

MİRZAR SAHNELERİ İLE DOLU BİR BÖLÜM. İYİ OKURLAR DİLERİM...🙈
Zarin Karabey,
Miran'ın dudağıma konması ile kalbimin attığını hissetmiştim, adeta istemeyip aynı zamanda istemek gibi bir his vardı içimde, geri çekildiğimde Miran'ın yüzüne bakıp fısıltılı bir tonla " Miran ne yapıyorsun ?" diyerek konuşmaya başladım ,ama Miran sadece bana bakıyordu... ben de sustum ve Miran bir iki saniye sonra konuşmaya başladı "Zarin bana karşı bir şey hissediyor musun ?" diyerek sorunca neye uğradığımı şaşırmıştım ve bu sefer de ben Miran'a öylece bakıyordum. Allah'ım ben şimdi bu adama ne diyecektim diye düşünürken Miran konuşmaya başladı " Zarin " demesi ile gözüm Miran'ın yarasına kaymışdı, yarası kanıyordu " Miran yaran kanıyor " dememle Miran da yaraya baktı ve "boş ver" deyip konuşmaya devam edecekken "Miran ne saçmalıyorsun daha 2-3 saat önce vuruldun ,2-3 ay önce yaralanmışın gibi konuşma.Hadi içeri girelim tekrar sarayım." deyip içeri girdik Miran koltukta oturmuştu ben de araç ve gereçleri alıp yanına gelip oturdum " çıkar üstünü" dememle Miran sırıtıp "benim baklavaları görmek istediğini bu kadar belli etmeseydin be yavrum " deyince neye şaşıracağıma şaşırmıştım resmen, yavrum demesine mi beni utandırmasına mı anlamamıştım gerçekten " çok pisliksin ya kendin yap o zaman" deyip kalktım ve arkamı döndüm.Birdenbire Miran bileğimden tutup beni kendine çekmesiyle ağzımdan bir çığlık kopmuştu miran'a bakınca o da bana bakıyordu " kendinde değilsin sen ya " deyip konuşunca Miran üstünü çıkardı tam kalkacağım anda Miran iki eli ile belimi tutup kalkmama engel oldu ben de çırpınarak " yaa bıraksana kalkacağım " deyince Miran " kızım üstümde bu şekilde çırpınırsan sonumuz hiç iyi olmayacak Bak sana baştan söylüyorum" deyince utancımdan yerin dibine girmiştim " hadi sar bakalım yaramı doktor hanım " deyince gözlerine baktıktan sonra yarasını açıp temizledim ve temizledikten sonra sarmaya başlamıştım.

Miran'ın sargısını sardıktan sonra kalktım ve mutfağa gidip yemek yapmaya başlamıştım.Yemekleri hazırladıktan sonra içeri girdim ve sofrayı kurmaya başladım miran'a baktım ama o rahatsız haliyle iş görüşmesi yapıyordu ya,
Hazırladığım yemekleri ve salatayı getirip masaya koydum, masaya baktığımda eksik bir şey var mı diye fakat her şey hazırdı ,miran'ı çağırdım oturup yemek yemeye başladık " ne zaman döneceğiz konağa ?" deyip konuşmaya başlamıştım Miran ise " iki güne döneriz, neden benden sıkıldın mı ?" diye karşılık verdi, " yoo sadece Zozan anneyi ve bizimkileri özlemiştim ,o yüzden sordum." diyerek karşılık verdim miran da " siz baya baya anne kızı oldunuz ha" diyerek konuşunca Ben de gülümseyip " Evet "demiştim.
Yemekler bittikten sonra beraber sofrayı topladık ve salona geçip oturduk Miran konuşmaya başlamıştı " film izleyelim mi ?" diye sordu Ben de " olur" dedim ve Miran hangi " tür izlersin, şimdi korku diyeceğim ama sen tırsarsın" diyerek gülmüştü ben de " ne ben mi Sen korkma da benim için hiç sorun yok " diye karşılık verdim Miran da " tamam o zaman benden günah gitti, açıyorum " diyerek film arıyordu , Bendeki özgüven nereden geliyordu hiç bilmiyordum ama inşallah Miran zombi filmi falan açmaz diye düşünürken Miran " buldum " dedi ve bulduğu filme baktığımda zombi filmiydi ,Allah kahretsin ya " Miran Bence bu hiç güzel değil.Başka bir şey açsana " diyerek konuştum Miranda " korktuğunu bu kadar belli etmeseydin be güzelim" deyip karşılık vermişti Allah'ım neden cümle sonuna bu kadar güzel kavramlar kullanıyor ya...
" hayır ya ,aç hadi korkmuyorum " dedim ve Miran'da gülüp filmi açtı." Miran bekle açmaaa ,mısır patlatıp geliyorum" deyip hemen mutfağa gittim ve mısır patlatıp salona geçtim beraber oturduk ve filmi başlattı miran.
Filmin ilerleyen zamanlarında hâla bir şey yoktu o yüzden mutluydum ve biraz daha izledikten sonra bir zombi başrolün üzerine ani bir şekilde atlayınca ödüm kopmuştu, Bir Çığlık atıp Miran'ın koluna sarılmıştım. Miran bana bakıp " gerçekten de hiç korkmuyormuşsun ya " deyip güldü Ben de yeni fark etmiştim Miran'ın koluna sarıldığımı, çekileceğim anda Miran elini belime sarıp beni iyice Kendi yanına çekmişti ve " böyle kal "demişti. " Miran yaralısın" dedim ve Miran da "sen böyle kal da ben yaranın nerede olduğunu unuturum." diye konuştu Ben de o güzel konuşmasından sonra yüzüne bön bön bakıyordum adamın, Miran bana bakıp " hayırdır aşık mı oldun ,gerçi aşıksın değil mi biliyorum." demişti ve ben utancımdan kıpkırmızı olmuştum, Hemen önüme dönüp film izlemeye devam etmeye çalışıyordum.Bakın çalışıyordum diyorum çünkü aklım hâla az önceki rezilliğimdeydi,offf rezil oldumm.

İlerleyen zamanlarda artık gözlerim kendiliğinden kapanıyordu başım biraz daha kayınca yüzüm Miran'ın göğsüne yaslanmış şekilde duruyordu ,kokusu o kadar huzur veriyordu ki ,bir ömür öylece kalmak istiyordum.Hatırladığım son şey miran'a bir şeyler söyleyip gözlerimin kapanmasıydı...
Miran Karabey,
Zarin ile beraber film izleme kararı almıştık zarin'in korktuğunu düşünüyordum fakat zarin hayır diyerek diretmişti ve ilerleyen zamanlarda korkutucu bir sahne olunca zarin birdenbire Çığlık atıp koluma sarılmıştı Ben de Gülünce zarin geri çekilecekti. Fakat beline sarılıp kendime yakınlaştırdım ve öylece kalmasını istemiştim o da yaramdan söz edince tekrardan böyle kalmasını istedim O ise yüzüme donmuş bir şekilde bakıyordu, garibime gitmişti nedense ama zarin sözlerimden dolayı öylece bakıyordu galiba bende aşık olduğunu söyleyip tepkisine bakmak istemiştim. Düşündüğüm gibi olmuştu, utancından kıpkırmızı olmuştu.Hemen başını çevirip film izlemeye devam etmişti,
filmin sonuna gelince zarin başını göğsüme yaslayınca saçları yüzüme değiyordu, eğilip saçlarını kokladım ve O kadar güzel kokuyordu ki tıpkı ilk günkü gibi... ben güzel kokusunu içime çekerken zarin fısıldamaya başladı " Miran kokun..." deyip durdu Ben de " Eee" deyip konuşmasına devam etmesini bekledim.Sonrasında zarin devam etti " mükemmel tıpkı senin gibi" deyince ilk de şaşırmıştım sonrasında saçlarını okşayıp bir buse kondurduktan sonra zarin'e karşılık " senin kendi kokundan haberin yok"dedim ,fakat uyuduğu için duymamıştı ben de zarine sarılıp gözlerimi kapatmıştım.
