
Dün gece İpeklerde kalmıştım malum olaylar oldu. Sabah erkenden kaldım ve direk okula geçecektim de motorum? Siktir ya gebertecem şu savcıyı. Ya motorun anahtarı da çantadaydı.-Kazadan sonra motoru evin önüne aldırtmıştım.- O çanta alınacak. Ya alınacak ya alınacak. Yoldan bi taksi çevirdim." Adliyeye abi" Dedim ve gidince yapacaklarım hakkında düşünmeye başladım. Yarım saat sonra adliyenin önündeydim. Taksiciye parayı verdikten sonra hızlıca taksiden indim. Parayı da İpek vermişti. Herşeyim çantamda olduğu için yanımda hiç para yoktu. Adliyeye girdiğimde yabancılık çekmedim. Hukuk okuduğum için bir kaç defa buraya işim düşmüştü. Direk savcıların olduğu koridora geçtim fakat içeri kart ile giriliyordu. Elimi kolumu sallayarak giremezdim ki. Düşün kızım düşün. Aşağıda girişte duran kıza söylesem Kuzey Savcı ile görüşecem diye direk Kuzey'e söyler o yüzden bu şekilde olmaz. Ama başka bir savcıyla görüşecem dersem neden olmasın. Okul için geldiğimizde Eray Savcı ile görüşmüştük . Beni birazda olsa tanıyo yardımcı olacağını sanıyorum. Çok zekisin be kızım.
Girişe tekrar gittiğimde o kızı tekrar gördüm." Merhaba ben Eray Savcı ile görüşecektim." Dedim sırıtarak." Randevunuz var mıydı? Dedi haklı olarak."Yok ama siz Eray Savcıya Lidya geldi hukuk fakültesinden deseniz." Dedim gergin bir şekilde." Ben bi sorayım" dedi ve Eray Savcıyı aradı. Bir kaç birşeyler konuştular. Sonra kız ayaklandı." Buyrun bu taraftan" dedi savcıların olduğu koridoru göstererek. İşte böyle hallederler olayı.
Kız kartla girilen koridorun kapısını açtı ve gitti. İlk başta Eray Savcının odasına gitmeliyim. Haber verildi sonuçta birşey olduğunu anlamamalılar. Eray Savcının odasına geldiğimde kapıyı çaldım ve içeri girdim." Eray Savcım merhaba" Dedim kibarca." Hoşgeldin Lidyacım oturmaz mısın? Dedi ayakta dikildiğimi fark edince. Masanın önünde duran iki pofidik koltuklardan birine oturdum." Ne içersin" dedi savcı." Kahve olur" Dedim. Sabahtan beri düzgün birşey yememiştim. Kahve iyi giderdi." Ee hangi rüzgar attı seni buraya" dedi meraklı meraklı. Kuzey rüzgarı attı valla diyemedim." Bi rüzgar atmadı. Buralardan geçiyordum sizi göreyim dedim" Dedim yalan söyleyerek." İyi etmişsin" dedi savcı ve kahveler geldi. Kahvelerimizi içtik güzelce sohbet ettik ama kalkma zamanım geldi niçin geldiğimi unutmamalıyım." Savcım ben izninizle kalkayım. Biraz işim var. Sonra tekrar uğrarım." Dedim çoktan ayağa kalkmış yukarıdan yukarıdan savcıya bakıyordum."Yine beklerim" dedi ve odadan çıktım.
Asıl konumuza dönecek olursak Kuzey'in odası nerde? Kuzey odasında mı? Etrafıma iyice baktım ve odanın koridorun sonunda olduğunu gördüm. Yavaş yavaş odaya doğru yürüdüm. Kapıya geldiğimde derin bir nefes aldım. Kapıyı çaldım kimse açmadı. Duymadığını düşündüm. Daha sert bir şekilde bir daha çaldım fakat gene kimse açmadı. Elim kapının koluna doğru gitti. Açmalı mıydım? Sonuçta savcının odası desemde artık çok geçti çünkü kapıyı açmıştım bile. İçeri girdiğimde ortalıkta kimse yoktu . Bende etrafı incelemeye başladım .Odanın dekorasyonu çok hoştu. Etraflarda bitkiler duvarlarda tablolar vardı. Ortada da şık bir masa. Masanın hemen sol tarafında bir kapı vardı. Nereye açıldığını pek umurdamadım ve çantamı aramaya başladım. Çekmecelere , dolaplara, kitaplıklara heryere baktım ama yoktu. Büyük ihtimal hala arabasındaydı. O zaman arabanın anahtarını ararım bende. Tekrardan çekmecelere, dolaplara , kitaplıklara baktım ama o da yoktu. Herşey ilk olduğu gibi mi diye kontrol ettikten sonra hızlıca kapıya yöneldim ama çıkmamı engelleyen birşey oldu.
Bi bedene çarptım. Soğuk ve ıslak bir beden. Kuzey'in bedeni. Çarpmanın etkisiyle ellerim Kuzey'in çıplak göğsündeydi. Belli ki duş almıştı.Onun elleri ise açık kalan belimde. Göz göze geldiğimizde yüzünde şaşırmış bir ifade vardı haklı olarak. Fakat kahverengi gözlerini yeşil gözlerimden çekmiyordu. Ta ki Kuzey'in saçından damlayan su göğsümün arasından kayıp gidene kadar. Bakışları farklılaştı. Ama çözemedim. Bakışlarını göğsümden çekti ve ilgi odağı tekrar gözlerim oldu." Ne yapıyorsun burada" dedi hala anlamadığım şekilde bakarak. Bu bakışı sevmedim. Kalbimi ağırtıyor." Sana bakmıştım" Dedim yalan söyleyerek." Bana bakmıştın?" Dedi sorgularcasına. İkimizde fısıldayarak konuşuyorduk nedense ve hala aynı pozisyondaydık." Hıhı" Dedim ve kendimi yavaşça ondan uzaklaştırdım. O hala aynı şekilde duruyordu." Güzel bende sana birşey verecektim." Dedi ve ilk girdiğimde gördüğüm kapıdan içeri girdi. Bende arkasından ilerledim. İçeride bir lavabo ve oturmak için koltuk vardı. Koltuğun üzerinde de iki saat odada aradığım çantam vardı. Kuzey çantayı aldı ardından bana uzattı." Al çantan" dedi imalı imalı bakarak." Sağol" Dedim ve arkamı dönüp gidecektim ki Kuzey'in kolumdan tutup beni kendine çekmesi bir oldu. Gene aynı pozisyondaydık. Ama bu sefer daha yakındı. Kafamı biraz eğsem dudaklarımız birbirine değecekti."Bunu da al, lazım olabilir" dedi masanındaki kartını uzatarak. Lazım mı olacaktı? Kartı aldığım gibi odadan çıktım.
Plan başarıyla sonuçlandı. Çanta artık bendeydi. Fakat ona kaptırdığım başka birşey vardı. Kalbim
BÖLÜM SONU:)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |