Ben öldüm zaten...

Zozan karabey'in dediklerine karşı Behram Ağa "Zozan hanım biz aşiret ağaları toplandığında besna ve miran'ı evlendireceğimizi söylemiştik zarin de nereden çıktı" " Behram Ağa Miran zarin kızımızı istemiş ve aşiret de buna onay verip sizlere de belirtmiş."

Zarin Atasoy,

"baba hayır ben istemiyorum böyle bir şey nasıl olur ya, iki kızları var ne de olsa biz birinin adını orada birinin adını da burada mı söyleyeceğiz diye planladınız veya o şekilde mi istiyorsunuz." Zarin atasoy'un dediklerine karşılık Miran Karabey sinirlenip karşılık verdi; aşiret toplanıp bize behram ağa'nın iki kızı olduğunu ve ikisinden hangisi ile evlenmek istediğimi sordu Ben ise zarin'i istediğimi söyledim." Ha eğer ki istemezseniz, bir diğer şart ise Hazar Atasoy'un ölümüdür ölümü de bizzat benim ellerimle olacaktır, kararı siz verin "

Zarin"Sen ne saçmalıyorsun ya öldürmek o kadar kolay mı ? "

Miran"Benim için evet"

Zozan Karabey " Behram ağa bir karar verin bu çocuk oyuncağı değil madem bu kararınız sorun olacak o zaman bir diğer şartı göz önünde bulunduracağız biz de" Herdem Atasoy " hayır Behram Ağa olmaz Zozan hanım lütfen bu olay burada kapansın hazar'la Lorin boşanırlar Ben kızlarımı da vermem." Miran duydukları ile ayaklanıp "belindeki silahı Hazar Atasoy'a doğrultup siz bizden kız kaçırıp sonra da hiçbir şey olmamış gibi gitmemizi mi istiyorsunuz şu an bir karar verin ya kızınızı verirsiniz ya da bu soysuzu burada gebertirim."Hazar Atasoy "soysuz sensin lan elindeki silaha güveniyorsun değil mi Ben de çıkartayım da bakalım kim neyine güveniyor. Ortalığın kızışacağını anlayan Lorin abimin önüne geçti ve abisine yalvarır şekilde "abi ne olur yalvarırım böyle yapma Ben hazar'ı çok seviyorum." Miran bağırarak "seviyorsun madem gelip isteseydi" Hazar "senin gibi bir itin bana lorini vermeyeceğini biliyordum da o yüzden kaçırdım ben"şimdi vuracaksan vur yoksa ben vuracağım seni Miran Karabey "

Kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim karşımda benim bu kâbusun tam ortasında olmamın sebebi olan abim vardı ve her an ölebilirdi...bir diğer yanımda abimi kaybetmekten korkan annem ve babam vardı ve hepsinin kurtuluşu bana bağlıydı, tek bir sözüme bağlıydı peki ben ne yapacaktım onca hayali emeği çöpemi atacaktım.Hemde hiç sevmediğim ,adını bile yeni öğrendiğim bir adam ile evlenerek. Bazen her şey mükemmel derken hiç ummadığın bir fırtınaya kapılıp kaybolur insan,galiba Ben de bu fırtınaya kapıldım.Kendi isteğim ile kapılacaktım bu fırtınaya ama her şey ailem içindi...

'Yeter artıkkk" diyerek bağıran Zarin Atasoy" "evlenmeyi kabul ediyorum birbirinizi öldürmenize gerek yok."
​​​​Ben öldüm zaten...
​​​diyerek ve evliliği kabul ettiğini söyledi, yüzükleri takmak için Zarin ve miran'ı çağırdılar ,Behram Ağa gelip iki gencin de alyanslarını takıp kurdeleyi de kestikten sonra "bir ömür boyu mutlu olun çocuklar" diyerek sözü bitirdi.

Zarin Atasoy,

kararımı verdiğimi söyledikten sonra bağırışma sesleri sona erdi, sonra babam ben ve miran'ı çağırdı. Yan yana geldiğimizde 1.90 boylarında boyu vardı ve çok uzundu aslında ben çok kısa değilimdir ama boyum 1.60 olmasına rağmen yanında cüce gibi gözüküyordum. Neye şaşıracağıma ben bile şaşırdım boy farkına mı yoksa sevmediğim adamla sözlenmememi....

Miran Karabey,

Behram Ağa ile aşiret ağalarının yanına gittiğimizde oturup ağalarla konuştuk ve ağalar ölüm yerine berdel olması gerektiğini söylediler.Behram Ağa'nın iki kızından hangisini istediğimi sordular Behram Ağa "benim iki kızımı da tanımıyor o yüzden ikisi de olabilir ama Küçük kızım okuyor büyük kızım okulunu bitirdi evlenme yaşı gelmişse onun gelmiştir" dedi o zaman Behram Ağa senin büyük kızın besna ile Miran ağa 'yı evlendireceğiz kararı verdiklerini söyleyecekleri anda " ben büyük kızı değil küçük kızı istiyorum eğer ki küçük kızı vermezseler de ölüm kararı alırım"dedim ve kalktığım anda aşiretin başında olan Derwiş Ağa "tamam miran ağa kız kardeşi kaçırılan sensin Behram ağa da sana küçük kızını verecek " dedi Behram Ağa ise aşiretin başında olan Derwiş Ağanın son sözünden sonra bir şey demeden çıktı. Atasoy konağı'na geldiğimizde kapıyı atasoyların büyük kızı açtı ,şaşırdım çünkü Zarin'in açması gerekiyordu. Kahveler dağıtıldığında ise aynı şey tekrarlandı ve ben olayı tam anlamıyla anladım Behram ağa kendi dediğini yapacaktı ama ben kabul etmeyeceğim için Zarin ile evleneceğimi bildiğimden direkt oğlu hazar Atasoy'a belimdeki silahı doğrulttum ve silahları çıkardığımız anda herkes gerilmişti zarin kimsenin ölmemesi için kabul ettiğini söyledi sonra ise yüzükler takıldı.

Yüzükler takıldıktan sonra gençler büyüklerin ellerini öperek söz verdiklerini söylemişlerdi. Karabeyler gidecekleri için atasoylar konağın kapısına kadar onlara eşlik etmişlerdi ve herkes odasına geçmişti.

Zarin Atasoy ,

Karabeyler gittikten sonra odama geçtim, yatağıma oturdum ve kapım çaldı ablam gelmişti " gelebilir miyim ablacığım " "gel abla ,gel" "nasılsın bir tanem" " senin de dediğin gibi ablacığım hiç iyi değilim" "ablacığım özür dilerim benim yüzümden oldu" " hayır abla sen neden özür diliyorsun.Kendini bir şey sanan o Miran ağa bozuntusu manavdan meyve seçer gibi seçmiş beni sonrada istemişler, bunların en büyük kabahatlisi ise abim o yüzden kendini suçlamaya gerek yok.Sizin için kabul ettim size bir şey olursa ben zaten ölürdüm. En azından size bir şey olmadan ölmüş oldum" "öyle deme ablacığım ne olursa olsun her zaman yanındayım Bir ihtiyacın olursa lütfen söyle" "tamam ablacığım" "İyi geceler bir tanem" " sana da..."

OY VERMEYİ UNUTMAYALIMMM 🌛