Gün aymış ve zarin Karabey huzurla uyuduğu kolların arasından gözlerini açmış Miran karabey'i izliyordu... sonrasında kalkıp mutfağa geçip kahvaltı hazırlamaya başlamıştı,
Yaklaşık yarım saat sonra Miran karabey'de kalkmış ve zarin karabey'in yanına mutfağa geçip "günaydın, erkencisin" deyip konuşmaya başlamıştı. Zarin ise " günaydın, uykumu yeterince aldım aslında kahvaltı hazır. Hadi geçelim." deyip karşılık vermişti Miran ise başını sallayıp banyoya geçmiş ve işlerini halledip, masaya geçmişti.
Zarin Karabey,
Miran ile beraber kahvaltı için masaya oturduk ve kahvaltıya başladık Miran ise "zarin bugün ne yapmak istersin ,istersen yürüyüş yaparız ya da istediğin başka bir şey varsa onu yapalım" diyerek konuşmuştu Ben de Miran'a yanıt vereceğim anda telefonum çalmıştı arayan kişi ablam dı ,miran'dan özür dileyerek telefona cevap verdim ve telefonu açıp " ablacığım günaydın, nasılsın ?" dedim fakat ablam ağlıyordu " abla ne oldu, iyi misin ?" "zarin Yusuf askerden geldi" "ya abla bak ne kadar güzel, gözün aydın mutluluktan mı ağlıyorsun yoksa ?" diye sordum fakat ablam " hayır geldi ama, beni terk etti. Zarin ben onu bekledim ,ama o gelir gelmez beni terk etti demişti."
Nasıl olur böyle bir şey hani ablama deli gibi aşıktı neden oldu bu ,ama hata bizimdi çünkü biz kadınlar kanmamamız gereken şeylere bile kanmayı tercih ederiz çünkü duygularımızın esiri altındayızdır.Bu yüzden aynı zamanda dayanılmaz varlıklarızdır. " abla şimdi beni dinle, Ben yanına geleceğim tamam mı?" dediğim anda Miran " hayır zarin Ali'ye söyleyeyim gidip alsın ve yanımıza getirsin en azından kafası dağılır ve beraber vakit geçirirsiniz." demişti Evet haklıydı annemler ablamın bir ilişkisi olduğunu bilmiyorlardı O yüzden üzgün olduğunu sorgulamalarını istemezdim. " tamam o zaman abla, Ali gelip seni alacak Ve seni yanıma getirecek annemi de dert etme ben şimdi konuşurum onunla" dedim ve ablam da " tamam" deyip kapatmıştı."Miran biz mi gitseydik yol bir saat sürer, bir saat boyunca durmadan ağlar şimdi ablam"dedim ve Miran da "merak etme Ali benden de senden de iyi teselli eder ablanı" diye karşılık verdi " nasıl bu kadar güvenebiliyorsun Ali ye ?" diye sordum Miran ise " güveniyorum çünkü Ali benim hem çocukluk arkadaşım, kardeşim hem de sağ kolum.Bana abi dediğine bakma sen ona karşı her zaman sahiplenici olmuştum.O yüzden abi diyor yoksa aynı yaştayız." "okul arkadaşısınız o zaman " demiştim miran ise " hayır anne ve babası bizimle çalışıyordu, fakat Ali onları 10 yaşında kaybetmişti ve o günden sonra arkadaş değildi benim için ,tıpkı abi ve kardeş gibiydik" diyerek yanıt vermişti. "Anladım ,mekanları cennet olsun inşallah." deyip gülümsemiştim.
Miran Ali'yi aramıştı ablamı getirmesi için ben de annemi aramıştım ablamın yanıma gelmesi için...
Ali karan ( 26 yaşında )
OY VERMEYİ VE YORUMLARI UNUTMAYALIMMM. 💐
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |