20. Bölüm

Bölüm 19

Nehir Rüya
nehirruya

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum canlarımmm :) Oy vermeyi de unutmayın emeğime karşılık küçük bir dokunuş istiyorum sizlerden :)

“Ne değiştirmesi!” Dik dik gözlerine baktım. Sinirle çantamı da alıp dışarıdaki arabaya bindim. Alp de iki dakika sonra gelmişti. Arabayı Alp sürerken bende dışarıyı izliyordum. Onunla aynı havayı bile solumak istemiyorum. Yunus haklıydı ben onlara bir şey olsa gene ilk ben koşarım ama yoruldum. Hemen bir olay olsa ilk ben üzülüyorum ve bu durum artık beni yormuştu.

 

Onlar beni bulmasaydı ben zaten hem eski ailemden ayrılmamış hem de Alp’lerin de yaşantısını bozmamış olacaktım ama onlar beni bulduğu için her şey değişmişti ve beni suçlamışlardı. Yol boyu suskunduk. İfademi vereceğim yer bir askeriyeydi. Birlikte aşağıya indiğimizde istemsizce gerilmiştim. Alp bir anda elini belime sardı.

 

Bırak diye fısıldadım ama sesimi ben bile duyamadım. Alp’in belimdeki eli benim gerginliğimi alıyordu ve itiraf edemesem de yanımda oluşu beni güvende hissettirmişti. Birlikte yukarıya çıkarken bazı askerlerin bakışları üzerimdeydi. Alp onlara sert sert bakıp söyleniyordu. Bir odaya çıkmıştık. Bizi bekliyordu bir adam ve yanında da genç bizim yaşlarımızda biri daha vardı. Alp’le yanındaki genç çocuk sarıldı. Bende çekingen bir şekilde bakıyordum etrafa. Buraya ilk defa girmiştim her yerde silah da olması beni iyice germişti. Korkarım.

 

“Kardeşim Aleda. Aleda bu da Bulut.”

 

Bulut bana elini uzatınca tam tutacakken Alp sıkmıştı. Gözlerimi devirmeden edemedim. “Tekrar merhaba sana da aslanım.” Bulut uyarıyı almışçasına kendini geriye çekti. Kendi kendime homurdandım. Bulut’un yanına gidip Alp’e inat sıkıca sarıldım. Deniz bahsetmişti beni bulmaları Bulut’un sayesinde olmuştu. “Teşekkür ederim.” Bulut kollarını sarmadı çünkü Alp’in bakışları çok keskin bir şekilde üzerindeydi. Gergince geriye çekilip kafasıyla eyvallah yaptı.

 

“Önemli değil Aleda. Bak bu da benim babam. Aslında benden çok onun emeği var.”

 

Gülümseyerek masada oturan adama baktım.

 

“Size de çok teşekkür ederim.”

 

“Önemli değil kızım. Biz evlat ayırt etmeyiz. Bulut bizim için neyse sen ve abilerinde öyle. Bizim kerata yapmış bir densizlik. Seni de rahatsız etmiş merak etme cezası olacak. Seni de bir daha rahatsız edemeyecek ama ifadeni almak zorundayım disiplin cezasını verebilmek için.”

 

Kafamı salladım. “Biz onunla aynı okuldaydık ve ben eğitim odaklı olduğum için sevgili düşünmüyordum bu yüzden de yaptıklarını görmezden geliyordum ama bir gün ben bir arkadaşımla birlikte proje için kafeye gittim arkamdan çıktı. Meğerse telefonumdaki mesajları, konuşmalarımı ve fotoğraflarımı görebiliyormuş. Bir casus programı yüklemiş. Bana o gün arkadaşımı dövdükten sonra kendi ağzıyla itiraf etmek zorunda kalmıştı çünkü hep neredeysem beni buluyor ve yanımda oluyordu bende şaşırıyordum. O gün bileğimi kıracak gibi sıkıp onunla çıkmamı istemişti.”

 

Alp’in arkadan bilmediğim küfürler çıkıyordu.

 

“S-sonra ben o gün babam beni tehdit edince ve Gökalp de asker olunca bir de bana olan duygularının bittiğine dair özür mesajı da birkaç gün önce yollamıştı güvendim. Yanına gittiğimde bu durumda ne yapmam gerektiğini danışacaktım ama o kumpas kurdu ve beni kaçırdı. B-bana değişik bir iğne verdi hareket etmemi engellemişti. Bana evleneceğimizi söyleyip durdu. Benimle zorla evlenip sonrasında ona alışınca güzel bir düğün yapacağını söylemişti. S-sonra da kurtuldum.”

 

İstemsizce gözlerim dolmuştu. “Lütfen korgenarelim izin verin Gökalp için.” Duyduklarından sonra kafasını salladı. “Bulut sen de eşlik et birlikte gidin.” Alp çoktan ceketini çıkartmıştı.

 

“Saçmalama Alp. Ne yapacaksın ona?”

 

Bana bakmadı bile. Mecbur bende peşine takıldım. Aşağıya inmiştik. Bir hücre gibi yerde tutuluyordu. Kapı açıldığında Gökalp beni görünce Aleda diye yanıma gelmeye çalıştı. Ben korkuyla Alp’in arkasına saklandım. Bana dokunsun istemiyorum.

 

“Hop! Orada duracaksın. Aleda dışarıya çık bebeğim.”

 

Gökalp delirmiş gibi bana döndü.

 

“Olmaz Aleda burada kalacak. Benim için geldin di me?”

 

Korkmuş gözlerle yüzüne baktım. İyice delirmişti bu manyak.

 

“Alp gidelim lütfen.”

 

Alp kafasını iki yana salladı. Gökalp, Alp’i sanki sevgilimmiş görerek üzerine yürüyordu.

 

“Bu kim? Bu o adam mı?”

 

Değişik sorular soruyordu. Alp’i daha önce görmüştü ama o kadar delirmişti ki tanımıyordu bile. Alp de bir yandan sanki dövebilecek gibi gömleğinin kollarını kıvırdı. Ellerini çıtlattı. Bir özel kuvvetler askerini dövmeye çalışmak çok saçmaydı. “Alp bir özel kuvvetler askerini dövmeye çalışmak aptallık. Çıkalım şuradan lütfen. Bak seni bile unuttu o kadar manyak yanımda olduğun için sana zarar verecek.”

 

Alp takmadı üzerine gelen Gökalp’in boğazına ellerini doladığı gibi ardı ardına karnına tekme attı. Bir anda omzumda el ile yerimden sıçradım. “Merak etme abilerinin prensesi Alp de az eğitim almadı buralarda. Kağan abin gibi hep buradaydı” Kaşlarım çatıldı. Nasıl bir avukat ve polis askeriyeden eğitim alırdı ki? Yerdeki Gökalp’in üzerine çıkmış yumruklarını bu sefer yüzüne geçiriyordu. Arada Gökalp de vuruyordu ama boğazını sıktığı için nefesi daralıyordu. Gökalp bana bakmaya çalıştığında Alp daha çok sinirlendi ve sinirle hırladı. “Bakmayacaksın Aledaya!” Gökalp hala bana bakıyordu. Gökalp bana sırıttı ve beklemedeğimiz bir anda giydiği gömleğin kolundan bıçak çıkarttı. “Alp dikkat et!”

Sizce Alp'le araları düzelecek mi?

Aleda hakkında düşünceniz neler?

Siz onun yerinde olsanız kimse gelmese ve mecbur sevmediğiniz abinizle gitseniz nasıl olurdunuz?

Çok yakında yeni iki tane karakter kitabımıza girecek ve bayılacaksınız. Bir tanesine bayılacaksınız diğerine söveceksiniz.

Bölüm : 08.07.2025 15:13 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...