4. Bölüm

Yanlış zamanlama

Kirazçiçeği
nebiyye.bkrtrbz

Sarsıntı ile gözlerimi araladığım da birinin dizinde yatıyordum. Kafamı hafif çevirdiğim de bunun Mirza olduğunu anladım.

Bir eli saçlarımda diğer eli omuzlarımdan kavrayıp kendine sabitlemişti düş miyim diye.

Ay adam gibi adam işte.

Kafamı hafif kaldırdım ve etrafa baktım. Araf abi arabayı sürüyor, diğerleri uyuyordu.

Kafamı iyice kaldırıp yerimde düzeldim.

Mirza abi bana döndü " Uyandın mı? " Dedi. Böm böm baktım.

" Çı" Dedim kafamı iki yana sallayarak " Ben aslında Gökçe nin ruhunu , kendisi hala dizinde uyuyor "

Göz devirip kafama vurdu " Sus " Dedi ve yanında ki çınar abiyi dürttü. Uyanmadı hatta Mirza abimin kolunu kapıp sarıldı.

Gülmemeye çalıştım. Mirza abi sınanıyor muş gibiydi.

" Çınar kalk lan " Dedi Mirza abim

" Sevgilim " Diyince benim tek kaşım havaya kalktı. Mirza abi ise boşta ki eli ile yüzünü sıvazladı

" Hmm sevgilim " Dedi çınar abim Mirza abinin kolunu okşayarak.

Mirza abi dayanamayıp elinin tersiyle çınar abinin yanağına yapıştırdı.

Çınar abi korku ile kalkarken arabada anı fren yapınca o koltukta ön cama yapışırken beni Mirza abi tutmuştu.

" Ananı ****" Diye bağırdı Araf abi kamyonet şoförüne " Be**** duydun mu lan beni? Ya kardeşime birşey olsaydı? " Diye bağırdı.

" Siz kimsiniz ki ? "

" Gökçe Karan ben abi bir sıkıntı mı var? Sınıf ayrımı ile mi insanlık yapacaksın? Gerçi insan olmayandan ne yarar ki" Dedim ve açtığım kapıyı örtüp kollarımı göğsümde bağladım.

" Ay oha " Dedi Batu abim. Ona dönüp göz kırptım.

Araba tekrar haraket etmeye başladığında çarşıdan geçtik. Gelmiştik bile.

Büyük bir konağın önünde durunca hepimiz indik. Rose hanımlar bizden önce gelmişlerdi belli ki.

Mirza abim kolunu belime sardı. " Hadi yürü " Dedi.

Oh hadi kızım yaparsım. Eve adımı atmamla gördüğüm yüzler bir oldu.

Anında çığlık atıp koşarak Hasan Amcanın üstüne atladım " Amca " Dedim sıkıca sarılarak.

" Oyy kızım" Dedi bana sıkuıca sarılarak " Nerede diğer kızlarım. Senin ne işin var burada? "

" Ben karışan kızım da senin ne işin var burada amca? "

Bana şaşkınlıkla baktı " Vallaha mı? "

" Vallaha "

" Torunumsun lan "

" Vallaha mı? "

" Vallaha " Dedi ve beni göğsüne çekip sıkıca sarıldı" Oyy dedem mi oldun sen şimdi tontişim "

" Evet canım kızım"

Biz birbirimizle konuşurken " Baba" Diyen sese döndük.

Ömer bey hatta bütün herkes şaşkınlıkla bakıyordu ki bunlar niye bu kadar fazla?

" Sen nereden tanıyorsun Gökçeyi? "

Anlık dedemle göz göze geldik ve sertçe yutkunduk " Şey benim şarkı ile bir durum vardı ve kızlarla Mardine gelmiştik. O zamanlarda bu tontik bize bakmıştı " Dedim rahat bir şekilde.

Onlarda gülümsedi.

Boş yerlere geçerken tontiş dedem beni kendi yanına oturttu.

" Ee kızım görmeyeli nasıl sın bakalım? "

" İyim dede sen? "

" Eyi eyi"

" Kızım ben ne güne duruyorum " Diyen Hatice nenenin sesi ile ona döndüm. Kenarda hanım ağa olarak oturuyordu.

