bakıyordu ki cidden bodyguard gibiydiler. Tuğba içeri girince Akboranın masasına ilerleyip onunla konuşup gülmeye başladılar.

O sırada diğer kamareda gözlerim dolaştı. Selçuk Şen'in gözleri Tuğbanın gülüşü ile ona kaymıştı.

Beyza ise anın şokundaydı. Etrafa bakıyordu çünkü cansu ve beni arıyordu. Böyle ortamlara girmezdik ki girsek bile üçümüz ayrılmazdık.

Mutfak tarafına baktığımda Eymen içkiler hazırlıyordu.

Kameralara döndüğünde benim baktığıma emin olduğu için göz kırptı.

Cebinden çıkardığı ilacı içkiye döküp hazır olunca içeri gitti ve dağıtıma başladı.

" Yaparlar di mi? "

" Yaparlar " Dedim.

" Gülüşüm. Durum ne? "

" Tuğbayı kıskacına aldı. Böyle devam. İyi gidiyorsunuz. Eymen içkileri dağıtıma başladı. Yarım saatiniz var" Dedim.

Her şey iyi gidiyordu ama dikkatimi çeken şeyle gözlerim büyüdü. Bir kadın vardı ama üstünde kaban vardı ve kırmızı düğme. Siktir. Bombalı saldırı.

Anında Askerlerle bağlantıya geçtim. " Yapılacak operasyonda bombalı bir eşgal belirlendi. Durum değişti. Saldırı farklı olacak "

" Tamam "

" Akbora " Dedim kulaklıktan. " Bomba var "

" Ne? " Kulaklıklardan aynı anda gelmişti ses. " Askerler geliyor. Yarım saat değil 10 dk kaldı. Hemen halledin "

Tuğba önce beyzanın yanına gitti ve " Merhaba " Dedi. Anında sarıldı ona " Çok özledim seni "

Beyza da ona kollarını sardı. Tuğba geri çekildi " Görüşelim olur mu?"

" Olur "

Beyza tuvalet tarafına ilerleyince Tuğba selçuk Şen'in yanına yürüdü ve koluna dokunup ona doğru yaklaştı. Batu'nun gözleri kameradan gözüktüğü kadarı ile ateş saçıyordu.

Aşıksın dırırı aşıksın dırırı aşıksın sen arkadaş.

Neysem. Selçuk etrafa baktı ve tuğbanın elini tutup kolidora girdi.

Beş dakika sonra gizli alanlardan giren silahlı özel haraketları gördüm " Biz giriyoruz. Emriniz nedir Gökçe hanım "

" Girin. Bombalı olan kişi belirlendi. Kendisi Ezgi Şallı. Kocası yüzünden bu yollara düşmüş. Kendisi zorla yapıyor bunları. Siyah kabanlı . Selçuk şen ikinci katta olan 344 nolu odada. Sağlam çıkın. Size güveniyorum "

" Emredersiniz komutanım "

Askerler ayrılıp gizli bir şekilde odalara yöneldi " Akbora beyzanın yanına gidip oyala. Fazla yaklaşma. Gebertirim "

" Emredersiniz gülüşüm " Deyip ayağa kalktı ve tuvalet bölümüne yöneldi.

Ezgi ortalarda görünmüyordu. Sivil durumunda olan binbaşı halletmişti.

" Gökçe hanım. Selçuk elimizde. Emrinizle baskını yapacağız "

" Yapın " Dememle içeriye " Kaldırın kolları. Yat, yat, yat çıkar kimlikleri " Diyen yüzbaşı girdi.

Tuvalet bölümüne bakınca beyza baygındı " Ne yaptın? " Dedim şokla

" Bayılttım " Dedi masumca göz kırpıştırarak kameralara.

" Tamam. Operasyon bitmiştir. Saklanan uyuşturucular narkotik köpeklerle aranacak. Çıkabilirsiniz "

Herkes ayağa kalktı ve misafir ler o tarafa döndü.

Ses bölümünü açtım ve bir kaç cızırtıdan sonra " Selamunaleyküm " Dedim gülerek " Siz daha çok bu ağlara düşeceksiniz. Dikkat edin. Teker teker düşüyorsunuz avucuma " Dedim ve ses kaydımı kapattım.

Herkesten yükselen seslerle akbora lar dışarı çıktı ve arabama geldi. " Afferin kız " Dedi Mert yanağımdan makas alarak.

Eline vurdum gülerek " Hadi geçin arabalara " Dedim.

Eve geçene kadar hepsi kavga etmişti. Tuğba ile Batu ise birbirlerine bakmıyordu

" Resmen adama yapıştın ya " Diye aniden yükseldi Batu.

Ben aniden elimi kalbime götürürken Eymen ve mert ellerini dişlerine vurmuşlardı

" Görevdi çünkü. Ayrıca sanane "

" Nasıl banene lan "

" Sanane işte. Kıtmısın. Sal lan beni bir"

" Seviyorum lan seni. Başkası ile görünce gözüm dönüyor "

Biz şaşkınlıkla kaşlarımız havaya kalkarken tuğba şokta Batu ise gözlerini kapatmıştı

" Aşıksın dırırırı aşıksın dırırırı " Diyen Merte Eymen devam ettirdi.

Batu anında tuğbanın yüzünü avuçladı ve dudaklarına kapandı.

Akbora benim, mertte Eymen'in , Eymen de cansunun gözlerini kapatmıştı.

" Oha ya "diye bağırdım " Evde yapın lan terbiyesizler "

Gülme seslerini artarken Akbora gözlerimi açtı ve kafamı göğsüne çekti " Biz de seninle böyleydik "

" Sanırsın 60 yaşındayız 20 lerimiZi konuşuyoruz "

Hepimiz kahkaha ata ata eve ilerledik.

Sizi tanımasam da sizin için savaşacağım anne ve baba.

                             ***

Evit. Geç geldim arkadaşlar. Özür dilerim.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir 😍🥰😘

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 10.01.2025 20:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...