11. Bölüm

Canlarım oy vermeleriniz düştü bu da bana kitabı kaldırmayı düşündürüyor. Lütfen bana kendinizi gerek yorumlarla gerek de oy vermeleriniz ile gösterin. Sizi seviyorum bebeklerim ❤︎

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canlarım :) Satır arası yorumları okudukça daha motive oluyorum.

Murat’ın ağzından

Alina’ya bir şey olduğunu zannettiğim için çok korkmuştum ama abisi Burak benden de çok korkmuştu. Normalde Burak, Alina’yı çok seviyordu ama ailesinin katillerine o kadar çok odaklanmıştı ki kaybedecek kimse olsun istemiyordu bu yüzden küçüklüğünden beri Alina’ya soğuk davranıyordu.

Hızlıca Burak kucağına alıp koltuğa yatırdı. Alina nefes alamadığı için dudaklarından inilti gibi sesler çıkıyordu. Bende o sırada evdeki oksijen maskesini taktım. Alina’nın ailesinin ölümünden sonra oluşan bir durumdu. Çok ağladığında nefesi kesiliyordu bu yüzden evimde ve Alina’nın evinde hep oksijen maskesi dururdu. Alina bir iki dakika sonra nefes alabilmeyi tam olarak başarabilmişti.

“Bu ne zamandır oluyor?”

Alina’yı Burak evde yalnız bıraktıktan sonra annesinin de baskısı yüzünden oluşan bir şeydi.

“Alina, sen gittikten sonra ailesinin durumunu atlatmaya tek başına çalıştı ve annenizin baskısı da hep üzerindeydi. Bu yüzden oluştu.”

Burak’ın kaşları çatıldı.

“Ne demek annenin baskısı?”

“Sen gittin ama Alina’yı nasıl bir cehennemde bıraktığını bilmiyorsun. Annen küçüklüğünden beri en iyisi olsun diye baskılar kurdu. Tıp kazanmayı Alina istedi ama aklına koyan annendi. Bale derslerini hiç sevmezken annen yüzünden gitti. Yemek öğünleri kilo almayacak şekilde yedi.”

Kaşları duyduklarından sonra çatıldı.

“Sen de orada uzakta kaldın. Seni her gün bekledi. Arkadaş çevresini hep annen belirledi. O yüzden hiç arkadaşı da olamadı hep tetikte yaşamak Alina’yı gerdi. Onun üzerine bu kadar gitmemelisin çünkü o kadar güçlü bir kadın değil.”

“Çok konuşma Murat. Ben annemin ve babamın kanını yerde bırakacak bir adam değilim. Küçüklüğümden beri de bunun için savaştım.”

Sinirle gözlerine baktım.

“Sen ölünün peşinden koşarken yaşayan kardeşini mahvettin. Şimdi onlar yaşasaydı ne olacaktı? Söylesene senin ağzına sıçarlardı. Özellikle de baban ağzına sıçardı.”

“Sen karışma! Ege’yi gözüm hiç tutmadı. Araştıracağım. Alina’ya uyandığında söyle seninle evlenecek. Aynı konuştuğumuz gibi.”

Burak’la biz bu durumu yaklaşık iki aydır konuşuyorduk. Gittikçe tehlikeye yakınlaşıyordu şu anda bile Burak soyadını değiştirmişti. Eski soyadlarını almıştı ve şimdi Burak’ı derinlemesine araştırdıkları için Alina her an açık olabilirdi.

“O kadar yaklaştın yani. Seni buldular.”

Kafasını salladı.

“Çok burnumun ucundalar gibi hissediyorum. Az kaldı. Alina’ya söyle ama bir kez dokunmayacaksın kardeşime. Duydun mu?”

Kaşlarım çatıldı. Ne diyordu bu it herif?

“Ben sen dokun desen de dokunmam. Evliliğe evet dedim çünkü Alina riskte istemese bile evleneceğiz.”

“Ben bilmiyor muyum lan?! Alina’ya çocukluğundan beri aşıksın.”

Nereden biliyordu ki bu?

“Nereden biliyorsun sen?”

“Bakışından, koruyuşundan ama şunu da bil benim kardeşim hiç sana farklı gözle bakmadı bakamaz. O evlilikte bu iş bitince bitecek. Uyanınca nikah dairesine gidin.”

“Öyle olmayacak. Her şeye eyvallah ama bu düğün şeklinde duyurulacak çünkü Alina’nın en büyük hayali. Şimdi gidip İzmir’e bizi bekle. Akşam geleceğiz. Alina’nın hayalindeki düğün ne zaman hazır olur o zaman evleneceğiz.”

“Sen kimsin de bana ahkam kesiyorsun?”

“Asıl sen kimsin de kardeşini bu kadar oyuncak gibi görüyorsun hayali varsa bir kere de olsa abilğini yapıp hayalini gerçekleştireceksin!”

Alina’ya uzun uzun baktı. “Ona da eyvallah.” Kafamı salladım. Alina’ya yapılan tek bir abilik simgesi bile gözlerindeki mutluluğu görmemi sağlayacaktı o bana yeterdi. “O zaman akşam geleceğiz bu arada gidip o kadınla da konuş düğünde hırlı dursun zaten en büyük hedefi zengin onların çevresinden biriyle evlenmesiydi işte buradayım ve param var. Çeneni kapatsın.”

“Sen fazla mı ahkam kesiyorsun?”

Yumruğunu yüzüme geçirecekken bileğinden tutup ters çevirdim. “Konu Alinaysa ben hep böyleyim sadece sen bu kadar yakından ilk defa görüyorsun. Şimdi çık git. Haklı olduğun tek konu da dün tek bırakmam konusuydu bir daha da olmaz.”

Burak gittikten sonra kapıya bakıp mırıldandım bu evlilik yalnız Alina’nın isteğiyle bitecekti çünkü ben Alina’yı seviyordum.

Oy vermenizi ve bolca yorumlarınızı bekliyorum canlarım ❤︎

Bölümü nasıl buldunuz?

Abisi Burak hakkındaki düşünceleriniz neler?

Murat'ın bu koruyucu tavrı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Canlarım oy vermeleriniz düştü bu da bana kitabı kaldırmayı düşündürüyor. Lütfen bana kendinizi gerek yorumlarla gerek de oy vermeleriniz ile gösterin. Sizi seviyorum bebeklerim ❤︎