Sert bir hanım ağaydı. Mardin de bir çok yerde yardımlarda bulunmuş ,öğretmenlik yapmıştı. Yerimden kalkıp yanına gittim ve hemen yandan beline sarıldım" nenem" dedim yanağından öperek

"O yaşlı benden daha önemli anladım ben" dedi şalını düzeltip bana sırtını dönerek

"Ay nene napayım ben yaşlı adamı" dedim ve koluna vurdum" Akalım mı alemlere " diyince kafama yediğim terlik bir oldu

" Sus kız" dedi Rose hanım.

"Rose hanım cidden böyle yapar mıyım?" dedim tesüf eder gibi.

Onlarda güldü" Kızım sana kuzenlerini falan tanıtıyım" dedi Ömer bey ve büyük bir adama döndü" Bu senin en büyük amcan Selçuk ,karısı selen, çocukları, Yalın, Efe ve Yusuf" dedi ve diğer bir adama döndü. Bu Ömer beyden küçük duruyordu" Buda küçük amcan Berzan, karısı Rojda ,çocukları Ali, Hamza ve Emir" dedi ve bir kadına döndü" Halan Serap" dedi. Kadın kötü kötü bakıyordu bana.

Bak bak nasılda bakıyor şükursuz ."Memnun oldum" dedim gülümseyerek.

"Ben olmadım" diyen Serap halayla

"Umurumda değil Serap hanım" dedim ve telefonu çıkartıp abimi aradım.

"Efendim abicim?"

"Abi ben Mardindeyim"

"Biliyorum"

"Nasıl?"

"Takip cihazın vardı ya"

"He tamam abi ben kızları arayım bir" dedim ve kapatıp kızları aradım

"He gökçek" diyen Beyzaya" Neredesiniz?"

"Okuldan çıktık evde bavul hazırlıyoruz"

"Niye be?"

"Abin aradı. Mardin den imişsin. Bizde oraya taşınacağız. Annemler zaten orayı gezmek istiyormuş. Tuğba zaten sormadı bile, Cansunun ailesi ise Mardin'e akrabaları görmeye gelince burada ev tutacaklarmış" dedi.

"Tamam" dedim ve kapattım.

"Ne oldu kızım?"

"Kızlar geliyor da Mardin'e" dedim gülerek" Buraya taşınıyorlar"

"Tuğba da var mı?" Diyen Gediz' e döndü bakışlar. Tek kaşım hava da "Niye?"

"Hiç" dedi etrafa bakıp" Geliyor" dedim sırıtarak. Onunda yüzünde gülümseme oluşmuştu.

"Akşama misafirler var. Hazırlıklar yapılsın"

"Kimler gelecek baba?" diyen Serap karısına dedoşum

"Atabaylar" deyince Serap karısı anında ayağa kalktı" Tamam baba. Biz yapalım yemekleri " deyip içeri gitti.

Neneme döndüm çatık kaşlarla. Sıkıntılı bir yüzü vardı

Rose hanımda ayağa kalkıp mutfağa gitti.

" Ben napayım? " Dedim anlamazca

" Sen otur" Dedi dedem " Onlar yapar işleri. Ben seni seveceğim. Gel bakalım yamacıma " Diyip yanına çağırdı

Yanına gidip oturduğum da saçlarımı okşamaya başladı.

Nedendir bilmiyorum ama hep saçlarımı okşardı. Sebebinin olduğunu ama zamanı gelince söyleyeceğini demişti.

" Gökçe biz de işe gidiyoruz. İstiyor musun bir şey? " Diyen Araf abi ile şaşkın şaşkın ona baktım

" Ben mi? "

Güldü ve yanağımdan makas aldı " Sen tabii"

" Çikolata alsana " Dedim ona bakarak " Böyle bir sürü " Dedim kollarımı açarak

" Ben de alırım " Dedim Mirza abi

" Ben ne güne duruyorum " Dedi Çınar abi

" Aaa üstüme iyilik sağlık. Ben alırım miniğim " Dedi Batu abim.

" Susun be ben varım" Dedi buğra abim

" Ay tamam hepiniz alın fazla fazla " Dedim dudaklarımı yalayarak " Ay ağzım sulandı. Gidin hızlı gelin " Dedim

Onlarda güldü ve beklemediğim şekilde hızlıca hepsi yanağımdan öpüp koşarak çıktı.

" Hey" Diye bağırdım arkalarından. Ne zaman bunlar böyle oldu be?

 

Akşam

Odada hazırlanmam bitince kapı sesi ile son bir kez aynaya baktım.

Vallahi çok güzel olmuştum ha. Saçımı düzeltip telefonumu alarak aşağı indim. Her yer kalabalıktı.

Bende bir odaya dalınca burası full erkekti ve herkes bana dönmüştü

" Siktir " Dedim ve " Ee özür dilerim dede " Dedim ve tam arkamı dönüyordum ki

" Gel kızım sana tanıtıyım devremi" Dediğinde yüzümde hafif tebessümle dedemin yanına gidip oturdum.

Abimler bana bakıyordu ve aynı anda ceplerinden çikolata çıkardılar.

" Ay " Dedim çikolataları hemen hepsinden alarak " Aldınız mı lan? " Dedim gülerek " Sağolun. Kesenize bereket "

Abimler güldü hemen " Sağol kardeşim "

" Bu benim torunum Gökçe İsmail. Hani sana bir ara bir kız var , kızım gibi, terbiyeli diye o Gökçeydi "

" Ders ve-" Diyecekken öksürük krizine girdim

" Ay abi su" Dedim yakında oturan Mirza abime

" Abi mi ? "

" Lan ölüyorum versene su "

Araf abim bana su verecekken " Sağol abi" Dedim ama demesi ile vereceği bardağı kırması bir oldu

" Hay sikecem ama he artık" Dedim ve kendi suyumu alıp başıma diktim " Bir suydu be "

Dedemler gülerken

" Torunun çok tatlı Hasan dede " Dedi bir erkek.

23 gibi duruyordu " Sanane . Sana mı kaldı tatlılığım yaşlı moruk "

O kızarırken abimler sırıttı. Gediz ise aradan kimse görmeden el hareketi çekti ama çıkan sesle dedemler etrafa baktı.

" Neydi o ses? "

" Yok bir şey dede " Dedim anında. Gedizin ise arkadan yüzüne vurdum.

" Bende sana oğullarımı tanıtayım kızım " Dedi ve önce yanında bıyık bir adamı gösterdi " Bu Davut. Büyük oğul, yanında ki Serdar ikinci oğlum, yanında ki Aras üçüncü oğlum, onun yanında ki ise miran dördüncü oğlum. Aslında torunum" Dediğinde kafamla onayladım ve hepsine baktım.

Hepsi güler yüzlüyken karşımda halıya nedense dürüm yapıp camdan atacakmış gibi katilimsi bakışlar atan adı miran olan kişilik vardı.

Sert çene hattı nedense çenesini sıkması ile daha da belirgenleşmiş, kehribar gözleri harlanmış ateş gibi, hafif esmer teni kızarmıştı.

Peki ben neden süzüyorum bu adamı? Tövbe yarab tövbe.

" Evet kızım sen kendini tanıtsana "

" Peki. Adım gökçe. İki gün sonra 18 yaşıma giriyorum. Şarkı söyleyen ve dans eden bir insanım. Yani meslek değilde aktivite gibi. Psikolog olmak istiyorum. Bu kadar yeter mi? "

" Yeter yeter " Dedi İsmail dede.

" Baba sofra hazırdır " Diyen Serap karısı direkt gözlerini dikmiş Davut abiye bakıyordu.

Davut abi ise yere. Elinde nişan yüzüğü vardı. Hassiktir. Bu karı evli adamamı sulanıyor? Ay midem kalktı.

Herkes ayağa kalkınca bende kalktım ama birden herkes kahkaha attı " Ne oldu? " Dedim

" Bir an bunca uzun kişinin arasında kısa kaldığında bir garip oldu " Dedi Mirza abim beni kolunun altına alıp

" Haha haha ve haha çok güldüm ya " Dedim alayla " Allah boydan almış akla vermiş bana ama sizin ki ise boya verilirken akıldan kısmış kapiş " Dedim ve saçımı savurup odadan çıktım

" Oy abyam koydu " Diyen Hanın sesi ile dedemler gülerken

" Hak ettin abi" Dedi Çınar abim.

Masaya herkes geçince ben her yemekten birer tane tabak hazırladım.

Kızlar gelirdi ve aç kalamazlardı.

" Kızım kendine erzak mı hazırlıyorsun? " Dedi Rose hanım

" Yok anne arkadaşlarım gelirde aç kalmasınlar " Dedim

Masada sessizlik oluşurken ben ağzıma patlıcan dolması attım ama ses hala gelmeyince kafamı yana çevirdim

Annem bayılmış, babam ise ağzından dışarı su akıyordu " Bana demedın kızım"

" Sana da mı anne deyim? "

" Hayır bak ba -ba"

" 2+2 =4 he baba " Dedim .

" Ahan da söyledi "

" San ki konuşmayı söktü baba he " Dedi Batu abi.

Babam annemi uyandırmaya çalışırken gözleri dolu doluydu.

" Öf duygusal olmayın be " Dedim sitemle

" Bugün şoktan şoka girdik"

" Bende bim" Deyince herkes bana baktı. Boş baktılar " Ortamı yumuşatmak amacı ile yaptım ayol "

Masada herkesi gülme tutunca arkadan biri bana sarıldı " Annem "

Rose hanımın göz yaşları enseme damlıyordu.

Elimi koluna koydum ve öpücük kondurdum " Uğruma ağladınız ya vallahi gururum okşandı " Diyince kafama tokat yedim.

Annemdi. Somurttum anında.

Masada kahkahalarımız eksik olmazken herkese baktım önce.

Abimden ve kızlardan sonra ilk defa mutlu bir aile yemeği yemiştim.

Kafamı sola çevirince bana bakan miranı gördüm.

Annesi ve babası öldüğü için dedesinde kalıyormuş. Bunları söylemişlerdi sadece.

Masadan kalkıp avluya geçtiğimizde herkes yerleşti de bir dakika ben niye bununla yan yanayım lan ve bide abimler niye bana ters ters bakıyor.

" Miran lise nasıl gidiyor? " Diye soran babamla Miran babama döndü

" İyi gidiyor "

" Benim kızda senin okulda okuyacak bundan sonra. Ona abilik yap orada olur mu? " Deyince Miranla göz göze geldik.

" Niye baba ben bakamıyor muyum ikizime ? "

" Gediz en son ne dediğini hatırlıyor musun? " Dedim tek kaşım havada " Ben unutmam kolayına bir sözü"

O kafasını eğerken " Tabii Ömer amca abisi olurum onun " . Kullandığı alaycıl sözlerle göz devirdim.

" Kızım sesin güzelya. Bir akşamı böyle kapatalım he. Çalsana birşeyler " Dedi dedem

Ayağa kalktım ve odama çıktım.

Kenara koyduğum gitar ve kemanımın yanında olan bağlamayı alıp aşağı indim.

Herkes elimde bağlamayı görünce " Ay bu mu bağlama çalacak. Siz de istanbullu kızlarda bağlama var mı ki? "

" Hala ne diyorum biliyor musun? " Dedim bağlamayı çıkartırken " Bazı insanlar etrafına bakamaz ben ne yapıyorum diye? Sen bak bence. Benim gördüğüm karekterini kendinde aynadan bakarak görürsün " Dedim

O anında morarırken nenem öpücük attı.

Ona göz kırptım ve " Ne söyleyeyim? " Dedim

" Eklemedir koca konak " Dedi nenem.

Ona doğru gülümsedim ve bağlamayı dizime koyup yerleştirdim.

Elimi bağlamanın tellerine koydum ve çalmaya başladım.

Bir süre sonra söylemeye başladım.

"Eklemedir koca konak ekleme, aman aman

Nazlı da yârim yine yine geldi aklıma

Nazlı da yârim yine yine geldi aklıma"

 

"Nasıl, nasıl edeyim başımdaki sevdaya, aman aman

Aman aman dostlar yoldan geldim yorgunum

Orta da boylu bir güzele vurgunum"

 

"Eklemedir koca konak ekleme, aman aman

Nazlı da yârim yine yine geldi aklıma

Nasıl, nasıl edeyim başımdaki sevdaya, aman aman"

"Aman aman dostlar yoldan geldim yorgunum

Orta da boylu bir güzele vurgunum"

( Zara dan dinleyebilirsiniz)

Bağlamanın tellerini çalmaya bıraktığım da herkes alkışladı.

Bağlamayı kenara koydum ve düzeldim.

" Çok güzel sesin var kızım " Diyen kadına döndüğümde İsmail dedenin karısıydı.

" Sağolun " Dedim gülümseyerek.

" Kızım hadi kahve yap bakalım nasıl yapıyorsun? " Dedi annem. Bana çarpık bir gülüşle bakıyordu. Yapabileceğimi bildiği için bunu ortaya atmıştı.

" İstanbullu kız ne anlar kahveden "

" Dimi dimi " Dedim ayağa kalkıp ona doğru düz bir ifade ile bakarak " Sen de ne anlarsın namustan hala? Dedirtme şimdi herkesin önünde istersen " Dedim ve kahve leri nasıl içeceklerini sorup mutfağa yöneldim.

Allahın daniskası. Mal, salak, aptal

Kahveyi ocağa koyup karıştırırken

" Daha ne kadar dışından söveceksin? " Diyen sesle yerimden sıçradım.

Karıştırğım kahve elime dökülürken acı ile inledim " Napıyorsun gerizekalı " Dedim ve suya elimi tuttum

" Çı çı abiye öyle denir mi? "

" Denmez mi? "

" Denmez " Dedi kafasını iki yana sallayıp piç sırıtışı ile. Şimdi ağzına çarpmak varıdı da bir dakika ben niye vurmuyorum ki?

Anın da elimin tersiyle ile ağzına vurdum " Sırıtma lan. Gitti senin yüzünden kahvelerim"

" Vurduğun dudaklara yaklaştığın günler olacak " Deyince elimde ki bezle durdum.

Ne diyor lan bu sapık " Ne diyorsun lan sen ? " Dedim elimdeki bezi yüzüne vurarak

" Kahveleri ben yaparım " Dedi ocağa yönelip. Ama dudaklarında sırıtma yerine beyaz dişlerini gösterecek derecede gülümseme vardı.

Bende istemsizce hafif bir gülümseme yaptım ve ona sırtımı dönüp kahve fincanlarına uzandım.

Boyum yetmiyordu.

Arkamda biri belirdi ve başımın üstünden fincanları aldı

Bir süre arkamdan çıkmadı. Nefesini ensemde hissederken titredim. " Merak etme bir şey yapmayacağım " Dedi ve burnunu bir anda saçlarıma dokundurdu " Annem gibi kokuyorsun "

Gözlerim şokla açılırken ona dönecektim ama belimden tutup engelledi " Bakma bu halimi görme " Deyince iyice meraklanıp bir anda ona döndüm.

Oda son hızla arkasını döndü. Geniş kaslı sırtı tşört ten belli olurken omzuna dokundum " Miran baksana bir? "Dedim.

Önüne geçtim ama arkasını döndü tekrar.

Öff illa uğraştıracaklar yani. Ayağımı ayağına vurup diz çöktürdüm ve saçını tutup kafasını kendime çevirdim.

Gözlerinden akan yaşları esmer teninde buluşuyor, yavaşça süzülüyordu.

Kızarık gözleri daha da kızarmış dolu doluydu.

Sertçe yutkundum. Kahretsin cidden

" Siz ne yapıyorsunuz burada? " Diyen sese döndük.

Serap salağı.

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 28.12.2024 00:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...