2. Bölüm

2. Bölüm

Nehir Rüya
nehirruya

Yorumlarınızı ve Oy vermenizi bekliyorum canlarım :)

“Ben adamı içeriye alıyorum sen de üzerine güzel şeyler giyinip gel. Artık nasıl oyalıyorsan bizimle görüştürmekten adam geliyor eve tanışmaya. O kadar mı ciddiye almıyorsun sen ilişkini?” Bir de annemden azar mı işitiyordum ben? Ne ara sahiplenmişti yeni gördüğü bir adamı? Annem çıktıktan sonra dolaptan söylenerek siyah dar dizimin üzerindeki elbisemi giyindim. Saçlarımı taradım. Yeni sildiğim makyajımı hızlıca yaptım. Salona girdiğimde Ateş'i gördüm. Şaşkınca baktım demin telefonu kapatmıştık. Bir anda aklıma ev sahibi olayı geldi. O yapmıştı hatta CV reddimi de o yapmıştı peki ya neden? Onun yanına öfkeli adımlarla geldim. Annem, Ateş’in yanına giderken beni cimcikledi. İnledim. Ben daha bir şey diyemeden annem oğlum tanışalım seninle dedi. Bana da mırıldanarak sakın kızma oğluma otur bakayım dedi. Ateş kendini iyi aile çocuğu olarak gösteriyordu. İçi gıcık ve pislikti bunu değiştirmiyordu. Benim durumumu bilerek bunu nasıl yapardı? Öfkem geçmediği için bacağımı sallıyordum. Annem, Ateş’i benimsese de babam asla öyle bakmıyordu.

"Efendim benim hayatım böyle. Ne eksik ne fazla anlattım. Kızınızla ayakkabıcıda karşılaştık ve vuruldum yaklaşık iki yıldır devam eden ilişkimiz var. Ailem kızar dedi diye ben geldim. Artık konuşmalı ve bu işin adını koymalıyız. Takdir edersiniz ki evlenme yaşındayız."

Hiç bu kadar kelime seçerek konuşan bir adama benzemiyordu. Ateş dirseği ile beni dürtünce kendime geldim. Öfkemi bir kenara bırakmam lazımdı. Bu benim için şanstı çünkü. Boğazımı hafifce temizleyerek "Evet anne. Biz evlenmek istiyoruz. Biliyorum siz yeni tanıdınız ama Ateş çok tatlı, işinde de disiplinli bir adam." Annem daha da ısınmıştı ama babamın suratı da bir o kadar asılmıştı. İstemiyordu.

“Anne sen ne diyorsun? Nişanlanmamız ve evlenmemiz hakkında?”

“Ay kızım normalde başka zaman olsa biraz daha birbirinizi tanıyın isterim ama malum hastalığımı biliyorsun. Seni dünya gözüyle evlendirmek de çok istiyordum ama senin uygun kişiyi getirmeni bekliyordum. Hemen doldurma güzel gözlerini bakayım bunlar gerçekler. Bence oğlumun da dediği gibi yakın zamanda düğününüzü yapabiliriz.”

Anneme gülümseyerek baktım. Ateş elimi sımsıkı tuttu. “Merak etmeyin efendim. Kızınıza gözüm gibi bakacağım. Hiçbir eksiğini göremezsiniz. Hem belki duymuşsunuzdur şirket zincirlerimizi. Bir de hastanelerimizi.” Annem Ateş’i pek tanımıyordu gözlerinden belli oluyordu. Bende pek tanımıyordum. Sadece bir kez toplantıda gördüğüm için iş insanı olduğunu biliyordum. Ateş biraz da şirket işlerinden bahsetti. Maddi gücünden bahsetti ama bunu aşağılayarak yapmamıştı annem için hastanesine doktorlar getirdiğini söyledi.

“Benim için mi?”

Kafasını salladı Ateş. “Evet. Melisa bana hiç anlatmamıştı ama bugün ayakkabıcı dedesiyle konuşurken duydum. Sizin için elimden geleni yaparım. Sonuçta Melisa’nın annesi benim annemdir.”

Annem iyice ısınmış bana gülümseyerek bakıyordu. “Birbirinizi her daim sevin çocuklar çünkü sevgisiz yuva kurulmaz. Aşk geçicidir ama sevgi kalıcıdır.”

Sadece iç çekmiştim çünkü biz geçici bir yuva kurmaya çalışıyorduk. Gözlerimi annemden çevirip babama döndürdüm. Onun da düşüncesi önemliydi.

“Eee sen ne diyorsun babacığım?”

"Soruyor musun bir de kızım? İki yıl boyunca sakla sonra gel evlenmek istiyorum. Önce ailesiyle tanışmamız lazım. Öyle hemen evet yok. Bizden kız alması zordur aslan parçası. Ben eşimi tam altı kez istedim annesinden"

Ateş kıkırdayarak "Biz de almasını biliriz. Siz dediniz ben aslanım ve aslanlar hep istediğini elde edenlerdir. Alemin kralılardır." Dediğine babam iyice sinir olmuştu. Ben de Ateş gibi kıkırdayarak "Aslanın da boyun eğdiği biri var canım. Eşi." Bu sefer babam, Ateş’e bakıp gülümsemişti. Ateş’te bozulmuştu. Biraz daha sohbet ettikten sonra bir hafta içinde ailesini getireceğini. Uygun olup olmadığımızı sordu. Annem ve babam kabul etti. Ateş biraz daha oturduktan sonra yarın önemli bir toplantısı olduğu için kalkmak istedi. Bende kapıdan geçirmek için peşinden gittim. Kapıdan tam gidecekken koluna dokundum.

"Bunu neden yaptın?"

Önce anlamamazlığa yattı. “Neyi?” Dişlerimi sıktım. “Aptal yok karşında. Sen kapına yardım için gelmeyen birini bile bu hale mi getirirsin?” Yüzüme baktı. "Öyle gerekliydi" Açık kumral saçlarını elleriyle karıştırıp kehribar gözlerini benim mavilerime dikip göz kırptı. Sonra arkasını dönüp merdivenlerden inip gitti. İçeriye geçtiğimde annemlerle biraz daha oturduk. Annem isteme için bir şeyler alalım kızım demişti. Kafamı salladım. Sonra da uyuyacağımı söyleyip odama çekildim. Üzerimi değiştirip tekrar pembe ayıcıklı pijamalarımı giyip yatağa uzandım. Biraz sosyal medyadan Ateş’e baktım. Hiç fotoğraf paylaşmamıştı dudak büküp keşfette geziyordum. O anda telefonuma bildirim düştü.

- Yarın seni on buçukta alırım. Kahvaltını evde yapma. Senin de kabul ettiğin gibi rüyanda beni gör sevgili EŞİM.

Benim ona giydirdiğim lafı o bana giydiriyordu. Bir de bilerek bastırarak kalın yazmıştı.Ben bu adamla ne yapacağım şimdi? Hem bir anda nasıl olacaktı bu iş? Daha hiçbir şey konuşmadan nedir bu hız? Kapımda bitmişti. Pire bile daha yavaş hareket eder onun yanında. Alarmımı kurup gözlerimi kapattım. Hemen uyumuştum.

Yorumlarınızı ve Oy vermenizi bekliyorum canlarım :)

Bölüm : 13.08.2024 00:10 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş